Hani bir grubu yeni keşfedip köpeği olup, herkese anlatmak, bak şurda ne biçim bi kısım var bi dinle demek isteyip coşarsınız ama anlatacak ortak birikime ve ilgiye sahip birini bulamazsınız ya; işte o durumdayım. Neyse ki Pasifagresif imdadıma yetiştiyor. Zira 2-3 aydır başka hiçbir şey dinleyemez oldum.
Wormrot’u sanırım ilk kez 2012′de duydum, lakin o anda tam dikkatimi verememiş olacağım ki ıskalamışım. O sıralar bana 20 tane albüm çıkarıp 1000 in 1 atari kasedi tarzı birbirinin aynısı, blast davul üzerine 2-3 rifli şarkılar içeren, doldurma gürültü yapan dalak böbrek şairi bir grind grubu gibi gelmişti Wormrot… Yanılmışım.
Geçen sene çıkan ve ayrı bir efsane olan “Voices” albümünün Pasifagresif’te yayınlanması ile grubu tekrar dinledim ve ilk söylediğim şey şu oldu: “bu hayatımda dinlediğim en iyi grindcore albümü!” Efsane bir albümü ilk dinleyişte oluşan o mutluluk ve çıldırma duygusu ile biraz abartmıştım tabiİ, Terrorizer’lAr, Napalm Death’ler boru değil çünkü. “Voices”ı artık sağırlık geçirene kadar dinlediktn; işte, sokakta Fake Moral Machine’in hayali rifi ile kafa sallama şizofrenlikleri ile geçen bir sindirme sürecinden sonra, “e yeter biraz da eski albümlerine bakayım” dememle birlikte “Dirge” isimli hayvan evladı ile tanışmış oldum.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Wormrot gerçekten sıradan bir grindcore grubu değil. Bir grindcore hayranı olarak bana göre grind grupları 2′ye ayrılıyor; ilki tamamen hayvanlık ve aşırılık üzerine düz müzik yapanlar, ikincisi ise türe yeni bir şeyler katarak yeteneklerini konuşturanlar. Tabii ki Wormrot ikinci kısımdaki gruplardan. İlk bahsettiğim kısma giren gruplar genelde liriksel, görsel ve işitsel olarak insanın üstüne kusmaya yönelik hamleler yapan ve genelde şaka olsun diye (!) kurulmuş oluşumlar. İkinci kısımdakiler ise Terrorizer, Insect Warfare gibi az ama etkili üreten yetenek abidesi gruplar (bakınız : davul).
“Voices”ta olduğu gibi “Dirge”se de ilk fark edilen şey grubun ilk bahsettiğim grupların aksine değişken yapıya sahip, insanı şaşırtan tekinsiz bir müzik yapması ve “bak şurda şimdi şöyle olacak” dediğiniz yerde aniden temponun ya da riflerin değişmesi. Öyle ki bazı kısımlarda keşke o rif ve davul ritmini biraz daha devam ettirselerdi dediğim yerler oldu, ama aklımda o versiyonu canlandırdığımda sanat eserinin tamamen bozulduğunu ve şarkının grind’dan çok metalcore’umsu, groove’umsu bir şeye dönüşeceğini fark ettim. Yapılması gereken tam olarak yapılmıştı, çünkü Wormrot ne yaptığını gerçekten çok iyi bilen bir grup. Yukarıda bahsettiğim şaşırtmacalı değişkenlik olayı mathcore ya da teknik death metal gruplarının kafa karıştıran kaotik atonal yapısından ziyade ilerlemekte olan bir rif- davul ritminin o sıradaki hâline çok uyumlu farklı bir rif davul ritmine bürünmesi, ki bu gerçekten çok ustaca yapılmış.
Wormrot’un diğer grind gruplarından ayrılan en büyük özelliğinden birisi de ilerleyen şarkı yapıları. Müzik olduğu yerde saymıyor, ilerliyor. Olduğu yerde tepinen sağı solu darmadağın yapan bir adamdan ziyade; koşan ya da son hızla ilerleyen bir trenin üzerinde karşıdan gelen engellerin üstünden zıplayan, yeri geldiğinde eğilen, yeri geldiğinde tünele girip karanlıkta kalıp aniden açık alana çıkıp gözleri kamaşan sinirli bir adam gibi.
Derinine inersek, Wormrot aşağı yukarı bunu şu şekilde yapıyor:
blast/basit rif ……… tik tak tiki tak davul /groovy rif….. blast/basit rif …… tiki tak/groovy….. yeni rif ……. blast/basit rif …..hayvani tempolu davul …… blast/basit rif (duyma engelli arkadaşlara dev hizmet) .
Tabii ki formüllerini bu kadar basite indirgemek hakaret olur. Sadece fikir sahibi olmanız için biraz özetleme girişiminde bulundum. Sonuç olarak çoğu grind grubunda görülen ve beni sıkan “müziğin boğulma hadisesi” Wormrot’ta görülmüyor.
Enstrümantal olarak beni en çok etkileyense grubun davulcusu Fitri oldu. “Voices” albümünde yerini alan Vijesh Ghariwala oldukça iyi olsa da, Fitri’nin Terrorizer/Morbid Angel davulcusu Pete Sandoval’ı anımsatan davul stili albümü eşsiz kılan en önemli etkenlerden biri. Öyle ki albüm en iyi davul odaklı albümler listemde ilk 10 a girebilir. Bazı yerlerde kafamı ne tarafa sallayacağımı bilemeyip adrenalin manyağı oldum, şu kısımda nasıl bi atağa geçmiş diye geri sara sara tekrar tekrar dinledim. Albüm sona erdiğinde sadece davula odaklanarak en baştan dinlerseniz ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Gitardaki Rasyid oldukça güzel rifler yazmış, yer yer thrash metal etkilenimleri hissediliyor. Gitar sound’u grind gruplarında alışılagelmedik şekilde çok iyi kaydedilmiş ve kafa ağrıtmıyor. Bir diğer sözü edilmesi gereken kişi de tabii ki vokalist Arif (keşke “Corpsegrinder” falan gibi bi stage name alsaydın be abi). Arif’in vokalleri acayip derece iyi; gerek guttural gerek scream vokalleri nefret dolu ve gaza getirici, bir de aniden müziğin kısa süreliğine durup ‘’lop!!!!’’ ( go ya da up olabilir tam anlaşılmıyor ) diye bağırdığı kısımlar beni benden alıyor. Grubun geçmişinde bir ara basçılarının da olduğu gözükse de sanırım geliri 3′e bölmek için daha sonra şutlamışlar. Zaten bas açığını davul gayet iyi kapatıyor.
Albümde en sevdiğim parçalar Compulsive Disposition, Principle of Puppet Warfare ve Deceased Occupation. Genel anlamda lirikler politika, kişisel acılar ve toplum üzerine. He bir de Napalm Death göndermesi You Suffer but Why Is It My Problem isimli bir parça koymuşlar. Güldürdü.
Wormrot’un keçiye çalan küçük konserlik bir topluluktan hatrı sayılır konserlerde baş gösteren bir gruba dönüşmesini bekliyorum. Singapur gibi bu müziğin icrası için fazla imkânın bulunmadığı bir ülkeden çıkıp böyle işler ortaya koymak kolay değil. Fakat çizgilerinde yürümeye devam ederlerse Napalm Death ayarında bir grup olabileceklerine inanıyorum.
Wormrot gerçekten samimi bulduğum ve ciddi anlamda içimdeki öfkeyi dışarı vurmama yardımcı olan bir grup.Yapacağı şeyler sınırlı olan bu tür için fazla derin (enstrümantal olarak) ve dinledikçe yeni şeyler keşfedebileceğiniz bir albüm bu. Öyle ki albümü en az 30 kere döndürmeme rağmen hâlâ “bak şurda ne tatlı bi davul ritmi varmış” diyebiliyorum. Kesinlikle dinlenilmesi gereken bir grindcore başyapıtı.
Şarkılar 1. No One Gives a Shit
2. Compulsive Disposition
3. All Go No Emo
4. Public Display of Infection
5. Overpowered Violence
6. Semiconscious Godsize Dumbass
7. Spot a Pathetic
8. Evolved into Nothing
9. Butt Krieg Is Showing
10. Fucking Fierce So What
11. Ferocious Bombardment
12. Principle of Puppet Warfare
13. Deceased Occupation
14. Waste of Time
15. Stench of Ignorance
16. Meteor to the Face
17. Addicts of Misery
18. You Suffer but Why Is It My Problem
19. Erased Existence
20. Back Stabber Mission Aborted
21. Destruct the Bastards
22. Plunged into Illusions
23. Manipulation
24. A Dead Issue
25. The Final Insult
Ahah bu şu brutal tekeye sahip grup değil mi ya fotoğrafları hatırlıyorum. Keçi hakkaten Black, Brutal DM, Underground her sike gidiyor acayip kvlt havyan ama gel gör ki grup tam anlamıyla vasat. Dinlenilecek gibi değil. Grindcore janrası da çok sıkıntılı bence. Dinlenilecek kıvamda yapan bir Cattle Decapitation var onlarda zaten tek başlarına sikertiyorlar. Şimdi bazıları bu grup için Grindcore ne alaka diyebilir tamam başım gözüm üstüne klasik bir dakikada sik geç yapmıyor bu adamlar mainstream Grindcore grupları gibi ama tamamen bu janranında dışındalar da diyemeyiz. Ben bu adamları belirli bir janraya oturtacağım diye saatlerce kafa yormuştum MA de Progressive DM ila Grindcore arası denmiş tamam hatalı değil ama Progressive kısmının bu adamlarda pek işe yaradığını düşünmüyorum açıkcası. Gerekse lirikleri ve grubun derdine de bakınca tek seçenek kalıyor o da Grindcore sadece biraz daha uzun parçalar ve biraz daha ağır yer yer.
@Ritualclast, Bir grindcore dinleyicisi değilsen zaten grind grupları sana bir şey ifade etmez, örneğin ben de teknik death metal,brutal death metal, slam tarzı müziği baya anlamaya çalışıp pes ettim, 2 dakikadan fazla dayanamıyorum sinirim bozuluyor ama hiç bir zaman yermem,bu tür gruplar bana rastgele notalara basıp böğüren anlamsız oluşumlar gibi gelir ve eğer çok övülmemiş ise açıp dinlemem kritiklerini de es geçerim, halbuki biliyorum benim rastgele sandığım o besteler ciddi efor ve beceri gerektiriyor,enstrümantal bilgim olmadığı için anlayamıyorum müziği, Cattle Decapitation tam olarak grindcore değil, grindcoreun protest tarafını benimsedikleri için biraz öyle görülüyorlar.
Bu arada yazılarında noktalama işareti kullanmanı öneririm zira yazdıklarının yüzde doksanını anlamadım.
Bir şekilde bu grubu ölmeden önce gidip bir canlı izlemek lazım. Patlayıcı bir enerjiye sahipler, insanda sahneye çıkıp deli deli hareketler yapma ihtiyacı doğuruyorlar (bu yüzden insanlar aynen bunu yapıyor)
Çok güzel kritik olmuş eline sağlık.
26.11.2017
@Ahmet Saraçoğlu, rica ederim
Albüm gerçekten çok iyi,kritik için teşeklürler
MÜSLÜMAN, UYUMA, KARDEŞİNE SAHİP ÇIK!
Abi çok güzel kritik. Kritiklere devam et bence.
muhteşem kritik kesinlikle bu klitede kritiklere aç bünyeler doyurulmlı.
Ahah bu şu brutal tekeye sahip grup değil mi ya fotoğrafları hatırlıyorum. Keçi hakkaten Black, Brutal DM, Underground her sike gidiyor acayip kvlt havyan ama gel gör ki grup tam anlamıyla vasat. Dinlenilecek gibi değil. Grindcore janrası da çok sıkıntılı bence. Dinlenilecek kıvamda yapan bir Cattle Decapitation var onlarda zaten tek başlarına sikertiyorlar. Şimdi bazıları bu grup için Grindcore ne alaka diyebilir tamam başım gözüm üstüne klasik bir dakikada sik geç yapmıyor bu adamlar mainstream Grindcore grupları gibi ama tamamen bu janranında dışındalar da diyemeyiz. Ben bu adamları belirli bir janraya oturtacağım diye saatlerce kafa yormuştum MA de Progressive DM ila Grindcore arası denmiş tamam hatalı değil ama Progressive kısmının bu adamlarda pek işe yaradığını düşünmüyorum açıkcası. Gerekse lirikleri ve grubun derdine de bakınca tek seçenek kalıyor o da Grindcore sadece biraz daha uzun parçalar ve biraz daha ağır yer yer.
03.12.2017
@Ritualclast, Bir grindcore dinleyicisi değilsen zaten grind grupları sana bir şey ifade etmez, örneğin ben de teknik death metal,brutal death metal, slam tarzı müziği baya anlamaya çalışıp pes ettim, 2 dakikadan fazla dayanamıyorum sinirim bozuluyor ama hiç bir zaman yermem,bu tür gruplar bana rastgele notalara basıp böğüren anlamsız oluşumlar gibi gelir ve eğer çok övülmemiş ise açıp dinlemem kritiklerini de es geçerim, halbuki biliyorum benim rastgele sandığım o besteler ciddi efor ve beceri gerektiriyor,enstrümantal bilgim olmadığı için anlayamıyorum müziği, Cattle Decapitation tam olarak grindcore değil, grindcoreun protest tarafını benimsedikleri için biraz öyle görülüyorlar.
Bu arada yazılarında noktalama işareti kullanmanı öneririm zira yazdıklarının yüzde doksanını anlamadım.
Bir şekilde bu grubu ölmeden önce gidip bir canlı izlemek lazım. Patlayıcı bir enerjiye sahipler, insanda sahneye çıkıp deli deli hareketler yapma ihtiyacı doğuruyorlar (bu yüzden insanlar aynen bunu yapıyor)
yorumlar için teşekkürler arkadaşlar
grindcore çok fazla dinlediğim bir tür değil fakat bu albümü çok seviyorum.
Voices albümünü çok daha fazla seviyorum bundan