Oğuz Sel

Evet, bu defa bir itirafla başlayayım yazıya. Maalesef insanların takdir ettikleri pek çok grubu ya sevemiyorum ya da bu gruplara ısınamıyorum. Ne yapsam olmuyor. Bazen albümdeki ilk şarkıdan başlayıp albümü sonuna kadar dinliyorum, bazense şarkıları rastgele çalıyorum, hani, benim kaçırdığım ya da önceki dinlediğimde idrak edemediğim bir şeyler mi var diyerek; bir nedenden olmuyor, olamıyor. Yıldızımın barışmadığı ve muhtemelen bu gidişle barışmayacağı gruplardan biri de Beyond Creation. Konuyu Beyond Creation’a getirmemin nedeni, Brought by Pain’in eski ve hâlihazırdaki Beyond Creation üyelerinin bazılarından oluşması.

2009’daki demo ve 2011’deki albümlerinden bu yana pek aktif olmayan ve sürekli eleman değiştiren Brought by Pain, yazdığım bazı grupların yaptığı gibi enteresan bir zamanlamayla 2016’nın son günlerinde “Crafted by Society” EP’si ile sahalara indi.“Madem Beyond Creation sevmiyorsun, bu EP’yi nasıl yazacaksın?” diye soranlarınız olacaktır. Grup üyeleri önceki albümün aksine grubun çizgisini daha net şekilde çizmiş ve Brought by Pain’in kendine özgü olmasını sağlamış bu EP ile. Zaten denk geldiğimden beridir her gün birkaç defa deli danalar gibi dinliyorum şarkıları ve her dinleyişimde ayrı bir zevk alıyorum.

Bu EP’yi zibilyon tane progresif teknik death grubunun albümünden ayıran nedir peki? Bir kere çok ilginç ve catchy rifler ve melodiler yakalamış herifler ve gerek gitarlarla gerekse bas partisyonlarıyla bu melodileri çok güzel işlemişler.

Gitar konusunda zaten adamlara laf söyleyecek değilim ancak merak edenler olacaktır; baslar da deli dehşet durumda. Malumunuz Beyond Creation bir basçı değişikliğine gitti ve kadroya Hugo Doyon-Karout kişisini kattı. Basçının Beyond Creation performansını merak edenler için bu EP, tam bir teknoloji demosu tadında.Adam bir durmuyor arkadaş, perdesiz basıyla sürekli bir yardırmada, sürekli bir meydan okumalarda. Dinlemesi leziz, muhtemelen izlemesi daha lezizdir ancak çalması da bir o kadar çetrefillidir o bölümleri.

Gayet güçlü bir sound’la hazırlanan ve her bir enstrümanın tertemiz işitilebildiği “Crafted by Society” koca koca stüdyolardan çıkmayan ve bağımsız işlerin de mükemmel olabileceğinin kanıtı niteliğinde bir eser.

Don lastiği gibi uzadıkça uzayan albümlerin bunaltıcı havasından zerre eser bulundurmayan ama yaklaşık 17 dakikalık süresinin ardından da “Niye bu kadar kısa ulan!” diyerek sağlam bir küfürü yiyen EP, tüyleri diken diken eden rif ve melodilerle, deli manyak perdesiz bas bölümleriyle, tarih yazmayan ama çok çok başarılı olan davullarıyla, benim unutulmazlar rafına yerleştirdiğim bir yapım oldu.Tabii yapım hakkında unutmaya çalıştığım ama mütemadiyen gözümün önüne gelen bir şey var, o da facia durumdaki kapak.