Oğuz Sel

Neredeyse iki aylık bir aranın ardından herkese merhaba. İş yoğunluğu, akraba ziyaretleri, bayram seyran, bilgisayar arızası derken hem metal dünyasından hem de PA’dan uzak kaldım maalesef. Neyse ki 7-8 ay arayla albüm çıkarmaya ant içen Asthâghul oluşumu Esoctrilihum var ve onun sayesinde gaza gelip bir şeyler karalamaya karar verdim.

Tek kişilik projenin ilk iki albümünün kritiğini okuduysanız, Asthâghul isimli arkadaşın elim bir cin çarpması neticesinde aklî melekelerini yitirerek Esoctrilihum’un müzikal rotasını epeyce farklı bir yöne kırdığını anımsarsınız. Asthâghul kişisinin müzikal bakış açısı ve yaklaşım diye yutturmaya çalıştığı bu dönüşüm, ilk albümün oturaklı yapısı ve müzik olarak algılanabilecek içeriğin daha yoğun olması hasebiyle tarafımdan çok da olumlu karşılanmamıştı. Aradan geçen zamana rağmen hâlâ aynı şeyleri düşünüyorum ikinci albüm için. Fakat müzisyenin üçüncü albümde yaptığı, tavır olarak ikinci albümün izinden gidip ilk albümün etkileyiciliğini yakalamaya çalışmak bana göre.

Asthâghul’un nasıl bir zihinsel süreçten geçtiğini bilmiyoruz ancak bunu öğrenmenin en kestirme yolu, “Inhüma”yı dinlemek diyebilirim rahatlıkla. Herifin ciddi bir boş vermişlik hâli içerisinde olduğu, kafasına estiği gibi hareket ettiği, müziğini dağınık oğlu dağınık şekilde hazırlamaya karar verdiği tüm çıplaklığıyla ortada. Size albümdeki ilk parça üzerinden örnekler vereyim. Bahse konu parça, yarısından itibaren net olarak acayipleşiyor. Bilinçli ses bozmalar, bas tonlarını anlık düşürmeler, dikkatle takip edilecek solo kısmının mahsus işitilmez kılınması, mikserden enstrüman ve vokal seslerini olur olmadık anlarda kısıp yükseltmek ve bunu dinleyicinin anlayacağı şekilde göstere göstere, apaçık bir hata olduğu izlenimi yaratarak yapmak, sonrasında hiçbir şey olmamış gibi her şeyi normale çevirmek… Valla yazmaktan yoruldum.

Olumsuz gibi anlatmaya başladığım bu gariplikleri, albümü 10-15 dinlemeden sonra kanıksamaya, sonrasında da bu garipliklere kendinizce kılıflar uydurmaya başlıyorsunuz. Acaba diyorsunuz, bu adam bir rüyasını mı tasvir ediyor? Yoksa gerçekte yaşadığı tatsızlıkları mistik ögelerden yardım alarak mı müziğe dönüştürüyor? Veya dinleyiciyle açık açık dalga mı geçiyor diye de düşünebiliyorsunuz. Ama diyorum ya albüm bir süre sonra sizi öyle bir bağlıyor ki kendine, olan bitenin samimi olduğunu inanıveriyorsunuz. Kompozisyon ve şarkı düzenlemesi açısından saçma bulduğunuz şeyler bile size lezzetli ve dinlenebilir gelmeye başlıyor. Kompozisyon demişken, adamın dağınık şarkı yapma özelliği burada da devam ediyor. Ve yine ben bu duruma bir kılıf buluyorum; sinema filmlerindeki aranın ardından başlayan farklı bir sahne gibi algılıyorum sürekli değişip dönüşen şarkı kısımlarını. Bu deliliği kabullenip ona ortak olmaya başladığınızdaysa “Inhüma” ceplerinden melodik cevherler çıkarıp size hediye ediyor cömertçe.

[Promoyu albümün çıkışına 5 hafta kala aldığımızdan, henüz yayınlanan bir şarkı yok.]

Ortada çok ama çok dağınık bir albüm var ve bu albümle ancak Portal ve o kafada grupların albümleri yarışır diyorum. Aralara serpiştirilen anlamlı, groovy, melankolik, gaza getirici ve insana dair duyguları yansıtan bölümlerin olması ise çok önemli. Hani berberde saçlarınızı kestirdikten sonra yıkatırsınız da berber, o an nefes alıp alamadığınızı takmadan keyfine göre su tutar başınıza ve suyun kesildiği ya da yön değiştirdiği anda derin bir nefes alır ciğerlerinize, bir sonraki su gelişine kadar oksijen depolarsınız ya, işte bu bölümlerin albümdeki önemi de aynı bu kıvamda. Lâkin fotoğrafın tamamına baktığınızda, türe uzak olanları; ciddi anlamda yoracak, ilk birkaç dinlemede bıktıracak, anlam arayışlarına sürükleyecek, bunalıma sokacak ve daha nice hisler yaşatacak, hakikaten çok garip bir albüm “Inhüma”.

Esoctrilihum’u bilmesem ve albümün kritiğini yazmayacak olsam eseri döndürüp bu kadar dinler miydim, muhtemelen dinlemezdim. Ama iyi ki dinlemişim ve sıra dışı deneyime ortak olmuşum diyorum rahatlıkla. Size önerim, haftada üç-dört kere albümü çevirmeniz. Albümü dinleme sayınız 10-15 olduğunda yazdıklarıma hak vereceğinizden eminim.