Son haftalarda çılgın bir yoğunluk içerisindeyim. Yazdığım kritiklerin azlığından da belli oluyordur; son 2 haftada sadece 1 adet kritiğim PA’da yayınlandı. Yoğunluk artarak devam etse de, albüm inceleme açlığımı daha fazla bastıramadım ve nihayet yeni bir incelemeyle buradayım. Norveç’in özel isimlerinden IN VAIN’in yeni albümü “Currents”la beraberiz bugün. 15 yıl önce kurulan Kristiansandlı grubun dördüncü albümü olan “Currents”, “The Latter Rain”le çılgın bir giriş yapan ve 2013’teki “Ænigma” ile kulaklarımızda lezzetli tatlar bırakan grubun bu 5 yıllık arayı sonlandırdığı albüm olarak çıkıyor karşımıza.

Progresif death metal olarak özetlenebilecek olsa da, ülkesinin çeşitli karakteristik özelliklerini de müziğine katmasıyla zaman zaman avangart olaylara girişebilen IN VAIN, “Currents”ta da alışık olduğumuz kalitesini sürdürüyor. İlk bakışta çok da etkileyici gelmeyen detayların zamanla parıldadığı “Currents”ta, grubun bugüne dek yaptığı en güzel şeylerden bazılarını bulmak mümkün. Çok yüzeysel şekilde bakıldığında IN VAIN’in “Currents”ta biraz dağınık bir müzik yaptığı düşünülebilir. Mesela açılışı yapan Seekers of the Turth’ta bu durum kabak gibi önümüze seriliyor. Dünyanın en güzel melodilerinden birine sahip olan şarkının geri kalan riflerinin bu damar melodiden tamamen bağımsız oluşu dinleyiciyi afallatıyor, hatta belki de rahatsız ediyor. Bilinçli yapılmış olduğu belli bu gibi tercihler, dinleyicinin ilk andan albüme “hmm… dur bakalım” türevi bir temkinle yaklaşmasına neden olabilir.

Gelin görün ki grup bu anlayışı albümün geneline taşımamış. Matt Heafy’nin vokalleriyle konuk olduğu ve açık Ihsahn etkilerinin görüldüğü Soul Adventurer’la birlikte “Currents”ın da adı gibi akmasına tanık olmaya başlıyoruz. Albümün belirgin özelliklerinden biri, özellikle En Forgangen Tid gibi şarkılarda çok açık görüldüğü üzere, dev bir BORKNAGAR etkisi barındırması. Clean vokallerin rengi ve söyleniş tarzı gereği zaman zaman ICS Vortex ve Lars Are Nedland’ın albüme konuk olduğunu düşünmek işten bile değil. IN VAIN’in bestelerini yapan esas adamı Johnar Håland’ın konserlerde SOLEFALD’a destek olduğu düşünüldüğünde, Nedland’ın etkisini hissetmek elbette şaşırtıcı değil.

Benzer vokal paternleri ve tenor olaylar da yer yer akla çok net Einar Solberg tatlarını getiriyor. Misal As the Black Horde Storms’da Einar’ı sol elini dirsekten bükmüş, şık bir Prada çanta taşıyor gibi kendini yırtarken hayal etmek hiç de zor değil. Einar olmasa da, albüme LEPROUS’tan da epey büyük bir destek atılıyor, zira “Currents”taki davullardan Norveç’in en çalışkan ve ele avuca sığmaz davulcusu Baard Kolstad sorumlu.

“Ænigma”yı çok seven bir dinleyici olarak “Currents”ı ilk dinlemelerimde biraz tedirgin olmadım değil. İçimde albüm yoğunluğu ve akılda kalıcılığı konusunda minik şüpheler peydahlanayazarken, onuncu dinlemeden itibaren “Currents”ın vermek istediği her şeyi aldım ve şu an albümü kırk kereden fazla defa dinlemiş bir insan olarak IN VAIN’in yine iyi bir iş çıkardığını rahatlıkla söyleyebiliyorum.

Tekrarlama gereği hissettiğim üzere Seekers of the Truth uzun zamandır duyduğum en güzel melodilerden birine ve inanılmaz iyi yazılmış bir soloya sahip; Soul Adventurer’ın özellikle sonlarındaki vokal fikirleri aşırı iyi; Origin’deki LEPROUS’vari olaylar, Standing on the Gound of Mammoths’ın değişken yapısı takdire şayan. Evet, albüm genel olarak bir “Ænigma” değil, ama kendi başına ayakları yere basan, gayet olgun, üzerinde detaylı şekilde uğraşılmış bir yapıt.

Norveç’in black metal yapmayan gruplarında genel olarak hissedilen tuhaf mistik havayı ve başka hiç kimseye benzemeyen garip atmosferi seviyorsanız “Currents”ta da pek çok güzel şey duyacağınızı rahatlıkla söyleyebilirim. IN VAIN’i henüz hiç dinlemediyseniz bence en mantıklısı ilk albüm “The Latter Rain”le başlayıp dört albümü sırasıyla dinlemek, zira IN VAIN ona ayırdığınız zamanın hakkını verecek bir grup. “Currents” da bu konuda üzerine düşeni yapıyor.