PATV’nin yeni bölümünde Ahmet ve Mehmet Emrah, en sevdikleri gruplardan biri olan ve son albümü “The Fall of Hearts“ı yakın zamanda çıkaran İsveçli nefis grup KATATONIA’yı konuşuyorlar.
KATATONIA’nın doksanlarda başlayan ve giderek değişen, evrilen ve zaman içinde çıkış noktasından çok farklı yerlere taşınan müzikal yolculuğu, şu anki hâli ve bundan sonra gidebileceği yerler de dâhil olmak üzere epey bir konuya parmak basmaya çalıştık. Videolarımız artarak devam edecek, YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın.
Yorum alanı
“Pasifagresif TV – KATATONIA – Kapsamlı Video İncelemesi” yazısına 4 yorum var
Albümle ilgili kendime ait düşüncelerim Mehmet’in bahsettikleriyle neredeyse tamamen aynı. Ben sohbette bahsi geçen Katatonia’nın albümlerini, önceki albümlerden edindiği krediler nedeniyle merakla bekleyen tayfadanım ama son albümden sonra maalesef ileriye dönük pek bir beklentim kalmadı. İşi müzikal açıdan ele alıp Katatonia worship’liği yapmanın çok da anlamlı olmadığını düşünüyorum. Bence de grup, titreyip kendine gelmeli. The Great Cold Distance tadında devam etseler bile benim için bir şeydir.
Ben de Mehmet Emrah her sözünün altına da imzamı atarım yalnız olmadığımı görmek sevindirdi gerçekten.
İlk olarak isveç metalinde kesinlikle yeri olan bir gruptur bunu da bence The Great Cold Distance zirveye çıkarmışlardır tabi ki her albümde bu performansı,yaratıcılığı beklemek adamlara haksızlık olur. Video da olduğu gibi Katatonia’nın şehirli hatta elit bir doom anlayışı var bence de. Peki bu şehirli ne demektir? Şehirli, kırsala göre daha popüler, istediklerine daha kolay ulaşan, yolları asfalt olan kışların daha zor şartlarda yaşanmadığı yerdir peki bu doom metalin doğasına uyar mı? Bence, hayır. İşte bu adamlar bunu uydurmuşlardır bunu şehrin gelip geçiciliğinde, ucuzluğunda temasın da bu işin (doom metalin) yapılacağını göstermişlerdir. Albümdeki The itch albümün kısa bir özeti gibidir ve favorimdir. Sonrasın da Night is a New Day albümü bence Anders Nyström tam anlamıyla ağırlığını koyduğu albüm özellikle Forsaker ve Libaretion solo kısımları. Bu tonu nerde duysam tanırım cinstendi hatta Bloodbath Nightmare Made Flesh albümündeki Soul Evisceration solo kısmı… aynı tat o dramı dibine kadar işlemesi gerçekten bu adam bunu çok iyi yapıyor. Buraya kadar albümlerde bir sıkıntı yok. Katatonia mp3 ümün vazgeçilmez grubu.
2012 Dead End Kings albümü tam bir hayal kırıklığı o kadar sinirlendim ki ilk 3 şarkıdan sonrasını dinleyemedim. Üniversiteden eve geliyorum otobüs bu istanbul girişin de Viaport un orda trafiğe takıldık yol ilerlemiyor derken mp3 den albümün geri kalan kısmını dinledim. Bence albümü kurtaran kısımdır ikinci kısmı ama diğer son iki albümlerin yine de gölgesinde kalmıştır. Derken bir akustik albüm yeni albüm için iyice beklenti mi düşürdüler ve beklediğim gibi albümle karşımıza çıktılar. Katatonia’nın değilde sıradan bir progresive grubun albümü gibi albüm The Fall of Hearts.
Yakın zamanda da faliyetlerine ara verdiklerini duyurdular. Umarım kendilerine gelirler. Biz yine bekleriz sorun değil yeterki eski Katatonia gibi gelsinler.
Albümle ilgili kendime ait düşüncelerim Mehmet’in bahsettikleriyle neredeyse tamamen aynı. Ben sohbette bahsi geçen Katatonia’nın albümlerini, önceki albümlerden edindiği krediler nedeniyle merakla bekleyen tayfadanım ama son albümden sonra maalesef ileriye dönük pek bir beklentim kalmadı. İşi müzikal açıdan ele alıp Katatonia worship’liği yapmanın çok da anlamlı olmadığını düşünüyorum. Bence de grup, titreyip kendine gelmeli. The Great Cold Distance tadında devam etseler bile benim için bir şeydir.
video için Ahmet ve Mehmet Emrah’a sonsuz teşekkürler. son bir buçuk senedir siteye her girdiğimde Mikael’in suratını görmekten fenalık gelmişti.
19.08.2016
@ismail vilehand, sitede gördüğüm en komik-hırçın yorum. (:
Ben de Mehmet Emrah her sözünün altına da imzamı atarım yalnız olmadığımı görmek sevindirdi gerçekten.
İlk olarak isveç metalinde kesinlikle yeri olan bir gruptur bunu da bence The Great Cold Distance zirveye çıkarmışlardır tabi ki her albümde bu performansı,yaratıcılığı beklemek adamlara haksızlık olur. Video da olduğu gibi Katatonia’nın şehirli hatta elit bir doom anlayışı var bence de. Peki bu şehirli ne demektir? Şehirli, kırsala göre daha popüler, istediklerine daha kolay ulaşan, yolları asfalt olan kışların daha zor şartlarda yaşanmadığı yerdir peki bu doom metalin doğasına uyar mı? Bence, hayır. İşte bu adamlar bunu uydurmuşlardır bunu şehrin gelip geçiciliğinde, ucuzluğunda temasın da bu işin (doom metalin) yapılacağını göstermişlerdir. Albümdeki The itch albümün kısa bir özeti gibidir ve favorimdir. Sonrasın da Night is a New Day albümü bence Anders Nyström tam anlamıyla ağırlığını koyduğu albüm özellikle Forsaker ve Libaretion solo kısımları. Bu tonu nerde duysam tanırım cinstendi hatta Bloodbath Nightmare Made Flesh albümündeki Soul Evisceration solo kısmı… aynı tat o dramı dibine kadar işlemesi gerçekten bu adam bunu çok iyi yapıyor. Buraya kadar albümlerde bir sıkıntı yok. Katatonia mp3 ümün vazgeçilmez grubu.
2012 Dead End Kings albümü tam bir hayal kırıklığı o kadar sinirlendim ki ilk 3 şarkıdan sonrasını dinleyemedim. Üniversiteden eve geliyorum otobüs bu istanbul girişin de Viaport un orda trafiğe takıldık yol ilerlemiyor derken mp3 den albümün geri kalan kısmını dinledim. Bence albümü kurtaran kısımdır ikinci kısmı ama diğer son iki albümlerin yine de gölgesinde kalmıştır. Derken bir akustik albüm yeni albüm için iyice beklenti mi düşürdüler ve beklediğim gibi albümle karşımıza çıktılar. Katatonia’nın değilde sıradan bir progresive grubun albümü gibi albüm The Fall of Hearts.
Yakın zamanda da faliyetlerine ara verdiklerini duyurdular. Umarım kendilerine gelirler. Biz yine bekleriz sorun değil yeterki eski Katatonia gibi gelsinler.