# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
HARAKIRI FOR THE SKY – III: Trauma
| 08.02.2017

2016′nın en iyilerinden.

Oğuz Sel

Fener, değerlidir. Gündelik yaşamda her zaman işinize yaramasa da özellikle akşam vakti elektrikler gittiğinde, akıllı cep telefonu ve tablet kullanmıyorsanız ya da kullandığınız bu aygıtların bataryaları zayıfsa, yana döne fener ararsınız yolunuzu/evinizi aydınlatmak için. Fenerin ne denli önemli olduğunu yalnızca gerçek hayatta değil; şimdiki bilincimi, işimi, hayata bakış açımı ve daha pek çok detayı borçlu olduğum oyunlarda da gördüm ve dâhi deneyimledim;fenerle karşılaşmaların ve fenerli odaların hayli enteresan olduğu Silent Hill dünyasında meselâ. Kaç kişi anımsar, kaç kişi merak edip video sitelerinden bu bölüme döner bakar bilmiyorum ama bahsetmezsem olmaz. Silent Hill 3’te yönettiğimiz Heather, oyunun başlarında aydınlık mı aydınlık bir odaya girer; o odaya boşuna girilmemiştir tabii, odanın ışıklarını kapattığımızda ortaya, ilerleyen saatlerde birçok yerde hayatımıza mâl olabilecek, birçok yerde ise hayatımızı kurtaracak fener çıkar. Fener gibi albümleri bulmak benim için her zaman kolay olmuyor; neyse ki Harakiri for the Sky diye bir grup var ve üçüncü albümlerini birkaç ay öncesinde çıkardılar da, hayatımı aydınlatırken aynı anda mahvedecek sekiz şarkıya daha nihayet kavuştum.

2011’den bu yana faaliyet gösteren, özellikle Spotify’ın black metal listelerine girdikten sonra tanınırlığı hayli artan Harakiri for the Sky, birçokları için black metalin en dinlenebilir formlarından birini yapıyor. Geçtiğimiz sene albüm incelemesini bu sayfalarda okuduğunuz Bifröst grubunun üretken üyesi ve has adamı Matthias Sollak’ın üretkenliğini ve yeteneğini fantastik düzeyde gösterdiği iki kişilik ekip, her yeni albümünde çıtayı yukarı taşımaya and içmiş gibi bir tavır takınıyor âdeta.

İlk albümlerindeki sound’u ufaktan terk edip daha derli toplu enstrümantasyon, daha dolgun bir vokal tonu (önceki iki albüme kıyasla çok çok iyi) ve daha önemlisi, bol melodili, bol rifli şarkılarla dinleyicilerin karşısına çıkan grup üçüncü albümleri “III: Trauma” ile hayatın anlamını sorgulatırken, müziğin ne kadar da önemli bir şey olduğunu kanıtlıyor.

Pek çok dinleyici için fazla formülize veya yapay bulunabilecek ancak kendi içinde değerlendirildiğinde,içindeki tüm şarkıların (10x9x8x7x6)/(5+4+3+2+1)+1 işleminin estetiğini taşıdığı ve bu işlemin sonucu kadar şaşırtıcı olan albüm, başka incelemelerde de zaman zaman kullandığım “Melodiğim diye geçinen çoğu gruba ders olarak okutulabilecek nitelikte bir eser.” klişe cümleme tam uyuyor. Elbette bunu laf olsun diye söylemiyorum; gitarların neredeyse bir an bile durmadığı ve ciğerleri delebilecek kadar derin riflerin ve melodilerin yer aldığıalbümdeki kimi şarkılar, Alcest naifliğinde girip ilk dönem Lacrimas Profundere melodileri gibi dağıtabiliyor, Searing Meadow gibi enerjik ilerleyipyine ilk dönem Forgotten Tomb öldürücülüğünde işlerle dinleyiciyi mezara sokabiliyor.Riflerin kendi içlerinde zenginleştirildiği ve varyasyonlarla bir bakıma güçlendirildiği şarkılarla dolu olan “III: Trauma” özellikle, parçalardaki vurucu melodiler, şarkı ortalarında ya da sonlarında diğer enstrümanlar olmaksızın temiz tonlu çift gitarlarla icra ediliyor ve bu, albüm boyunca grubun bir çeşit imzası haline geliyor.

2016 yılında yazamamaktan sıkıntı duyduğum albümlerden biri “III: Trauma” ve Harakiri for the Sky’ın bana göre en iyi albümü. Hani bir yemek tarifi öğrenilir de o yemek yapıla yapıla ustalaşılır ya, “III: Trauma” da grubun bu alanda ustalaştığını gösteren bir eser kesinlikle. Üçüncü albümünde bunu yapan grubun bir sonraki albümünde neler yapabileceğini şu an hayal edemiyorum. Şimdilik bekliyorum, hem de büyük bir merakla ve hevesle.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.66/10, Toplam oy: 53)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2016
Şirket
Art of Propaganda
Kadro
Matthias Sollak: Tüm enstrümanlar
V. Wahntraum: Vokal
Şarkılar
1. Calling the Rain
2. Funeral Dreams
3. Thanatos
4. This Life as a Dagger
5. The Traces We Leave
6. Viaticum
7. Dry the River
8. Bury Me
  Yorum alanı

“HARAKIRI FOR THE SKY – III: Trauma” yazısına 6 yorum var

  1. doluadam says:

    Oldukça abartılmış, klişeleri toplamış hiçbir şey sunmayan bomboş albüm.

  2. chuck says:

    taş gibi albüm.

    chuck

    @chuck, net söylüyorum, bu albümü 50 kereden fazla dinlemişimdir ve her anını ezbere bilmeme rağmen hala bana yoğun bir şekilde duygu seli yaşatabilmesi büyük bir başarı. tam kışlık bir metal albümü.

    bu arada neden bilmiyorum ama epey bi’ süre ben bu herifleri kanadalı zannettim. herifler meğer avusturya’lıymış.

    calling the rain, this life as a danger ve bury me favorilerim.

  3. Twat says:

    Değeri pek bilinmedi sanki bu albümün. Belki epey uzun süresi göz korkuttuğundan -75 dk- belki de grubun ismi yaptıkları müziğe biraz tuhaf gittiğinden çok konuşulmadı ama çok çok sağlam ve oturaklı bir eser bu.

    Bir de tür etiketi konusunda çok takıntılı değilim ama bence adamlar black metal’den ziyade doom metal’e özellikle de Fin doom metal’ine çok yakın bir müzik yapıyorlar. Durulmayan melodiklik ve saldırgan hüzün olsun vokal tonu olsun tek çevirmede bile net amorphis, ghost brigade, swallow the sun havası geliyor. Hatta yer yer Agalloch ve Tiamatvari kısımlar bile var. Skala olarak black metal’in doom ya da melodik death metale en yakın yerlerinde, bu türleri ya da Fin soundunu sevenler direkt dalsın derim.

    Cem

    @Twat, Bu albümden sonra öyle bir ünlendiler ki hem ABD’de hem de Avrupa’da headliner olarak turladılar. Gayet de bilindi değeri.

    Twat

    @Cem, haklısın. Daha çok türkiye’yi ve bu siteyi kastetmiştim aslında ama eksik ifade etmişim. Bizim ülkede fin soundu genel olarak iyi iş yaptığından daha çok bilinmeleri gerektiğini düşünmüştüm ama grup da epey genç öte yandan.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.