# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
LICH KING – The Omniclasm
| 03.05.2017

Gruba övgü, kendime yergi.

2000′lerin ilk yarısında ortaya çıkan ve kıs asürede metal dünyasında önemli bir yer edinen retro thrash kavramı her ne kadar ilk anki rüzgârını yitirmiş olsa da, seksenlerin cayır cayırlığına gönül veren, hatta ruhlarını kaptıran bireylerden kurulu bu grupların bu ateşi söndürmeye niyetleri yok gibi. 2000′lerin ilk 10 yıllık diliminde ilk albümlerini çıkaran TOXIC HOLOCAUST, BONDED BY BLOOD, WARBRINGER, GAMA BOMB, LICH KING, VIOLATOR gibi pek çok grup, thrash metalin seksenlerdeki baba gruplarının yaşlanmasıyla oluşan boşluğu, 20-25 yıl öncesini günümüze taşıyarak sunma konusunda birbirleriyle yarışmış ve belli bir süreliğine gayet tatlı heyecanlar yaratmayı başarmıştı.

Her türde olduğu gibi zaman içinde bu nostalji havası yerini kanıksamaya bırakınca, bu gruplar da kendilerini buna göre modifiye etmeye başlamıştı. Yaptıkları müzikten maddi anlamda beklentisi olmayan birtakım gruplar ise ilk başladıkları sound’u ve karakteri korumuş, sadece sevdikleri için çaldıklarını belli edercesine müzikal karakterlerinde pek bir değişikliğe gitmemişlerdi.

LICH KING, bundan 7 yıl önce, bu retro thrash muhabbetleri tazeyken yazdığım “World Gone Dead” yazısında yerden yere vurduğum, ancak zamanla türün özelliğini kaybetmesiyle o dönemki kadar keskin düşünceler beslemez olduğum bir grup. O kritiği okuduysanız/okursanız, gruba dair yazdığım iki yazının birbirinden farklı görüşler barındırdığını görebilirsiniz. Bu normal bir durum, çünkü aradan 7 yıl geçmiş, o zamanın ruhu, şu anın gerçekleri, şunlar bunlar.

“The Omniclasm” LICH KING’in 6. albümü. Seksenlerin genel ruhu ve baskın bir ilk dönem SLAYER hissine sahip olan albüm, grubun genel havasını yansıtan, yeri geldiğinde ciddileşen, yeri geldiğinde daha gülümsemeli “pizza thrash” kimliğini ortaya koyan bir karaktere sahip. LICH KING’e dair önemli konulardan biri, grubun şarkı sözleri konusunda dikkat çekici bir duruş sergilemesi. HAVOK ve benzeri birtakım grupların politik mesaj vereceğim diye “ah canım ya” olduğu bir ortamda, LICH KING gayet yerinde söylemlerle müziğini destekliyor. Preschool Cesspool gibi daha geyik sözlü şarkılar yine araya serpiştirilmiş olsa da, Our Time to Riot gibi şarkılarda vokalist Tom Martin’in gayet sağlam sözlerini görebiliyoruz.

LICH KING bize duymadığımız bir şey sunmuyor; bilakis daha önce çok fazla kez duyduğumuz bir şeyi üstüne basa basa tekrar sunduğunu bize benimsetmek istercesine karakterini geçmişten alıyor ve bunu son derece kasıntısız, dertsiz tasasız biçimde, olduğu gibi sunuyor. “World Gone Dead” kritiğimde eleştirdiğim ya da en azından “eee ne ki bu şimdi?” diye düşündüğüm bu duruma dair şu anki düşüncelerimin değişmesindeki sebep de burada ortaya çıkıyor:

“Rahat olmak.”

Evet, grup burada rahat olmak gerektiğini, metalin o kadar da ciddiye alınmaması gerektiğini, herkesin sevdiği şeyi istediği gibi yapması gerektiğini söylüyor. O dönem yazdığım kritikte bu faktörü değerlendirmeye almamış olmamdan dolayı eleştirdiğim LICH KING ve benzeri grupları 7 yıl sonra gayet normal bulmam da, bu zaman diliminde değişen ve rahatlayan düşüncelerimden kaynaklanıyor. Adamlar bunu sevmişler, pataküte pataküte çalıp kaydetmiş ve sunmuşlar. Altında bir şeyler aramak, “orijinalliği yok demek” falan gayet gereksiz.

Albüme baktığımızda ortalamanın üstü yaratıcılıkta rifler, azman bir davul performansı, Civilization hariç tekme tokat dalan şarkılar ve bas tonundan vokaline dek gayet lezzetli bir miks eşliğinde sunulan şarkılar dinliyoruz. Son dönemde bu kıvamda dinlediğim en iyi albüm hâlâ TERRIFIER’ın “Weapons of Thrash Destruction” olsa da, LICH KING’in “The Omniclasm”ı da arkası grup logosu dolu yelek giyerek 38 derece sıcakta şöyle ağız tadıyla kafa sallayalım, postallarla betonda tepinelim kitlesinin susuzluğunu giderecek bir yapıt.

Bu vesileyle kendi yazdığım 7 yıl önceki yazıya pek katılmadığımı bir kez daha belirtiyor, “The Omniclasm”ı ateşli bir thrash metal dinlemek isteyen herkese öneriyorum.

7,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (6.93/10, Toplam oy: 14)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2017
Şirket
El Emeği Göz Nûru Plakçılık
Kadro
Tom Martin: Vokal
Joe Nickerson: Ritim gitar
Nick Timney: Lead gitar
Mike Dreher Bas
Brian Westbrook: Davul
Şarkılar
1. Weapons Hot
2. Lich King V: Stalemate
3. Preschool Cesspool
4. Cut the Shit
5. Our Time to Riot
6. Crossover Songs Are Too Damn Short
7. Take the Paycheck
8. Civilization
9. Offense
10. Lich King VI: The Omniclasm
  Yorum alanı

“LICH KING – The Omniclasm” yazısına 2 yorum var

  1. Raddor says:

    Şarkı sözleri inanılmaz ya. Bazı şarkılar daha normal, ciddi fakat bazıları da acayip geyik ya da hiciv dolu. Dikkatimi çeken ya da güldüren birkaç şarkıyı örnek vermek istiyorum:

    Preschool Cesspool:
    En geyik şarkı bu sanırım. Sözleri kim yazdıysa galiba ufak bir çocuğu var ve adam bezmiş. Bir nevi çocuğuna duyduğu sitem ile ilgili. Savaşlara, siyasete, nükleer bilmemnelere, atomik zımbırtılara ve pek çok büyük problemlere yer veren Thrash Metal için de bir ilk bu herhalde. Bu şarkıyı uzun süre dinleyen çocuk yapmaktan vazgeçer. Dinlerken adama acıdım. İşte o acıtan sözlerden bazıları:
    “Eskiden ben de bir insandım, ben de bir bireydim” “Tüm hayallerim ve planlarımı arka koltuk aldı”,”Ne bileyim ay nasıl, bilmiyorum neden bir ağaç. Neden bilmiyorum, durmadan böyle sorular soruyorsun. Bugün nasılsın? oo bir kedi mi gördün?” ya da,
    “Ulan beş masal okudum hala uyumadın. Tamam bir tane daha okurum seni bencil ‘little creep’”

    Cut the Shit:

    Bu şarkı ise en hiciv dolu şarkılardan. Kritikte de belirtildiği gibi metalin o kadar da ciddi olmaması gerektiğine vurgu yapılıyor.

    “Senin gibi ebay high-top’ları ile doğmadığı için insanları yeterince trve olmamakla suçlarsın.”,”Çünkü sen kendi kendini tayin etmiş poser polisisin.”,”Kapıyı korumak için gardiyana ihtiyacımız yok, poser’lar için endişelenmeyi bırak.” Devamında da Black Metal Sucks’ın ruhani devamı gibi sözler; “Oo şeytanisin çok etkilendim, grubun da satanik mi? Gerçekten çok korktum. (Mustaine yazmış burayı galiba)

    Sonrasında da çok güldüğüm şöyle bir bölüm var ki aklıma Havok’un son albümünü getirerek kahkaha attırdı.

    “Politik sözleriniz beni gerçekten düşündürüyor. Washington yalancılarla mı dolu? Zihnimi uçurdunuz!”

    Crossover Songs Are Too Damn Short!

    Vazgeçtim en geyiği bu. “Yahu şarkılarınız cillop, riffleriniz jilet gibi, fakat sürüyor dakikası en fazla iki. Albümünüz mükemmel ama gel gör ki, Ondokuz şarkı ile tamamı yarım saat.” ya da “Şarkı yazarınız yumurta mı pişiriyor?” gibi acayip sözler var.

    Take the Paycheck

    Bu da dikkatimi çeken bir şarkı oldu. 80′lerin efsane gruplarının efsane albümler yaptığından fakat günümüzde çoğunun bir halta benzemediğinden yakınılıyor.

    “Köklere dönüyoruz diye iddia ettiniz fakat denemediniz bile. Ne fark eder ki fırtına gibi satıyor zaten.”,”Nerede hız, nerede riff?” sözlerinin yanında bir kere efsane oldunuz ve bunun ekmeğini yemeye devam ediyorsunuz vb. sözlerle devam edilmiş. Devamını da dinleyince daha çok Metallica’ya gönderme yapıldığını düşündüm. “Söyleyin, sihirli sayınız nedir? Beş sağlam albüm yeter mi? Rahatlamak, boşvermek için.”

    Bunlar dışında Lich King V, Lich King VI var ki albümde en çok dinlenilen iki şarkı. Şahsen hiçbir şey anlamadım. Mass Effect tarzı kurgusuyla uzun bir hikaye anlatılıyor. Nucleomancer gibi kendi uydurdukları müthiş yaratıcı şeyler var.

  2. Kaan says:

    Çok tatlı albümmüş. Thrash zevkimi fazlasıyla tatmin etti.
    “Crossover songs are too damn short” parçasına bayıldım.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.