Türkiye’nin içinde bulunduğu sosyokültürel iklim içerisinde YAŞRU gibi bir grubun şu dönemde var olması ve aktif şekilde müzik yapması bence iyi ve önemli bir şey. Özellikle de dinleyiciler açısından diyorum bunu. Ortada x bir konuyu ele alan ve o x konuyu işleyen bir grup var. Müzikleri dışında herhangi bir demeç, söylem, tavır, duruş yansıtmıyorlar. Üstelik yaptıkları müziğe kaynak olan bağlamın aslında siyasi bir tarafı da yok (en azından olması gerekmiyor). Lakin gruba dair yorumlarda gerçek bir cümbüş yaşanıyor. YAŞRU’yu hiç dinlemeden, sözlerini okumadan “abi adamlar kafatasçı” diyen mi ararsın, “Kiziyli giriplir yipir imi sin yipimizsin cinki bi ciğrifyi firkli” diyen mi ararsın, “Ben ülkemi seviyorum, ama…”lar mı ararsın…
“Börübay“a dair düşüncelerimi şurada yeterince anlatmıştım. Berk Öner neyse ki arayı fazla açmadan yeni bir YAŞRU albümüyle karşımıza çıktı. Bu kez elimizde “Ant Kadehi” var; bakalım bu kadehten neler dökülüyor.
Albüme dair söylenmesi gereken ilk şey, grubun “Börübay”daki kimliği belli oranda devam ettirirken, birtakım farklı tatlarla müziğini zenginleştirmiş olması. Oğuzelleri adlı enstrümantal introyla açılan albüm, adını aldığı şarkıyla bizleri karşılıyor. Coşkulu, laylayheyhöy tarzı bir folk metal ile giren şarkı bizi ilk andan albüme çekiyor ve “Ant Kadehi”nin genel karakteri olan coşku/keder olayını vurgularcasına, ikinci yarısında basıyor kederi, basıyor damarı.
Bu noktada söylenmesi gereken şeylerden biri, albümün prodüksiyonun gözle görülür şekilde boğuk olduğu. Bilinçli bir tercih mi bilmiyorum, ancak böylesi derin hisler barındıran bir albümün daha güçlü bir kaydının olmasını isterdim. Doksanların başından beri metal dinleyen bir insan olarak, o dönemki albümlere de alışık olduğumdan açıkçası bu tarz kayıtlar beni fazla olumsuz etkilemiyor ve duygusu yerinde olduğu takdirde sound olayına fazla takılmıyor, kısa sürede alışıyorum. Lakin yeni nesil dinleyici için bu konunun biraz can sıkıcı olma ihtimali de var. Umarım ileriki albümlerde imkânlar zorlanır ve YAŞRU’yu daha güçlü bir sound’la dinleriz.
“”Börübay”a kıyasla farklı tatlar” demiştim, şimdi oraya gelelim. Üçüncü sıradaki Yalnızsın, YAŞRU’nun alışıldık tavrından farklı ve kesinlikle çok başarılı bir şarkı. YAŞRU konseptinden bağımsız, Türk geçmişiyle ilgisi olmayan sözleri var ve Berk’in vokali ve şarkı düzenlemesiyle gayet içten bir hüzün yarattığını düşünüyorum. YAŞRU bence Türkçe sözlü metal konusunda ülkemizdeki en iyi örneklerden biri ve bu şarkıda da bunu görebiliyoruz. Şarkının son derece sade sözleri var ve doğru vokal melodisi ve düzenleme ile bu sözler cidden etkili hâle geliyor.
Düşündün mü, yaşamadığın neler olacak
Beklediğin bazı şeyler hiç yaşanmayacak
Olsun yine de o tatlı hayallere devam et
Olsun yine de o an için iste
Yalnızsın geçen zamanda
Bekle sonunu her anında
Bu şarkı grubun daha geniş bir kitle tarafından sevilmesini sağlayacak ölçüde güzel ve Türk geçmişiyle bir bağlantısı olmaması sebebiyle gruba yaklaşmakta zorlananlar tarafından da benimsenebilecek bir yapıt.
Elem’de olayın daha bir doom tarafına kayan YAŞRU, bu şarkıda da albümün değerli anlarından bazılarını yansıtıyor. 2.20 civarı Toygar Işıklı benzeri bir hüzne girişen şarkı, akabinde melodik black metal hissiyatı barındıran yerlere gidiyor. Öncesindeki Yalnızsın ve başı ile sonu eski usul ENSIFERUM gibi gaz veren Tek Korkum’la birlikte albümdeki en sevdiğim şarkılardan biri.
Albümün bahsedilmesi gereken diğer önemli şarkıları; konusu itibarıyla etkileyici olan Son Gece ve Talkan & Curcan. Özellikle ikincisinin neden bahsettiğini hem sözlerden hem de internetteki çeşitli kaynaklardan araştırabilirsiniz. YAŞRU, Türk tarihinin en önemli konularından birine dair yaşanmış bir olayı bu şarkıda çok net ve açık sözlerle anlatıyor, resmediyor.
Albümün sonuna geldiğimizde gerçekten de doyurucu bir iş dinlediğimizi hissedebiliyoruz. Folk metalin coşkusu ile doom metalin kederi arasında gidip gelen, tıpkı “Börübay”daki gibi belgeselvari bir müzik sunan YAŞRU, işlediği konuya yönelik özgün ve samimi yaklaşımını bu albümde de sergiliyor. Yazının başında dediğim gibi, YAŞRU’nun Türk metal sahnesi içerisinde önemli bir işlevi olduğunu ve bunu aklı başında bir şekilde yerine getirdiğini düşünüyorum. İddialı olmak adına gereksiz sivrilikler yapmayan, bahsettiği konuları bilgece bir tavırla yansıtan ve bunu müzikal anlamda da destekleyen grup, bu şekilde gittiği ve işin prodüksiyon yanını da güçlendirdiği takdirde uzun vadede ülkemizin en değerli albümlerinden bazılarını yapmayı sürdürecektir.
yahu cidden anlamıyorum. belki aylarca belki yıllarca uğraşıyorsun bir sürü beste yapıyorsun kendi sanatını en ince ayrıntısına kadar tasarlıyorsun sonra şu kapağı nasıl basabiliyorsun cart diye üzerine. abi göz mü yok hadi sen yapmadın abi bu olmamış bu nedir demi diyemiyorsun? google a yazıp arasan daha kötüsünü bulamazsın. naptınız nerden buldunuz bunu skyrim oynarken screenshot mı aldınız amk?!?!??!
Türk tarihi meraklısı biri olarak Yaşru’yu severek takip ediyorum.Şarkıların sözleri ve oluşturulan atmosfer son derece başarılı.
@gXnn, Skyrimden ekran görüntüsü alınsa inan daha güzel olur
https://www.fragparta.com/wp-content/uploads/2017/09/Skyrim.jpg
Şimdilik sadece Yalnızsın’ı dinledim ve acayip hoşuma gitti. İş çıkışı yolda geri kalanını dinleyeceğim.
Bu arada kapak konusuna da katılıyorum. Baya Diablo – Lord of Destruction kapağı. Birazdan 3 barbara dalacağız.
Bu grubu daha doğru bir tabirle bu adamı yanlış olmasın çıktığı günden öncesinden de biliyor ve dinliyorum. Abartmıyorum, facebook videolarından soundcloud çalışmalarından tutun da paylaştığı her şeyden bir tüyo kapmaya çalışıyorum. Paylaştığı diğer folk grupları araştırıyorum dinliyorum bütün paylaşımlarına yorum atıyorum. Kısacası kardeşim gibi seviyorum. Neden mi ? Yaptığı işe olan saygımdan ve sevgimden. O kadar önemli ki benim için … Bu güne kadar çıkan bütün yaşru işlerini kafamda atıp tutunca çok fazla iniş çıkış olmadan hep aynı çizgide bir oluşum karşımda. Bazı şarkıların sözlerini zayıf bulunca melodilerle melodilerin yetişmediği yerlere yazılan içli sözlerle tamamlıyorum hazzımı. Kimse görmüyor bu çok yeni bir tarz bu benim kanaatim. Lanet olsun ki iş dolayısıyla henüz canlı dinleyemedim. Bu albüme gelince Elem parçası resmen beni yıktı o ne histir arkadaş. Teknik detayların canı cehenneme abi hissettirdikleri diyorum.Çok şey daha yazarım ama bitmez. Teşekkürler Berk Öner. Öd Tengri Yasar Kisi Ogli Kop Olgeli Törümis biz ölümlüyüz al sazını mögke tengriyin küçüdür de bizi, bu ölümlüleri şarkıya boğ abicim.
12.01.2019
@necrobutcher, canlı sahneleri de iyidir dostum,çok mütavazi adamlar istanbul da en bilinmedik yerlerde bile çaldılar
At kadehi elinden bin parçaya bölünsün.
Bu arada lütfen diğer çalışmalar için de değerli görüşlerinizi eksik etmeyin bu platformda o kritikler olmalı bence . Saygılar.
hakikaten sound nedir boyle bilerek mi yapilmis yoksa imkansizliklardan mi anlamayamadim, ne kemanlar ne de bateri adam gibi duyuluyor, vokal cok baskin duyuluyor, sound iyi olsaydi cok iyi bir album bence sarkilar ve sozler guzel, umarim bir sonraki album daha kaliteli sounda sahip olur.
Şimdi şu kapakla alay eden bilgisiz arkadaşlara bir kaç bilgi vereyim çünkü Türk Mitolojisi hakkında bilgisi olmayan tipler olduğu çok açık. Geleneksel giyinmiş bir orta asya türkü görüyoruz ve elinde bir şey tutuyor o tuttuğu şey… neyse.. Tuğ’dur. Tuğ bizim mitolojimizde devlet kuran kişiyi temsil eder ki kağan(han,hakan) olmanın alametleri arasında önemlidir. Resmin mavi tonda olması göktanrı inancından geliyor diye düşünüyorum ve o etrafında gördüğünüz motifler 3000 yıllık türk kilim motifleridir. Ant kadehi de sözünün eri olan savaşçıların yemin ettikleri anda ellerini kesip kanla içeceği(kımız) karıştırıp içtikleri -sizin anlayacağınız dilde- “kupa”dır. Ant içmek sözü de bu ritüelden gelir(ek bilgi). Bu savaşçılar ölünce bu ant kadehleriyle birlikte gömülürler.
07.12.2017
@necrobutcher, birilerine geçirmeden önce yazılanları iyi anlamayı denemeni öneririm. yorumlarda kimse temayla, yani dolaylı olarak senin kendince birilerine ağzının payını verme amacıyla yazdığın şeylerle dalga geçmemiş. kapakta temanın işlenişiyle dalga geçilmiş. elinde ant kadehiymiş, şuymuş, buymuş her neyse tutan bir orta asya türkü var tamam eyvallah. elin iskandinav folk/pagan/cart/curt gruplarının her albüm kitapçığında sağdan soldan bir viking fırlıyor, bizim yerli gruplar piç değil ya elbette isteyen istediğini istediği yerde kullanır. tekrar söylüyorum burada eğreti duran şey tema falan değil, tamamen bu tasarımı hazırlayan kişinin temayı aktarış şekli. renkler zevkler tartışılmaz ama kimse kusura bakmasın ben bu kapakta ki renk paletini, trt çizgifilmleri ayarında ki bu tasarımı beğenen adamın göz sağlığından şüphe ederim.
10.12.2017
@hickdead, kapak güzel.
07.12.2017
@necrobutcher, sorun kapağın içeriğinde değil, sorun kapakta grubun ismi ve albümün isminin amatör bir gri renkte arkada siyah outer glow verilerek yazılmasında (yazı okunsun diye outer glow vermek en kolay düşünülen çözümdür ama çoğu yerde tasarımı bozar) ortadaki figürün dekupaj sorunlarında, yanındaki bayrağın kenarları ve arka plana anlamsız bir şekilde doğallığa aykırı blur atılmasında, yanda kilim desenlerinin temayla bağımsız olarak lak diye konulmasında
12.12.2017
@zeynep, Zeynep hanım bu kapakla ilgili fikrim daha yayımlandığı gün belliydi. Elinde ant kadehi ile bir balbal resmi de koysa olurdu. İkonoğrafiler açık,albümün içeriği önemli cazırdamayalım.
09.12.2017
@necrobutcher, Arkadaş, akraba, tanıdık olduğun o kadar belli ki..
10.12.2017
@tayfun, ebesiyim berkin. Buralarda takılıp yorumlarda hır çıkarmam için maaş alıyorum.
12.01.2019
@necrobutcher, ayrıyeten bu ant kadehi ile kardeş,yoldaş olanlara anda denir,ant kadehi 3 kişi arasında yapılır,çünkü Türk töresine göre bir insanın en can dostu en fazla 3 kişidir,kapak güzel ayrıca
öncelikle türk değilim, türklerin kültürel çalışmalarını ırkçılığa bulamadan gerçekten sanat kaygısı taşıyarak icra ettiğini görmek çok güzel. şarkı trafikleri, temalar, harmoni düzeni, müzisyenlik benzerlerinden fersah fersah üstte.bu gibi çalışmaları baldırı çıplak tiplerden ziyade böyle kişilerin yapması şu türkçülük mevzusunu umarım normalleştirir ve haplı dnalar üzerinden yapılan cahil ideolojilerden ziyade böyle işlere maruz kalırız.
Tam celal şengörlük grup he. bilse moğolistan’da çalışırken kulaklıkla dinlerdi aq haha
3 gündür sürekli dinliyorum, normalde tarzım değil ama müziğin kalitesinin yanında Türkçe sözlerin de müthiş yedirilmesinden ötürü de albümden müthiş keyif alıyorum. Böyle bir şeyin çıkmasından ötürü acayip mutluyum valla. Gün içinde de albümü satın alacağım.
Yalnızsın ve Elem yamulttu koydu beni bir kenara. Albümün geneli çok iyi; Yaşru bu işi iyi kotarıyor, tebrik ederim gerçekten.
12.12.2017
@Ouz, Yalnızsın parçasının ilk versiyonu son derece ağır bir doomdu inan bu hali şok edici derecede düzenlenmiş bu arada Elem konusunda aynı fikirdeyim müthiş bir iş, çok özgün .
Kapak muhabbeti döndükçe aklıma gelip duruyor, bu tarz işlerde gördüğüm en kötü kapak şu Graveland albümüne ait
https://f4.bcbits.com/img/a2891539707_10.jpg
24.12.2017
@şeyh hulud, hayatımda bu kadar çirkin bir albüm kapağı görmedim, gözlerim kanadı.
Talkan ve curcan şarkısı olağanüstü güzel ve etkileyici….
mükemmel bir grup ve her albümde daha da yükseliyorlar
iddia ediyorum türk doom metal tarihinde -artık ne kadar doom metal grubu var,durum nedir bilmiyorum-YALNIZSIN ve ELEM parçaları arTık en üst seviyedir,üstüne çıkanı kral ilan ederler,mükemmel parçalar,dinleyip dinleyip kendimi perişan ediyorum
13.01.2019
@TAAKE, Öyle bir tarih mi var?