“Parayı indirdik, nevale sağlam, uygulamaya yakalanmadan Kaliforniya’dan uzayalım, parayı ezecek eyalet çok.” Gibi durumlarda belki de ilk dinlenecek grubun yeni albümünü ile karşı karşıyayız. Öncelikle Fu Manchu bir metal grubu değil, o bakımdan konuya ilginiz yok ise ilk paragraftan ayrılın ki, değerli vaktiniz çalınmasın. Çünkü az sonra bolca üstü açık arabalardan, Kaliforniya sahillerindeki tangalı kızlardan ve kaliteli “sigaradan” bahsedeceğim. Yani bir Fu Manchu kritiği böyle olmalıydı ama arabalar ve kızlar gitmiş, geriye kaliteli sigaralar kalmış desem pek yalan olmaz.
İlk bakışta negatif ve hızlı bir giriş yapmışım gibi gözükse de, öncelikle neden böyle bir girişi yaptığımı açıklamam gerekecek. Normalde Fu Manchu’yu tanıtmak gibi bir saygısızlık yapmamam gerekiyor ama sanırım yapmak zorundayım. “Fu Manchu” 1985 yılında kurulmuş, bu albüm dâhil 12 albüm çıkartmış olan dünyanın en ünlü ve en çok bilinen ilk üç-dört stoner rock grubundan biri. Olayın tam olarak derinliğini bilmiyorum ancak; adamlar torbacısını mı değiştirdi nedir, bu albüm dâhil olmak üzere son üç albümdür bir uzay ve bilimkurgu merakına kapıldılar.
Bahsedilen konuların değişmesi adamların benimsediği sound’da devasa bir farklılık yaratmıyor olsa da, ben şahsen; üstü açık arabalarda manitalarla âlem yaparken, ne ara uzayla çıktık o kısmı anlamak ve kafasını yakalamak istiyorum, ama eldeki nevalenin yetersizliği nedeni ile sınıfta kalıyorum.
“Clone of the Universe” bir önceki albüm “Gigantoid” ve ondan da bir önceki albüm olan “Signs of Infinite Power” gibi uzaya kafayı takmış konseptte bir albüm. Muhtemelen en çok dinlediğim ve sevdiğim “Fu Manchu” albümü olan “We Must Obey” grubun en son Kaliforniya sahilleri kafasında olan, manitacı ve eğlenceli albümüydü. “We Must Obey” sonrasındaki albümlerde organikten, sentetiğe geçtiklerinden dolayı mı işler değişti şüphelenmiyor değilim.
Daha önce de bahsettiğim gibi, sound olarak devasa fark yaratmayan bir konsept değişimi söz konusu. Sadece grubu ezbere bilenlerin fark edeceği bu farklılık, çok da büyük bir problem değil.
Grubun tek orijinal üyesi olan Scott Hill’in, yaklaşık 25-30 senedir değişmeyen vokal stili ayakta alkışlanacak seviyede. Keza bas gitarın gümbür gümbür duyulduğu ve İngilizce konuşan milletlerin “fuzzy tone” olarak adlandırdığı gitar tonu grubun tarihi boyunca değişmeyen “imza” özelliklerinden.
Misal ilk üç şarkı [Intelligent Worship, (I've Been) Hexed ve Don't Panic] klasik bilinen ve sevilen Fu Manchu’yu yansıtan şarkılar. Sonrasındaki üçlü (Slower Than Light, Nowhere Left To Hide ve Clone Of The Universe) ise grubun son yıllardaki “uzaylı” kafasına hizmet eden daha düşük tempolu şarkılar.
Fakat asıl mevzu, 18 dakika 7 saniyelik “Il Mostro Atomico”. Farklı dönemlerden bir “Fu Manchu” özeti olan ilk altı şarkıdan sonra grubun asıl bize sunmak istediği “Il Mostro Atomico”; türü seven, sevmeyen fark etmeksizin sabırlı dinleyicilerin tecrübe etmesi gereken, tam bir gövde gösterisi.
Şarkıyla alakalı en önemli ayrıntı ise konuk sanatçı olan efsanevi grup Rush’tan tanıdığımız devasa isim “Alex Lifeson”. Bu 18 dakikalık “Jam” gösterisine katılan büyük üstat, Rush fanlarını çılgına çevirecek bir performans sergiliyor.
Kısacası Fu Manchu; abartı tekrara girmeden, 30 seneden fazladır müzikten tecrübe ettiklerini, her enstrümanı ayrı ayrı devleştirerek dinleyicinin suratına çarparak, tek bir saniyesi dâhil sıkmayan bir “fuzzy rock” eseri sunuyor. Albümün yıldızı ve asıl yapılma amacı olan “Il Mostro Atomico” gerekli nevale sağlandığı vakit, dinleyiciye kusursuz dakikalar geçirtebilir.
Uzun lafın kısası “Clone of the Universe” gayet iyi bir stoner rock albümü. Eğer ilk Fu Manchu tecrübeniz olacaksa puana fazla takılmayın, çünkü “top class” bir stoner rock albümü sizleri bekliyor olsa da, grubun daha önce yaptıklarını düşününce ve “punky” Fu Manchu’nun hastası olduğumdan, bundan daha fazla bir puan vermem mümkün olmuyor. Siz yine de stoner rock ile en ufacık bir alakanız varsa bile bu albümü tecrübe edin. Pişman olmanız ihtimal bile değil.
Kadro Scott Hill: Vokal, gitar
Bob Balch: Lead gitar
Brad Davis: Bas
Scott Reeder: Davul
Şarkılar 1. Intelligent Worship
2. (I've Been) Hexed
3. Don't Panic
4. Slower Than Light
5. Nowhere Left To Hide
6. Clone Of The Universe
7. IL Mostro Atomico
Kapanış parçasına selam olsun. Tek başına bi albüm gücünde desem abartmış olmam. Çok görkemli bir kapanış ama bu diğer parçalar biraz vasat olmuş hissine kapılmanızı sağlıyor. Yani en azından bende durum bu. Puan çok yerinde olmuş.
Çok önemli not: dogrulama kodu hatasi insani cileden cikaracak seviyeye cikti yine. Kufurler esliginde yorum yazmaya basladim ki artik bircok habere falan sirf sinirlenmiyim diye yorum yazmiyorum…
Sentetiğin güzeli Baltimore’dan, organiğin güzeli Florida’dan çıkar. Nachtmystium’un elemanı Blake denen dolandırıcı hamamoğlanıyla bi arkadaşın ev ortamında muhabbetimiz olmuştu getirmişti bir şeyler. California’nın muadillerine kıyasla daha zayıf olması hayal kırıklığı yaratmıştı.
Benim gibi Kyuss tarzı çöl etkili fuzz işlerini sevenler Brant Bjork’un Jalamanta albümüne bayılırlar çok sağlam olaylar dönüyor. Her ne kadar stoner olmasa da Human Bell’in kendi adını taşıyan tek albümü de sizi şöyle güzelce Batı Amerika’nın çöllerine şöyle bi götürüp getirir. Onun dışında aklı olan adamın oralarda işi yok zaten.
Kapanış parçasına selam olsun. Tek başına bi albüm gücünde desem abartmış olmam. Çok görkemli bir kapanış ama bu diğer parçalar biraz vasat olmuş hissine kapılmanızı sağlıyor. Yani en azından bende durum bu. Puan çok yerinde olmuş.
Çok önemli not: dogrulama kodu hatasi insani cileden cikaracak seviyeye cikti yine. Kufurler esliginde yorum yazmaya basladim ki artik bircok habere falan sirf sinirlenmiyim diye yorum yazmiyorum…
İsmail bey’in madde etkili albüm kritiklerine çok gülüyorum. Zaten basit adamım, black metal değilse artıyı basıyorum.
Fu Manchu çok dinlediğim bir grup olmadı ama bir şekilde Gigantoid albümünü hayvan gibi dinlemiştim. Buna da bu kritik vesilesiyle dinleyeceğim.
Bence de kötü albüm değil ama Fu Manchu dinleyeceğim zaman ister istemez elim alıştığım eski albümlere gitmeye devam edecek gibi.
Stoner adına gelmesini heyecanla beklediğim tarih: 23 mart
Türün en sevdiğim grubu Freedom Hawk ile Monster Magnet albümü aynı gün gelecek.
10.03.2018
@şeyh hulud, 23 mart = yeni The Sword albümü.
Ne oluyo lan?
10.03.2018
@şeyh hulud, oha…mükemmel olacak…
Sentetiğin güzeli Baltimore’dan, organiğin güzeli Florida’dan çıkar. Nachtmystium’un elemanı Blake denen dolandırıcı hamamoğlanıyla bi arkadaşın ev ortamında muhabbetimiz olmuştu getirmişti bir şeyler. California’nın muadillerine kıyasla daha zayıf olması hayal kırıklığı yaratmıştı.
Benim gibi Kyuss tarzı çöl etkili fuzz işlerini sevenler Brant Bjork’un Jalamanta albümüne bayılırlar çok sağlam olaylar dönüyor. Her ne kadar stoner olmasa da Human Bell’in kendi adını taşıyan tek albümü de sizi şöyle güzelce Batı Amerika’nın çöllerine şöyle bi götürüp getirir. Onun dışında aklı olan adamın oralarda işi yok zaten.