Baran Keskin
Ölüm… Sonu gelmeyen hiçliğin ta kendisi. Hiçbir şeyin var olmadığına kanıt neticesinde; kapkara hançerini kulaklarımızın öfke ve nefret dolu yerlerine saplayan bir albüm var karşımızda. ”Intro” isimli (normalde girizgah bölümüne yardımcı olmayı amaçlayan) bir parçayı ne hikmetse ikinci sıraya koymayı tercih eden Kanadalı bu ateş püsküren abilerimizin izinden giderek direkt konuya dalıyorum. Çok net olacağım: BU ALBÜM MUHTEŞEM. Şimdi dilerseniz ”intro” bölümüne geçelim.
Reklama gerek yok:) Hammer Müzik’te rafları karıştırıyor, günün sinirini üzerimden atacak bir albüm arıyordum. Ta ki o kutsal hoparlörlerden albümün ilk notalarını işitene kadar… Duyduğum şey o kadar güçlü, o kadar derin, o kadar karanlıktı ki, kamyon farı yemiş tavşan kadar çaresiz kaldım. Cüzdanımda kalan son paramı daha önce adını sanını duymadığım bir grup için vereceğimi düşünüp ”keriz la bu” diyorsunuz herhalde? Eve kadar yağmurda 3 km yürüdüğümü de eklemem lazım o zaman… Ne kadar romantik bir metalci.
Mahşerin 3 atlısı niteliğinde, enstürmanlarını en yırtıcı şekilde kullanan ADVERSARIAL benim için o akşam black/death sayfasına baya derin bir kılıç salladı. Albümü bu kadar kişiselleştirdiğim için özür dilerim. ”Negatif yönleri hiç mi yok?” derseniz, tabii ki var, ama bu kusursuz kaosun arasında beni irite etmeyen detaylar bunlar. Örneğin blast beat’ler o kadar hayvani boyutlarda ki, türün takipçisi olmayanlar için su molası vermeden devam ediyor gibi görünebilir. Fakat o kadar tatlı, o kadar ”tok” bir ton yakalamışlar ki, akşam yemeğini fazla kaçıran eniştenin göbeğine tokmakla vuruyormuşlar hissi veriyor. Ya da kelek karpuz almamak için duymanız gereken ses gibi…
Albümün karakterini oluşturan en önemli unsurlardan biri de davullar aslında. Diğer gruplara nazaran asfalt delme aletinin yaptığının çok daha ötesinde olduğuna emin olabilirsiniz. Aralara serpiştirilen tonlar ve zil oyunları, arkada tekrar eden öldürücü gitar riflerine o kadar uyum sağlıyor ki, hiç de kelek çıkmayan karpuzumuzun yanına adeta ezine peynir oluyor (leziz ikili). Parantez açmışken, vokalleri de ayrı parantezde övmem lazım. Bu kadar karanlık ve nefret dolu haykırışlar her babayiğidin harcı değil. Nihilizmin derinden gelen bu kalın ses telleri, soyut somut var ”olan” her şeyin aslında koca bir ”hiç” olduğunu tüm albüm boyunca bizlere hatırlatıyor.
Kitapçıktaki okunaksız ölüm metali fontundan dolayı sözleri biraz arka planda tutsam da bu abilerin sinirlerinin gergin olduğu apaçık. Albümün ortalarına geldiğimizde çalan sirenlerin, havada uçuşan mermilerin, yanan bedenlerin ve tüm o distopik atmosferin arasında George Orwell’ın 1984 romanından sözler duymak açıkcası baya memnun etti beni. Bundan sonraki şarkılara daha karamsar, daha distopik bir karakter katarak dinlememi sağladı. Güzel hareketler bunlar…
“If you want a vision of the future, imagine a boot stamping on a human face – forever“
İsimlerini vermek yerine haberlerde altyazı geçilen zanlılar gibi baş harflerini kullanmayı (M.M. – E.K. – C.S.) uygun gören ADVERSARIAL’ ın şarkı yapılarını oluştururken mükemmel bir formülle ilerlediklerini vurgulamam gerek. Parçaya efsaneler ötesi giriş yapan akılda kalıcı bir riff, takibinde aynı dozajda gelen ve dur durak bilmeyen bambaşka bir lezzet, tam neydik ne oldu derken başlardaki melodi tekrar masaya yatıran bambaşka bir rif ve ardından gelen gitar oyunları… Şarkının sonuna geldiğinizdeyse her melodiden yüzer gram siz istemeden bilinçaltınızın radyo koltuğuna oturmuş oluyor.
Her dinleyişinizde size kendini daha çok açacak, bağlandıkça bağlanacağınız bir albüm. Türe ilginiz varsa ya da güzel bir başlangıç yapmak istiyorsanız Kanada’nın bu yeraltı kaynağından mutlaka yararlanın derim. İyi ki o yağmura rağmen yürümüşüm diyor sizi de bu güzellikle ıslanmaya bırakıyorum.
Aslında içeriklere fazla yorum yapan biri değilim ancak bu albümün böyle yetim durması şaşırttı. Bu konuya sonra tekrar gelicem.
Öncelikle kritik çok güzel olmuş. Ellerine sağlık. Albümü ilk gördüğümde ismi ve kapağı ile sağlam bir tokat yemişe dönmüştüm. Daha işin müzik kısmına gelmeden etkilemişti grup beni. Bu tarz albümlerde benim de ilk kulak kabarttığım nokta kaos oluyor. Grubun böyle bir atmosfere sokma çabası var mı, varsa ne kadar dinleyeni içerisine çekebiliyor vs… Albüm bu açıdan fazlasıyla mest etti açıkçası. Bu arada davullar konusunda da çok haklısın. Ayrı bir parantezi hak ediyorlar kesinlikle. Teknik kasıntılardan uzak ve çok doğal bir ton elde etmişler. Ezine peynirin yanındaki karpuz kadar belki de :) Böyle bir albümü yazdığın için teşekkürler. Devamı gelir diye umuyorum.
Daha sonra gelmek istediğim konu ise albüm puanları biraz fazla verilmeye başlandı sanki. Hem de uzun bir süredir böyle devam ediyor. Fazla verilmesinin yanında aşırı tahmin edilebilir. Daha dinlemeden tarz, grup ismi, grubun kaç yıllık olduğu vs göz önüne alınıp hemen yaklaşık kaç puan aldığı konusunda bir şeyler söylenebiliyor. Bu durum beni biraz rahatsız etmeye başladı. Uzun bir aradan sonra bir albüme 7 den düşük puan verildiğini görünce sevindim ister istemez. (Rotting Christ 6,5) Aslında bu puan olayına fazla takılan biri değilim ama siteye hemen hemen her gün yeni kritik ekleniyor ve insanlar 8,9 hatta 10 puanlara o kadar fazla alıştı ki gerçekten öne çıkmayı hak eden albümler de araya kaynıyor
06.03.2016
@All2, Ben teşekkür ederim. Beni bu kadar derinden etkileyen bir albüm hakkında konuşmam gerektiğini hissettim ve ilerleyen her paragrafta yazdığım her cümlede aslında ne kadar içselleştirdiğimi daha iyi anladım. Objektif olarak değerlendirmem gerekirse çıtasının üstünde bir puan verdiğimin farkındayım fakat kendi açımdan ederi buydu diye düşünüyorum. Belki biraz fazla cömert davrandım, sürç-i puan ettiysek affola:)
başarılı albüm güzel kritik ellerinize sağlık
Bu grup niye durdu acaba. 5 yıldır ses yok.
18.07.2020
@Ahmet Saraçoğlu, 3 ay arayla düzenli olarak yaptığım yavaş yavaş raf tozu alma ve albüm yad etme işleminde aynı soruyu kendime sordum. Hala aktif gözüküyorlar. Umarım… 18 yaşında tecrübesiz kulaklardan çıkan, toy, yüzeysel, leş gibi bir kritik olmuş. Ergenlik fotoğraflarına bakarken yaşanan utanma ve acıma duygusunu tattırdığın için teşekkürler Ahmet Abi. Ne güzel unutmuştum bu yazının varlığını.
Çok müthiş albüm.
9 yıl aradan sonra yeni albüm geliyor.
https://www.metal-archives.com/albums/Adversarial/Solitude_with_the_Eternal…/1227388