ismail vilehand
Ölüm. Her canlı için kaçınılmaz son. Herkes bu sona bir anlam yüklemek derdinde. Misal; semavi dinlere inansan bir dert, inanmasan bir dert. İki ucu boklu değnek misali; dünya gezegeninde geçen ortalama 60-70 senelik ömre ve sonrasına bir takım anlamlar yükleyerek fiziksel varlığımızın sonunu bir devamlılığa kavuşturma derdinde çırpınıyoruz.
Bu konuyla alakalı kültürümüzdeki en mükemmel sözlerden biri olan “Kefenin cebi yoktur.” sözünü aşırı seviyorum. Yemeden içmeden; it gibi çalışıp kazandığını, ”Mortingen Şıtrayze” olduğunda yanında götürme gibi bir şansın olmadığından, 72 adet huriye harcama ihtimalin de olmayacak.
O bakımdan naçizane tavsiyem; ortalama 60-70 senelik ömrünüzü, iş hırsıyla kavrulup helak olarak asla harcayamayacağınız bir para yığını yapmak ve bu hırsla birinci dereceden yakınlarınızı kırmak yerine, kazandığınızı acımadan sevdiklerinizle, sevdiğiniz şeyleri yaparak kalan zamanınızı geçirmenizdir. Bundan sonra bir hayat olduğuna inansanız da, inanmasanız da, sevdiklerinizle olan güzel vakitlerde ezdiğiniz para, her şey sona erdiğinde sizin için en ufak bir kayıp olmayacaktır.
İşte yeni “Hooded Menace” albümü olan “Ossuarium Silhouettes Unhallowed” insanı böyle ölümle alakalı bir takım beyin fırtınalarına sürüklüyor. Çünkü adamların yaptığı müzik, çenesini omzunuza dayamış Azrail’in kulağınıza fısıldadıklarını ve gün geçtikçe çürüyen bedenlerimizin dünya üzerindeki son kullanma tarihinin yaklaştığını hatırlatıyor.
Bu adamların yaptığı müzik; tıpkı Autopsy, Asphyx, Winter ve Cianide tarzı gruplarda olduğu gibi, sonbahar ve kışın gömülen cenazelerde, kürek kürek atılan toprağın yarattığı ıslak kokuyu hatırlatıyor. Bu grubu dinleyerek rüyalara daldığınızda güneşli sahillerde tsunami çıkıyor, kucağınızda twerk yapan kızlar korkudan üzerinize sıçıyor, yudumladığınız kokteyl kanlı gözyaşına dönüyor ve tek derdiniz kıyamet ve ölümü beklemek oluyor.
Albüm; ruhun can çekişen bedenden çıkmasını anımsatan bir melodi ile başlayan “Sempiternal Grotesqueries” ile açılıyor. Ölüm ve kıyamet metalini iyi çalışmış, hatta ezberlemiş bu adamlar direk girişten dinleyiciyi çaresizliğe sürüklüyorlar. Daha ötesi aynı şarkıda 6:30 sonrası giren rif eşi benzeri olmayan bir ezici mezarcılık sunuyor.
Albüm boyunca fiziksel hayatın sona erişini akıldan çıkarmayan melodiler ve riflerin ardı arkası kesilmiyor. Grup zamanla uzmanlaştığı death/doom metal türünün en mükemmel halini sunmak için elinden geleni yapıyor ve bu konuda son derece başarılı oluyor.
Misal “Cathedral of Labyrinthine Darkness” bu türde dinleyebileceğiniz en üst düzey şarkılardan biri. Kişinin metal ile ilgi seviyesi ne derece olursa olsun; sevdiceğiyle parklarda el ele dolaşıp, bahçesinde kedisiyle oynayan müthiş huzurlu bir insan olsa bile, o şahsın huzurunu kaçırıp, evini yaktırabilme ihtimali olan bu şarkı, 90’lar başı death/doom metal ekolünü benimsemiş dinleyicileri keyiften taklalar attıracak seviyede bir kusursuzluk barındırıyor.
Hooded Menace kuruluşundan bu yana onbirinci yılını doldurarak, kariyerinin doruk noktalarında dolaşıyor ve bana göre şu ana kadar 2018 yılında çıkmış en iyi albümü sunuyor. Ve bunu yaparken kasılmıyor, ezilmiyor, büzülmüyor. Sadece dümdüz bildikleri işi yapan bu adamlar ekstra bir çaba sarf etmeden türü sevenleri zevkten dört köşe ediyor.
Dinleyiciye amaçladığını kusursuza yakın bir biçimde sergileyen Hooded Menace, kesinlikle yakından takip edilmeyi ve desteklenmeyi hak eden bir grup. Kıyameti ve ölümü birebir yaşamadan önce; sanki bir simülasyon misali, işitsel anlamda tecrübe etmek için “Ossuarium Silhouettes Unhallowed” vakit ayrılması ve kafa yorulması gereken bir albüm.
“Bu grubu dinleyerek rüyalara daldığınızda güneşli sahillerde tsunami çıkıyor, kucağınızda twerk yapan kızlar korkudan üzerinize sıçıyor, yudumladığınız kokteyl kanlı gözyaşına dönüyor ve tek derdiniz kıyamet ve ölümü beklemek oluyor.” Abi albümü dinlemeden dinlemis ladar oldum eline sağlık. Yeni kritiklerini bekliyorum.
Albüme değil de yazıya 10 verdim, kaleminiz çok kuvvetli İsmail bey. Harika bir kritik olmuş, albümü bu gün kesin dinleyeceğim.
Taş gibi albüm, harika review.
Uzun zamandır okuduğum en harika kritik bu. Beynine sağlık. Twerk yaparken sıçmak ne aq ya:) hahahahahahahahaha:)
Albüme gelirsek gerçekten harika bir iş. İlk dinlediğimde de dikkatimi çeken 3. parçaydı ve hâlâ açık ara favorim. Benim icinde simdilik senenin en iyisi olabilirdi ama maalesef mammoth grinder engeline takıldı.
Şimdiden yılın kendi türünde en iyi kayıtları arasında gösterilmeyi garantiledi bu albüm. Favori parçam Charnel Reflections.
Hooded Menace türü seveni üzmez. Yine her şey yerinde hatta fazlası bile var.
Birçok yerde bahsinin geçtiğini gördüğüm albüm. Doom metal, Finlandiya ve ölüm teması! Daha dinlemeden edinilecek albümler listeme ekledim.
Celtic Frost’a da selam çakılmış.
söz konusu olan adlar Finlandiya ve doom ise boş çıkması pek olası değil zaten..Ocean of Grief denen bir grup var ki bu albümü sevenler ona da bir baksınlar derim komşu yardırmış yine
Birkaç defa dinleyince derinliğinden daha bir zevk alınıyor.
büyük albüm.