Saf kötülüğün ayak sesleri aslında 1982 yılında duyulmaya başlanmıştı bile. Danimarka’da yaşayan bir adam, hayal dünyasındaki çarpıklıkları anlatmak ve içindeki şeytani dürtüleri ortaya çıkarmak için insanlara ulaşabileceği en etkili yolu, yani müziği seçmişti.
Yanına aldığı müzisyenlerle adeta büyücülük yapan bu adam, gırtlağını öyle farklı şekillerde kullanabiliyordu ki; sesini duyanlar, içinde farklı mertebelerde yer alan şeytanların onu konuşturduğuna bile inanmıştı. Hatta ilkel ama acımasız olan şarkı sözlerini, şeytanın ona fısıldadığı söylentisi bile yayılmıştı. Günden güne arttı şöhreti, arkasında toplanan yüz binler ve sonra milyonlarla giderek güçlendi Mercyful Fate, dolayısıyla King Diamond…
Heavy metal adına kilometre taşlarından biridir Merycful Fate’in “Melissa” albümü. Dinlemeye başladığınız an sizi içine çeken karanlık bir girdap gibidir. Şarkı sözlerine başlarda takılmazsınız ama melodilerle uyumu sayesinde o sözler dilinize dolanır ve siz de King’le birlikte tekrar etmeye başlarsınız bu acımasız sözleri. King Diamond, kendine has konsept olayına girişmeyip eni konu bir şeyler anlatmaz albümde. Daha doğrusu bir kısmını anlatır, geri kalanını melodi zengini şarkılar tamamlar. 1980’lerin başında sıklıkla denenen çift gitar olayını Hank Shermann ve Michael Denner ile en tepe noktaya taşıyan grubun albümü, kasvetli ve gudubet melodileri alabildiğine dinlenebilir hâle getirmeyi başarır.
Uzaklara gitmeyin, o dönemde Black Funeral tadında kaç parça vardır; leş gibi başlayıp notalar arasında dolanarak vokale ortam hazırlayan? Peki ya klasik bir heavy metal parçası gibi başlayıp son derece karanlık sözlerle ve melodilerle devam eden Evil’a ne dersiniz?
King Diamond ve şürekâsının ne yapmak istediğini kestirmek çok da güç değil aslında. Adamlar oturmuşlar ve “Biz bu gidişatı değiştiririz!” demişler, bu çok belli. Albüm boyunca üzerinde dolaşılan notaları inceleyin ve şimdiki en karanlık, en leş black metal gruplarının kullandığı notalara ve şarkı yazım tekniklerine bakın, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Bu adamlar, kötülüğün şarkılarla nasıl anlatılabileceğinin yöntemini buldular. Yoksa Into The Coven ve Satan’s Fall parçaları nasıl ortaya çıkacaktı? Siz normal bir adamdan Satan’s Fall’daki şeytani kahkahaların gerçekten çıkabileceğine inanıyor musunuz?
Falsetto tekniğini yiyip yutan King Diamond, dinleyenlerini paralize etmek için sesinin inceliklerini esaslı bir şekilde kullanır albümde.Yazılan her ana melodi ve atılan her solo inceden inceye hesaplanmış, davullardaki ani ataklar ya da hızlanıp duraklamalar da öyle. Albüme adını veren Melissa ise üzerine bir iki makale yazılacak niteliktedir kanımca. Şeytanın yolunda giden bir adamın, Melissa adındaki bir cadıya olan sevgisi ve onu kaybettikten sonraki nefretini ve hüznünü anlatan parça, gelmiş geçmiş en iyi şarkılar arasında yer alabilir. Şarkının çok aşamalı yapısı ve konunun gidişatına göre şekillenen temposu, parçayı dinlerken kendinizden geçmenizi sağlar. Aralara dağıtılan sololar ve sololara eşlik eden bas gitar ise sizi duygu gelgitleri içerisinde bırakır rahatlıkla.
“Melissa” albümünü ilk dinlemeye başladığım zamandan beri bir albüm nasıl olur da kişiyi bu kadar etkileyebilir diye düşünüyorum. Şarkıların notalarından, o dönemde kullanılan kayıt ekipmanlarına kadar pek çok şeyi araştırdım. İlham denen kavram gerçek; o dönem ilham kesinlikle Mercyful Fate grubuna gelmiş ve bir daha gitmemiş.
Böyle bir albüm yorumsuz geçilmemesi lazım. O kadar yer altı albümlere onlarca yorum dizilir şu klasik ise buralarda yapayalnız. Heavy Metal’in kilometre taşlarından birisi. Yazarı kutlarım ki böylesine önemli bir albümü siteye kazandırdı. Melissa olmasaydı bugün dinlediğiniz onlarca karanlık grup belki de sarhoş olduğunuz kadar iyi müzik yapamayacaktı.
@bahadır, Yazı o kadar iyi ki insanlar yaptıkları yorumun ne kadar sığ kaldığını görüp silmiştir bence. Ben de kalkıp sana yanıt vermeyi tercih ettim. Sığ görünmemek ve boş da geçmemek adına bu çözümü buldum.
Metal müziğe çok farklı bir ivme kazandıran bir albümdür, zamansız bir başyapıt. Bununla birlikte o dönemdeki ve ardından gelecek olan gruplara ilham kaynağıdır Mercyful Fate ve King Diamond.
Bu bahsetmiş olduğum iki dev grup, dinlediğiniz diğer gruplara benzemez bu arada. Yani bu iki grubun da alternatifi yok; bulamazsınız.
Bunun temel sebebi de şüphesiz, Kim Bendix Petersen faktörü. Metal camiasında “fanıyım” diyebildiğim; aşırı derece hayranlık duyduğum; ölüp bittiğim tek şahsiyettir kendileri. Çok büyük adam. Gerçek bir sanatçı. Dio vardır; Halford vardır; Dickinson vardır; zartı vardır; zurtu vardır. Tamam bu saydıklarım da efsane isimler. Ama bu adam bir başka abi; değerini bilin bu dehanın.
Birçoğunuza abartı gelebilecek olan, kelimelerle ifade etmeye çalıştığım çalıştığım o eşsizliği, o büyüklüğü, metal müziğin sanatçı ve yaratıcı yönünü keşfedin.
Don’t Break the Oath ve In the Shadows kritiklerini görmek ümidiyle…
Onca albüme gelen bir sürü yorum ve bu albüme sadece 3 yorum gelmesi, acaba şu albümü daha çok dinlesek diğer albümlere daha az yorum gelmez miydi diye düşünmeden edemiyorum.
@Boba Fett, dostum biraz da boş yapmamak adına insanlar yazmamış olabilir.çünkü bu albüme hakikatten kelimeler kiyafetsiz kalıyor. bi fantastik kitap yazarını düşün en iyi kitap nedir diye soruyorlar,o da lord of the rings diyor.bu albümde öyle kaç kişinin övdüğü,övgülerin niteliği hiç önemli değil bu albüm için.
Mercyful Fate üyelerinin bu albümden önce Brats adıyla çıkardıkları bir punk/heavy metal albümü vardır, vokalde henüz Peterson olmadığı için biraz görmezden gelinebiliyor ancak muhteşem albüm:
Böyle bir albüm yorumsuz geçilmemesi lazım. O kadar yer altı albümlere onlarca yorum dizilir şu klasik ise buralarda yapayalnız. Heavy Metal’in kilometre taşlarından birisi. Yazarı kutlarım ki böylesine önemli bir albümü siteye kazandırdı. Melissa olmasaydı bugün dinlediğiniz onlarca karanlık grup belki de sarhoş olduğunuz kadar iyi müzik yapamayacaktı.
12.03.2023
@bahadır, Yazı o kadar iyi ki insanlar yaptıkları yorumun ne kadar sığ kaldığını görüp silmiştir bence. Ben de kalkıp sana yanıt vermeyi tercih ettim. Sığ görünmemek ve boş da geçmemek adına bu çözümü buldum.
Metal müziğe çok farklı bir ivme kazandıran bir albümdür, zamansız bir başyapıt. Bununla birlikte o dönemdeki ve ardından gelecek olan gruplara ilham kaynağıdır Mercyful Fate ve King Diamond.
Bu bahsetmiş olduğum iki dev grup, dinlediğiniz diğer gruplara benzemez bu arada. Yani bu iki grubun da alternatifi yok; bulamazsınız.
Bunun temel sebebi de şüphesiz, Kim Bendix Petersen faktörü. Metal camiasında “fanıyım” diyebildiğim; aşırı derece hayranlık duyduğum; ölüp bittiğim tek şahsiyettir kendileri. Çok büyük adam. Gerçek bir sanatçı. Dio vardır; Halford vardır; Dickinson vardır; zartı vardır; zurtu vardır. Tamam bu saydıklarım da efsane isimler. Ama bu adam bir başka abi; değerini bilin bu dehanın.
Birçoğunuza abartı gelebilecek olan, kelimelerle ifade etmeye çalıştığım çalıştığım o eşsizliği, o büyüklüğü, metal müziğin sanatçı ve yaratıcı yönünü keşfedin.
Don’t Break the Oath ve In the Shadows kritiklerini görmek ümidiyle…
büyülü bir albüm.
Onca albüme gelen bir sürü yorum ve bu albüme sadece 3 yorum gelmesi, acaba şu albümü daha çok dinlesek diğer albümlere daha az yorum gelmez miydi diye düşünmeden edemiyorum.
19.09.2022
@Boba Fett, dostum biraz da boş yapmamak adına insanlar yazmamış olabilir.çünkü bu albüme hakikatten kelimeler kiyafetsiz kalıyor. bi fantastik kitap yazarını düşün en iyi kitap nedir diye soruyorlar,o da lord of the rings diyor.bu albümde öyle kaç kişinin övdüğü,övgülerin niteliği hiç önemli değil bu albüm için.
19.09.2022
@Retrokafa, aynen öyle.
Bu albümün özellikle ilk 3 parçası metal tarihindeki en önemli bir kaç andan biri
Mercyful Fate üyelerinin bu albümden önce Brats adıyla çıkardıkları bir punk/heavy metal albümü vardır, vokalde henüz Peterson olmadığı için biraz görmezden gelinebiliyor ancak muhteşem albüm:
https://youtu.be/sC1dn5CAKoA?si=NPXww9U8Qky8MUpb