Oğuz Sel
Hayatımın belirli dönemlerine tanıklık ve tatsız zamanlarımda bana arkadaşlık eden, gözlerimin üzerinde dolanan gri bulutların neme doymasını sağlayan albümler oldu yıllar içerisinde. Sonra o albümlere de, gruplara da sırtımı dönmeye çalıştım, eski anılardan kurtulmak adına.
Başaramadım, çünkü çevremin aynalarla dolu olduğunu fark etmem uzun sürmedi. Ben sırtımı onlara ne kadar dönsem de aynadaki yansımalarıyla daima göz göze geliyordum. Velhâsıl-ı kelâm, Forgotten Tomb’dan uzak durmaya çalışsam da bir biçimde içime işlemişti artık, “Songs to Leave” ile zehri bir kez almıştım, dönüşü olmayan yola girmiş, ışıksız tünelde başıma gelecekleri zerre kadar merak etmeden adımlarımı atmaya başlamıştım bile.
Diskografisini üçlemelere ayıracak derecede cesur, depresif black metal olarak başladığı kariyerini, kemik kitlesini üzmeden başka rotalara çevirip yine imzası hâline gelen; uyumsuz notaları, melodi kalıplarını, şarkı düzenlerini sürdürecek kadar usta, her albümü başyapıt olmasa da her albümünden anımsanabilecek kalitede eserlere hayat veren Herr Morbid ve grubu Forgotten Tomb’un; yaşam enerjinizi sömürecek, hayata dair sevincinizin üstüne toprak atacak, yetmezmiş gibi ucuza kiraladığı silindirle bu toprak alanı düzleştirecek “We Owe You Nothing”den herkese merhaba.
Uzun zaman dinlemeye ara verdiğim Forgotten Tomb’un kendine has nefes aldırmayan melodilerine, riflerine yeniden kavuştuğuma sevineyim mi bundan dert mi yanayım, kararsızım. Ama en azından Herr Morbid’in bir süre önce geçirdiği trafik kazasından sonra, sağ salim aramıza dönmüş olmasından mutluyum, varsın tatsız şarkılar yapmaya devam etsin Morbid paşa.
Black metal işlerinden elini eteğini tam olarak çekmeyen, doom sularında kulaç atarak şarkılarını şekillendiren, punk ögelerinden de yer yer yararlanan Forgotten Tomb, “…and Don’t Deliver Us from Evil” ile başladığı son üçlemesini “We Owe You Nothing” ile taçlandırıyor. İlk albümünden itibaren cebine koyduğu ve maymuncuk görevi üstlenen dinamiklerle donattığı yapım, diskografi içerisinde daha önce olmadığı şekilde, albüme adını veren şarkıyla başlıyor. Bunda bir hayır vardır diye düşünüyorsanız, çok pis yanılıyorsunuz. Son derece orta karar giden ve kendi hâlinde bir eser izlenimi uyandıran şarkı, son dakikalarına yaklaştığında güvenilir adam maskesini çıkarıp “Songs to Leave” ve “Springtime Depression” zamanlarından kalma; ağzı yüzü bir tarafa kaymış, gözlerinin altı mosmor, ağlamaktan gözleri kan çanağına dönmüş yüzünü gösteriyor. İlk sürpriz bu değil tabii, albüm içerisinde bunun gibi sahnelere sık sık denk gelebiliyorsunuz rahatlıkla. Bu yaşananların türü ve süresi değişiklik arz ediyor, o kadar. Yeri geliyor dinlediğiniz eser doom’dan bu forma evriliyor, yeri geliyor punk’tan; yine de değişen bir şey olmuyor, canınız sıkılıyor, düşüncelere dalıyor ve Herr Morbid’in gitarından dökülen notalarla ve onun haykırışlarıyla ruhunuz, onarılması güç yaralar almaya devam ediyor.
“We Owe You Nothing”de Forgotten Tomb’un dünü ve bugününe dair pek çok unsur var ancak kimi parçaların yaratıcılıktan uzak olduğu açık. Giriş, gelişme ve sonuç şeklinde ele aldığınızda güçlü olsa da, hani anlatım sırasında dikkat dağılır da konuyla ilgisiz düşünceler cümlelerin arasına karışır ya, yapımda zaman zaman böyle anlara denk gelmek mümkün. Şarkıların oluşturulması sırasında farklı fikirler denenmek istenirken bir şeyler ters gitmiş, sonrasında da ilgili eserler kendi hâllerine bırakılmış gibi sanki. Dinlerken ilk seferlerde kulağa biraz fazla batsa da zamanla bu duruma alışılabiliyor neyse ki.
Sound bakımından pek bir falsosu bulunmayan, önceki albüme oranla gitarların kükremesi azaltılan -ve bence iyi de olan- “We Owe You Nothing”, Forgotten Tomb’un, köklerinden kopmadığını, melankolinin dibine vurabildiğini bir kez daha gösteren bir albüm ve muhtemel yeni üçlemeyi merakla beklememiz için gayet yeterli bir neden. Grup bundan sonra kendisine nasıl bir rota belirler, kemik kitleyi üzmeden başka hangi yönlere doğru kayabilir tahmin etmek güç lâkin bugüne dek dokuz albüm çıkaran Forgotten Tomb’un metal sahnesinin önemli karakterlerinden biri olduğunu inkâr etmek namümkün.
Loading ...
Black Metal: The Cult Never Dies Vol. One kitabında Forgotten Tomb’la kapsamlı bir röportaj var ve orada Herr Morbid gerçek bir denyo profili çiziyor. Adamın dünyaya bakışını, Forgotten Tomb’un neden böyle olduğunu falan net şekilde görüyorsunuz. Ara ara biraz “kaç yaşındasın sen?” dedirten cringe anları da yok değil ama cidden evlat olsa sevilmez, baya acayip bir arkadaş kendisi.
Eline sağlık. Albümü henüz dinleyemedim ama merak ediyorum.
PA tarihinde okuduğum en kel alaka kritik. Burada yazılanlarla albümde çalan şey arasında dağlar kadar fark var. Eskiden başka bir grubun albümünü, başka bir gruba aitmiş gibi isimlendirip bearshare, emule gibi programlara atarlardı, sağlam ketenpereye gelirdik ama artık öyle bişeyde imkansız olduğundan tam olarak ne diyeceğimi bilemiyorum.
Keşke kritiği Under Saturn Retrograde ve sonrası başta olmak üzere grubun diskografisi ve son dönemdeki etkileşimlerini iyi bilen biri yazsaymış. Ya da şart değil, yazılmasa da olurdu.
30.10.2017
@ismail vilehand, Harfiyen katılıyorum, böyle kritik olmaz olsun, yazarının da Allah belasını versin. Ben bir daha bu dolandırıcı, üçkağıtçı adamın yazdıklarına ne itibar ederim, ne de zaman ayırıp yazdıklarını okurum.
30.10.2017
@Ouz, gelen ortaya gelişine koyup topu kaleciyle birlikte içeri sokabilirdim ama Ahmet’e olan saygımdan dolayı bir fairplay örneği göstererek taca bırakıyorum. Fakat bi dahakine affetmem yazarım doksana.
30.10.2017
@Ouz, berbat bir yazı yazmışsın hala burada millete laf sokma derdindesin, yazdigin kritigi albümle bir alakası yok. Forgotten Tomb’la da alakası yok. Bilmediğin takip etmediğin, hakim olmadığın gruplar için kritik yazma…
30.10.2017
@Ouz, Yazılarını beğenerek okuduğumu biliyorsun. Çoğu kritiğin güzel bence. Ha bu kritiği okumadım, grup da dinlediğim bir grup değil. Ama şunu belirtme ihtiyacı duydum nedense: bence bu tür tepkiler hiç yapıcı değil, verdiğin tepki biraz çocukça olmuş. Özeleştiri de yapabilmeli insan. Ayrıca kötü kritik de yazılabilir, ya da neden böyle yazdığını, grup hakkında bilgini vs. açıklayabilirdin. Ha tüm bunlardan bana ne? Bunu da diyebilirsin tabii. Sadece kritiklerini beğendiğim bir yazarın bu tür bir tepki vermesi beni şaşırtı, hepsi bu.
30.10.2017
@ismail vilehand, abi seni taa bunalti’nin en eski zamanlarından tanırım bilirim, metal müzik kültürüme çok önemli ölçüde etki eden bir insansın, Oğuz Sel’i de PA’daki kritikleriyle tanıdım. Ne albümü dinledim, ne de gruba hakimim fakat bu sitedeki kritik yükünü sadece Ahmet abi ve Oğuz Sel çekerken ben ne bu kadar sert bir yorumu doğru buluyorum, ne de Oğuz’un açıklamasını doğru buluyorum. İlla ki site içinde doğru veya yanlış bulunan kritikler, yorumlar olacak fakat bunun bu kadar yapıcılıktan uzak olmasının hoş olmadığı görüşündeyim, hele ki ikiniz de sitenin en değerli insanlarındanken.
30.10.2017
@Koralp, kimin ne yük çektiği beni zerre bağlamaz, ki sert girdiğimi de düşünmüyorum. Kimse maaşlı işçi değil sonuçta. Keyfine göre albüm seçip kritikliyosan tam hakim olduğun grupları ve türleri seçiceksin. Bu yıl çıkmış konuşulmaya değer albümlerden en az 30 tanesinin kritiği yokken ve şu günlerdeki albüm bolluğunda Forgotten Tomb kritiği çokta lazım değildi.
Geçmişte de bir çok kritiğe birebir aynı tepkiyi verdim, o zamanki yazarlar “tamam dikkat edilecek, daha özenli olacak.” gibi cevaplar verirlerdi. yukarıdaki cevaba bak ve sen düşün durum nerden nereye geldi. Çok yük biniyosa ve kadroda bu yükü kaldıracak adam yoksa iki, üç günde bir kritik koyarsın o zaman. Ama güncel albüm olsun diye böyle kritik koyarsan ben gördüğümü yazarım. Eskiden de yazdım, yarın da yazacacağım. Olması gereken bu.
Bir dönem bunları oturup dinlemeye karar vermiştim fakat grubun frontman’i olacak ergenin saçma sapan açıklamalarına denk geldikçe çok fena soğudum gruptan. “Siz daha ananızın karnındayken biz black metal yapıyorduk ;)” gibisinden takılan bir velet bu herr morbid denen herif. Grup üyeleri böyle gerizekalı ya da katil, sapık, tecavüzcü vs olunca dünyanın en iyi müziğini bile yapsalar gözümde değeri sıfır oluyor.
Abi Forgetten Tomb grubunu adamın verdiği demeçten eleştirmek nedir ya. Vokali zeki müren değil bunların abi herif manyak aq