İnsanın bir konuda tutku duyduğunu, deneyimli olmasına ragman o konuya dair karşısına çıkan yeni şeylerden büyük zevk aldığını gösteren bir numaralı insani duygu “sevindirik olmak”tır. “Of ulan çok süper” yahut, “yaşasın çok harika yeni bir şey buldum” sevincinin yanı sıra, “ehi :)” türünde anlık, çocuksu bir sevinç kaplar dimağları.
SUBLIME CADAVERIC DECOMPOSITION’la ilk karşılaşmamda yaşadığım his tam olarak buydu. Tesadüf eseri karşılaştığım grubun bu yıl çıkan “Raping Angels in Hell” albümünün ilk şarkısı Sabbath Nights (The Impure Reptile) başlar başlamaz aklımdan geçen ilk düşünce “ehi :)” idi. Çok seveceğim yeni bir grup bulmuştum; mutluydum, heyecanlıydım.
Bunu sağlayan başlıca etken SUBLIME CADAVERIC DECOMPOSITION’ın çok ama çok rahat, çok sınırsız, çok hayvan bir death metal/grindcore kırması yapıyor oluşu. Bir sürü müthiş rif, kafa koparan bir groove, taş gibi bir sound, değişken şarkı yapıları, iş bilen müzisyen performansları ve hepsini paketleyen nefis besteler. 1996’da kurulan ve “Raping Angels in Hell” ile bize beşinci albümünü sunan Fransız grup SUBLIME CADAVERIC DECOMPOSITION, tür adına bu yıl içinde dinlediğim en iyi birkaç albümden birini yayınlamış diyerek başlayayım. Bir kere grubun beste yapma tarzı, en başta da dediğim gibi son derece “rahat”. Rahattan kastım, şarkıların yağ gibi akarak ilerlemeleri, belirli bir kastırma hissettirmemeleri ve sanki albümün bir çırpıda, kolayca yazılmış olduğunu düşündürtmeleri. Bu rahatlık ve akıcılık, dinleyicinin de rahatlamasını ve albümü hiçbir ekstra efor sarf etmeden, ilk andan içine girerek dinlemesini sağlıyor. Riflerin sürekli olarak “çok şeytani olmalıyız”, “kötücüllükten ödün vermemeliyiz” gibi olaylara girmemesi sayesinde albümün keyif düzeyi arttıkça artıyor.
SUBLIME CADAVERIC DECOMPOSITION bazen hardcore’a, crust’a kaçan dümdüz yardırmalar yapmış, kimi zaman CARCASS öykünmeli yaratıcı rifleri ardı ardına dizmiş, bazense CATTLE DECAPITATION’vari bir değişkenlikle tokat manyağı yapmış. Grubun genel tavrı açısından bir numaralı referans hiç şüphesiz CARCASS. CARCASS’ın “Symphonies of Sickness” ve “Necroticism – Descanting the Insalubrious” döneminden alınan dev ilhamlar, SUBLIME CADAVERIC DECOMPOSITION’ın parıl parıl parlamasını sağlıyor. Bu döneme benzer yardırmalı çirkin riflere “Raping Angels in Hell”in dört bir yanında rastlıyoruz.
Benzer şekilde, grup CARCASS’ın daha death ‘n’ roll döneminden de ilham almış ve “Swansong”da karşımıza çıkabilecek karakterde rifler de kullanmış. Bunları dinlerken bir CARCASS çakmalığı hissine bürünmüyorsunuz, çünkü SUBLIME CADAVERIC DECOMPOSITION da 20 yıllık grup ve ne yaptıklarını cidden iyi bildikleri ortada.
Tıpkı CARCASS’ın seksenler sonu doksanlar başı döneminden büyük ilham alan ama bunu kendi potasında eritmeyi öküz gibi başaran EXHUMED’un yaptığı gibi. “Raping Angles in Hell”deki şarkılardan tek tek bahsetmeyeceğim zira album baştan sona son derece doyurucu bir death/grind şöleni. Gayet canlı, organik, nefes alan, duvardan duvara savuran bir vahşet var burada. Dahası tüm bu vurdulu kırdılı ortam içinde son derece eğlenceli, kendini sevdiren ve anında size içine çeken bir yapısı da var.
Death metal ile grindcore’un son zamanlarda duyduğum en iyi birleşimlerinden birini siz de kaçırmayın diyor, “Raping Angels in Hell”i bilmem kaçıncı kez açıp laptop karşısında oturduğum yerde pogoya giriyorum.
Şarkılar 1. Sabbath Nights (The Impure Reptile)
2. The Day They Dissect Me
3. Apostate Angels (Ritual and Taboo)
4. Grumbling Hive
5. Medico-Legal Psalmody
6. Spark of Being
7. Maggots Feed on Carrion
8. Ruddy Sleep (The Remains)
9. The Spoils of the Battle
10. The Torture Chamber
11. Under the Caterpillar Tracks
12. Raping Angels in Hell
Bu grubu 2-3 sene önce tesadüf eseri keşfetmiş ve bütün albümlerini dinlemiştim fakat o zamandan beri hiç el atmadım tekrardan. Yeni albüm çıkardıklarından bile haberim yoktu, bu kadar güzel bir kritikten sonra direk albüme yumuluyorum.
Exhumed’ın yarattığı büyük hayal kırıklığından sonra sığındığım albüm oldu bu. Hiç boş yok, baştan sona tokat delisi etmişler. Türünde yılın en başarılı işlerinden biri.
Bu grubu 2-3 sene önce tesadüf eseri keşfetmiş ve bütün albümlerini dinlemiştim fakat o zamandan beri hiç el atmadım tekrardan. Yeni albüm çıkardıklarından bile haberim yoktu, bu kadar güzel bir kritikten sonra direk albüme yumuluyorum.
Exhumed’ın yarattığı büyük hayal kırıklığından sonra sığındığım albüm oldu bu. Hiç boş yok, baştan sona tokat delisi etmişler. Türünde yılın en başarılı işlerinden biri.