# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
MARDUK – Frontschwein
| 14.05.2017

Bir kitle imha silahı olarak black metal.

1 saat kadar önce ağzıma bademli Magnum sokarak salonun ortasında dikildim ve “Hmmm… Yarına ne yazsam… Şöyle hayvan çocuğu gibi bir şey olsun” diye düşündüm. “Bir haftadır sitede yazım çıkmadı, geri dönmüşken şöyle sarsıcı bir şeylerle döneyim” diye geçirdim kafamdan.

Salonun ortasında ayakta duruyor ve duvara bakarak bademli Magnum’u yalamaya devam ediyordum…

“Hayvan çocuğu” ifadesi kafamda minik tatlı bir ışık yaktı. Kafamın içinde, postalının altını bize gösteren sığır yavrusu Mortuus’un o tatlı sureti belirdi. Gerçek bir şerrrrrefsiz gibi donuk gözleriyle bize bakıyor, MARDUK’un kan donduran hayvanlığını, nefes kesen yırtıcılığını ölü bir balık gözü misali resmediyordu.

MARDUK.

Sadece black metal söz konusu olduğunda değil, metal tarihi boyunca gücünü en amansız ve yıpratıcı şekilde yansıtan oluşumlardan biri. Kadro değişiklikleri, zaman zaman giriştikleri yenilenme ve sound arayışları gibi faktörleri bir kenara koyarsak, MARDUK her zaman için tavizsiz bir güç, zaman zaman kelimelere sığmaz bir açlık, doyurulamaz bir iştah ve katıksız, saf bir nefretle sunmuştu sanatını.

MARDUK öylesine vahşi, öylesine altı dolu bir güçtü ki, olay sadece bir black metal grubu olmaktan çıkıyor, bir performans sanatına dönüşüyordu.

Özellikle savaş temalı albümleri söz konusu olduğunda, MARDUK savaşın yıkımını tüm gerçekçiliğiyle notalara döküyor; gitarlarını birer Sturmgewehr 45, davulunu bir Neubaufahrzeug, vokalini ise Rusların tanksavar köpekleri gibi kullanıyordu.

Bu tanksavar köpek-Mortuus bağlantısına ilerleyen dakikalarda, Thousand-Fold Death’ten bahsederken geleceğiz. Şimdi “Frontschwein”ın savaş meydanının toprağı dolmuş ağzından içeriye doğru yavaşça girelim.

“Frontschwein” MARDUK’un “Wormwood” ve “Serpent Sermon”daki sound’unu, “Panzer Division Marduk” ve “Iron Dawn” EP’sindeki karakterle harmanladığı ve bunu tank paletlerinin eziciliğinden ziyade kapakta görülen Stielhandgranate’vari bir parçalayıcılıkla yapmayı amaçladığı bir çalışma. Konsept gereği son derece vahşi olan albümdeki şarkıların, olanca gaddarlıklarına rağmen birbiri ardına yağ gibi kayıp akmaları ve grubun uzun zamandır yazdığı en akılda kalıcı riflerden bazılarıyla süslenen şarkıların neredeyse her birinin çok karakteristik duruşlar sergilemeleri, “Frontschwein”ı gerçek anlamda nefes kesici bir albüm hâline getiriyor.

MARDUK “Frontschwein”da İkinci Dünya Savaşı’nın çeşitli cephe, bölge, silah, tabur, olay ve şahsiyetlerini, bizi oralara götürmek, o kişilerle yüz yüze bırakmak istercesine çiğ bir vahşetle sunuyor. Bunu yer yer makineli tüfekleşen ve kasıtlı olarak monotonlaştırıldığını düşündüğüm uzun uzun blast beat’lerle, yer yerse The Blond Beast’te olduğu gibi marşvari bir tempoyla yansıtıyor. Albümü dinleyen herhangi bir black metal dinleyicisi için “Frontschwein”, sadece birkaç dinleme ile yetinildiğinde, çok sert ve tavizsiz olmaya kasan herhangi bir black metal albümü gibi algılanabilir. Ancak MARDUK’un çeyrek asırı gecen geçmişi, duruşu, neleri düşünebileceğine dair deneyimleri de ekleyince, albümü birkaç kez dinlemenin ardından MARDUK’un bu yer yer monoton, yer yer bodoslama taarruzu da bilinçli yaptığını görebiliyor, “Frontschwein”da koparılan fırtınanın altı doluluğunu anlayabiliyoruz.

Notalarla yansıtılan bu savaşı yapmaları konusunda destek aldıkları unsurlardan bir diğeri, albümün genel havasını, uzak coğrafyalar, evsiz barksızlık, yalnızlık, çaresizlik gibi alttan alttan verilen duygularını pekiştiren ve genizlere boğucu bir kuruluk veren prodüksiyon tercihi. Modern ancak bir o kadar da çiğ ve dışlayıcı bir kaydı olan albümü dinlerken, adeta “anlatılanların içinde olacağıma ölürdüm daha iyi, ancak tüm o yaşananları dışarıdan dinlemesi pek güzel” türü bir kan kaynaması yaşıyoruz. Bu tarz bir dramatizasyona sebep olan garip, çekici bir havası var “Frontschwein”ın prodüksiyonunun. Kuru, mekanik, vahşi ve çirkin; treble’a biraz fazla yüklenilmiş olduğundan dolayı gitarların öyle ahım şahım sert ve ezici olmadıklarını söyleyebiliriz, ancak içeriğin tekme tokat tavrı, ısıran, dişleyen, pençe atan, bıçaklayıp kurşunlayıp delik deşen eden havası her şeyi unutturup bu gözü dönmüş, delirmiş saldırganlığa kucak açmamızı sağlamaya yetiyor.

Şimdi gözü dönmüş ve delirmiş dedik, biraz önce de tanksavar köpek ve Mortuus demiştik. O zaman izninizle Thousand-Fold Death’e ve Mortuus’un insan ile hayvan arasındaki kayıp halka oluşuna eğilebiliriz.

Konuyla ilgili temel düşüncem şöyle: Mortuus’la can ciğer kuzu sarması olmayabilirsiniz. Legion’ı veya Af Gravf’ı daha çok sevebilirsiniz. Ancak Thousand-Fold Death’teki vokalleri duyup da Mortuus’a saygı duymuyorsanız, black metale olan sevginiz konusunda soru işaretleri olabileceğinden şüphe ederim. Mortuus’un taramalı tüfek gibi nefret kustuğu, kuduz köpek gibi havladığı bu şarkıdaki vokal kullanımı, grubun bunca yıllık tarihine geçen, bunca şarkı ve albüm arasından kendine özel bir yer bulmayı başaran yerlerden biri. Muazzam, görkemli, gerçek anlamda nefes kesici bir şey. Mortuus’n gırtlağından cömertçe ve terbiyesizce salınan bu güç, bu domine edici vokal, kendisinin sahne duruşu, genel tavrı ve gerçek bir puşt olmasıyla da birleşince, ortaya MARDUK’un zaten ilk günden beri sahip olduğu tehditkârlığı katmerleyen, korkuyla perçinleyen bir durum ortaya çıkıyor.

Sözlerimi toparlarken, bu albümün yaratımında başrol oynayan ve black metalin tartışmasız en önemli figürlerinden biri olan Morgan Hakånsson başta olmak üzere tüm grubu tebrik ediyorum. Başta böylesi yoğun, karakterli ve bütünlüklü bir albüm yaptıkları için, ardından da black metalin gerçek anlamda bir silah olarak kullanılabileceğini bir kez daha kanıtladıkları için.

Black metal ist krieg gibi black metal ist krieg be kardeşim.

Hatırlatma: Bu albümün incelemesi 2 yıl önce albüm çıktığında siteye konmuştu, ancak yazan kişi siteden çıkarıldıktan sonra tüm yazılarının siteden kaldırılmasını istediği için o kaldırılan yazıların bir kısmı zaman içinde tekrar yazılacak. “Bu albüm zaten yazılmamış mıydı?” diye merak edenlere haber verelim.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (9.20/10, Toplam oy: 118)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2015
Şirket
Century Media Records
Kadro
Mortuus - Vokal
Morgan - Gitar
Fredrik - Davul
Devo - Bas Gitar
Şarkılar
1. Frontschwein
2. The Blond Beast
3. Afrika
4. Wartheland
5. Rope of Regret
6. Between the Wolf-Packs
7. Nebelwerfer
8. Falaise: Cauldron of Blood
9. Doomsday Elite
10. 503
11. Thousand-Fold Death
  Yorum alanı

“MARDUK – Frontschwein” yazısına 45 yorum var

  1. Ş. Yıldırım says:

    Bu hayvanlık eserini çıktığından beri o kadar çok dinledim ki her bir yerini avucumun içi gibi biliyorum sanki. Yeni albüm yapsalar isteği halen yok bende, her dinlediğimde taze geliyor çünkü, her yerini hatim etsem de o tazeliği koruması bile ne kadar acayip bir hayvana benzediğinin kanıtlarından biri benim için. Black metal gibi ufak hamlelerle acayip bayağılaşabilen bir türün içinde böyle bir panzer yaratıp ortalığa salmak da ancak Marduk gibi bir hayvanoğluhayvan topluluğa yakışır.
    Thousand-fold death, between the Wolf-packs, Wartheland ve daha nice olaylar olaylar.

  2. Agrypniæ says:

    Küçük bir Thousand-Fold Death benzetmesi ;

    https://youtu.be/yGJQiKLvBN0?t=225

  3. Bende Saklı Kalsın says:

    Ben tatmin oldum.

  4. Ouz says:

    Bademli Magnum/duvar muhabbeti ve bir de kayıp halka mevzusu süper. :)

    Rope of Regret’i ilk dinlediğimdeki kendimi kaybedişimi unutamam, acayip günlerdi. Günde rahat birkaç defa döndürüyordum albümü. Bugün de, güne bu albümle başladım kritik sayesinde.

    Şaka maka Morgan hakikaten büyük adam.

    Eline sağlık.

  5. Şu olaydan dün haberim oldu. Mükemmel ötesi.

    https://www.instagram.com/p/BUCyCmTFps7/?taken-by=pasif.agresif

    Raddor

    @Ahmet Saraçoğlu, Bir ara Marduk ismi çok popülerdi. 2012′de Maya’ların takviminin son bulması geyiğinin döndüğü sıralarda aynı ada sahip gezegenin üç bin küsür yıl sonra dünyaya tekrar yakın geçeceği ve hepimizi öldüreceği söyleniyordu. Bazıları korkudan çıldırmıştı. Ben de o sırada sosyal medyada grubun şarkılarını paylaşıp, “Alın size Marduk! Alın size ölüm!” diye paylaşımlar yapıyordum ahah :)

    Bende Saklı Kalsın

    @Ahmet Saraçoğlu, :)
    Sonuçta Marduk, her şeyden önce bir Mezopotamya/Sümer tanrısı ;)

    Ahmet Saraçoğlu

    @Bende Saklı Kalsın, @Raddor, onu biliyorum tabii ama yine de komik.

  6. deadhouse says:

    Eline sağlık abi. Çok güzel bir kritik olmuş. Kayıp halka benzetmesini okurken sesli güldüm cidden öyle. Marduk’un neredeyse 30 yıldır sanki ilk günkü gibi bu müziği böylesine bir tutkuyla ve başarıyla icra etmesi muazzam bir şey.

    Ahmet Saraçoğlu

    @deadhouse, sağ olasın.

  7. Küçük Zenci says:

    Çok rahat 2010′larda çıkmış en iyi Black Metal albümü. Açtım dinliyorum şimdi nasıl özlemişim aq. Tam bir hayvanlık, tam bir oçluk, tam bir gaddarlık. Albümle ilgili tek kusurum biraz fazla uzun olması. Mesela daha kısa ve net olsaydı çok rahat bir Panzer Division Marduk etkisi bırakabilirdi bünyemde. 1 puanı buradan kırıyorum. Onun dışında kusursuz. 9/10.

    Ha bu arada aslen Legion’ı daha çok severim ama Mortuus’un bu albümde yaptıkları tam bir insanlık suçu. Yazının ilgili kısmına katılıyorum.

    Black Metal ist Krieg demişken bir ara bir arkadaş kritğini yazacağım diyordu ne oldu ona? Bak ben yazacağım ha.

    Not: Ahmet hocam şu yalan olan kritiklere elin değmişken bi ara Necrophagist – Onset of Putrefaction’a da el atar mısın. 6-7 sene önce siteye ilk konulduğunda eski nickimle yorum yaptığımı hatırlıyorum geçen bi tekrar dinledim gene bi şeyler yazayım dedim bi baktım gitmiş aq nasıl bir dram yaşadım anlatamam.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Küçük Zenci, hizmette sınır yok.

    http://www.pasifagresif.com/2017/05/necrophagist-onset-of-putrefaction/

    Küçük Zenci

    @Ahmet Saraçoğlu, Oha bu ne hız hocam ajsdkajsd. Eyvallah sen adamsın.

  8. Raddor says:

    Türe oldukça uzak olsam da Black Metal’e tamamen kapalı olmayışımın sebebi işte ara sıra böyle albümlerin çıkması. Bestelerdeki kalite, yıkıcılık, melodiklik, çiğlik, profesyonellik hepsi bir arada dört dörtlük bir kayıt. Aynı yıl bir bu, bir de Exercises in Futility çıtayı çok yükseltti.

  9. circleperspective says:

    O yazar arkadaşın yazılarını beğenirdim, ne oldu da çıkarıldı ve daha ötesi yeniden yazılmaya başlanacak kadar ötede bu? Sorular, sorular, pasifagresif magazin haberleri… :D

  10. SalihCetin says:

    @Küçük Zenci, O arkadaş benim abi. Şimdi şöyle ki benim kritiklemek istediğim albümler benim için manevî anlamı büyük albümler. Ben de objektif yazma için uğraş değil saval veriyorum. İnanın bu “Black Metal ist Krieg” adlı yapıtın önemi apayrı. Birçok şeyin değiştiği bir dönemde veni kurtaran albümlerden. İmkânım olsa size özel olarak anlstmak isterdim. Gerçekten klavyenin başında k saat yaz-sil yaptım hatırlamıyorum. Zaten müziğe karşı da aşırı duygusal davranırım hep. O yüzden eğer ki objektif yazabilirim diyorsanız, daha hızlıyım, profesyonelce davranabilirim diyorsanız bayrağı size gönül rahatlığı ile teslim ederim.

    Küçük Zenci

    @SalihCetin, Dostum yazmak sıkıntı değil yazma konusunda tecrübesiz sayılmam. Bu sitede 2012-14 arasında eski nickimle 10′a yakın albüm kritğim var. Daha da öncesinde eski rock/metal içerikli zamanın forum sitelerinde de 3-5 albüm kritiklemişliğim mevcut (o siteler yalan oldu tabi). Sonra bi ara bi koptum burdan okul, mezuniyet, iş güç, benim müzik çalışmalarım, bir kaç kişiye tepkim falan derken aradan 2 sene falan geçti yeni bir nickle tekrar yazmaya başladım. Ama prensiplerim gereği eski nickimi açıklamıyorum, kayıplara karıştım öldüm imajı verdim, başka bir nickle geri geldim. Sıkıntı olan nokta burası. ”E bu nickle kritikle o zaman” diyeceksin. Bilemiyorum Altan bilemiyorum.

    Bence şöyle yapalım. Nargaroth’un yeni albümü çıkmak üzere zaten eli kulağında (hatta belki ortamlara düşmüştür bile). O albüm çıkınca Ahmet veya Ouz kritikler zaten. Yeni albüm bi kritiklensin, biz de bi nefes alalım, sonra sen yazabiliyorsan yaz bro önceliği sana veriyorum. Yazabiliyorsan amenna, aradan epeyce bir zaman geçti ve baktım hala yazılmamış o zaman sazı ben bir şekilde elime alırım. Öncelik sende ama.

  11. Rashid says:

    Marduk her zaman sevdiğim bir Black Metal grubu olmuştur ama hiçbir albümünü öyle baştan sona beğendim diyemiyordum. Taa ki, bu albümü dinleyene kadar. Giriş şarkısındakı muazzam melodiden tutun da devamında gelen tüm şarkılar her biri başlı-başına bir olay zaten. Benim için Marduk diskografisindeki en iyi albümdür. Ha Mortuus tabii ki de insan değil orası net.

  12. Peste Noire says:

    Wartheland yeter be.
    10/10

  13. markusulf says:

    modern ama bir okadar da çiğ cümlesinin altina imzami atarim.

  14. P L A G U E says:

    Amina koduklarim…

  15. şeyh hulud says:

    The Blond Beast’teki groovy davul ile Burzum-vari gitar işçiliği/melodileri bir araya gelince ortaya cidden tam bir hayvan çıkıyor ya. Takıntılıyım o şarkıyla, yaşama sebebi.

  16. Salata says:

    Kanlı canlı prodüksiyonu ve dinleyiciyi cephenin orta yerine sürüyen atmosferiyle kesinlikle dinlemekten en çok zevk aldığım black metal albümü.

    Afrikaaaa!, Blond Beast, Totalitarian.. Command! ve Nebelwerfer en sevdiklerim olsa da albümde zevkten kudurmadığım, herhangi bir uzvumu hareket ettirmeden duramadığım bir saniye yok.

  17. Karlos says:

    Ya bu albümün neresinden başlayayım bilmiyorum ki … İyiki varsın Marduk hepinizin teker teker taşağına sağlık aslanlar … Mükemmel ve ötesi albüm olmuş … 😈 🍺

  18. Exorsexist says:

    ”“Frontschwein”ın prodüksiyonunun. Kuru, mekanik, vahşi ve çirkin; treble’a biraz fazla yüklenilmiş olduğundan dolayı gitarların öyle ahım şahım sert ve ezici olmadıklarını söyleyebiliriz”
    Buraya da katılıyorum, alışık olduğumuz domine eden gitar soundu treble’lara abanarak biraz geriye atılmış, melodinin öne çıkması sağlanmış.
    Albümün ilk yarısı muhteşem, ikinci yarısı idare eder ama Mortuus’un 503′deki performansına diyecek bişeyim yok.

  19. Ara sıra aklıma “Thousand-Fold Death”in 1. dakikasında başlayan kısım geliyor, diyorum şimdi bir lav yağmuru, yok efendim çekirge istilası, rastgele yer yarılmaları olsa.

    Sonra diyorum Ahmet kendine gel; açıyorum aynı şarkının 10. saniyesini, bu düşüncelerimin çok masum kaldığını anlayıp sakinleşiyorum.

  20. deadhouse says:

    Marduk elemanları Ww2′da yer almak için neler vermezdi ki.

  21. woodenpint says:

    İyi black metal nasıl yapılır hatırlayalım…

    woodenpint

    @woodenpint, Bir de bu albümün kapağı spotify’da neden yok? Sadece bende gözükmüyor olamaz herhalde

  22. ismail vilehand says:

    Bu albüm tam bir demokrasi şöleni.

  23. nokturnal says:

    bu ne böyle, aptal herifler, yine mi kurtlar vadisi ırak izliyorsunuz…

  24. eatthegun says:

    Albümün spotify, deezer gibi servislerde ya kapağı yok ya da farklı berbat bi kapak var. Ben bu kafayı anlayamıyorum. Bu kadar ekstrem olan ve ekstrem şeylerden bahseden bi müzikten zevk almanın ve dinlemeye ihtiyaç duymanın insanların binlerce yıl önce gladyatör dövüşlerini izlemeye gitmesinden çok da bi farkı olmadığını düşünüyorum. Sonuçta insan özünde hala ilkel bi varlık. İçindeki bu duyguların dürtülerin ister kendi doğandan kaynaklananlar olsun ister dış etmenlerden dolayı olanlar olsun bi yerde karşılığını bulması lazım. Basit bi sokak röportajı izlemenin veya haberleri açmanın insanı çok büyük kitlelere karşı bile nefretle doldurabildiği bi ülkede bu derece saf nefret saldırganlık ve duruş sergileyen bi müziği dinleme ihtiyacı hissetmek kaçınılmaz. Hatta bu ülkede nasıl daha depresif, arabesk gözü yaşlı metal daha popüler olabilir hala anlamış değilim.

    deadhouse

    @eatthegun, Fahişelik. Başka bir şey değil.

    Fahişeler bir gün günahlarının bedelini öder.

    Elitlerin yaptığı partileri, düzenledikleri ritüelleri biz sıradan insanların aklı hayali almaz.

    İş kamuflajlı asker fotoğrafına gelince sansür.

    Bu köpekler sahibinin kölesi, insanlığın ise düşmanı.

  25. Raddor says:

    Wartheland’ın 0.42′de giren rifi Türk kahvesinin dibindeki telve gibi, Black Metal’in tüm yoğunluğu sanki orada toplanmış. Nasıl diyeyim? Tüm Old School Black Metal şarkıları buharlaşıp kara bir buluta dönmüş de o rif girince yüzüne gözüne kara kara yağmurunu boşaltıyormuş gibi öyle leziz.

    Böyle rif, böyle şarkı olmaz olsun be.

  26. Cerca C. says:

    Thousand-Fold Death acayip iyi.

  27. eatthegun says:

    Memento Mori daha iyi değil bence bu albümden, toplu tüfekli halini daha fazla seviyorum sanırım grubun. Akıl almaz bir şey bu ya. En sevdiğim bir iki black metal albümünden biri. Marduk’un bundan daha iyi bulduğunuz albümleri hangileri son albüm dışında?

    deadhouse

    @eatthegun, Nightwing benim için 1 numaradır. Bu albüm de ilk 5′e girer.

    Yellow Eyes

    @eatthegun, Bu albüm ilk çıktığında çok seviyordum, şimdi eskisi kadar sevmiyorum açıkçası birkaç şarkı dışında. Sorduğun soruya gelecek olursak, Plague Angel derim.

    eatthegun

    @Yellow Eyes, Eskisi kadar seviyorum hala ama Plague Angel sınırları zorluyor. Önceden de World Funeral’i daha çok severdim. Black metal ile çok kısıtlı bi ilişkim var ama Marduk türler üstü manyaklıkta bi grup, black sevip sevmemek fark etmiyor

  28. bk says:

    Thousand-Fold Death’teki Mortuus’un vokalleri = Mayhem’in A Time to Die şarkısındaki Maniac’ın vokalleri. Köpeğiyiz abi.

  29. ismail vilehand says:

    Bu albümün kapağı kimin götüne girdi de, Spotify’dan kaldırılma sebebi oldu çok merak ediyorum.

    bk

    @ismail vilehand, Harbi ya. Keşke Heaven Shall Burn albümünün kapağı da birilerinin götüne girse de o mükemmel albümü göz kanaması geçirmeden dinlesek.

    Cerca C.

    @ismail vilehand, tanklı albüm komple yok.

    Yiğit

    @Cerca C., o hangisiydi?

    eatthegun

    @Yiğit, Panzer Division Marduk

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.