Metal dünyasında iki kişilik grupların her zaman farklı bir çekiciliği olmuştur. Belki grup içi demokrasi konusunda zaman kaybedilmemesinden, belki de iki kişinin yakaladığı kimyanın konsantre kalmasından; MANTAR, INQUISITION, BÖLZER, ANAAL NATHRAKH, ALCEST, GODFLESH, SUMMONING, TEMPEL gibi gruplar kendi türleri içerisindeki en kaliteli isimler olarak karşımızda durmakta.
IMPERIUM DEKADENZ de bu gruplardan biri. Vespasian ve Horaz’dan oluşan Alman grupta, iki eleman da pek çok enstrüman çalıyor ve bu sayede iki kişilik bir grup olmanın gereğini yerine getiriyorlar. 12 yıllık bir grup olan IMPERIUM DEKADENZ’in geçmişine baktığımızda, son on yılda beş albüm çıkardıklarını görüyoruz. 3 yıl önceki “Meadows of Nostalgia”nın ardından çıkan “Dis Manibvs”; grubun DEAFHEAVEN ilhamlarını su yüzüne çıkaran, bugüne dek dinlediğim en pozitif ve kolay dinlenen black metal albümlerinden biri.
Net şekilde shoegaze etkilenimlerine sahip olan, hatta zaman zaman bunu ıslak bir palamut gibi yüzümüze çarpan IMPERIUM DEKADENZ, son derece aydınlık bir black metal peşinde koşuyor. Horaz’ın vokalleri, blast beat’ler, tarama rifler; black metal karakterine ait pek çok şey “Dis Manibvs” içerisinde kendine yer bulsa da, bunların oluşturduğu bütün her hâliyle “yarınlar umut dolu, yıldızlar bizim için parlıyor” şeklinde bir black metal ortaya çıkmasını sağlamış. Bu açıdan bakıldığında, black metal seven sayısız insan için albüm kutsal değerlere hakaret olarak dahi değerlendirilebilir, zira IMPERIUM DEKADENZ, örneğin ALCEST’vari bir temiz, pür pak imaja ve tavra sahip değil. Müzikleriyle kontrast yaratacak düzeyde hırpani bir görselliğe sahip omasalar da, albüm kapağı, grubun ve albümün adı gibi unsurlardan ötürü IMPERIUM DEKADENZ’in daha tavizsiz bir müzik yaptığını düşünüp şaşırabilirsiniz.
Albüm, dediğim gibi epey aydınlık bir kimliğe sahip. Still I Rise gibi çok net bir hit şarkı barındıran “Dis Manibvs”a dair söylenmesi gereken şeylerin başında, çok kolay dinlenen deyişimi biraz zorlayan bir faktör olaral, albümün, bonuslar falan olmaksızın kemiksiz 63 dakika sürmesi geliyor. Bunda kimileri için bir sıkıntı olmayabilir; lâkin ben bazı şarkıların biraz fazla süründürülerek konsantrasyonu toplamayı zorlaştırdığını düşünüyorum. Şu albüm biraz kırpmayla 40-45 dakikalık çok daha odaklı ve hedefe yönelik hâle getirilebilirdi sanki.
Bunun haricinde bahsetmem gereken bir diğer konu; bu tür albümlerdeki “hitap edilecek kitle” mevzusu. Albümde ALCEST’vari hayalsi, pamuksu clean vokaller yok. Tüm “Dis Manivus” black metal vokallerinden oluşuyor. Müzik ise daha ALCEST, DEAFHEAVEN arasında seyrediyor. Böyle olunca, olayın shoegaze/blackgaze tarafından haz almak isteyenler o vokal çeşitliliğini bulamıyorlar, vokallerden dolayı arkada daha ısıran, atarlı bir şeyler isteyenler ise “günaydın tatlı kuş, senin de mi dertlerin var, haydi anlat bana” kıvamındaki umut, beklenti, özlem, “umarım olur yaa…” duyguları pompalayan müziğin bu yönünden irite olabilirler ve ortaya, sunulan şeyle tam olarak empati kurmakta sııntı çeken bir kitle çıkabilir. Açıkçası ben bu grupta yer alıyorum. Her ne kadar blackgaze’le hiçbir problemim olmasa da, IMPERIUM DEKADENZ’i bu hâliyle dinleyince kafamda beliren şey, yapılabilecek her şeyin yapılmadığı bir blackgaze albümü ile başlıkta da dediğim gibi minör gamlardan ve tatsızlıktan itinayla kaçınan bir black metal albümü oluyor.
Black metalin çok farklı türlerine ruhunu satan biri olarak, “Dis Manibvs”un uysallığı ve temizliği beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Albümde çok güzel şeyler de var; hem blackgaze hem black metal adına. O açıdan albüme haksızlık etmeyeyim; böyle 10 küsür yıllık bir grubun yarattığı 63 dakikalık bir eser zaten mutlaka içinde pek çok güzellik barındıracaktır. Ama yine de genele bakınca “Dis Manibvs”ta yeterince tutku ve ilham bulduğumu söyleyemem.
Kritige kesinlikle katiliyorum. Benim icin bi hayal kirikligi oldu bu album. Buyuk beklentilerim vardi ama i.d. nin diger islerine gore son derece ozelliksiz ve vasat bir album olmus. Bu albumu dinlerken ayni taake son albumu dinler gibi garip hisler yasadim. Neyse onumuzdeki maclara bakicaz.
kritik için teşekkürler öncelikle elinize sağlık:) Albüme gelince zevkler tartışılmaz elbette,ama 6.5 u önceki albümlerden gelen beklentinin karşılanmamasına bağlıyorum,ama albümü kendi başına değerlendirirsek bence oldukça iyi bir albüm,ben albümdeki atmosferi baya beğendim,belki blackgaze sevmem etkili olabilir tabi bunda.
Genel de beğenilmeyeni beğenen bir adam olarak baya merak ettim albümü, bir dinleyelim bakalım
alt başlığı okuyunca “uçar gider göğe karşı…” diye tamamlayanlar olmuştur.
Dis Manibvs tek başına albümü götüren parça olmuş. Atmosfer karanlık, soğuk ve kasvetli.