Günümüzde iyi progresif metal albümü bulmak pek de kolay değil. Pek çok grup hâlâ DREAM THEATER klonu olmakta bir sakınca görmezken, bir kısmı da olayın djent tarafından nemalanıp “modern” bir bakış açısı sunmaya çalışma kisvesi altında aynılaşmaktan kurtulamıyor. PAIN OF SALVATION (gibi diyemiyorum) ve tümüyle orijinal karakter sergilemeye çalışan bir kısım grup ise yine ve yeniden farklı olmak adına anlamlı ve başarılı adımlar atmayı sürdürüyorlar.
Bir de köklerini DREAM THEATER gibi seksenler sonu, doksanların ilk yarısından alan ancak DREAM THEATER gibi olmayan gruplar mevcut. Bu gruplar da FATES WARNING ekolü başta olmak üzere; ROYAL HUNT, SYMPHONY X, VANDEN PLAS, SHADOW GALLERY, THRESHOLD, vb. çeşitli şekillerde karşımıza çıkıyorlar. Bu gruplardan biri de 2001 yılında kurulan ve progresif metal adına başarılı işler ortaya koyan REDEMPTION.
REDEMPTION’la olan ilişkimi sekteye uğratan bir konu var(dı) ki, o da FATES WARNING’le olan ilişkimi de ne yazık ki zedeleyen Ray Adler konusuydu. Ray Adler başarılı bir vokalist, elbette ki çok önemli albümlerde yer almış bir isim. Lâkin kendisinin ses rengini, söylediği gruplara ve albümlere bir türlü yakıştıramayan bir insanım. Kafamın bir yerlerinde sürekli olarak yer eden bu durum, efsaneler ötesi ARCH/MATHEOS albümü “Sympathetic Resonance” ile iyice ayyuka çıkmış ve John Arch’ın vokallerinin inanılmazlığıyla birlikte bir daha Adler’lı FATES WARNING dinleyemez olmuştum.
Bu konuyu bir kenara bırakıp günümüze dönersek, Adler’a kariyerinde ve hayatında her türlü başarı ve mutluluğu dilemekle beraber, REDEMPTION’ın yoluna EVERGREY’den Tom Englund’la devam ediyor olmasından dolayı ziyadesiyle mutluyum. Tom’un derin, dolgun ve hisli sesi REDEMPTION’a daha katıldığı albümden belli olduğu üzere çok şey katmış ve umarım ileride de katmaya devam edecek.
Tam bir progresif metal albümü ismi olan “Long Night’s Journey into Day” adlı yeni albüm, grubun alışık olduğumuz her şeyini olanca lezzetiyle bizlere sunuyor. Aslında şöyle bir bakıldığında, REDEMPTION’ın sound’unda ve genel karakterinde DREAM THEATER da, SYMPHONY X de, FATES WARNING de görmek mümkün. Biraz kolaj ve genel bir progresif metal tavırları var, ama zaten dediğim gibi; PAIN OF SALVATION gibi tümüyle karakteristik bir duruşunuz yoksa, bu gibi bir durumdan kaçışınız da olamıyor.
Albümün en önemli özelliklerinden biri dinamik oluşu. 70 dakikayı aşan epey uzun bir süresi olan albüm, bu durumu dezavantaja dönüştürmemek adına baya bir çaba gösteriyor ve olayı hisli şarkı bolluğuyla sündürmüyor. “Long Night’s Journey into Day”, tıpkı Tom Englund’un sesine çok yakışan etli EVERGREY gitarları gibi dolu dolu tonlara sahip ve bu sayede gayet tok, güçlü bir sound ortaya çıkıyor. Englund grupta sadece vokal yaptığı için bestelerde bir EVERGREY etkisi görülmüyor ve bilindik REDEMPTION karakteri devam ediyor.
Çok başarılı davul performansı, akılda kalıcı rifler, sırtını büyük oranda gümbür gümbür metale yaslayan ve duyarlı tarafını da gerektiğinde silah olarak kullanan albüm, bu sayede uzun ömürlü olmak adına gerekli adımları atmış gibi görünüyor. Bu yıl çok da fazla öne çıkan progresif metal albümü dinlemediğimiz düşünüldüğünde, REDEMPTION “Long Night’s Journey into Day” ile bu konuda üzerine düşeni yapıyor. Geçen yıl çıkan diğer bir çok uzun progresif metal albümü olan “Legends of the Shires” kadar özel ve değerli olduğunu düşünmesem de, “Long Night’s Journey into Day” da progresif metal seven bir insan için son derece keyifli bir dinlemelik olacaktır.
Kadro Tom Englund: Vokal
Nick Van Dyk: Gitar, klavye
Sean Andrews: Bas
Vikram Shankar: Klavye
Chris Quirarte: Davul
Şarkılar 1. Eyes You Dare Not Meet in Dreams
2. Someone Else's Problem
3. The Echo Chamber
4. Impermanent
5. Indulge in Color
6. Little Men
7. And Yet
8. The Last of Me
9. New Year's Day (U2 cover'ı)
10. Long Night's Journey into Day
11. Noonday Devil
12. Someone Else's Problem (radio edit)