Eski grubum THROWN TO THE SUN’ın ikinci albümü sonrasında, en sevdiğim gruplardan biri olan ULCERATE bize birlikte Avrupa turnesine çıkmayı teklif etmişti. O anda bazı sebeplerden dolayı bu mümkün olmadığından bu güzel teklifi reddetmek zorunda kalmıştık. ULCERATE’e bu durumu ilettikten çok kısa süre sonra, ULCERATE hemşehrisi DÉPARTE ile Avrupa turuna çıkmıştı. O sırada DEPARTE’nin herhangi bir albümü yoktu, Facebook’ta yalnızca 400 küsür like’ları vardı. DÉPARTE diye bir grup olduğunu öğrenmem bu şekilde oldu.

Sadece bir demosu olmasına rağmen daha kariyerinin başında Avrupa’yı turlama şansını yakalayan DÉPARTE; aradan geçen birkaç yılın ve Season of Mist’le anlaşmasının ardından, ilk albümünü birkaç gün önce piyasaya sürdü. “Failure, Subside” adlı işbu albüm nasıl bir şey, gelin bakalım.

ULCERATE, ZHRINE, ALTAR OF PLAGUES, DEATHSPELL OMEGA, DEAFHEAVEN… İşte size DÉPARTE. Tazmanyalı grup çok net biçimde ULCERATE’ten etkilenmiş, özellikle davullarda “Jamie bu grupta da mı çalıyor?” dedirtecek kadar UCERATE kokan bölümlere sahip davullar; yine ULCERATE’in arkaik, boğucu griliği, ZHRINE’ın mekân ve zamandan bağımsızmış gibi duran ucu açık ve nefes aldırmayan akorları; DEATHSPELL OMEGA’nın First Prayer’vari can sıkan, ömür tüketen atmosferleri ve DEAFHEAVEN’ın post tatlarıyla birlikte, DÉPARTE gerçek anlamda bir post-blackened death metal grubuna dönüşüyor.

Bu ilhamları böyle arka arkaya dizince grubun kimliksiz bir “karanlık müzikal trendler demeti” olduğu izlenimi çıkabilirse de, DÉPARTE’nin ne yaptığını bildiği ve içselleştirilmiş bir karanlık sunduğu da aşikâr. Albümün ilk anından son notasında dek korunan ve DÉPARTE’nin karanlık, koyu gri kimliğini oluşturan buhran; bazı şarkılarda beklenmedik anlarda ortaya çıkan clean vokallerle farklı bir hâl alıyor. Müziğin genelindeki karanlığı baltalamayan ve bu tarz müzikler söz konusu olduğunda gerçek bir korku unsuru olan “clean vokal” ifadesi; DÉPARTE tarafından yerinde kullanılmış. En ufak bir olumlu duygu yansıtmadan, olayın dramatizasyonunu artırmak ve sefaletini, perişanlığını vurgulama amaçlı olarak kullanılmış. Aralara girip, müziğin yansıttığı dertleri daha bile aklımıza kazımak isteyen bir anlatıcı tadında.

Anlatıcılık demişken, DÉPARTE’nin iyi olduğu ve ilk albümünü çıkarmış bir grup olarak gayet saygı duyulası bir tecrübe ve iş bilirlik ortaya koyduğu esas şeye gelelim. DÉPARTE’ye dair gerçekten iyi ve güçlü olan bir şey varsa, o da grubun tansiyon yükseltme işini iyi yapıyor oluşu. İlk albümleri olduğu düşünüldüğünde içlerinde var olan bir yetenek olduğunu düşündüğüm bu durum; “Failure, Subside”ın kalitesini artıran başlıca faktörlerden biri. Her ne kadar UCLERATE, GORGUTS gibi isimler kadar gere gere ishal edip koltuğa pislememizi sağlayacak düzeyde bir ihtişamı ve eşşekliği henüz göstermiyor olsalar da, grubun genel karakteri ve sound’u büyük oranda bu tansiyon üzerine kurulu. Sakin başlayan bir şarkıyı giderek büyültme, yahut daha da zoru olan yüksek başlayan bir şarkıyı monotonlaşmadan bu seviyede götürüp sonra gelgitlerle alçaltıp yükselterek dinleyicinin beklentileriyle oynamak, DÉPARTE’nin iyi yaptığı ve belli ki daha da iyi yapacağı bir şey.

Tekrar ediyorum: ULCERATE, ZHRINE, ALTAR OF PLAGUES, DEATHSPELL OMEGA, DEAFHEAVEN. Bu gruplardan en az iki tanesini seviyorsanız, yahut sadece ULCERATE seviyorsanız, DÉPARTE’yi bizlerle tanıştıran “Failure, Subside”ı dinlemeden geçmeyin. İlk başlarda, özellikle davuldaki benzerlikten dolayı “ULCERATE çakması” yaftası yapıştırmak kolay gibi gözükse de, zaten ULCERATE ile dost olan DÉPARTE’nin kendi ayakları üstünde durabileceğine, hatta bununla da yetinmeyip kendi kanatlarıyla uçabileceğine ve bu tarz karanlık ve sıkıntılı müziğin memnun edici yükselişi doğrultusunda buna çok da uzak olmayan bir gelecekte tanık olacağımıza eminim.