ismail vilehand

Yarınlar yokmuşçasına, çılgınlar gibi EP ve Split çıkaran bir grubun yeni albümüne bakacağız bugün. Misal; kulakları çınlasın, benim üniversiteden Tekirdağlı bir arkadaşım vardı. Adam “kapı gıcırdasa oynar” deyiminin kanıtıydı sanki. Müthiş roman havası oynuyordu adam. Ayrıyeten azılı bir Fenerbahçe tribün çocuğuydu. Ülkenin bir ucuna deplasman maçlarına gidip, yeri gelince dersleri kaçırıyordu. Rakı masasında ben bir şeylere söverken cümlelerimi peçeteye yazıp, o cümlelerden besteler yapardı. İşte Ancst bana o arkadaşımı anımsatıyor. İçip çekip beste yapıyor adamlar sanki. Hiç durmuyorlar.

Grubu ilk defa 2016 yılında “Moloch” albümü ile tanıdım. PA 2016 yılsonu listelerinde; onlarca insan arasında, sadece benim listemde olan ve üst sıralarda yer alan bu albüm, bana göre “çocuğu koymuş”, “horozu tokatlamış” ve “yunusu gıdıklamış”tı.

Ancst için temelinde black metal/crust tarzını icra ediyor demek yanlış olmaz ancak; sludge, ambient ve hatta melodic death metal gibi birçok farklı tür adamların müziğinde yoğun biçimde bulunmakta. Fakat bu çeşitlilikler, temel tarzları olan blackened crust’ın tabiatını bozmayan bir şekilde sunulmakta.

Grup “Ghosts of the Timeless Void” ile müziğine daha fazla çeşitlilik ve tat katarak kaldığı yerden devam ediyor. Önceki işlerine oranla daha melodi ağırlıklı bir albüm yapmayı tercih etmişler. Dur durak bilmeyen melodiler yeri geliyor At the Gates’i, yeri geliyor Heaven Shall Burn’ü, bazen Dark Funeral’i hatta Martyrdöd’ü bile anımsatabiliyor. Hani dinlerken “Lan adamlar yazmış be.” dedirten melodilerden söz ediyorum.

Grubun gerektiğinde deli gibi blast beat atan, gerektiğinde ise klasik hardcore punk ritimlerinde ilerleyen ve müthiş gaz davullar besteleyen çok değerli bir davulcusu var. İşin daha da ilginç kısmı ise grubun kadrosunda bu arkadaşın kim olduğu gözükmemekte. Benim grubumda böyle davulcu olsa bırakın ismini gizlemeyi, otogarda askere uğurlar gibi havaya atar tutarım. Her kim isen selam olsun sana güzel insan.

Melodi yoğunluğunun yanı sıra grubun bu albümde tercih ettiği diğer bir ayırt edici özellik ise hayvani breakdown kullanımı. Canlı performanslarda break downların girdiği anlarda eminim ki çok sakat işler dönüyordur. Hızlandıkları kısımlar ayrı, yavaşladık kısımlar ayrı bir adrenalin bombası. Tüm bunlara rağmen gerek vokalin ses rengi, gerekse de melodi yazımı olarak grubun genel sound’unda yoğun bir karamsarlık söz konusu. Zaten şarkı sözlerine göz gezdirdiğinizde adamların bu dünya ile ilgili ciddi problemleri olduğunu görüyorsunuz.

Uzun lafın kısası, Ancst sevmesi ve içine girmesi zor bir grup değil. Ekstrem müziğin ucundan tutmuş, saldırgan, melodik ve karamsar işlere ilgi duyan dinleyicilerin büyük kısmı “Ghosts of the Timeless Void” albümünde kendine göre bir şeyler bulacaktır.