Cavalera, Portekizcede “Süvari” anlamına geliyor (cavalry). Türkçede kullandığımız “kavalye” ile aynı şey. Buradan yola çıkarak çok ilginç bir bağlama ypacak falan değilim. Aklıma geldiği için söyleyeyim dedim. Şimdi yazıya başlayalım.
Doksanların ortalarında METALLICA, MEGADETH, PANTERA gibi gruplar dinleyen bir insan olarak, harsh vokallerle tanıştığım ilk albüm SEPULTURA’nın asla eskimeyecek başyapıtı “Arise”dı. Annemle Capitol’deki Raksotek’te dolanırken kapağını ilginç bulmuş, kasedini almış, araba teybine takmış ve “Vooooooooo” olmuştum. O ana dek dinlediği en sert şarkı -muhtemelen- Fucking Hostile olan biri olarak, Max’ın “Obskü- obskü- obskü- OBSKÜRD BAY DI SAN!” cümlesiyle önümde devasa bir kapı aralanmış ve metalin daha çirkin tarafıyla doyasıya kucaklamıştım.
Sonra hiç vakit kaybetmeden “Chaos A.D.”, “Beneath the Remains” ve “Roots” geldi. O dönemde çıkmış olmasından mütevellit herkes “Roots”u överken, ben daha az etnik unsur barındıran önceki albümleri seviyor, SEPULTURA’nın saf enerjisine bayılıyordum.
Bu dönemlerde Max’in SEPULTURA’dan ayrılması ve SOULFLY’ı kurması da benim için fazla bir şey ifade etmemişti. Max’in Brezilya köklerine tutunduğu müzikal anlayışı, etnik tatlar ve groove’u bir araya getirdiği müzikal karakterler, bana hiç ama hiç çekici gelmiyordu. Şu an itibarıyla da SOULFLY’ın gerçekten sevdiğim 1 şarkısı olduğunu (Rise of the Fallen) bir çırpıda söyleyebilirim.
CAVALERA CONSPIRACY ilk ortaya çıktığında, Max’in bu projeyi SOULFLY’dan farklılaştırmak adına yaptıklarını takdir etmiştim. Grup enerjikti, dayak atma çabası güdüyordu ve kolayca sevilme çabasına girmeden, çatır çatır metal yapıyordu. “Blunt Force Trauma” ve “Pandemonium”a inişli çıkışlı ancak çoğunlukla olumlu tepkiler alan ve özellikle “Blunt Force Trauma” ile baya bir insanı hırpalayan grup, “Psychosis” ile bugüne dek yaptığı en güçlü ürünü sunuyor. Çoğu incelemede gördüğüm ve katıldığım üzere “Psychosis”, SEPULTURA’yla ilişkili kişilerin “Chaos A.D.”den bu yana çıkardığı en iyi albüm. Evet; “Roots” da dâhil 1993′ten beri çıkan tüm SEPULTURA diskografisinden, SOULFLY’ın tüm diskografisinden, CAVALERA CONSPIRACY’nin ilk üç albümünden daha iyi.
Bunun sebebi sadece uzun zamandır görülmemiş bir iştahla saldırıyor ve eskiyi anımsatıyor oluşları değil. Evet, albümde “Schizophrenia” da var, “Beneath the Remains” de var, “Arise” da var, “Chaos A.D.” de var, hatta ve hatta Crom ve Judas Pariah’ta belli oranda “Morbid Visions” dahi var. Bunu yüzeysel olmayan ve tribünlere oynamayan şekilde yapmış olmaları ciddi anlamda takdire şayan. Eğer Max’ın sesinden, basit riflerinden ve standart formüllerinden sıkıldıysanız bunlar sizin için hiçbir şey ifade etmeyecektir. Ancak benim gibi 22-23 yıldır SEPULTURA dinleyen biriyseniz, elemanların ayrılıklarına, yaptıklarına, başarılı ve başarısız oldukları anlara, şunlara bunlara gerçek zamanlı tanık olduysanız, burada ortaya konan şeyi takdir etmeniz gayet olası.
“Psychosis”e değer ve önem katan bir diğer unsur da 1994′teki kült endüstriyel thrash metal başyapıtı “Point Black” ile pek çok insanın kafatasına çizivler çakan NAILBOMB ruhunun kendisine yer bulması. Hellfire’da gruba konuk olan Justin Broderick de dâhil olmak üzere, albümün özellikle ikinci yarısında karşımıza çıkan endüstriyel etkiler “Psychosis”i daha da enteresan kılıyor. Albüm kapağına baktığınızda doğal olarak aklımıza “Roots” geliyor ve bilakis bu endüstriyel tatlardan olabildiğince uzak, etnik tarafa yaslanan bir iş bekliyorsunuz. Ancak Cavalera kardeşler hiç bu işe girmeden, Brezilyalı şaman büyücülerin Amazon ormanlarına giren iş makinelerine voodoo büyüsü yapması misali akıtıyorlar ritüelistik lanetlerini. Crom ve özellikle Judas Pariah’ta black metale kayıyor, Insane’de kafa göz dalıyor, Terror Tactics’te gitar tellerine bulaşan kanı kokluyor, Spectral War’da boyun kaslarımızla inatlaşıyoruz.
Her şarkıyla ilgili bir şeyler söylemek mümkün, o yüzden sadede gelelim. Evet, genel kanıya katılıyorum: “Psychosis”, SEPULTURA’yla bir şekilde ilişkili birilerinin “Chaos A.D.”den bu yana çıkardığı en iyi albüm ve bunun ötesinde bir kelime dahi etmeye gerek yok.
Albümü ilk dinlediğimde eski Sepultura bu ! demiş ve dinlerken aynı coşkuyu hissetmiştim. Bu güzel yazının da düşüncelerimle aynı şeyleri belirtmesi coşkumu arttırdı.
Demekki Max, müzik hayatını taze tutabilmeyi başarmış bir sanatçı.
@dr.nepenthe, spam ve trash klasörlerinde bu isim, mail veya IP adresiyle bir yorum yok. Birilerine küfür/hakaret etmedikçe her yorumu yayınlıyoruz. Bir sorun olmuş olabilir, istersen tekrar yaz, yayınlayalım.
Sanctuary kliplerindeki yaratık gibi Beni de yıkıp geçti bu albüm. 4 albümde birbirinden güzel,kanımca blunt force trauma ve insane başyapıt bu grup için.
Tek eleştirim, konserlerinde artık cover yapmasınlar, çalın şu sağlam şarkıları kopalım. O işi return to roots ile hallettiniz. sağlam bir fest e gelmesi dileğiyle. Efso albüm !
“Max’ın sesinden, basit riflerinden ve standart formüllerinden sıkıldıysanız bunlar sizin için hiçbir şey ifade etmeyecek” ise 93ten beri bu kişilerden çıkan en iyi albüm olması neye göre oluyor onu anlamadım. o cümlede kastedilen yüzeysel olmamaması tribünlere oynamaması falan onu anladım. ifade etse de etmese de sadece sert bir groove albümü.
machine messiah bunu bi yerlerinde sallar.
Ne albümdü bu be! Üst üste Slipknot – Iowa, Testament – The Gathering ve Decapitated – Anticult dinledikten sonra bununla finali yaptım. Endorfin midir nedir, işte o tavan yaptı. Öyle bir albüm ki dinlerken kalpten gitmeyelim diye aralara atmosferik bölümler koymuşlar.
Soulfly’ın Conquer albümünün hiç hakkı verilmedi ortamlarda. Bence başlıktaki iddianın muhatabı o albümdür. Bu albüm de ondan sonra geliyor.
Albümü ilk dinlediğimde eski Sepultura bu ! demiş ve dinlerken aynı coşkuyu hissetmiştim. Bu güzel yazının da düşüncelerimle aynı şeyleri belirtmesi coşkumu arttırdı.
Demekki Max, müzik hayatını taze tutabilmeyi başarmış bir sanatçı.
Yazdığım yorum hakaret, küfür içermediği halde neden yayınlanmadı merak ediyorum. Eleştiriye bu kadar mı tahammülünüz yok ?
07.12.2017
@dr.nepenthe, spam ve trash klasörlerinde bu isim, mail veya IP adresiyle bir yorum yok. Birilerine küfür/hakaret etmedikçe her yorumu yayınlıyoruz. Bir sorun olmuş olabilir, istersen tekrar yaz, yayınlayalım.
Sanctuary kliplerindeki yaratık gibi Beni de yıkıp geçti bu albüm. 4 albümde birbirinden güzel,kanımca blunt force trauma ve insane başyapıt bu grup için.
Tek eleştirim, konserlerinde artık cover yapmasınlar, çalın şu sağlam şarkıları kopalım. O işi return to roots ile hallettiniz. sağlam bir fest e gelmesi dileğiyle. Efso albüm !
“Max’ın sesinden, basit riflerinden ve standart formüllerinden sıkıldıysanız bunlar sizin için hiçbir şey ifade etmeyecek” ise 93ten beri bu kişilerden çıkan en iyi albüm olması neye göre oluyor onu anlamadım. o cümlede kastedilen yüzeysel olmamaması tribünlere oynamaması falan onu anladım. ifade etse de etmese de sadece sert bir groove albümü.
machine messiah bunu bi yerlerinde sallar.
09.12.2017
@den4x, Bunu anlamak için “Metal 101″i geçmiş olman gerekir dostum. Belli ki sen kalmışsın.
09.12.2017
@tayfun, allah korumuş metal101 diye bişey varsa
Albümden Hellfire katıksız favorim,tek kelimeyle efsane bir parça hatta sanırım Max’ın söylediği en iyi şarkılardan biri kesinlikle!
mmanyak gaz bir albüm
Ne albümdü bu be! Üst üste Slipknot – Iowa, Testament – The Gathering ve Decapitated – Anticult dinledikten sonra bununla finali yaptım. Endorfin midir nedir, işte o tavan yaptı. Öyle bir albüm ki dinlerken kalpten gitmeyelim diye aralara atmosferik bölümler koymuşlar.
Dümdüz köpeklik bu albüm. Max yaşlandıkça kafayı yiyor.
Arise II diye okunması gereken albümdü. Değeri bilinmedi. Bilenlere selam olsun.
Değeri bilinmemiş bir albüm.