Yavaşlığın Stockholmlu krallarının 5 gün sonra çıkacak yeni EP’si “House of Doom”la birlikteyiz bugün. Aynı adlı oyunun soundtrack’i olan “House of Doom” ve yanındaki 3 adet şarkıyla sunulan EP, CANDLEMASS’in değişken taraflarını içinde barındıran gayet iyi bir çalışma diyerek başlayalım.
EP’ye adını veren şarkı son derece gaz, son dönem CANDLEMASS’e uygun bir karakterde karşımıza çıkıyor. Çan sesleriyle açılan şarkının ortalarda bir yerde aniden bitip bambaşka bir şarkı gibi devam etmesi gayet enteresan olmuş. Doom metalin olmazsa olmazı olan “rif” kavramını sündüre sündüre kafamıza çakan CANDLEMASS, ara ara coşup aralarda durulduğu bu güçlü parçanın ardından yine değişken yapısıyla öne çıkan “Flowers of Deception” ile devam ediyor. Bu şarkı da “ben neden bonusum ki?” diye sorarcasına karakterli bir yapıya sahip.
EP’nin baladı konumundaki “Fortuneteller”da Mats Levén’in parladığı anlar görüyoruz. Diğer şarkılarda da üzerinde düşeni yapıyor elbet, ancak -merak etmeyin, “CANDLEMASS = Messiah Marcolin” demeyeceğim- çoğu yerde CANDLEMASS müziğini power metal ile heavy metal arası bir yerlere vokal yorumu nedeniyle CANDLEMASS’ın o büyücülü, karanlıkla atmosferini almakta zorlanıyorum. Messiah Marcolin yok diye CANDLEMASS’i silecek kadar şaşırmadım, ancak bence kendisi çok net şekilde grubun en önemli değerlerinden biri ve grubu 20 yıl önce “Epicus Doomicus Metallicus” ile keşfeden biri olarak kulaklarım onsuz her albümde onu arıyor demeden de geçemeyeceğim. Her neyse, bu karakterinden dolayı Levén’in en çok parladığı anlar bu baladdaki içi yanık vokaller oluyor.
Son sıradaki “Dolls on a Wall” da doom’dan ziyade sludge’a göz kırpan, baya acılı ezme gibi enstrümantal bir kapanış şarkısı. Sonuç olarak EP elbette ki adını aldığı şarkının ağırlığı üzerinden kurgulanmış. Burada mekânın sahibi o şarkı ve diğerleri de, basın bülteninde de dendiği üzere, bonus işlevi görüyorlar. Bonus emişken, EP’nin plak versiyonunda EP’ye adını veren şarkıda GHOST vokalisti Tobias Forge’nin de konuk vokalist olduğunu ekleyelim.
Şöyle bir bakınca, grubun “Death Thy Lover“la birlikte arka arkaya çıkan 2. EP’s olan “House of Doom”, bu kadar kısa sürede görevini yerine getirmeyi başarıyor. Grup bunca zamana rağmen hâlâ üretken şekilde yoluna devam ediyor. Yine de CANDLEMASS’in 2000’lerdeki en sevdiğim albümü hâlâ “Candlemass”. Robert Lowe da, Mat Levén de iyi vokalistler, lakin bu kulaklar hâlâ bir Black Dwarf arıyor, onu da söyleyeyim.
messiah marcolin candlemass için çok şey demek. grubun formda olduğu, doom türüne yeni soluk getirdikleri dönemde çok iyi şarkılara vokal yaptı. ancak, ayrılığından sonra grup kesinlikle tökezlemedi.
messiah ile leif’in grup içi konumları, dickinson – harris’den çok osbourne – iommi’yi andırıyor.
messiah’ın kesin ayrılığının üstüne robert lowe ile kaydedilen üç albüm de efsanenin ayakta olduğunun kanıtıydı.
death magic doom’u yada grey islands’ı dinlerken, r. lowe’un messiah ertesinde gruba kattığı farklılık yadsınamaz. ancak kabul edeyim, lowe’lu son albüm psalms for the dead’e alışmakta zorlanmıştım.
Doom on!
messiah marcolin candlemass için çok şey demek. grubun formda olduğu, doom türüne yeni soluk getirdikleri dönemde çok iyi şarkılara vokal yaptı. ancak, ayrılığından sonra grup kesinlikle tökezlemedi.
messiah ile leif’in grup içi konumları, dickinson – harris’den çok osbourne – iommi’yi andırıyor.
messiah’ın kesin ayrılığının üstüne robert lowe ile kaydedilen üç albüm de efsanenin ayakta olduğunun kanıtıydı.
death magic doom’u yada grey islands’ı dinlerken, r. lowe’un messiah ertesinde gruba kattığı farklılık yadsınamaz. ancak kabul edeyim, lowe’lu son albüm psalms for the dead’e alışmakta zorlanmıştım.