# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
MYRATH – Legacy
| 22.05.2016

Tarzının en iyisi.

Progresif metalin “progresif olmaya çalışma” ve “dinlenebilirlik” ekseninde gidip gelen sayısız grup arasından, bazıları gerçekten de yenilikçi işler yapıp bir yandan da son derece dinlenebilir olmayı başarırken, bazıları ise araya kattıkları üç beş aksak ritim ve anlık teknik ilginçliklerle progresif olduklarını belli etmeye çalışıyorlar.

Metalde etnik tatlar yansıtmak zaman zaman çok başarılı sonuçlar verse de, çoğu zaman yüzeysel bir tat olarak damaklara kazınmaktan öteye geçemiyor ne yazık ki. Bunun başlıca sebebi, müziklerine etnik unsurlar katan metal gruplarının bunu büyük oranda sadece katmış olmak için katması ve standart metal bileşenlerini ile bu dış unsurları iç içe geçirememeleri. Bu durumda karşımıza üstünde bir X kanalı olan herhangi bir metal albümü oluyor. Fark ediyoruz ki şarkılar bu eklenen X’ler olmadan da dinlenebilir, anlam ifade edebilir. İster ihtişamlı orkestrasyonlar olsun, ister bir coğrafi konuma has etnik bir tat olsun, genelde karşımıza çıkan şey bu oluyor.

MYRATH Tunus’tan çıkan ve son derece istikrarlı şekilde kaliteli müzik yapan bir grup. İlk albümlerinden bu yana gelişen müzikleri ve güçlenen karakterleri ile progresif metal ve genel olarak metal dünyasında konuşulmaya başlanan grubun yeni albümü “Legacy”yi de, biraz gecikmeyle de olsa siteye kazandırmaktan dolayı mutluluk duyuyorum.

Oryantal tatların metalde kullanılmasına “Mabool”u dinleyene dek çok soğuk bakan biri olarak, o albüm sayesinde bunun iyi yapıldığında ne kadar güçlü sonuçlar verebileceğini görmüştüm. Sonrasında da bu tarz bir kullanımın yanına yaklaşan başka bir albüm olmadı; ne ORPHANED LAND’den ne de başka bir gruptan.

MYRATH’ın bu noktadaki önemi de işte burada yatıyor. Grup;

1) Çok iyi şarkılar yazıyor
2) Dinlenebilirlik ve progresiflik dengesini nefis kuruyor
3) Müziklerine kattıkları etnik unsurlar bir katmandan ibaret değil ve müzikle her açıdan iç içe ilerliyorlar
4) Kullandıkları etnik unsurlar, bunlara alışık kulaklara bile çekici gelecek düzeyde yaratıcı

Bu maddelerle birlikte MYRATH’ın yaptığı işin değerinin neden yüksek olduğunu görebiliyoruz. “Legacy”, baştan sonra çok iyi planlanmış, yazılmış ve icra edilmiş bir albüm. Önceki albümlerde bize güçlü taraflarını gösteren MYRATH’ın daha da ustalaştığını, kendine güvenli hâle geldiğini gösteren çok çok iyi bir albüm.

DREAM THEATER, ORPHANED LAND ve MUSTAFA CECELİ’nin (I Want to Die’ın girişi) bir sentezi olarak özetlemekten çekinmediğim “Legacy”de karşımıza çıkan ilk güçlü taraf, harika prodüksiyonla birlikte yansıtılan ve son derece çok yönlü şekilde planlanan şarkı yapıları. Grup, olayın metal tarafını ve oryantal tatları çok iyi bir uyumla ortaya koymuş. Melodilerin ihtişamı, akılda kalıcılığı, bel bağlanan tek unsur olmamaları ve her şarkının kendi karakterine sahip olması, albümü pek çokları için doyumsuz bir dinlemelik yapmaya yetiyor.

Grup elemanlarının önceki albümlerde yansıttıkları başarılı performansların üzerine çıktığı “Legacy”de, özellikle vokalist Zaher Zorgati’nin kariyerindeki en iyi vokallerinden bazılarına tanık oluyoruz. Sesiyle rahat şekilde oynaması, sadece Arap motiflerine yüklenmemesi ve belki de ilk kez bu albümde, bu denli bir hard rock gırtlağı yansıtarak büyük oranda Jorn Lande’yi anımsatan yorumlara girmesi takdire şayan. Telaffuzundan tutun da yer yer kullanılan Arapça bölümlere kadar, “Legacy”deki vokaller her anlamda çok başarılı.

Orkestrasyon, gitar ve basın da her açıdan döktürdüğü albümde öne çıkan diğer bir eleman da davul setinin arkasındaki Morgan Berthet. Çok zevk sahibi seçimler yapan ve progresif metal davulculuğunu gerçek anlamda yansıtan Berthet; aralara kattığı çok tatlı oyunlar, aksak ritimler ve kick kullanımlarıyla albüme küçük ama değerli renkler katmayı başarıyor.

Genel anlamda bakınca, MYRATH son derece tutarlı, ne yaptığını bilen, hatta kendi karakteri çerçevesinde bu tarz bir müziği belki de dünyada en iyi yapan grup olabilir. Çok standart, hatta bayıklaşabilecek bir fikri bu denli güçlü yansıttıkları için grubu kutluyor, albümü bir kez daha başlatıyorum.

10/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.49/10, Toplam oy: 37)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2016
Şirket
Nightmare Records
Kadro
Anis Jouini: Bas
Malek Ben Arbia: Gitar
Elyes Bouchoucha: Düzenleme, klavye, orkestra
Zaher Zorgati: Vokal
Morgan Berthet: Davul
Şarkılar
1. Jasmin
2. Believer
3. Get Your Freedom Back
4. Nobody's Lives
5. The Needle
6. Through Your Eyes
7. The Unburnt
8. I Want to Die
9. Duat
10. Endure the Silence
11. Storm of Lies
12. Other Side (bonus)
  Yorum alanı

“MYRATH – Legacy” yazısına 9 yorum var

  1. Mustafa Sakallı says:

    Oo beklemediğim bir anda gördüm albümü, çok iyi oldu bu. Myrath kötü albüm yapmaz, yapsa bile az sayıda yapar bence. En önemli faktör “3) Müziklerine kattıkları etnik unsurlar bir katmandan ibaret değil”

  2. Zudviz says:

    İlk çıktıklarında dinlemiş ve acayip sevmiştim bu grubu. Symphony X gibilerdi, ama inanılmaz tutkululardı, ve Symphony X nasıl Dream Theater’a -bence rahatsız edici seviyede olmadan-benziyorduysa, Myrath da o seviyede bir Symphony X benzerliği taşıyordu; hatta bazı konularda Symphony X’ten bile iyi olan kimi elementleri vardı. Prodüksiyon, tonlar ve yer yer vokallerde inanılmaz üstünlerdi. Sonra bana göre fazla planlı, hesaplı bir “özgünleşme” çabasına girmeye başladılar. Enerji ve heyecan dozları düştü, fazla hesaplı ve kitaplı bir şekilde bir tarz oturtmaya çalıştılar ve bence epey başarılı oldular bunda. Ama bu başarı ilk albümdeki vokallari, enerjiyi, prodüksiyonu ve müzikal yaklaşımın geliştirilmesini (mükemmel ve sterilleşmesini değil) uman beni kendilerinden belli oranda uzaklaştırdı.

    Bugünden baktığımda, “tat” olarak daha iyi olsalar da, Hope’taki enerjiyi, gerçek tutkuyu bulamadığımdan “kulağıma hoş gelen bir grup” haline dönüştüler. Zaher Zorgatti yetenekli bir vokal olsa da, fazla arada kalmış bir stil geliştirdi kendine. Bu albümde bunu yer yer kırmış, ama bana göre ilk albümdeki klavyeci Elyes daha etkileyiciydi, ve vokal olayına eğilseydi Russell Allen’ı bile kıskandırabilirdi. Ya da Zaher bu rock gırtlağı ve arabik gırtlak arasında ikisini de geliştirmek yerine sadece arabik şekilde kullansa, sert vokalleri de klavyeci yapsaydı inanılmaz olabilirlerdi. Şuradaki 2:47 deki vokal numarasına hala hayranım. https://www.youtube.com/watch?v=JDSej0JU7SQ

    Özetle albüm benim için ara ara dinleyip, sonra tamamen sıkılacağım bir yapıda gibi görünüyor, Hope dışındaki tüm albümleri gibi.

    bahadır

    hope albümü en vasat çalışmasıdır bu grubun. bana göre desert call ile çıkışı yapmış ve en çok başarılı oldukları albüm de o dur. zaher zorgatti’nin çok arada kalmış bir vokalist olduğunu düşünmüyorum onun farklı gırtlak oyunları yeterince kendisini ayrıksı yapıyor. bu albüm ise kendi çapında deneysel işlerini sergiledikleri bir çalışma. desert call gibi bir albümü zor geçebilirler.

    Zudviz

    @bahadır, Dediğim gibi, geliştirilmiş ve varyasyonlanmış bir “ilerleme” beklerken, özellikle ritmik olarak orta tempoda giden ritmlere yönelmeleri, ve onu destekleyen sıradan arabik melodilere yoğunlaşmaları beni kendilerinden uzaklaştırdı. Hoş, belki “Symphony X’e benzeyen grup” olarak anılmamak için bu yola girdiler, ama bana göre ilk albümdeki tarzı ilerletme üzerine gitselerdi inanılmaz bir grup olabilirlerdi. Şu anda kulağıma hoş gelen ve pek heyecan vermeyen müzikler yapıyorlar.

  3. ÖNCÜL says:

    Bu sene dinlediğim en iyi albümlerden biri. İşin aslı; Ortadoğu usülü metalimi ya Orphaned Land’in Mabool ve Orwarrior’da yaptığı üzere etnik enstrümanların klas dokunuşlarla renk kattığı şekilde, ya da Melechesh gibi direkt olarak gitar rifleri ve davul partisyonlarıyla hissettirdiği şekilde tercih ediyorum. Bu albüm bahsettiğim iki gruba da girmiyor. Etnik enstrümanlar gitarın önüne geçmiş durumda. Tüm bunlara rağmen bu albümü acayip sevdim. Özellikle Believer, Nobody’s Lives ve I Want to Die muhteşem şarkılar. Zaher Zorgati aka Selçuk İnan da iniş- çıkışlarıyla, nağmeleriyle albümün yıldızı olmuş. Notum: 9/10.

  4. Hames says:

    Eurovision şarkısı gibi Believer.

  5. zombikids says:

    ooo! Tunus ve orgyli klip. alırım bi dal :)

  6. Morgan Berthet underrated bir davulcu. Çok belli etmiyor ama çok nefis fikirleri var çaldığı tüm şarkılarda.

  7. Tuna says:

    Believer sen ne güzel bir şarkısın öyle…

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.