Black metal dünyasında yer alan sayısız oluşum içinde pek azının sahip olduğu bir çirkinliği bizlere sunan bir grupla birlikteyiz bugün. Fransa’dan çıkan ve ülkesinin kültür geçmişine taban tabana zıt bir profil çizen ANTAEUS; tanrıya, müziğe ve bize karşı olan tavrını olanca karanlığıyla sergilediği dehşet son albümü “Blood Libels”dan 10 yıl sonra, “Condemnation”la karşımızda.
Black metal gruplarının büyük kısmının sahip olduğu konvansiyonel kimliği reddeden ve aykırı gibi görünmesine rağmen belirli kurallar içinden çıkamayan çoğunluğun yaklaşımına asla ve asla uymayan ANTAEUS; derdinin müzik yapmaktan çok ötesi olduğu net şekilde hissettiren oluşumlardan biri. Şimdi gelin, Fransa’dan çıkan bir dolu mükemmel black metal grubu içindeki en hırçın, en kötücül ve tavizsizliği lafta bırakmayan gruplardan biri olan ANTAEUS’ın 10 yıl aradan sonra, kadrosunu 5′ten 2′ye indirerek çıkardığı “Condemnation”a doğru yollanalım.
Son bir hafta içerisinde günde en az 5 kez dinlediğim “Condemnation”; sadece ANTAEUS’ın geri dönüşünü kutlamamı sağlamakla kalmayan, bu yıl içinde dinlediğim en iyi black metal albümlerinden biri oluşuyla da beni ziyadesiyle memnun eden bir çalışma. Albüme dair söylenmesi gereken başlıca şey; “Condemnation”ın black metalin kolay dinlenen tarafıyla yetinmeyen ve bu müziği farklı anlamlarda içselleştirmiş, özümsemiş kitleye göre bir albüm olduğu. Albümde ne en ufak bir kulağa hoş gelirlik, ne de black metal karakteristiklerinin havalı yanlarından yararlanma çabası var. Burada zifiri bir çirkinlik, yoğun bir kötü niyet ve bu ikisini bir arada yücelten felsefi bir boyut var. ANTAEUS öteliyor, dışlıyor, tanımıyor, yok sayıyor… Bu tavır albümün tümüne yayılınca da ortaya şarkılardan oluşmuş bir müzik ürününden ziyade, belli bir anlayışın öne çıkarıldığı bütün hâlinde bir manifesto çıkıyor.
5′ten 2′ye dedik, biraz o konudan bahsedelim. Vokalde iğrenç insan MKM ve gitarda Set’i barındıran “Condemnation”da, davul koltuğu Menthor adlı hayvan evladına teslim edilmiş. Ağırlıklı olarak ENTHRONED, BESTIA ARCANA ve nefis grup NIGHTBRINGER’dan bildiğimiz Menthor; “Condemnation”ın kapkaranlık olmasını sağlayan önemli unsurlardan biri. Albüm boyunca hayvani bir blast beat performansı sunan Menthor sayesinde “Condemnation” çok daha tavizsiz bir gövde gösterisine sahne oluyor, lafta kalmayan tehditkâr bir kimliğe bürünüyor.
Symmetry of Strangers gibi belli bölümlerinde ağırlaşan şarkılar dışında sadece End of Days’in ortalarında nefes aldıran “Condemnation”; bu yönüyle, türün en diplerine ve katıksız vahşetine alışık olmayanlar için çok da çekici olmayan bir albüme dönüşebilir. Ancak sunulan saf nefreti içinize çekmeye hazırsanız, ANTAEUS’ın tüm varlığını üzerine kurduğu pisliğin elinize bulaşmasından hoşnutsanız, “Condemnation”ın sizi azı dişleri arasında uzun uzun çiğneme davetine de memnuniyetle karşılık verebilirsiniz.
ANTAEUS tür içindeki özel gruplardan biri. Kolpalığı, çakmalığı, gösteriş merakı olmayan, özünde kötü, tüm hayata karşı içselleştirilmiş bir karşı duruş sergileyen bir oluşum. “Condemnation” da bu duruşu pekiştiren, son derece güçlü, grubun verdiği 10 yıllık aranın acısını çıkaran bir çalışma. “Blood Libels” kadar çeşitlilik sunmayan, ancak bunun bilinçsiz bir süreçten ziyade isteyerek yapılmış bir şey olduğunu hissettiren, her elemanın üzerine düşeni kusursuz şekilde yaptığı ve zaman zaman makineli tüfek kıvamındaki blast beat manyaklığının güvenli ellerine sığınsa da bunu kendini güçlendiren bir silah olarak kullanmayı başaran “Condemnation”; bu müziğin tehlikeli ellerde nasıl bir silaha dönüşebileceğini kanıtlayan bir diğer albüm.
Sanatsal değer taşıma konusunda zerre çabası olmayan, çirkinliği yücelten ve bunu yaparken dinleyiciyi de dibe sürükleyen “Condemnation”ı, black metalin müzik dışındaki felsefi ve kaotik kimliğini yücelten herkese öneririm.
Şarkılar 01. Something Wicked This Way Comes (Intro)
02. Shadow Fires
03. Flesh Ritual
04. Angels Of Despair
05. Watchers
06. Condemnation
07. Symmetry Of Strangers
08. End Of Days
09. Abeyance
Deli gibi merak ettigim albumlerden biri. Kritik fazlasi ile istah acici. Buyuk bir aksilik olmazsa aksam icerken yardiricam bu albumu. Bu gune kadar yaptiklari islere gore konusursam beni zerre hayal kirikligina ugratmayacak bir album olacak diye dusunuyorum.
@deadhouse, “Muhteşem bir çirkinlik cidden.” Hocam bu yorumu bu müziğe yabancı biri okusa “bunlar ne biçim bi tarikat” diye aklından geçirir heralde. Biz bu işi bazen abartıyoruz sanırım. Disonant müzik -özellikle bu tarzda- kulağa hoş gelmeyen, kaos ürünü, melodisiz birşey tamam ama insanların zihninde birşeyler ifade edebilme konusunda yetersiz kalıyor. Şimdi konuşan birisi bize kelimeleri yamuk yumuk söylese, cümlelerin altını üstüne getirse bize birşey anlatamaz. Bu da biraz ona benziyor.
zor dergisinde grubun basçısı lsk ile röportaj yapılmıştı 2008 falan gibi heralde. kadroda göremeyince nereye gitmiş bu abla diye metal arhcives’a bakayım dedim, intihar etmiş kendini asıp bi kaç sene önce.
@northern, valla senden yeni öğreniyorum kadın üyeleri olduğunu,uzun saç ve corpse paint yüzünden livelerinde falanda belli olmuyor,antaeus da kadın basçı,vay be
Adversarial’ı ilk dinlediğimde de böyle dumur olmuştum. Müzikal deja vu denilen bir şey yoksa bile artık var. Rip off anlamında değil de albümün sana yaşattığı hisler olarak çok benzer.
Acik ara en iyi antaeus albumu bu. Kusursuz. Ki blood libels hakkaten ustune cikilmasi zor bir albumdu. Sene sonu listemde ilk beste bu album olacak. Flesh ritual, watchers, end of days akil alir seyler degil. Zamanla degisir bile bu favoriler ama hakikaten cirkin bir sanat eseri sunmus agalar.
Ayrica bu 2016 nasil bir seyse artik butun gruplar en ii yada uzun zamandir yaptiklari en iyi isleri bu yila saklamislar. Toruna, cocuga anlatilacak bir yil oldu hakkaten. Daha bethlehem gelecek(onlarda sikecek eminim), aosoth gelecek…gercekten unutulmaz bir yil…
@P L A G U E, Bu sene dinlediğim en iyi albüm değil, ama dinlediğim en akıcı albüm. Albüm bir başlıyor ne zaman bitmiş anlamıyorum. Akıcılıkta son nokta: Antaeus :)
Sadece “Black Metal” olarak başka alttürlere kaymadan aslında ben bu grupta bir oldschool’luk almıyor değilim işin özünde satanizmi güzel bir yansıtan bir sese sahipler bu güzel de yegane kastım akıcıbir planları olması. Vokal de oldukça fazla uyumlu bütün enstrümanlar ile hiçbir şey aksatlığa uğratmıyor. Discographyleri ep,split,demodan geçilmiyor pek ama ki en sevmediğim discography şeklidir oysa ki 1995′den bu yana faliyette olduğunu düşünürsek sadece 5 adet Full-Length’e sahip olmaları artık istikrarsızlık mı yoksa tembellik mi bilemedim yoksa ayinlerden mi vakit bulamadılar acaba. Yalnız ben bu çirkinliğin yüceltilmesi meselesinde takıldım herkes bir yücel çirkinlikte almış gitmiş bu adamlar çirkin bir şey yapmıyor ki hatta groovey resmen akıyor albümlerne bileyim bir çirkinliği noise,hard noise de daha çok hissederim asıl disonant-non-musical-experimental işler yüceltir en raw biçimde mutilation’ı. Kadın basçıya sahip olmaları beni biraz ayar etmişti ama zaten diğer boyuta geçmiş .
@77QX, Son albümlerini ilk dnleyişte iyi bulmuştum hatta discography’yi de indirmiştim düzenleyecektim falan ama vazgeçtim ya sonradan tekrar değerlendirince oldukça bodoslama bir iş gibi geldi oldukça oldchool diğer bilimum bm sound’una aşina biri olarak farklı olmadıklarını gördüm düzenlemeden sildim. Bu tür grupları aynı BM’nin Norveç de olgunlaşıp medya ile satanizm’e heyecanlı ve hızlı girişinde ki ilk raw işlere benzetiyorum dolayısyla 2017′ye girdiğimizi düşününce artık daha farklı anlatılabilir diyor insan şu satanizm.
Bu albümün en büyük talihsizliği, behexen ve dso ile ayni senede çıkmış olması…adamlar en iyi albumlerini yaptilar. Soyledigim diger 2 si olmasa kendi adima senenin en iisi bu album olurdu. Blood libels ı aşmak göt isterdi, adamlar zoru başardı. Kuduzluk resmen.
Deli işi bir albüm. Bıktırmayan albüm yapmışlar. Bozulmayan, ekşimeyen yoğurt gibi. Tadı güzel. Ama feci sikiyor. Kanser hücreleri yayıyor. Bu albüm de böyle.
Hz. Muhammed S.A.V. buyurdu, kim ki cehennemin varlığından şüphe ediyor yada cehennem ateşini merak ediyor, o kul ‘condemnation’dan bir parça dinlesin.
33 yıllık ömrümde resmi olarak en çok dinlediğim black metal albümü bu. Kritiğin başlığında dertleri müzik değil denmiş. Benim de derdim müzik değil sanırım. Bu albümdeki kötücül hava, iblislerin, cadıların, luciferlerin ayinlerinde, cehennemlerinde bile yok.
Albümde melodi yok, ahenk yok, armoni yok, coşku yok, en ufak olumlu bir şey yok. Yine kritikte dendiği gibi sanki bilerek müzikte anti-ilerlemeci bir yaklaşım benimsenmiş. Vücut çürür ve moleküller irin dökmeye nefret kusmaya, yıkmaya, yok etmeye devam eder. Varlığa ve yokluğa meydan okunur. Yapılabilecek tek şey sonsuz kere parçalamak ve parçalanmaktır. Bu dehşetten, bu acıdan çıkış yolu yoktur.
Watchers cehennemin dibinde şeytanlarla yekvücut olmuşsun gibi hissettiriyor aq. Sıfır ışık, 1 milyar derece sıcaklık, kaos. Gerçekten de bazen dünyanın en iyi albümü.
işte beklediğim kritik! dört beş gün önce çevirip çevirip dinliyordum bu albümü
Deli gibi merak ettigim albumlerden biri. Kritik fazlasi ile istah acici. Buyuk bir aksilik olmazsa aksam icerken yardiricam bu albumu. Bu gune kadar yaptiklari islere gore konusursam beni zerre hayal kirikligina ugratmayacak bir album olacak diye dusunuyorum.
İlk dinleyişimde 41 dakikanın nasıl geçtiğini anlamadım. Muhteşem bir çirkinlik cidden.
20.11.2016
@deadhouse, “Muhteşem bir çirkinlik cidden.” Hocam bu yorumu bu müziğe yabancı biri okusa “bunlar ne biçim bi tarikat” diye aklından geçirir heralde. Biz bu işi bazen abartıyoruz sanırım. Disonant müzik -özellikle bu tarzda- kulağa hoş gelmeyen, kaos ürünü, melodisiz birşey tamam ama insanların zihninde birşeyler ifade edebilme konusunda yetersiz kalıyor. Şimdi konuşan birisi bize kelimeleri yamuk yumuk söylese, cümlelerin altını üstüne getirse bize birşey anlatamaz. Bu da biraz ona benziyor.
20.11.2016
@Şafak, Abi bırak dışarıdan biri nasıl anlıyorsa anlasın. Biz birbirimizi anlıyoruz, o yeter :)
zor dergisinde grubun basçısı lsk ile röportaj yapılmıştı 2008 falan gibi heralde. kadroda göremeyince nereye gitmiş bu abla diye metal arhcives’a bakayım dedim, intihar etmiş kendini asıp bi kaç sene önce.
27.11.2016
@northern, valla senden yeni öğreniyorum kadın üyeleri olduğunu,uzun saç ve corpse paint yüzünden livelerinde falanda belli olmuyor,antaeus da kadın basçı,vay be
Blood libels ile kafa kafaya su an…bi album bana elimdeki birayi 5 dakka da iciriyorsa o album mükemmeldir. Böyle bir kriterim var, evet…
Adversarial’ı ilk dinlediğimde de böyle dumur olmuştum. Müzikal deja vu denilen bir şey yoksa bile artık var. Rip off anlamında değil de albümün sana yaşattığı hisler olarak çok benzer.
Acik ara en iyi antaeus albumu bu. Kusursuz. Ki blood libels hakkaten ustune cikilmasi zor bir albumdu. Sene sonu listemde ilk beste bu album olacak. Flesh ritual, watchers, end of days akil alir seyler degil. Zamanla degisir bile bu favoriler ama hakikaten cirkin bir sanat eseri sunmus agalar.
Ayrica bu 2016 nasil bir seyse artik butun gruplar en ii yada uzun zamandir yaptiklari en iyi isleri bu yila saklamislar. Toruna, cocuga anlatilacak bir yil oldu hakkaten. Daha bethlehem gelecek(onlarda sikecek eminim), aosoth gelecek…gercekten unutulmaz bir yil…
26.11.2016
@P L A G U E, Bu sene dinlediğim en iyi albüm değil, ama dinlediğim en akıcı albüm. Albüm bir başlıyor ne zaman bitmiş anlamıyorum. Akıcılıkta son nokta: Antaeus :)
27.11.2016
@deadhouse, akıcılık konusu çok acayip cidden. Ben de her dinleyişimde ulan ne zaman bi tur döndü de tekrar aynı şarkıya geldi diyorum.
27.11.2016
@deadhouse, dso nun albüm icinde ben oyle dusunuyorum:) ne zaman baslio ne zaman bitio belli degil:) 29 dakikalik araf…terbiyesiz oç ler…
27.11.2016
@P L A G U E, o albüm gerçekten bir garip, zaman-mekan dokusunu mu büküyor ne yapıyorsa artık, sanki 5 dakika sürüyor albümün tamamı.
Sadece “Black Metal” olarak başka alttürlere kaymadan aslında ben bu grupta bir oldschool’luk almıyor değilim işin özünde satanizmi güzel bir yansıtan bir sese sahipler bu güzel de yegane kastım akıcıbir planları olması. Vokal de oldukça fazla uyumlu bütün enstrümanlar ile hiçbir şey aksatlığa uğratmıyor. Discographyleri ep,split,demodan geçilmiyor pek ama ki en sevmediğim discography şeklidir oysa ki 1995′den bu yana faliyette olduğunu düşünürsek sadece 5 adet Full-Length’e sahip olmaları artık istikrarsızlık mı yoksa tembellik mi bilemedim yoksa ayinlerden mi vakit bulamadılar acaba. Yalnız ben bu çirkinliğin yüceltilmesi meselesinde takıldım herkes bir yücel çirkinlikte almış gitmiş bu adamlar çirkin bir şey yapmıyor ki hatta groovey resmen akıyor albümlerne bileyim bir çirkinliği noise,hard noise de daha çok hissederim asıl disonant-non-musical-experimental işler yüceltir en raw biçimde mutilation’ı. Kadın basçıya sahip olmaları beni biraz ayar etmişti ama zaten diğer boyuta geçmiş .
27.11.2016
@77QX, Ne 5′i aq 4 adet Full-Lenght heralde yeni albüm geliyor bana bildirildi ljf4ıfjwlkjhflslvme
01.12.2016
@77QX, Son albümlerini ilk dnleyişte iyi bulmuştum hatta discography’yi de indirmiştim düzenleyecektim falan ama vazgeçtim ya sonradan tekrar değerlendirince oldukça bodoslama bir iş gibi geldi oldukça oldchool diğer bilimum bm sound’una aşina biri olarak farklı olmadıklarını gördüm düzenlemeden sildim. Bu tür grupları aynı BM’nin Norveç de olgunlaşıp medya ile satanizm’e heyecanlı ve hızlı girişinde ki ilk raw işlere benzetiyorum dolayısyla 2017′ye girdiğimizi düşününce artık daha farklı anlatılabilir diyor insan şu satanizm.
bknz: Hail Spirit Noir.
04.12.2016
@77QX, tabii lan aynen öyle:):):):):):):):)::)
04.12.2016
@P L A G U E, wp.
Black Metal adına kendi sınırlarında yapılabilecek en farklı albüm böyle olur her halde. Albümü baya beğendi ama pekte akıcı gittiğini söyleyemem :D
Bu albümün en büyük talihsizliği, behexen ve dso ile ayni senede çıkmış olması…adamlar en iyi albumlerini yaptilar. Soyledigim diger 2 si olmasa kendi adima senenin en iisi bu album olurdu. Blood libels ı aşmak göt isterdi, adamlar zoru başardı. Kuduzluk resmen.
Buyuk bi meydana gidip kendimi yakasım gelio dinledikçe…
Hatırlatayım dedim…
Aklıma takıldı saatlerdir dinliyorum bu albümü. Kan kusturuyor. Bize böyle black metal lazım.
05.07.2020
@ismail vilehand, Böyle bir albüm 5 yılda bir gelir, gelmez.
Deli işi bir albüm. Bıktırmayan albüm yapmışlar. Bozulmayan, ekşimeyen yoğurt gibi. Tadı güzel. Ama feci sikiyor. Kanser hücreleri yayıyor. Bu albüm de böyle.
Uzun uzun düşündüm, dinsizlik bir yere kadar. En iyisi şeytana tapmak.
Aşıklar canlarıyla oynarken üstleri çıplak olur kaptan.
Senin gibisi gelmez. Öyle bir albümsün ki çok sevdiğim bir başka albümü yarıda bırakıp seni açıyorum.
Bu albümden sonra hiçbir albüm kesmiyor. Teknik, kompozisyon falan hikaye. Burada başka bir şey var.
Playlist amı götü dağıttı. Flesh ritual dünyanın en iyi parçalarından biri. Olacak iş değil aq.
Ne muazzam albüm ya.
Ben 15 senedir Ateş abinin yanındayım.
Hz. Muhammed S.A.V. buyurdu, kim ki cehennemin varlığından şüphe ediyor yada cehennem ateşini merak ediyor, o kul ‘condemnation’dan bir parça dinlesin.
‘Şeytan, Dante’ye şöyle dedi: Tanrı’yı gerçekten tanısaydın, sen de ihanet ederdin.”
Şeytan gururu yüzünden Tanrı huzurundan kovuldu! Çünkü o Tanrı gibi olmak istedi. Tanrı’dan daha görkemli olmak istedi.
(Yeşaya 14:12-15 ve Hezekiel 28:12-15)
33 yıllık ömrümde resmi olarak en çok dinlediğim black metal albümü bu. Kritiğin başlığında dertleri müzik değil denmiş. Benim de derdim müzik değil sanırım. Bu albümdeki kötücül hava, iblislerin, cadıların, luciferlerin ayinlerinde, cehennemlerinde bile yok.
Albümde melodi yok, ahenk yok, armoni yok, coşku yok, en ufak olumlu bir şey yok. Yine kritikte dendiği gibi sanki bilerek müzikte anti-ilerlemeci bir yaklaşım benimsenmiş. Vücut çürür ve moleküller irin dökmeye nefret kusmaya, yıkmaya, yok etmeye devam eder. Varlığa ve yokluğa meydan okunur. Yapılabilecek tek şey sonsuz kere parçalamak ve parçalanmaktır. Bu dehşetten, bu acıdan çıkış yolu yoktur.
30.03.2024
@deadhouse, hoş geldin.
30.03.2024
@deadhouse, https://youtu.be/vGcVvtCqwqY?si=hAZ6H4hZBppaPcUC
Bazen dünyanın en iyi albümü bu albüm oluyor. Şu an olduğu gibi…Bir sonraki durak: panzer division marduk
Watchers cehennemin dibinde şeytanlarla yekvücut olmuşsun gibi hissettiriyor aq. Sıfır ışık, 1 milyar derece sıcaklık, kaos. Gerçekten de bazen dünyanın en iyi albümü.