Bergen sahnesinde yer alıp da belirli gruplar kadar öne çıkamayan bazı gruplar var. Adlarını baba gruplarla ilgili röportajlarda, belgesellerde, orada burada sıkça gördüğümüz ancak o baba gruplar kadar öne çıkmayan, genelde elemanlarından birinin belirli bir dönemde o baba gruplardan birinde çaldığı, sadece merak edenin bildiği, dinlediği gruplar…
Bazen de bu gruplar yine o baba grupların tarihleri içerisinde önemli bir yerde duruyor, ancak hiçbir zaman onlar kadar ilgi çekmiyor, geri planda kalmayı tercih ediyorlar.
Örneğin THORNS… Neredeyse 30 yıllık grup ama çoğu insan EMPEROR’la olan split’leriyle tanıyor. Örneğin HADES… Pek çok insan sadece esas adamı Jørn Inge Tunsberg’in Varg’la birlikte Åsane Kilisesi’ni yakması sebebiyle biliyor.
Örneğin MANES… “Under ein blodraud maane” gibi efsane bir albümleri olmasına rağmen pek çokları sadece o dönemi anlatan yazılarda, makalelerde adlarını duyuyor.
SOLEFALD’ın bile pek çoklarınca dolaylı olarak bilindiği bir çağda yaşıyoruz, lanet olsun böyle ortama ulan.
AETERNUS da pek çokları için böyle bir grup. Doksanların sonunda “Beyond the Wandering Moon” ve “…and So the Night Became” iki harika albüm yayınlamış olmalarına rağmen Norveç black metali dendiğinde akıllara ilk sıralarda gelmeyen bir grup. Sanıyorum ki logosunu gören ve bilen insan sayısının müziği dinleyenlerden daha çok olduğu bir grup.
Bugün konuğumuz olan AETERNUS 25 yıllık geçmişi olan ve bir dolu albüm çıkarmış bir death metal grubu. Her Bergenli grup gibi kariyerine black metal yaparak başlayan AETERNUS, zaman içinde death metale kaymış ve black/death denemeyecek ama belirli black metal etkilerini de elbette ki olaya entegre eden bir oluşum. MANES’in falan daha ikinci albümden elektronik tatlara kaydığı delişmen Norveç ortamında (ki bence “Vilosophe” nefis bir albümdür), AETERNUS’un bunca zaman çatır çatır metal yapması hakikaten takdir edilesi.
AETERNUS’un günümüzdeki etkisini yitirmesinin başlıca sebebi, elbette ki 1997-2006 arasını çok verimli geçirdikten sonra; internetin en bir coştuğu, müzikal rekabetin arşa vurduğu ve herkesin kendini gösterme yarışına girdiği bir dönemde çalışmalarına ara verip 7 yıl sessizliğe gömülmesiydi. Günümüz müzik piyasasında, bu kadar görünür olabildiğiniz ve kendinizi pazarlama konusunda elinize fırsatlar geçen bir çağda 2006-2013 arasını boş geçmek bazı şeyleri muhakkak ki sekteye uğratıyor.
Yine de AETERNUS elbette ki bilenin bildiği kalitesiyle yola devam etmeyi seçti ve 2013’teki kısmi geri dönüş albümü “…and the Seventh His Soul Detesteth”in ardından yeni albümü “Heathen”la karşımıza çıktı. AETERNUS’un olayı her anlamda karanlık olsa da grubun öyle ölüm gibi bir kaos yaydığı falan yok. Oturaklı, genç işi olmadığı belli bir death metal anlayışı ile doksanlardan beslenen bir black metal hissiyatı “Heathen”ı yaratan başlıca unsurlar. Kapağında grubun beyni olan vokalist gitarist Ares’i gördüğümüz “Heathen” başta bıdı bıdı “ligisini bilin insin siyisi miziğini bilindin dihi çik” diyen ben değilmişim gibi bu albümde logosunu kullanmıyor ve daha minimal bir görsel tarafa kayıyor. Aslında bunda çok da şaşılacak bir durum yok, zira sahnelerde GORGOROTH’undan IMMORTAL’ına çeşitli özel isimlerle çalmış elemanları olan bir gruptan söz ediyoruz. Dolayısıyla artık daha oturaklı bir tarafa kaymış olmaları son derece anlaşılabilir. Grup höhöhööö diye öküz death metali yaptığı bir şarkıdan sonra, bir anda “Boudica” gibi hislere hitap eden bir şarkı patlatabiliyor (aynı şarkının sonunda çok kısa süreyle İslami dokunuşlar sunup sonra “abi ne olur ne olmaz biz götü sağlama alalım” deyip hemencecik kesmeleri de tebessüm ettirmedi değil). Sonuçta kilit nokta doksanlar black metal tatlarından beslenen death metal ve AETERNUS’un yavaş yavaş yayılan karanlığında istenen lezzete açık şekilde ulaşılıyor.
Tüm bunların karanlığında AETERNUS’tan ve “Heathen”dan neler bekleyebileceğinizi az çok tahmin edesiniz diye düşünüyorum. İşin şhovvvvvvv tarafına hiç kaçmayan grup gayet yere basan tercihler ve bence çok uzun ömürlü olmasa da AETERNUS sevenleri tatmin edecek şarkılar bütünüyle çeyrek asır sonra bile zamana uygun bir şeyler sunmayı başarıyor. “Heathen” iyi bir albüm, ama AETERNUS’u bugüne dek hiç dinlemediyseniz kesinlikle ilk iki albümden başlayın.
Şarkılar 1. Hedning
2. The Sword of Retribution
3. Conjuring of the Gentiles
4. The Significance of Iblis
5. How Opaque the Disguise of the Adversary
6. Boudica
7. ‘Illa Mayyit
Abi Manes i bu kadar övüp sitede tek bir albümleri olmasına nasıl vicdanın el veriyor :D
Özellikle son albümleri Slow Motion Death Sequance ı kesinlikle siteye kazandırılması lazım.Senin elinden o albümü okumak harikulade olur :)
Abi Manes i bu kadar övüp sitede tek bir albümleri olmasına nasıl vicdanın el veriyor :D
Özellikle son albümleri Slow Motion Death Sequance ı kesinlikle siteye kazandırılması lazım.Senin elinden o albümü okumak harikulade olur :)