Metal dünyası içerisinde dinleme konusunda en büyük sıkıntıyı çektiğim gruplar kadın vokalli senfonik metal gruplarıdır. Bunun sebebi ortaya konan şeyin her şekilde kalitesiz olduğunu düşünüyor olmam değil, sunulan şeyle empati kuramıyor oluşum. Senfonik metal gruplarının çok büyük bir kısmının metal ile senfonik elementleri bir araya getirmede sınıfta kaldığını ve bu iki kavramı tam olarak bütünleştiremediklerine inanıyorum. Bunun üstüne bir de aynı formüllerden vazgeçemeyen vokal kullanımları eklenince, senfonik metal benim için çok kısıtlı anlamda çekici bir türe dönüşüyor.
Son Türkiye turnelerinden önce kendileriyle yaptığımız röportajı şuradan okuyabileceğiniz EPICA 13 yıldır müzik yapan ve uzun süre NIGHTWISH’in gölgesinde görülen kariyerini bir yerden sonra kendi avucunun içine alabilmiş ve tür içindeki farklı yaklaşımlarıyla özgürlüğünü ilan etmiş bir grup. Simone Simons’un sempatikliği dolayısıyla pek çoklarına çekici, kimilerine ise komik düzeyde metalden uzak gelen grup; albümden albüme kitlesini genişleterek günümüze dek büyümeye devam etti. Bakalım şu an konu ettiğimiz sekizinci albümleri “The Holographic Principle” grup adına nerede duruyor.
Az önce de dediğim gibi, tür itibarıyla dünyanın en büyük EPICA hayranı değilim. Bildiğim şarkıları var, iki kez de canlı olarak izledim ve gruba dair genel düşüncem, senfonik metal çerçevesinde bakıldığında yaptıkları işi iyi yaptıkları. “The Holographic Principle”, bugüne dek alıcı gözüyle dinlediğim ilk EPICA albümü ve buna rağmen albüme dair yeterli bir tahlil yapabileceğime inanıyorum.
Baştan söylenmesi gereken, EPICA’nın tür içerisindeki en başarılı gruplardan biri olduğu. Sadece güzel sesli güzel yüzlü bir kadın olmasının arkasına saklanmayan ve grubun geri kalanının da üstün performans sergilediği bir topluluk. Bunu görmek için vokalin arka planında olan bitene şöyle bir dikkat etmek yetiyor. Bunun üstüne zamanla geliştirdikleri şarkı yazım becerilerini ve yaptıkları müzik için çok önemli olan prodüksiyon konusundaki yetkinliklerini de ekleyince, ortaya senfonik metal sevenlerin şikâyet edemeyeceği görkemde bir şey çıkıyor.
“The Holographic Principle” senfonik metal adına yapılması gereken şeylerin çok büyük bir kısmını yapıyor. Tüm o gösterişli “cheesy”liğin arkasında, EPICA ciddi anlamda akılda kalıcı şeyler yazıyor, ustalık düzeyine geldiğini belli eden fikirler sunuyor ve üstüne üstlük bunu dinleyiciyi içine çekerek yapmayı başarıyor. Albümü dinlerken grubun büyük emek harcadığını, çok ince detaylara dikkat ettiğini ve ne yaptığını bildiğini anbean hissediyorsunuz. Şarkıların farklılaştırılması amacıyla yapılan şeylerden tutun da, grubun, koronun ve orkestrasyonun bir araya getirilip dengeli bir şekilde sunulmasına kadar, “The Holographic Principle”te doğru yapılan çok fazla şey var.
Grubun sözel anlamda epey derin konulara giriştiği “The Holographic Principle”, senfonik metalin ihtişamını diğer bazı türlerin yardımıyla daha zengin bir hâle sokuyor. Brutal vokallerin gerektiği yerde dinamizm kattığı ve desath metal, thrash metal karakterli yönlere de giden, yeri gelince blast beat’ini bile esirgemeyen albüm; bu yönüyle EPICA’nın senfonik metal grupları arasındaki en metal olanlardan biri olmasını sağlıyor. The Cosmic Algorithm gibi sert şarkılar, hiç de öyle göstermelik bir tavır takınmıyorlar ve albümün tansiyonu ve dengesi adına önemli rol oynuyorlar. Klip şarkısı Edge of the Blade’in yolunu açtığı akılda kalıcılık, senfonik metale dair en büyük sıkıntılarımın başında gelen yaratıcılıktan aşırı uzak vokal melodisi olayını da bu albüm özelinde tersine çeviriyor. Simone’nin vokal yorumu, gitaristlerin kritik yerlerdeki nota tercihleri ve orkestranın -ki bildiğim kadarıyla önceki albümlerde olmadığı kadar akustik olarak kaydedilmiş- doluluğu, etkinliği ve dramatizasyonu, albümü ciddi anlamda keyifli bir şekle sokmuş.
Tüm bunlar bir araya gelince de ortaya ihtişamlı, çok bir derinliği olmasa da çok emek harcanmış ve vermek istediğini vermeyi başarmış, kolay tüketilir bombastik Hollywood action filmi durumunu aşacak kadar içini doldurmayı başarmış bir albüm çıkmış.
Nihayetinde “The Holographic Principle” senfonik metale olan bakış açımı çok değiştirmeyecek. Bu albümü sevdiğim için gidip tür içinde ne kadar grup varsa dinlemeye çalışmayacağım, ancak en azından EPICA bir daha bu taraflara geldiğinde, son gelişlerinde neredeyse hiç göstermediğim ilgiyi, bu albümdeki şarkıların canlı olarak nasıl yansıtıldıklarını görmek adına göstereceğim. Bana kalırsa, bugüne dek senfonik metale hep uzak durmuş birinin böyle düşünmesini sağlamak bile EPICA adına bir başarı; tür adına dinlediğim en iyi albümlerden birini yaratmış olmaları da cabası.
Kadro Mark Jansen: Sert vokaller
Coen Janssen: Klavye
Simone Simons: Vokal
Ariën van Weesenbeek: Davul
Isaac Delahaye: Lead gitar
Rob van der Loo: Bas
Şarkılar 1. Eidola
2. Edge of the Blade
3. A Phantasmic Parade
4. Universal Death Squad
5. Divide and Conquer
6. Beyond the Matrix
7. Once upon a Nightmare
8. The Cosmic Algorithm
9. Ascension - Dream State Armageddon
10. Dancing in a Hurricane
11. Tear Down Your Walls 05:03
12. The Holographic Principle - A Profound Understanding of Reality
@Ahmet Saraçoğlu, Evet sana diyorum. Epica’yı kimse eleştiremez. Şüphesiz ki dünyanın en iyi metal gruplarından biri. Sizin o bayılarak dinlediğiniz metal grupları Epica’nın bir şarkısında kullandığı armonilerden bir albüm çıkarır!
@Epican, yorumlar sitede onaylanarak yayınlanıyor. Yorumunu kaldırmadım, az önce onayladım. Ama sitede belli bir zeka kıstasımız olduğu için bundan sonrakileri yayınlamayacağım.
Bu albümü bu derece seveceğimi düşünmüyordum ama hala dinliyorum, benim için hiç eskimedi geçen 2 yılda. Akılda kalıcı keyifli şarkılar yapmışlar. Ön yargıyla yaklaşanlar veya henüz dinlememişler varsa Beyond The Matrix’i özellikle öneririm, sözleri çok anlamlı olmasa da nakaratta yakaladıkları melodi şahane. Tear Down Your Walls ise albümdeki en sevdiğim ana rifflerden birine sahip her dinleyişimde istemsiz kafam hafif sallanıyor eşlik ederken :D
Umarım Epica canlı yayın sırasında söz verdiği gibi tekrar buralara gelir, biz de bu şarkıları canlı dinleyip eşlik edebiliriz…
Ben kadın düşmanıyım kadınların olduğu hiç bir şeyi beğenmem demiyorda
19.06.2017
@Epican, bana mı diyorsun bunu?
20.06.2017
@Ahmet Saraçoğlu, Evet sana diyorum. Epica’yı kimse eleştiremez. Şüphesiz ki dünyanın en iyi metal gruplarından biri. Sizin o bayılarak dinlediğiniz metal grupları Epica’nın bir şarkısında kullandığı armonilerden bir albüm çıkarır!
20.06.2017
@Ahmet Saraçoğlu, Noldu yorumum ağır geldi herhalde kaldırmışsın :D
20.06.2017
@Epican, yorumlar sitede onaylanarak yayınlanıyor. Yorumunu kaldırmadım, az önce onayladım. Ama sitede belli bir zeka kıstasımız olduğu için bundan sonrakileri yayınlamayacağım.
20.06.2017
@Ahmet Saraçoğlu, bilim adamları boş boş işlerle uğraşacaklarına beyin yetmezliğine çare bulsunlar.
Bu albümü bu derece seveceğimi düşünmüyordum ama hala dinliyorum, benim için hiç eskimedi geçen 2 yılda. Akılda kalıcı keyifli şarkılar yapmışlar. Ön yargıyla yaklaşanlar veya henüz dinlememişler varsa Beyond The Matrix’i özellikle öneririm, sözleri çok anlamlı olmasa da nakaratta yakaladıkları melodi şahane. Tear Down Your Walls ise albümdeki en sevdiğim ana rifflerden birine sahip her dinleyişimde istemsiz kafam hafif sallanıyor eşlik ederken :D
Umarım Epica canlı yayın sırasında söz verdiği gibi tekrar buralara gelir, biz de bu şarkıları canlı dinleyip eşlik edebiliriz…