# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
KVELERTAK – Nattesferd
| 24.05.2016

Uslandı deli gönül.

İlk albümüyle gönülleri çalan, bununla da kalmayıp çok geniş bir kitleye yayılan ve resmen 2010 sonrasının en efsane grupları arasına kazınan Norveçli KVELERTAK, ikinci albümü ile de bu durumu devam ettirmiş; logosundan baykuşuna, black metalden, punk rock’a pek çok unsuru harmanladığı aşırı gaz ve eğlenceli müziğiyle yükselişini sürdürmüştü.

İlk albümün paçozluğunun ardından “Meir”de az da olsa hissedilen oturaklı tavrın, KVELERTAK tarafından çok da fazla benimsenmemesinin hayaliyle yaşıyordum. Aslında grup her ne yaparsa iyi yapacağını hissettiren bir kimliği olduğunu daha ilk saniyeden gösteriyordu, lâkin KVELERTAK’ın o köpek gibi coşturan havasının uysallaşması, sakinleşmesi de imkânlar dâhilindeydi ve benim gibi pek çokları tarafından pek de istenen bir şey değildi.

İsteyelim ya da istemeyelim, KVELERTAK üçüncü albümü “Nattesferd”de uslanmayı seçti.

KVELERTAK’ın hoyrat sound’u grubu yükseklere taşısa da, alttan alttan hissedilen daha vintage bir hislerinin olduğu da su götürmez bir gerçekti. Grup daha bluesy, rock n roll, hatta ta Elvis Presley’e dek varabilecek işlerin dahi altından kalkacak düzeyde çok yönlüydü ve dediğim gibi, bu becerileri kimilerini korkutuyordu.

Bugüne gelelim.

KVELERTAK bu korkunun yersiz olup olmadığını hiç düşünmeden, yapmak istediğini yaptı ve “Nattesferd” ile daha önce işaretleri verilen ancak bu kadar aleni gösterilmeyen kısmen yeni KVELERTAK’ı huzurlarımıza sundu. Bir kere albümün prodüktörlüğü bu kez Kurt Ballou’ya değil, daha eski tarz rock/rock n roll işlerle tanınan Nick Terry’ye ait. Gitar tonlarının yırtıcılıklarının kırpılması başta olmak üzere, “Nattesferd “de net hissedilen bir arena rock havası var. MOTÖRHEAD piçliğinin yerini daha bir AC/DC, hatta VAN HALEN’ımsı kıvamlara bırakırken, şarkılar da ilk albüme oranla daha bir yaşlanmış gibiler. İlk albüm 17 yaşlarında bir sokak çocuğu, “Meir” ise 26-27 yaşlarında, deneyim kazanmış bir gençken, “Nattesferd”de daha görmüş geçirmiş, emekliliğinin tadını çıkarma arzusuyla kendini sakin bir yaşam sürmeye adamaya yakın biri var.

Bu açıdan bakıldığında “Nattesferd”, KVELERTAK diskografisinde grubun karakter değiştirdiği ilk albüm olarak göze çarpıyor. Önceden bize gösterip kendine aşık ettiği özelliklerini asgari düzeyde sergileyen KVELERTAK, bunları sergilediği anlarda (albüme adını veren şarkı veya Berserkr) da eskiden olduğu yaratıcılığı çok da sergileyemiyor diye düşünüyorum. Misal eski KVELERTAK’ı en çok yansıtan şarkılardan biri olan Berserkr bile, tekil olarak değerlendirildiğinde KVELERTAK’ın çok daha iyilerini yaptığı karakterde bir çalışma. Bu açıdan “Nattesferd”e ısınmak benim adıma ilk iki albüme kıyasla çok daha zahmetli oldu. İlk iki albümü de duyar duymaz aşırı sevmiş, ölüp bitmiş, şehirler arası yolda bangır bangır çalarak araba sürmüş biri olarak, “Nattesferd”i duyduğumda kafamda beliren ilk düşünce, “ilk iki albümü alıp şehirler arası yolda araba süreyim” oldu.

Bunun birinci sebebi; ilk iki albüm özelinde konuşursak, gerek müziğinin azgınlığı gerek de sözlerin Norveççe olması dolayısıyla, KVELERTAK’ın çok kişi tarafından bambaşka, adeta uzaylı bir kimlikle görülmesiydi. Sözlerini anlamıyorduk ancak müziğin gücü ve sıcaklığı sayesinde bunu dert etmiyor, Norveççe sözleri de bu acayipliğin bir bileşeni olarak kabul ediyorduk. Şimdiki durumda, müzik uysallaşınca, belki de ilk kez sözlerini anlamadığımız bir müzik dinlediğimiz hissediyor gibiyiz. Önceden pek bir şey anlamıyor ama coşuyorduk; şimdi hem anlamıyor hem az coşabiliyoruz..

Bunların hepsi ağızlardaki kekremsi tatları oluşturan birtakım durumlar. Lâkin ortada hâlâ kabak gibi duran bir gerçek var, o da KVELERTAK çok can bir grup. Yaptıkları şeyi yine çok iyi yapıyorlar ve çok sevilesiler. Gizemli ve hırpani Norveçli barzolar kimliğinden sıyrılıp abi oldularsa da, bunu samimi şekilde yapmayı başarıyorlar. Şu tarz bir albümü samimiyetlerini hissettirmeden yapmış olsalardı gerçekten aşırı tadım kaçar ve gruba olan sevgimin azalmaması adına çaba göstermeye başlardım. Lâkin ne mutlu ki KVELERTAK yine KVELERTAK. Has be has, gerçek KVELERTAK.

Ben bunun olmasını ister miydim, hayır istemezdim. Çok net istemezdim. KVELERTAK ilk albümdeki gibi kalsın isterdim. Hem de çok isterdim. Ancak gerçekler böyle değil.

Gerçekler “Nattesferd” ve ortaya konan şey ne kadar iyi olursa olsun, eskiyi unutup buna sarılma konusunda ne yazık ki çekingenim. Umarım bir sonraki albüm sadece grup için değil, benim için de tutkulu olur.

7/10
Albümün okur notu: 12345678910 (5.57/10, Toplam oy: 44)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2016
Şirket
Roadrunner
Kadro
Erlend Hjelvik: Vokal
Maciek Ofstad: Gitar
Bjarte Lund Rolland: Gitar
Vidar Landa: Gitar
Kjetil Gjermundrød: Davul
Marvin Nygaard: Bas
Şarkılar
1. Dendrofil for Yggdrasil
2. 1985
3. Nattesferd
4. Svartmesse
5. Bronsegud (SSQ)
6. Ondskapens Galakse
7. Berserkr
8. Heksebrann
9. Nekrodamus
  Yorum alanı

“KVELERTAK – Nattesferd” yazısına 7 yorum var

  1. Ş. Yıldırım says:

    Albümü beğendim. Gerçekten çok iyi. Ama kvelertak için böyle bir albüm erkendi. Yazıda da dendiği gibi grup istesek de istemesek de uslanmayı seçti. Bu normaldir. Ama erken olduğu kanısındayım. Bu güzel albüm bu güzel gruba umarım ilerde ayakbağı olmaz.

  2. zombikids says:

    1985 klibi çok güzel olmuş. albümü dinleme düşüncesinde değilim.

  3. şeyh hulud says:

    Eğer objektif olarak bakarsam her konuda kritikle aynı fikirdeyim, albümü dinlerken aynı şeyleri ben de düşündüm hep. Ama kişisel olarak bakarsam, yine muhteşem bir albüm, bence ilk iki albümünden geride değil sadece çok daha farklı bir yerde. İlk albümlere göre ısınması daha zor kesinlikle, hele grupla içli dışlı biriyseniz belki daha da zor. O vuruculuk yok ama Kvelertak’ın kendine has albenisi yine yerinde, o bakımdan eğer albüme şans verirseniz kendini dinlettiriyor yine. Bence albümün en büyük başarısı Kvelertak’ın o kendine has garip albenisini, hissini başka bir formda yine yakalayabilmiş olması.

    Keşke yine ilk albüm gibi bir şeyle gelselerdi ama sorun şu ki o tarz albümlerin sadece bir kez kaydedilebileceğini düşünüyorum. Genel olarak punk rock’ın fıtratında olan bir şey bu, hiçbir zaman ilk albümlerindeki enerjiyi yakalayamazlar. İlk albüm gibi olmaya çalışıp, aynı enerjiyi yakalayamayıp oralarda sıkışan bir Kvelertak’tansa, Nattesferd gibi taze bir şey sunmaya karar vermiş Kvelertak’ı ben tercih ederim. Nattesferd’i tazelik veya yanlış bir adım olarak değerlendirmek de herkesin kendi zevki zaten.

    Albümü ilk dinlediğim zaman kesinlikle bu kadar seveceğimi düşünmemiştim, sonra açıldı ama hala günde iki kere falan dinliyorum. Albümün en sevdiğim yanı, bariz hitlerden oluşmasa da güçlü bir bütünlük hissi var bu sefer. Şarkı olarak favorim şeyhülislam.

    Konu Kvelertak olunca ben biraz gaza geliyorum galiba, albüm için puanım 8.5, artı kapaktaki baykuş, sonuç 9.

  4. deadhouse says:

    Mjod gibi şarkılar yapmayacaksa bu grubun varoluş amacı nedir? Bu albümdeki müzik gibi sürüyle müzik yapan grup vardı zaten.

    mysh

    @deadhouse, +10000000000

  5. ismail vilehand says:

    bir gün adamın biri gelip bana; “merhaba birader. ben zaman makinesini icat eden adamım, gelecekten geliyorum. Kvelertak kötü albüm yapacak.” deseydi, büyük ihtimalle kendisine “siktir lan yarrrrraaam.” derdim. ama dememek lazımmış. hayatta böyle şeylerde mümkünmüş maalesef.

    tek tek şarkı dinlemeleri haricinde albümü iki defa baştan sona dikkatlice dinledim, üçüncü defa dinlemem için hiç bir neden bulamadım. hadi bunu da geçtim; yeri gelir en sevmediğim türdeki, en sevmediğim grupların albümünden bile hoşuma giden bi şarkı bulur loop’a alırım, bunda o da yok.

    uzak ara hayatım boyunca yaşadığım en büyük hayal kırıklıklarından biri. Kvelertak benim gözümde tıpkı Mastodon, The Dillinger Escape Plan, Converge ve Marduk gibi asla vasat altı icraat yapma ihtimali olmayan gruplardan biriydi ama gitti yani. baya üzgünüm.

    puan olarak 10 üzerinden 3 diyorum ve kendilerine kocaman bir NAH çekerek ilk köşeden uzuyorum.

  6. lecreepingdeath says:

    Albümün genel olarak iyi olduğunu düşünüyorum ama her şarkıda o bildiğimiz kvelertak patlamaları gelecek gibi bir hisse kapılıyorum ama gelmiyor :(

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.