2016′nın yıldızlarından biri, tartışmasız şekilde Phil Tougas. Önce CHTHE’ILIST ile vurdu. “Le Dernier Crépuscule” yılın en iyi albümlerinden biri olmayı şimdiden garantiledi bile. Ardından bir diğer death metal grubu olan ZEALOTRY’nin ikinci albümü “The Last Witness” geldi. Akabinde de yine yılın en iyi teknik death metal albümlerinden olan FIRST FRAGMENT – “Dasein” ile aklımızı aldı Tougas ve dostları.

Üçlemeyi tamamlamak adın, ZEOLATRY’yi de sitemizde ağırlamadan olmazdı. Sonuçta kaliteli müziği tanıtmak bir numaralı görevimiz, değil mi?

ZEALTORY ABD’li bir death metal grubu. Türe standardın dışında bir bakış açısıyla yaklaşan ve death metalin esneyebilirliklerini olumlu anlamda bir olumsuzlukla çok iyi değerlendiren ZEALOTRY, ikinci albümü “The Last Witness”ta death metale gayet grotesk bir sanatsallıkla yaklaşıyor. Grubun atonal, uyumsuzluğu kutsayan ancak tıpkı CHTHE’ILIST’te olduğu gibi derin, yoğun ve sanatsal tarafı da es geçmeyen bir yapısı var.

Bundan anlaşılması gereken grubun duygulara kapılan, aralara death metal ile kontrast yaratan unsurlar katan bir karakteri benimsemesi değil. ZEALOTRY çok net bir death metal sunuyor, ancak bunu öylesine ustalıkla iç içe geçirilmiş katmanlarla yapıyor ki, ortaya son derece dolgun ve çok boyutlu bir müzik çıkıyor. Suni hiçbir yanı bulunmayan bu son derece organik death metal; genel karakteri ve soğukluğu babında DEMILICH ekolünü ve kısmen de GORGUTS’ın şekilsizliğini kulaklarımıza sokuyor.

Sadece alışık olunmayanı yaparak ilginç olunabilen günümüzde, ZEALOTRY bunu gayet bilinçli ve temelleri sağlam şekilde sunuyor. Ortada sadece uyumsuz notalar, sırf tedirginlik yaratmak için tedirgin olan akorlar, göstermelik acayiplikler yok. ZEALOTRY death metalin bu yaklaşımını tümüyle içselleştiren, belli bir hisse yönelik olarak karakter motiflerini çizen ve bu doğrultudaki amacına da ulaşan bir albüme imza atmış.

“The Last Witness”ın bir şeyleri yapmaya çalışmadığını, zaten o bir şeyin kendisi olduğunu görmek için fazla kasmanıza gerek yok. Rifler, evrildikleri melodiler, onları destekleyen bas, yaratılan organik kemiksiliği güçlendiren davullar ve üzerlerine binen vokallerle birlikte, “The Last Witness”ın bütün hâlinde çok iyi ve daha da önemlisi karakterli bir albüm olduğunu çok net şekilde söyleyebiliriz.

Death metal seviyorsanız ancak formüllerinden sıkıldıysanız, özellikle his olarak genelde duyduğunuzdan farklı, grotesk ve bir o kadar da bilinçaltına kök salan bir şeyler dinleme arzusundaysanız, ZEALOTRY’ye mutlaka şans tanıyın. Hele ki “Le Dernier Crépuscule”ü seven şanslı kitledenseniz, bir dakika bile düşünmeyin; hoşunuza gidecek bir şeyler bulacağınız garanti.