Metal müziğin ve black metalin son yıllarda ciddi bir devinim içinde olduğunu söylemem pek yanlış olmaz galiba. Sözlerim kendime övgü gibi durmayacaksa, mütemadiyen black metal albüm incelemeleri karalayan ve karaladıklarının birkaç katı kadarını da dinleyen biri olarak bunu dillendirebilirim sanırım. Arnold Schönberg sayesinde müzik dünyamızı biraz daha genişleten atonalite kavramından bolca istifade eden sayısız black metal grubu var bildiğiniz üzere; belki de türün öncülerinin hayal ettikleri karanlığı ete kemiğe büründüren bu sistemden ekmek yiyen gruplar, her geçen gün artıyor.
Haksız da sayılmazlar, melodi bulunamadığı noktada uyumsuz aralıklara yönelmek, atonaliteye sıkı sıkıya sarılmak, hayat kurtarabiliyor olmalı. Ben nasıl mı düşünüyorum? Müziğin; tür, tarz, alt tarz vs. fark etmeksizin melodi olmadan pek de bir şeye benzemediğini… Bu bakımdan atonal müziklerle uğraşan ekstrem grupları hem sevemiyorum hem de çoğu parçalarını büyük oranda anlayamıyorum. Bu da benim ev ödevim işte, kendimi geliştirmem lâzım kesinlikle.
Bahse konu atonal black metal yapan enteresan bir grup bugünkü konuğumuz, bir süre öncesine kadar nereden olduklarını bilemediğimiz ve Metal-Archives’daki yeni güncellemeden sonra Yunanistan’dan olduklarını öğrendiğimiz Diĝir Gidim ve albümü “I Thought There Was the Sun Awaiting My Awakening”. Ezoterik mevzuları konu edinen ve bu konuları müziğine bir güzel yediren grup, bu tür müziklere kulak yatkınlığı olmayanlar için en azı 10 dakika olmak üzere dört parçalık ve toplamda 47 küsur dakikalık sesler bütünü sunuyor, müzik demek için kendimi zorlamalıyım zira. Kaotik ve anlaşılmaz atmosfer yaratma konusunda dersine iyi çalışan Diĝir Gidim, başını sonunu kaçırabileceğiniz şarkıları ardı ardına sıralıyor albümünde.
Baskın yapıdaki ve rolünü çok iyi oynayan vokalle önce bir “N’oluyoruz?” dedirtiyor yapım; vokaller öyle bağırayım, scream’in dibine vurayım şeklinde değil kesinlikle, adam ya rolüne ciddi anlamda bürünmüş ya da zaman zaman bu satırlardan yazdığım gibi arkada bilmediğimiz ve bilemeyeceğimiz başka karanlık mevzular var. Albümde öne çıkan ikinci etmen gitarlar. Girişten de anlayacağınız üzere öyle melodisine, rifine vuruldum diyebileceğim bir şey yok ortada, gayet anlamsız, gayet kaotik ve belli ki oluşturulmak istenen karanlık havaya hizmet edecek şekilde yazılmış tüm gidişat. Davul kullanımı noktasında da aynı çıldırmışlığı sergileyen ve tüm enstrümanlardan sorumlu olan Utanapištim Ziusudra kişisi, belki bu türde çığır açmıyor ama enteresanlık mevzusunu güzel kotarıyor, hakkını vermem gerek.
Garip korolu, tansiyonun düşük seyrettiği, atmosferin bana göre zorlama hâle geldiği noktalarda ciddi anlamda sıkıcılaşan ve “Bitse de gitsek,” dedirten “I Thought There Was the Sun Awaiting My Awakening”; melodisiz ve uyumsuz notalı işlerin hastası olanlar için biçilmiş kaftan niteliğinde sayılabilir. Ancak başta da belirttiğim gibi şöyle tüyleri diken eden, gaza getiren, hüzünlendiren; kısaca insana dair bir şeyler hissettiren rifler/melodiler duymadığımda, işittiğim şeyler yapay geliyor bir şekilde bana.
“Deathspell Omega da bu taraklarda bezi olan bir grup, ona ne diyorsun?” diye soracak olursanız, Deathspell Omega’nın yaptığı müziği de büyük oranda anlamıyorum ancak onların yaptıkları albümlerde ve oluşturdukları şarkılarda, ciddi bir kompozisyon var ve bu kompozisyonlar, hiçbir suretle Diĝir Gidim’in parçalarıyla kıyas kabul etmez bana kalırsa. Buradan hareketle, Diĝir Gidim biraz daha deneysel ve kendine has kalıyor, sevenler muhakkak olacaktır. Melodi ve kompozisyon konusunda benim gibi takık biriyseniz, sevmeniz mümkün olmayabilir. Evet, albümde güzel bölümler var, gazdan geberten sahneler de; lâkin bu parametreler, albüme iyi diyebilmem için yeterli değil.
Bakalım siz “I Thought There Was the Sun Awaiting My Awakening” albümünü beğenecek misiniz? Kıyıda köşede kalmış bir albüm incelemesinde daha görüşmek ümidiyle.
Kadro Lalartu: Vokal
Utanapištim Ziusudra: Tüm enstrümanlar
Şarkılar 1. The Revelation of the Wandering
2. Conversing with the Ethereal
3. The Glow Inside the Shell
4. The Eye Looks Through the Veils of Unconsciousness
Deathspell Omega’nın yaptığı müziği herhalde zaten dinleyenlerin bir çoğu anlamıyor. DSO bence kompozisyonun karışıklığıyla bir şey anlatmaktan ziyade (Meshuggah ya da The Dillinger Escape Plan gibi, metal aleminin en şişirilen iki grubu olabilir bunlar) kompozisyonun karışıklığının yarattığı atmosferle bir şey anlatmaya çalışıyor. Onu da çok az grup başarabiliyor, Ulcerate ya da Portal gibi.
Bu elemanlar da atmosfere abanmışlar. Böyle gruplar çok çıkıyorlar bu aralar ama çok nadir elle tutulur bir şeyler ortaya koyabiliyorlar. Şöyle bir müzik yapıp dinleyiciyi taşşaklarından kıskıvrak yakalamak çok zor, bir yerden sonra çok sıkıcılaşıyor çünkü. Yine de Yunanistan’ın ekstrem metal piyasasındaki üretkenliğini takdir etmek gerek.
@Godless Killing Machine, dillinger escape plane’i pek bilemem ama Meshuggah şişirilen bir grup değil bence.poliritim olayını bu kadar güzel yakalayan ve binlerce grubu etkileyen bir oluşumun şişirilmeye de ihtiyacı yoktur diye düşünüyorum.
Deathspell Omega’nın yaptığı müziği herhalde zaten dinleyenlerin bir çoğu anlamıyor. DSO bence kompozisyonun karışıklığıyla bir şey anlatmaktan ziyade (Meshuggah ya da The Dillinger Escape Plan gibi, metal aleminin en şişirilen iki grubu olabilir bunlar) kompozisyonun karışıklığının yarattığı atmosferle bir şey anlatmaya çalışıyor. Onu da çok az grup başarabiliyor, Ulcerate ya da Portal gibi.
Bu elemanlar da atmosfere abanmışlar. Böyle gruplar çok çıkıyorlar bu aralar ama çok nadir elle tutulur bir şeyler ortaya koyabiliyorlar. Şöyle bir müzik yapıp dinleyiciyi taşşaklarından kıskıvrak yakalamak çok zor, bir yerden sonra çok sıkıcılaşıyor çünkü. Yine de Yunanistan’ın ekstrem metal piyasasındaki üretkenliğini takdir etmek gerek.
26.04.2017
@Godless Killing Machine, dillinger escape plane’i pek bilemem ama Meshuggah şişirilen bir grup değil bence.poliritim olayını bu kadar güzel yakalayan ve binlerce grubu etkileyen bir oluşumun şişirilmeye de ihtiyacı yoktur diye düşünüyorum.
grup ismi felaket. plak şirketi olsam bu isimde bir gruba nasıl albüm çıkarabilirim diye düşünürken şirketin isimini görmemle sakinleştim.
26.04.2017
@Lefthandpath, grup ismi,şirket,kadrodakilerin ismi hatta şarkı isimleri ancak bu kadar berbat olabilir :D