Oğuz Sel

1997 yılında gittiğim “badi” salonunda çalan Pentagram ve Metallica şarkıları sayesinde (evet bizim Pentagram) adım attığım metal müziğin beni bu kadar enteresan yerlere getireceğini o zamanlar hayal bile edemezdim. Dışarıdan bakan bazıları için “Teneke tıngırtısı,” ya da “Köpek havlaması,” olarak nitelendirilen (bu ifadeleri duymuşluğum var) bu müziğin kendi içinde ayrıldığı, dallanıp budaklandığı alt türleri keşfederken, koskoca 20 yılın nasıl geçtiğini anlamadım.

Bunca zaman içerisinde dinlediğim ve keşfettiğim bazı grupların ürettiği şarkılar beni heyecanlandırdı, gaza getirdi, ağlattı ve hatta bunalıma soktu. Bazılarının ürettiği eserler ise görmediğim veasla göremeyeceğim zamanlara yolculuk yapmamı sağladı zihinsel boyutta. Olayı “Gittim gittim gittim gittim, bin ışık yılı”na indirgemem hata olur ama durum böyle.

Çoğu zaman garibimize gitse de ABD’den hakikaten başarılı gruplar çıkıyor ve bu grupların birçoğu, Avrupalı muadillerinden geri kalmayıp kimi noktalarda onları sollayıp geçiyor. Bunda, ABD’ye göç eden Avrupalı ve bilhassa İskandinav arkadaşların etkisinin olduğunu düşünüyorum, yanılıyor olabilirim ancak ortaya çıkan eserler bu düşüncelerimi bir hayli destekliyor bana göre. Kaliforniya denildiğinde bu cenahta akla ilk gelen müzik türü şüphesiz death metaldir, ancak Oldenheim, çok başka kulvarlarda yoluna devam ediyor bir süredir. Tek kişilik gruplardan biri olan Oldenheim, Orta Çağ meselelerine kafayı takan ve müziklerini bu doğrultuda üreten Shadowcloak takma isimli genç arkadaşın projesi.

Eski nesil FRP/RPG oyunlarındaki şarkıları andıran, kimi parçalarda ise Pazuzu ve ilk dönem Thy Serpent’ınenstrümantal parçalarına doğru kayan “Ruins and Reverence” EP’si, yorucu geçen bir günün ardından dinlenebilecek yapımlardan. Hafiften karamsarlık, bolca yalnızlık içeren “Ruins and Reverence” yeni nesil klavye seslerinden pek de yararlanmayıp eski nesil dijital enstrümanlardan destek alan Shadowcloak kişisinin, az önce bahsettiğim türdeki oyunlardan ya da Orta Çağ temalı filmlerden hayli etkilendiğini ve kendi yaşadığı müzikal deneyimi, insanlarla paylaşmaya karar verdiğinin göstergesi olan yapımlarından yalnızca biri.

Bu türün temsilcilerinden Forgotten Pathways’e ait bir cover’ın da yer aldığı EP, doğrudan metal diye adlandırılamayacak fakat metalin beslendiği kaynaklardan beslenen ve bu sayede, sert müziklerle günlerini geçiren metalkafaların bile keyifle ve belki de hüzünle dinleyebilecekleri eserlerden.

Çok sayıda dinleyiciye ulaşmasa da,yaptığı işleri başarılı bulduğum Oldenhelm, 2000’li yılların getirdiği teknolojiyle harmanlanmış karmaşa ve sıkıntıdan sıyrılıp, kadim diyarlara yolculuğa çıkmaya niyetlenen herkesi “Ruins and Reverence” ile selamlıyor.