# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
MONSTROSITY – The Passage of Existence
| 17.09.2018

Uzun zamandır dinlediğim en iyi death metal albümü.

Çıkan yeni bir albümün o yıla damga vuracak eserlerden biri olduğunu fark ettiğiniz an nasıl güzel, nasıl lezzetli bir andır değil mi? Daha ilk dinlemeden özel bir şeyler dinlediğinizi hisseder, gözünüzün önüne yıl sonu listelerini getirirsiniz.

MONSTROSITY death metali seven kitlenin bir kısmının tanıdığı, bir kısmının bayıldığı, bir kısmının da sadece “Corpsegreinder’ın eski grubu” olarak adını bildiği bir grup. Bir önceki çalışması “Spiritual Apocalypse”i 2007’de çıkaran MONSTROSITY’yi, yeni bir albüm çıkarsalar da yazsam diye yıllardır bekliyordum. MONSTORSITY death metali gerçekten de çok güçlü bir anlayışla sunan ve kötü albümü olmayan bit grup olarak karşımızda duruyordu.

Yazının ilk paragrafındaki mutluluk dolu cümleleri yazma sebebim, MONSTROSITY’nin 28 yıllık kariyerindeki en iyi albümüne imza attığını düşünüyor olmam. Verdikleri 11 yıllık aranın ardından, efsane davulcuları Lee Harrison’ın (TERRORIZER, OBITUARY, ATHEIST, MALEVOLENT CREATION) önderliğinde bir kez daha atağa geçen MONSTROSITY, gruba 2006’da katılan DEICIDE gitaristi Mark English’in ardından 2010’da MONSTROSITY kadrosuna dâhil edilen Matt Barnes’ın da eklenmesiyle yeni bir güç kazanıyor ve adı gibi canavarlık düzeyinde iyi, neredeyse kusursuza yakın bu albümle kapımızı çalıyor. Aslında çalmaktan da öteye geçiyor, kırıp geçiyor.

“The Passage of Existence” 2018 içerisinde dinlediğim en iyi birkaç albümden biri. Hayvan gibi iyi bir şarkı yazımı, öküz gibi rifler, harika melodik dokunuşlar, ağızdan salya akıtan enfes sololar, mükemmel müzisyenlikler ve “İŞTE DEATH METAL BU!” dedirten HA-Rİ-KA bir albüm.

Daha albümün adından ve kapağından şarıl şarıl doksanlar havası akıyor. “The Passage of Existence”, cillop gibi sound’unu saymazsak, sanki 1993’te çıkmış ve doksanlar death metali konuşulurken mutlaka adın anılan, efsane addedilen klasik bir albüm gibi geliyor göze ve zihinlere. Şarkıların her birinde görülen son derece ayırt edilir karakteristik ögeler, birbirinden zengin düzenlemeler, iç içe geçen bin tane yaratıcı fikir, elemanların deneyimini gözler önüne seren aşmış bir şarkı yazımı… Her şeyiyle ama her şeyiyle “mükemmel death metal albümü” tanımına uyan bir çalışma “The Passage of Time”.

“The Passage of Existence”a dair en sevdiğim şey, albümün 58 dakika sürmesine rağmen bir an olsun insana “kaç şarkı kaldı?” diye düşündürtmemesi. Grup aradan geçen 11 yılda öyle bir acıkmış, öyle bir biriktirmiş, öyle bir hırslanmış ki, şarkıları dinlerken sanki geçen yıl kurulmuş da kendini kanıtlamak isteyen bir grubun heyecanını ve azgınlığını hissediyoruz. Bu azgınlık ve heyecan, 30 yıla yaklaşan bir deneyimle şekillendirildiğinde ise, karşımıza dehşet verici güzellikte bir şey çıkıyor. Albümün bugüne dek yaklaşık 30 kez dinledim (aslına bakarsanız piyasaya çıktığı 7 Eylül’den bu yana başka pek bir şey dinlemedim) ve şu an bu satırları yazarken bile bitince bir daha açayım diye hevesleniyorum. Albümün sunumu, prodüksiyonu, her bir detayı öylesine öz, has, gerçek death metal ki, azıcık dellensem her şarkıdan tek tek bahsedesim var, o derece.

Sözün özü, MONSTROSITY muazzam bir geri dönüşle yılın en iyi death metal albümlerinden birine imza atıyor. Yaratıcılık derseniz var, ilham vericilik derseniz var, tecrübe, ihtişam, teknik, hayvanlık, karakter, atmosfer, ne isterseniz var. Albüme dair herhangi bir olumsuzluk kırıntısı bulamadığımdan, grubun kariyerindeki en iyi iş olduğunu düşündüğümden ve muhtemelen yıl sonu listeme en tepelerden gireceğinden, “The Passage of Time”a canavar gibi bir puan vererek bu yazıyı sonlandırıyor, tam şu anda çalmakta olan “Radiated”ın 1.15’te giren hayvan rifiyle delirmeye devam ediyorum. Başyapıt ulan.

10/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.05/10, Toplam oy: 44)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2018
Şirket
Metal Blade Records
Kadro
Lee Harrison: Davul
Mike Hrubovcak: Vokal
Mark English: Gitar
Matt Barnes: Gitar
Michael Poggione: Bas
Şarkılar
1. Cosmic Pandemia
2. Kingdom of Fire
3. Radiated
4. Solar Vacuum
5. The Proselygeist
6. Maelstrom
7. Eyes upon the Abyss
8. Dark Matter Invocation
9. The Hive
10. Eternal Void
11. Century
12. Slaves to the Evermore
  Yorum alanı

“MONSTROSITY – The Passage of Existence” yazısına 25 yorum var

  1. CupOfHeresy says:

    Bu basyapit ise su an daha Wombbath’in manyaklik derecedeki yeni albumunu dinlemediginizi var sayiyorum :)

    Kaan

    @CupOfHeresy, The Great Desolation felaket bir şey gerçekten, böyle bir karanlık görmedim. Hemen önceki 2 albüme dalıyorum. Bu sitenin sevdiğim yanlarından biri de forumlardan bile çok güzel tavsiyelere ulaşabilmek. Teşekkürler.

    hysteresis

    @Kaan, bakmadıysanız Lik ve Demonized’ın da albümleri çıktı bu sene. İsveç DM seviyorsanız bir göz atın.

    Kaan

    @hysteresis, Bakacağım çok teşekkürler.

    Berca B.

    @hysteresis, LIK cidden testere gibi bi albüm yapmış.

    Kaan

    @hysteresis, LIK ve DEMONIZED albümlerini yeni dinledim. Gerçekten çok güzeldi ikisi de teşekkürler. Lik klasik isveç death metal, gayet iyi parçalar var. Demonized a bayıldım, acaip iyi bir müzik yapmış, çok sert, leş. İnsanı acaip coşturuyor. Çok teşekkür ederim.

    cicikus

    @CupOfHeresy, yanına bile yaklaşamaz bunun.

    Ahmet Saraçoğlu

    @CupOfHeresy, cevap vermeyi unuttum pardon. Evet onu daha dinlemedim, dinleyeceğim.

    Ahmet Saraçoğlu

    @CupOfHeresy, çok iyi albümmüş ama Monstrosity başka bir seviyede bence.

  2. hysteresis says:

    Albüm ve prodüksiyon çok iyi ama Millenium hala favorim :)

    İlk şarkı Deadborn’un Thorns of Inner Fear şarkısını anımsattı bu arada.

    https://youtu.be/etcqa9acVR8

  3. Gürkan says:

    Bu bildiğin ders. Death Metal nasıl yapılır üzerine yazılmış 200 sayfalık doktora tezi. Bunu alalım elden ele dolaştıralım arkadaşlar ki insanlar öğrensin artık bu meretin böyle icra edileceğini

  4. Kaan says:

    Albüm bir anda başlayıp bitiyor 1 saat nasıl geçti anlayamadım. Besteler bütünlük arzediyor, bir parçanın içinde besteyle uyumsuz ritimler,sololar yok. Yağ gibi kaydırmışlar. Uzmanlık ve tutkunun birleşimi bu olsa gerek. Bıkılacak gibi değil. Thrash tabanlı, heavy metal sololu. Death Metalin tanımı. Death Metal Rules !

  5. Kaan says:

    Bu arada; bu albümde gitar çalan Mark English, Deicide ın yeni çıkan 2018 albümü olan “Overtures of Blasphemy” albümünde çalmış. Olaya bak. İki albüm de dehşet.

  6. BM Kommando says:

    Böyle albüm bir daha zor çıkar.

  7. Spacedementia says:

    Montrosity’i ilk defa Mario Duplantier’in bir röportajda bahsetmesi üzerine dinlemiştim. In Dark Purity’e o kadar takılı kalmıştım ki dinlediğim en iyi 5 death metal albümü dediği Millennium’a bile bi türlü başlayamamıştım. Hatta Destroying Divinity’i ilk dinlediğimde baya baya Gothenburglu sanmıştım grubu ciddi şekilde. The Passage of Existence Spotify a düşer düşmez dinlediğimde beklediğimden çok daha iyi bir albümle karşılaşmıştım. Diskografiye tekrar bir göz attıktan sonra bu kadar müzisyen değişikliği yaşayan bir grubun nasıl kaliteden hiç ödün vermediğini henüz anlamış değilim açıkçası. Grupta sabit kalan tek kişi davulcu olmasına rağmen adamlar kariyerlerinin en iyi albümünü çıkarmışlar gerçekten. İnanılmaz bir şey..

  8. deadhouse says:

    Death metal sevip de bu albümü sevmemek mümkün değil gibi.

  9. deadhouse says:

    Bu sene en çok dinlediğim 2 albümden biri oldu. Diğeri; Head Cage

  10. glide slope'u yakaladım says:

    baba bunlar bildiğin teknik death metal grubuymuş, ben hep düz dümdüz death metal yaptıklarını sanıyordum, o sololar değişken riffler falan ne öyle ya

  11. Böyle bir albüm var, unutulmasın.

  12. Ayı_Yorgo says:

    MONSTROSITY ulan! unutursak ciğerimiz kurusun, sakat kalalım

  13. Avcı says:

    Yazıda bahsedildiği gibi yaratıcı riff’ler, başarılı şarkı trafikleri ve akıp giden bir albüm var. Ama albümün asla göz ardı edemiyeceğim ve affedemeyeceğim 2 hatası var.

    Öncelikle bu albümdeki zayıf ve distortion’ı eksik gitar tonunu bir Death Metal grubuna yakıştıramıyorum. 30 Yıllık köklü bir Death Metal grubu için utanç verici buluyorum. Albümün bazı yerlerinde (özellikle bazı sololarda) normal radyoda çalan bir rock grubu çalıyormuş gibi hissediyorum. Bu albümü Suffocation – Blood Oath ya da Belphegor – TotenRitual albümündeki gitar tonuyla çalabilselerdi o zaman gerçekten 10 üzerinden 10 alabilecek bir albüm olurdu. Ama bu haliyle 8′den fazlasını asla veremem.

    İkinci hata, albümde her şarkıya solo eklemiş olmaları. Açıkcası Death Metal’de her şarkıya solo eklenmesinin gereksiz olduğunu düşünüyorum. Bir de bu sololar yumuşak gitar tonuyla birleşince aklıma Bon Jovi – ACDC gibi alakasız şeyler geliyor. Tat kaçırıcı bir durum.

    Bu 2 hatayı yapmasalardı bende “Başyapıt Ulan!” diyebilirdim. Ama ne 8′den fazla puan veririm buna ne de albümü baştan sona gönül rahatlığıyla dinleyebilirim.

  14. All2 says:

    Adamı manyak eder bu albüm manyakkkkkkkkk

  15. P L A G U E says:

    Cobra speed venom bitsin, az sonra bunu da sikicem. Sikme beni diye yalvaracak, yeter artik diyecek yapma diyecek.

    hysteresis

    @P L A G U E, dün The Crown albümlerini sıradan geçirdim, “bugün ne dinlesem” diye düşünürken ben de bu albüme düştüm.

    P L A G U E

    @hysteresis, zamana yenik düşmeyen albümlerden biri oldu bu. Her bir dinleme orgazm sebebi.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.