Hayat, belirsizliğin ta kendisi olmasına rağmen, tekil olarak ele alırsam belirsizlik hayatta en nefret ettiğim şey. Hayatın çoğu zaman ta kendisini yansıtan sanat eserlerinde ise belirsizlik bayıldığım bir olay. Klişelerden paçasını kurtarabilen veya bilâkis kendisi klişe yaratıcısı olan eserlere hayranlık duyarım. Daha önce örneğini verdiğimi anımsıyorum ama yinelemekte beis görmüyorum; bir sinema filminin beni arka arkaya ters köşe yapmasına bayılırım meselâ ya da hâkim olduğumu düşündüğüm bir müzik türünün yeni örneklerini ilk dinlememde, “Şurası kesin şöyle devam eder,” sözlerim, müziğin seyri nedeniyle ağzıma tıkılırsa buna görünmez şapkamı çıkarır, bedenen oturur olduğum hâlde mânen ayağa kalkar avuçlarım patlayasıya alkışlarım o işi.
İslam’da yeri olmasa da toplumlar tarafından kabul gördüğünden mütevellit yüzyıllardır el üstünde tutulan, uzaktan bakıldığında masum gibi görünen bir inanç sistemi olan ancak detaylarına baktığınızda, bugün ciddi ciddi şeytancı olarak niteleyebileceğim onlarca grupla aynı fikir kaynağından beslenen tasavvufun temelini oluşturan tanrılaşma, yani “Theosis”, “Hierurgy” albümünün teması. Tabii, tanrılaşma mevhumunun en ciddi kaynaklarından Budizm’den hareketle black metal icra eden ekiplerin şıngır şıngır zilli, tıngır tıngır Hint enstrümanlı yapımlarından farklı, çok farklı, epey farklı “Hierurgy”.
Adı sanı duyulmamış ama ilk albümünde turnayı gözünden vurmayı başardığını düşündüğüm oluşumların başına rahatlıkla ekleyebileceğim Panegyrist, avangart black metalin özgün temsilcilerinden. Sınırları belirlenmiş şablonlardan ve önceden tahmin edilebilirlikten uzak bir müzik yapıyor bu adamlar. Çok sesli müzik kavramının içini, polifonik Gregoryen korolar, albüm boyunca bir an olsun bile rahat durmayan gitarlar ve bas gitarlarla dolduruyorlar. Albümü açan zil sesi ve başlayan rahatlatıcı koral ağırlıklı parça, albümde neyle karşılaşacağınıza dair ipuçları verse de yapım ilerledikçe beklentileriniz şaşkınlığa, şaşkınlığınız da hayranlığa dönüşecek, buna eminim. Clean ve koral vokal kullanımının black metal içerisinde ne denli iyi kotarıldığıyla ilgili sayabileceğim örnekler var ama şunu söylersem yeterli olacaktır sanırım; albüm, bundan sonra bu tarz vokal yapılandırmalarını kullanan daha fazla sayıda gruba/albüme denk gelmemize vesile olabilir.
Beni en çok vuran kısım koro mevzusu olduğundan doğrudan doğruya buraya ağırlık vermiş gibi oldum fakat diğer detaylardan da bahsetmezsem hem gruba hem de albüme haksızlık ederim ki bu kesinlikle istemediğim bir şey. Avangart black metal dediğim için daha pislik black metal sever arkadaşları kaçırmış olma ihtimalim var fakat yapımın geneli, taş gibi. Eğer clean vokallere özellikle ayar olmuyorsanız, piyano ve klavye beni bozar demiyorsanız, ortada iç içe geçmiş geçmiş, adeta karanlığın DNA’sını resmeden sarmal formda bir müzik var. Müziği zengin kılan ise enstrüman ve vokal katmanlarının birbirleriyle muhteşem uyum hâlinde olurken birbirlerinden bağımsız da kalabilmeleri. Yani tek bir enstrümana ya da vokal katmanına odaklanıp doğrudan onu dinleyerek albümü tamamlayabilir, uçsuz bucaksız karanlık denizlerde bambaşka bir deneyime yelken açabilirsiniz.
Albümün sonları, yapıma adını veren eserle birlikte aksak ritimli davullara sırtını dayayarak biraz daha progresif bir havaya bürünüyor. Ancak benim aklımı alan en önemli nokta, ilk parçanın ana melodisinin, yapımın zirve noktası olan “Ophidian Crucifix”te sahne alması. Albüme dair fikir edinmek istiyorsanız gidip doğrudan bu iki şarkıyı dinleyin derim.
Geçen sene hafif ürkerek bolca överek anlattığım Inferno albümü “Gnosis Kardias”ta baget sallayan Marcel Szumowski davullarda ve son derece başarılı iş çıkarmış. Keza diğer enstrümanların kullanımı da miksi de çok ama çok iyi. Yaratılan sade ama korkutucu atmosferin oluşması için herkes elinden geleni yapmış ve sonuç harikulâde olmuş. Türe meraklıysanız ve 2018’in en önemli albümlerinden birinin hangisi olduğunu merak ediyorsanız, işte Panegyrist işte “Hierurgy”.
Her parcada acaba simdi mi diye sorguladigim fakat her seferinde de pisman olduğum bi albüm oldu benim için. Yine kapagi mukkemmel ama ici de bi o kadar bombos olan bi albüm.
Her parcada acaba simdi mi diye sorguladigim fakat her seferinde de pisman olduğum bi albüm oldu benim için. Yine kapagi mukkemmel ama ici de bi o kadar bombos olan bi albüm.