Oğuz Sel
Black metal saldırısı hız kesmeden devam ediyor ve biz de hava sıcaklığı 0 santigrat derecenin altında seyreden Finlandiya’dan ayrılmıyoruz; aksine, rotamızı Pieksämäki’ye doğru çeviriyoruz.
Şu anki kadrosu epey kalabalık duran ancak grubun demirbaşı kıvamındaki iki kişinin başının altından çıkan “Incipit Chaos”, kucak dolusu öfkeyi; kulaklara layık melodiler, iştah kabartan blast beat’ler, şeytanın gıptayla takip edeceği kapkaranlık çığlık ve haykırışlarla sunan bir albüm.
Ekibin yaptığı müziği, daha önce yapılmamış bir şey veya önceden böylesini inanın işitmedim filan diyerek paketlemeye çalışmayacağım. Albümdeki dikkatimi ilk çeken şey olan davul kullanımını duyduğumda, hafif bir tebessüm ettim. Death metal tarafında Kataklysm, Vital Remains ve Kolombilyalı Evil Darkness gibi grupların başvurdukları aşırı hızlı blast beat’leri, müziğinin dört bir yanına yayan Mimorium, bunu sanal enstrüman desteğiyle yapıyor. Kafamı davullardan kaldırdığımda diğer dikkatimi çeken unsur ise gitarlar oluyor.
Arkasına güçlü basları ve bazı noktalarda devreye girerek müziği güçlendiren klavyeleri de alıp, o melodi senin bu rif benim dolanan gitarlar, genellikle fena sayılmayacak işler ortaya koyuyor. Ancak “Lion or Lamb” şarkısının bir bölümüne hâkim olan “I Like to Move it, Move it” melodisi, yaratılan kaotik ve karanlık atmosferi yok edip, Madagascar filmindeki King Julien’in fantastik dansını aklıma getiriyor. Sorun bende olabilir pek tabii. Vokaller ise albümün en iyi özelliklerinden biri bence. Hem scream hem de harsh vokal tarafını başarıyla kotaran Vox Malum müstear ismiyle sahnelerde boy gösteren Jarkko Liimatainen kişisi, görevinin gereğini layıkıyla yerine getiriyor.
Grubun kendi imkânlarıyla hazırlamasına rağmen, kulakları rahatsız edecek pek bir prodüksiyon sorunu bulundurmayan “Incipit Chaos”, ikinci dalga black metal gruplarını sevenleri ve 1990’lar havasını 2010’lu yıllarda hissetmek isteyenleri üzmeyecektir.
Grup, müziğini kendi içinde biraz daha çeşitlendirebilir, sürprizli eserler ortaya koyabilirse bence ileride bu tür müzik dinleyen kitlelere sesini daha çok duyurabilir.
Underground grupların neler yaptığını görmek ve daha da önemlisi iyice şarkılar dinlemeyi amaçlıyorsanız, Mimorium ve ilk albümü “Incipit Chaos” iyi bir seçenek olabilir. Unutmadan, o logoyu gözüm bir yerden ısırıyor ama…
logoyu ilk gördüğümde behemoth yeni bişey yayınladı sandım :)