İlkokula giderken Kinder Sürpriz Yumurta daha yeni çıkıyordu piyasaya. Kinder’i aldıktan sonra en sevdiğim şey, önce o leziz çikolatayı yemek, sonrasında yumurtanın içinden çıkan oyuncakları yapmaktı. Ama o zamanlar çok fazla Kinder aldığımdan olsa gerek, aynı oyuncağa birden fazla defa denk geliyordum. Büyüsem de hâlâ Kinder alırım, çikolatasını yutmak amacıyla değil tabii, çıkacak olan oyuncağın bilinmezliğinin, bende uyandırdığı merak duygusu için. Albümleri de zaman zaman Kinder Sürpriz Yumurta’ya benzetiyorum; gitarlar, davullar, vokaller vs. bence işin çikolatası; asıl mesele ise oyuncakta, yani beklemediğiniz anda karşınıza çıkan ve sizi derinden etkileyen bestelerde, sololarda.
Müzik hayatlarına başladıkları andan itibaren sıra dışı bir çizgide yer alan ve bunu grup isimlerinden ürettikleri müziğe kadar yansıtan Fall of the Leafe, “Evanescent, Everfading”in başarısından sonra kolları sıvayıp şu anda kritiğini okuduğunuz albüm için hazırlıkları yapmaya başladı. Finlandiya halk ezgilerinden yoğun şekilde etkilenen ve grubun beyni olan Jussi Hänninen, ortaya koyduğu materyalleri, grup arkadaşlarıyla paylaşarak yeni albüm için hangi eserlerin daha uygun olacağı üzerine uzun tartışmalar yaptı.
Yaptı yapmasına fakat önceki albümde vokal koltuğunda oturan ve o dönem, grup için âdeta bir “ekşi sözlük bir siki beğenmeme timi” kıvamında hareket eden Jani Lindström, üretilen materyalleri “yumuşak” bulduğu gerekçesiyle gruptan ayrıldı. Yeni materyallerin toparlanma sürecinde katılan klavyeci Petri Hannuniemi ve yeni vokal Tuomas Tuominen, “August Wernicke” albümünün benzersiz bir yapıya kavuşması için ellerinden geleni yaptı. Aynı zamanda Jussi Hänninen, artık klavye için daha serbest melodiler yazıp yer yer de clean vokaller için esaslı bölümler ekleyerek aklındakileri daha rahat bir biçimde notalara dökebildi.
Önceki albümde olduğu gibi çift gitarların armoni bütünlüğü içinde kendi kafalarına göre takılmalarına ek olarak gelen klavye bölümleri, Fall of the Leafe çizgisinin bozmadan ilerlediğini gösteriyor. Kompozisyon açısından çok değişikliğe gitmeyen grup, aynı rifin birden fazla defa tekrarı ve şarkının ilerleyen aşamalarında varyasyonlarla gelişmesi prensibini terk etmiyor, iyi de ediyor. Melodi zenginliği konusunda birçok grubu tokatlayabilecek kıvamdaki grup, her şarkıda üşenmeden sayısız melodi ve rif kullanıyor; hatta kimi yerlerde küçük gitar oyunları arka planda dönerken, ilgili kısımlar, şarkının seyrini bir şekilde değiştiriveriyor. Özellikle, albümü ortalarından itibaren çok dikkatli dinlemenizi önerir, süper ötesi rifleri kesinlikle duymanızı ister, hasretle gözlerinizden öperim.
Kafa karışıklığı, melankoli, hırçınlık ve hüzünle yoğrulan albüm, en sona geldiğinde öldürmeyip süründüren bir parçayla dinleyicilerine veda ediyor. Yapısal açıdan son derece basit, verdiği duygu bakımındansa benzerine pek az rastlanan “Bleak Picture, August” o kadar çok seviliyor, o kadar çok tutuluyor ki, grup bir sonraki albümde parçayı biraz daha modifiye ederek yeniden ele alıyor. İçim sıkıldığında klavyeyle çalmaktan en büyük keyif aldığım şarkılardan biri olan “Bleak Picture, August”ta Tuomas Tuominen, enikonu clean vokale girişiyor ve grubun ilerleyen dönemdeki rotasını da belirliyor bir bakıma.
Önemli Not: İkinci paragrafta tüm bu olanlara şâhit olmuşum gibi yazdığımın farkındayım; bilinçli olarak böyle yaptım. Çünkü benim açımdan inanılmaz şeyler gerçekleşti. Grubun beyni diye bahsettiğim Jussi Hänninen, kendi YouTube kanalında, grubun şimdiye dek yayınlanmayan demolarını tarih sırasıyla yayınlamaya başladı! Bundan da önemlisi FotL’nin o dönemde başına neler geldi, grup elemanları neler yaptı neler etti, üretilen materyalleri kimler beğendi kimler tepki koydu gibisinden pek çok detayı da videolarında belirtti/belirtmeye devam ediyor. 2003’ten bu yana grubu takip eden biri olarak bundan aşırı memnunum. Kritik vasıtasıyla paylaşmak istedim, ülkemizde benden başka kaç FotL takipçisi var bilmiyorum ama yine de paylaşmak istedim işte.
Kadro Tuomas Tuominen: Vokal
Jussi Hänninen: Gitar, bas, klavye
Mika Rostedt: Gitar
Petri Hannuniemi: Klavye
Marko Hyytiä: Davul
Şarkılar 1. Into: The Autumnsphere
2. Deference, Diminuend
3. Platinum
4. I Feathe to the Juniper
5. Machina Mimesis (In the Corner Café)
6. Lectured by the Demons of Dreams
7. Wonder Clouds Rain
8. Effloresce Black & White
9. In Morning Mood a Utopia-Revelation
10. Bleak Picture, August
Jussi Hänninen’den gazı alıp Jani Lindström’e o kadar saydırdım, meğer geçtiğimiz eylül ayında hayatını kaybetmiş. Ne diyelim; RIP Jani Lindström. “Evanescent, Everfading”i dinledikçe seni hatırlayacağım.
Jussi Hänninen’den gazı alıp Jani Lindström’e o kadar saydırdım, meğer geçtiğimiz eylül ayında hayatını kaybetmiş. Ne diyelim; RIP Jani Lindström. “Evanescent, Everfading”i dinledikçe seni hatırlayacağım.
Albüm Spotify’a gelmiş.
http://www.pasifagresif.com/2019/12/obsequiae-the-palms-of-sorrowed-kings/ Surdan geldim, iyi ki geldim, iyi ki tanistim seninle…
Outro sarkisi offf ki ne offf…