Doom metalin son yıllarda çıkan tartışmasız en iyi gruplarından biri PALLBEARER. İlk albümleriyle çarptılar, ikincisiyle kitlelerini genişlettiler, hatta sonrasında Profound Lore’dan Nuclear Blast’e geçtiler ve şimdi de “Heartless”la bu kitlenin aklını alıp yeni hayranlar kazanma amacındalar.
Doom metalin son derece yaratıcı, canlı ve varyasyonlu bir şeklini sunan PALLBEARER’ın kariyerinin başından beri başardığı şeylerden biri, belki de en önemlisi, grubun son derece müzikal olması ve beste yapma konusunda gayet sürükleyici ve ilgi çekici bir yaklaşım benimsemesi. Bunun yanı sıra, müziklerinin içine yerleşmiş son derece kalıtsal ve içselleştirilmiş bir keder var. Doom metalin olmazsa olmazlarından biri olan bu ızdırap, yıpratma ve acı çekerken acı çektirme unsurları, PALLBEARER’ın yetenekli ellerinde son derece etkileyici bir hâl alıyor. PALLBEARER sadece kederli olmak için kederli olmuyor; duygu sömürüsü yapmadan duygularımızla oynamayı, bize keşke’lerimizi, umarım’larımızı, eski güzelliklerin pastelliğini, yitip gitmiş dostları hatırlatıyor. Gözyaşı döktürmüyor, ancak gözyaşı dökülen zamanları anımsatıyor.
“Şu an her şey yolunda olabilir, ama bak sen zamanında acı da çekmiştin”i aklımızın bir köşesine koyuveriyor.
“Heartless”, bu konuda PALLBEARER’ın alışık olduğumuz tavrını daha değişken ve iç içe geçmişlikler içinde sunan ve olaya hatırı sayılır miktarda progresif rock etkiler sokan bir çalışma. Dev son şarkı A Plea for Understanding’deki PINK FLOYD etkileri ve albümdeki kimi anlarda tattırılan folk hislerinden sezilen JETHRO TULL havaları, PALLBEARER’ın bu konudaki yansımaları olarak göze çarpıyor.
“Heartless” bir önceki “Foundations of Burden”dan ziyade, ilkelliği, minimalliği ve aşırı gerçekçiliğiyle gönüllere kum boşaltan ilk albüm “Sorrow and Extinction”a yakın bir prodüksiyona sahip. Sıcak, samimi ve tatlışlı bir doom metal sound’u söz konusu. Daha hüzünlü bölümler ve ezici canavar rifler bu sound’un içinde gayet kıvamlı, dengeli ve yoğun şekilde sunulmuş. “Heartless”ı bütünlüklü kılan şeylerden biri de bu prodüksiyonun etkisi.
“Heartless”ı PALLBEARER adına önemli kılan bir diğer konu da, ilk albümde çekingenliği kendini hissettiren, ikinci albümde daha bir cesaretlenen gitarist vokalist Brett Campbell’ın, “Heartless”la birlikte vokal konusunda iyice açılıp saçılması. Bazı şarkıların bazı yerlerinde sanki yılların deneyimli vokalistiymişçesine rahat, güvenli ve kendini bilir olaylara giriyor ve PALLBEARER’ın önünde açılmayı bekleyen çeşitli kapıların açılması adına umut ve güven veren bir performans ortaya koyuyor.
Önceki albümlerle kıyaslama yapma niyetinde değilim, zira ortada bize pek çok şahane şey sunan ve belli ki sunmaya da devam edecek mis gibi bir grup var. PALLBEARER 6 yıldır müthiş şeyler yaratıyor ve 2010 sonrası doom/Amerikan doom metalinin en büyük ve kıymetli isimlerinden biri olarak bizleri selamlıyor.
Geçen sene içinde dinlediğim doom metal albümlerini düşündüğümde aklıma gelen belki de en iyi -ya da benim en sevdiğim- albüm KHEMMIS’in leziz çalışması “Hunted“. Bu sene gerçekten çok iyi albümler dinliyoruz ve “Heartless” da bu furyayı devam ettiren diğer bir albüm.
Sene sonunu gördüğümüzde de PALLBEARER’ın listelere gireceğini kestirmek zor değil; hem yılın doom metal albümlerinden, hem de yılın albümlerinden biri olarak.
Albüm hakkında söylenilebilecek her şey söylenmiş. Doom Metal’in bu son yıllardaki yeniden doğuşu beni çok sevindiriyor, özellikle bu yeni doom metal akımı gruplarının büyük bir kısmının Amerikadan çıkması da ilginç bir ayrıntı.
Son şarkı ve solosu. :(
Albüm hakkında söylenilebilecek her şey söylenmiş. Doom Metal’in bu son yıllardaki yeniden doğuşu beni çok sevindiriyor, özellikle bu yeni doom metal akımı gruplarının büyük bir kısmının Amerikadan çıkması da ilginç bir ayrıntı.
“i saw the end” seninde aq bilader. Bak surdan siktir git…
hakaten. baslıktaki gibi. muhtesem.
Böyle muazzam bir albüm yaptınız ve bu sene itibariyle geldiğiniz son nokta: homoseksüel rock/metal. Yazık…