Kendi adlarını taşıyan ilk albümleriyle rahatsız black/avangart metal adına heyecan verici bir giriş yapan Hollandalı DODECAHEDRON; 5 yıl önce nispeten yeni bir şey gibi gözüken DsO’lu, ARKHON INFAUSTUS’lu, ULCERATE’li atonal metalin; GORGUTS’vari dezonant tatların ön plana çıktığı o akımın taze temsilcilerinden biri olarak görülmüştü.
O günden bu yana çok zaman geçti. NERO DI MARTE’sinden PLEBEIAN GRANDSTAND‘ine, SUNLESS‘ına kadar sayısız grup; uyumsuzluğu kutlayan çirkin nota bileşimlerini kortekslerimize kazımaya devam ediyor.
Biz böylesi aykırı bir tarz içerisinde kendi aşabilecek raddeye gelmeye daha vakit var, gruplar daha bir süre bu alışık olunmadık yaklaşımın ekmeğini yerler diye düşünürken, Tilburg’un iç kesimlerinden çıkan DODECAHEDRON adı altındaki bu beş adam; bu mesnetsiz, öteleyici ve kaotik müziğin sınırlarını esnetmeye başladılar bile.
“Kwintessens” çok net şekilde modern bir başyapıt olmaya gidebilecek, eşi çok az, saf bir karanlık ve güç sunan, devasa bir müzikal yolculuk.
Bir kere grup, sanki beste yapma, şarkı yazma diye bir nosyonu yokmuşçasına; gitarlar, vokal ve davul eşliğinde zifiri bir kaos kusuyor kulaklarımıza. Şarkılardaki trafik, tansiyon, yükselme alçalma gibi kavramlar tamamen başı boş bırakılmış durumda. Şarkı iskeletlerinde muazzam bir kesip biçme, oradan oraya geçme söz konusu ve tüm bu dolambaçlar sonuçta dehşet verici, gerçek anlamda korku ögesine dönüşen bir son ürün ortaya koyuyorlar.
Bizi ne tür bir kaosun beklediği konusunda küçük kıvılcımlar yakan Prelude’un ardından Tetrahedron – The Culling Of The Unwanted From The Earth ile apar topar giren albüm; “IX Equilibrium” dönemi EMPEROR’u anımsatan tuhaf, gizemli bir melodik kaosla ilk andan kafatasımızı sarıyor ve sıkmaya başlıyor.
Şarkılar ilerledikçe bu sıkılaşmanın arttığını ve ense kökümüze doğru indiğini hissediyoruz. DODECAHEDRON burada adeta bilincimizle, kafamızın içiyle oynamaya çalışıyor. Başka bir şeyler ilgilenmeden iyi bir kulaklıkla dinlendiğinde, “Kwintessens” ciddi anlamda insanı ele geçirebilecek yanlar sergiliyor. Dodecahedron – An Ill-Defined Air Of Otherness’daki Tomas Lindberg’vari ağlak haykırışların şekillendirdiği ruh hâlimiz, Icosahedron – The Death Of Your Body ile dehşet, şaşkınlık, hayranlık arası bir konuma yükseliyor.
“Kwintessens”i aşırı beğendim. Geçen sene ULCERATE’in “Shrines of Paralysis” ile yaptığı “işin psikolojik tarafına sızma” işini bu yıl da DODECAHEDRON, “Kwintessens” ile yapıyor. İlerici, yenilikçi falan olmayı bırakın. DODECAHEDRON burada bunları aşıyor; zamansızlığı, mekânsızlığı en karanlık hâliyle sunuyor, korkunçluğunu zihinlerimize mühürlüyor.
Kritik heyecanlandırdı. Dinlemek lazım.
Acayip merak ediyorum. Mastodonla me and that man bitsin atlayacağım üzerine.
muhteseşem. favorim kesinlikle hexahedron – tilling the human soil.
albümü 4 kere üst üste dinledim, kesinlikle iyi bir albüm ama başyapıt kısmına hiç katılmayacağım. muadili sayılabilecek onlarca atonal ve karanlık müzik yapan gruptan daha üstün bir tarafını göremedim. ha bu kesinlikle albümü beğenmediğim anlamına gelmiyor. türü sevenleri asla üzmeyecek ve uzun süre oyalayacak bir albüm. 8/10.
05.04.2017
@ismail vilehand, Ben de bunu söylemeye gelmiştim. İlk albümlerini de dinledim. O bir tık daha iyi gibi geldi, daha direkt bir albüm o.
10 puanlık albüm değil ama gayet güzel lezzetli black metal. Her black metal albümüne yapılan gereksiz “saf çirkinlik” denecek basit bir karanlık değil, estetik ama boğucu bir müzik. Şarkılardaki ufak detaylar ilgi çekici gerçekten. Kapak da farklı bir cazibeye sahip. Sonraları pek döndüreceğimi sanmıyorum ama albümün genelinde hakim o müthiş ritm için ara ara kesin açarım. 8,5/10.
Bugün bana sanatın tanımını sorsalar, hemen bu albümdeki 6. parçayı dinletirim. Albümdeki inanılmaz vokallerden sorumlu Eikenaar’ın 2019’daki ölümü metal müziğin ağır yaralarından biridir bana göre… Tabii grubun dağılmasıyla da birlikte. Müzikolog ve akademisyen Camille F. Béra’nın “From Plato to Dodecahedron” makalesinin ciddi bir kısmı Dodecahedron’u ve Kwintessens’i ele alıyor, şiddetle tavsiye ederim.
Siz niye yok oldunuz ya, ne gerek vardı.