# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
AUGUST BURNS RED – Leveler
| 26.02.2016

Instagram özel kritiği.

Düne kadar bu albümü yazmak gibi bir düşüncem yoktu aslında. Dün ilginç bir şey denedik ve Instagram’daki bir paylaşımımızda, “Yarın sitede hangi grubun kritiği olsun? Aşağıdaki yorumlarda 3 kişi tarafından istenen ilk grubun, henüz sitede olmayan bir albümünün kritiği yarın Pasifagresif’te” dedik.

3 kişi tarafından istenen ilk albüm, metalcore grubu AUGUST BURNS RED’in “Leveler”ı oldu ve bu yüzden de şu anda bu albümün kritiğini okumaktasınız. Bu olayı sık sık tekrarlayacağımızı düşünüyorum, eğlenceli oluyor.

AUGUST BURNS RED, metalcore’un yüz aklarından biri olarak görülen ve gerçekten de böyle tanımlanmayı hak eden bir grup. Aşırı derecede sıkışmış bir sound ve formüllerin dışında bir şeyler denemek adına tembellik eden sayısız grubun arasında, AUGUST BURNS RED’in tutan ne varsa sadece onunla yetinmeyen özgürlükçü yaklaşımı, onları baya bir adım öne çıkarıyor, Grammy adaylıkları sağlıyor.

Peki nedir grubun metalcore içinde sivrilen isimlerden biri olmasını sağlayan? Öncelikle, AUGUST BURNS RED melodik rif kavramını iyi çözmüş bir grup. Ritim gitarlar ve üzerlerindeki melodilerden ziyade, riflerin kendilerini melodik kılarak ağızlara dolanan rifler yazmayı başarıyorlar. Bunun dışında, grubun enstrüman hakimiyeti açısından da türdaşlarına karşı üstünlüğü var. Gitarların uyumu ve özellikle davul, adeta “metalore’un üst sınırı budur” dercesine kusursuz yardırıyorlar.

2011′de çıkan “Leveler”, Hristiyan inancıyla dolu sözleriyle bilinen grubun, yine bu temaları işlediği bir diğer albüm. Rüzgârın dümdüz ettiği bir ev gördüğümüz ve yukarıdaki abinin kızdırılmaması gerektiğini işaret eden kapak ve aynı şeyi ifade eden albüm isminden, şarkı sözlerindeki çeşitli referanslara, elemanların imajlarından yaptıkları açıklamalara, AUGUST BURNS RED ailenizin akıllı uslu grubu profilini bu albümde de yansıtıyor.

Sertlik anlamında 2007′deki “Messengers”ı aşan ve bunu birkaç tutam deneysellikle zenginleştiren “Leveler”, bir önceki “Constellations“dan da daha varyasyonlu bir albüm. Her ne kadar AUGUST BURNS RED’in yaratıcılık konusunda sıkıntıları olduğunu düşünsem de, metalcore’un doğası itibarıyla çok da acayipleşememelerini anlıyorum. Dur kalklı rifler, break down’lar, karmaşıklaşan bölümler gibi pek çok unsur müziklerini boydan boya dolaşıyor olsa da, ortada koç taşşağı gibi duran bir “tahmin edilirlik” var. Bu tahmin edilirlik, yanına türün olmazsa olmazı her şeyin kullanılmış olmasını da alınca; bir de üstüne grubun çok acayip melodiler yazma konusundaki ortalamalığını ekleyince, elimizde en net ifadeyle “metalcore kalıbını kırmak için çeşitli şeyler deneyen ve yeni kapılar açmasa bile, biraz olsun aralayan” bir metalcore albümü çıkıyor.

Türün dinamikleri dâhilinde elbette ki mevcut metalcore’u yıkıp yerine yepyeni bir şey yaratmaları gibi bir beklenti olamaz, bu yüzden AUGUST BURNS RED’in çabalarını görmezden gelmek de haksızlık olur; hele ki piyasadaki “abi aynen devam”cı gruplar böylesine fazlayken. Madem deneyler yapmaya çalışıyor, kapıyı aralıyor falan diyoruz, bari bunlardan azıcık bahsedelim de anlam kazansın. AUGUST BURNS RED, metalcore’u metalcore yapan formül ve kalıpların içine serpiştirdiği ve başka pek az grupça kullanılan unsurlarla diğerlerinden ayrılıyor. Bazısı dinleyicileri de fikir ayrılığına sürükleyen bu fikirler; Internal Connon’da bir anda karşımıza çıkan Latin havaları, yahut davulun yardırıp gittiği kimi yerlerde herhangi bir zil yerine cowbell kullanması şeklinde karşımıza çıkabiliyor.

Vokalist William Jacob Luhrs, metalcore içindeki çoğu meslektaşının aksine clean vokalli nakarat olayına hiç girmiyor ve sesini yerine göre çiğlik ile kükreme arasında hareket ettirerek tansiyonu yükseltip düşürmeyi iyi biliyor. Gitaristler de farklı etkilenimleri olduğunu belli eden işlere giriyor ve kimi Latin ezgilerini müziğe yedirerek tatlılıklar yapabiliyorlar. Burada dikkat çeken ana konu, bu ezgileri sadece melodi yahut gam olarak değil, baya yardırmalı metalcore riflerinin içine entegre etmeyi de başarmış olmaları. Davul setinin arkasındaki Matt Greiner ise bana kalırsa albümün en çok parlayan ismi. Metalcore adına bundan daha iyi bir davulculuk bulmak gerçekten kolay değil. Mükemmel bir davul performansı var “Leveler”da.

Son kelamlara geldiğimde, “Leveler” gayet iyi bir metalcore albümü. Yeterli değişkenlikte şarkılar içeriyor ve pek çok grupta olduğu gibi size sürekli çok benzer bir şarkı dinlediğiniz hissi vermiyor. Bu açıdan, metalcore kitlesini gayet memnun edecek -ki etti de; 5 yıl önceki bir albümden bahsediyoruz- ve türden umudunu kesenler için de umut ışığı olabilecek bir çalışma.

7,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (6.72/10, Toplam oy: 29)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2011
Şirket
Solid State
Kadro
William Jacob Luhrs: Vokal
JB Brubaker: Lead gitar
Brent Rambler: Ritim gitar
Dustin Davidson: Bas, ek gitar, vokal
Matt Greiner: Davul
Şarkılar
1. Empire
2. Internal Cannon
3. Divisions
4. Cutting the Ties
5. Pangaea
6. Carpe Diem
7. 40 Nights
8. Salt & Light
9. Poor Millionaire
10. 1/16/2011
11. Boys of Fall
12. Leveler
  Yorum alanı

“AUGUST BURNS RED – Leveler” yazısına 5 yorum var

  1. salih yaman says:

    Kritik için çok teşekkürler çok güzel olmuş,sitede bu albumun olmasi gerektigini hep dusunuyordum ve oldu :)

  2. Goremageddon says:

    Sitede Lekeler’ in kapağını görünce haklı olarak şaşırdım. PA ve metalcore?!? Daha sonra ilk paragrafı okuyucu konu netlik kazandı :) Malum PA’te metalcore/deathcore albümleri pek rast gelmez.

    Leveler benim aşırı sevdiğim liste başı albümlerden. Grubun ideolojisine zerre taraf değilim ama yaptıkları müziği gerçekten çok beğeniyorum.

    Albümde Carpe Diem bir klasik… Albümün genelinde lirikler vurucu ve hemen hafızaya kazanıyor.

    Umarız bu tür albümleri sitede görmeye devam ederiz.

  3. den4x says:

    O kadar dikkatsizce göz gezdirmişim ki yazının yarısında eski albüm olduğunu anladım,2015 albümleri zannedip okumuşum bir de Internal Cannon eski değil mi ya diyorum.
    Önceleri pek ısınamamıştım ama son albümleri aşırı iyiydi,böyle ilerleyen gruplar hoşuma gidiyor diskografiye neresinden başlarsan başla diğer albümleri de dinletiyolar.
    Bu yarışmamsı olayın da sonuçları büyük ihtimalle metalcore olacak çoğunlukla :) Ben de arada bakayım da yapıştırırım Parkway Drive’ı

    Ahmet Saraçoğlu

    @den4x, çoğunlukla metalcore olmayacaktır, aynı yarışmayı bugün de yaptık, yarın sitede Sargeist – “Let the Devil In” var. :)

    den4x

    @Ahmet Saraçoğlu, ahah eyvallah :) metalcore kritikleri az diye düşündüm,kafam hep 2015 albümlerinde hala.iyi bari ya elinize sağlık

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.