Yunanistan topraklarında 1,5 ay kadar zaman geçirmiş bir insan olarak, Yunan halkının geçmişi konusunda genel olarak epey gururlu olduğunu, zengin geçmişine baya sahip çıktığını söyleyebilirim. Tarih boyunca yaptıkları savaşlara, verdikleri mücadelelere değer veriyor, anılması gereken büyüklerini saygıyla anıyorlar.
Yunanistan ve metal deyince akla gelen ilk birkaç gruptan biri şüphesiz ki FIREWIND. Kanımca dünya üzerindeki en iyi power metal gruplarından biri olan FIREWIND’in gayet iyi bir istatistikle oynadığı kariyerinde pek çok harika şarkı, birçok iyi albüm var.
Şahsen favorim olan “Days of Defiance” albümleri sonrasında çıkan “Few Against Many” ile bir miktar yerinde sayan grup asıl darbeyi bu albümün ardından almış ve Gus G.’nin ardından en önemli elemanı olan vokalist Apollo Papathanasio ile yollarını ayırmıştı. 7 yıl önce kendisiyle röportaj yaptığımız Gus G.’nin bu noktada vereceği karar baya önem taşıyordu, zira yapılacak vokal tercihi FIREWIND’in bundan sonrasını büyük ölçüde şekillendirecek ve grubun geleceğini belirleyecekti.
Papathanasio’nun SPIRITUAL BEGGARS’da top koşturmaya başlamasının ardından, grup kadroya o kadar da karakteristik bir sesi yokmuş gibi duran METALIUM vokalisti Hanning Basse’yi kattı. Apollo’ya oranla çok daha net bir power/heavy metal vokali olan Basse; Michael Kiske okulundan mezun vokalistler kervanından bizleri selamlıyor. Daha harsh vokal yaptığı yerlerde, tartışmasız en çok sevdiğim power metal vokalisti, hatta tüm metal tarzları içinde en sevdiğim 3 vokalistten biri olan Daniel Heiman’ı (LOST HORIZON) da baya andıran Basse, Apollo’nun ardından FIREWIND’in yoluna tökezlemeden devam etmesini sağlayan, çok karakteristik olmasa da yeterlinin üstü bir performans sergiliyor. Bu açıdan grubun şu anı ve geleceği adına bir sıkıntı yok.
Sözel açıdan konsept bir albüm olan “Immortals”, milattan önce 480 yılındaki ikinci Pers istilası sırasındaki Termopylae ve Salamis Savaşları’nı konu ediyor. Müzikal açıdan bakıldığında albüm bu konsepti yeterli epiklikte ve tahmin edilebilir bir 300′lükte işliyor. Power metalin olmazsa olmazı cheesy’likler, balada kayan tatlılıklar, yer yer agresif tarafa abanan ve yer yer de daha hard rock’ımsı sularda yüzen şarkılarla “Immortals” bir power metal albümünden beklenen pek çok şeyi veriyor.
Muazzam gitar çalıyor olması dışında olayın beste yönünü de bir hayli geliştiren Gus G. ve nakaratlar başta olmak üzere öne çıkan vokal melodileri; albümün dinlenebilirlik süresini epey uzatıyor.
Bu yıl çıkan çok iyi power metal albümleri arasına adını şimdiden yazdıran “Immortals” hem FIREWIND adına hem de günümüz power metali adına son derece eğlenceli, dinlemesi keyifli bir albüm. Bir konusu olması dolayısıyla sürükleyen ve sinematografik tatlar sunan albümü, power metal seven herkese düşünmeden önerebilirim.
Kadro Gus G.: Gitar
Petros Christo: Bas
Bob Katsionis: Klavye
Johan Nunez: Davul
Henning Basse: Vokal
Şarkılar 01. Hands Of Time
02. We Defy
03. Ode To Leonidas
04. Back On The Throne
05. Live And Die By The Sword
06. Wars Of Ages
07. Lady Of 1000 Sorrows
08. Immortals
09. Warriors And Saints
10. Rise From The Ashes
Saf Power Metal olmadığını duyunca dinleyeyim dedim, hoşuma gitti. Gayet güzel dinletiyor kendini. Kritik için teşekkürler. Days of Defiance’e de bakayım en iyisi.
Power Metal dinleyicisi sayılırım ve türün de sınırları olduğunu yatsınamaz bir gerçek. Ama abi bunca yıllardır hala ve hala aynı şeyi yapmaktan hiç mı sıkılmaz insan. Tamam formülü tutturursun ama bari her albümde küçük bir değişiklik yapın ya. Firewind’i hiç dinlemeyen birine önerebilirim albümü ama diğer işlerini dinlemiş biri olarak “şu şarkı hangi albümden?” desen takılıp, kalırım. Japonya, Almanya gibi Power Metal’ın sevildiği ülkeler olmasa şu gruplar aç kalacak herhalde :D
Saf Power Metal olmadığını duyunca dinleyeyim dedim, hoşuma gitti. Gayet güzel dinletiyor kendini. Kritik için teşekkürler. Days of Defiance’e de bakayım en iyisi.
Power Metal dinleyicisi sayılırım ve türün de sınırları olduğunu yatsınamaz bir gerçek. Ama abi bunca yıllardır hala ve hala aynı şeyi yapmaktan hiç mı sıkılmaz insan. Tamam formülü tutturursun ama bari her albümde küçük bir değişiklik yapın ya. Firewind’i hiç dinlemeyen birine önerebilirim albümü ama diğer işlerini dinlemiş biri olarak “şu şarkı hangi albümden?” desen takılıp, kalırım. Japonya, Almanya gibi Power Metal’ın sevildiği ülkeler olmasa şu gruplar aç kalacak herhalde :D