Adını Elvis Presley’in meşhur T.C.B. (Taking Care of Business) logosundan alan yeni BLACK TUSK albümü “T.C.B.T.” (Taking Care of Black Tusk) ile birlikteyiz bugün. Hardcore punk, sludge, D.R.I.’a göz kırpan crossover ve başka birtakım gaz, pis ve hırpani müziklerin bir kolajı olan bu albüm, grubun ilk dönemlerindeki daha BARONESS, MASTODON’vari müziğini iyice sokak köpeği kimliğine büründüren, it kopuk bir karaktere sahip diyerek başlayalım.
BLACK TUSK’ın giderek daha vahşileşen ve RED FANG’in kuduz hâli olarak niteleyebileceğimiz son dönem kimliği, “T.C.B.T.”de epey lezzetli ve kıvamında bir hâle gelmiş. Grubun her şarkısı hit yapma gibi bir derdi yok ve önümüze gelene bin tekme tadında yardırmayı seçtikleri her hâllerinden belli. İntronun ardından gelen “Closed Eye” ile öfkesinin fitilini yakan BLACK TUSK, baya hit potansiyelli “Agali” ile “T.C.B.T.”nin heyecan dozunu yükseltiyor.
Tüm şarkıların bambaşka kimliklere sahip olduğunu, aynı düzeyde heyecan yarattığını söylemek zor, ancak BLACK TUSK’ın tutkulu ve samimi hoyratlığının dinleyicide tam kıvamında bir etki bıraktığı da açık. Albümü dinlerken aklımıza Lemmy ve MOTÖRHEAD de geliyor, Arizona’nın engereklerle dolu çorak toprakları da; bir garajda çalıp ter içinde tepinen sakallı adamlar da…
Albümü yaklaşık 10 kez dinlemiş bir insan olarak, bu tarz müziklerin genelde ya ilk andan hayvan gibi vurduğunu ya da birkaç dinleme sonrasında etkisini gösterdiğini düşünüyorum. Müziğin direktliği ve varyasyondan uzak yapısı nedeniyle bazen bu tarz müzik yapan gruplar sürekli aynı şeyi yapıyormuş gibi algılanabiliyorlar. BLACK TUSK’ın “T.C.B.T.”de yaptığı şeyin de sıra dışı veya şaşırtıcı olduğunu söylemek zor. Ancak ortada dinlemesi keyifli ve özellikle 3. dinlemeden sonra baya bir güzel giden, arabada baya iyi coşturan bir albüm olduğunu görebiliyorsunuz.
HIGH ON FIRE, KYLESA ve benzeri şeyleri seviyorsanız BLACK TUSK’ı da bilmenizde yarar var. Aklınızı başınızdan almayacak, sizi delirtmeyecek belki, ama epey ilginizi çekecek bir 42 dakikayla ödüllenmeniz de gayet olası.
Bu grubun Pillars of Ash albümleri en iyi albümleri bence. Tam aradığım müziği yapıyorlar. Hiç ilgi görmemiş hayret.