AFTER THE BURIAL’ın, en başından beri ne yaptığını bilen bir grup olduğunu düşünüyorum. Bunun tek sebebi enstrümanlarını iyi kullanıyor olmaları ya da yaratıcı şarkılar yazmaları değil. Yaklaşımları, duruşları, genel tavırları, sosyal medya paylaşımları, konser performansları ve hepsinden önemlisi müziklerini zenginleştirmek adına yaptıkları, AFTER THE BURIAL’ın bu işi ciddiye aldığını gösteren unsurlar.
Geçen yıl, bir grubun yaşayabileceği en kötü şeylerden birini tecrübe etmek durumunda kalan ve kurucu üyelerinden Justin Lowe’un intiharıyla sarsılan AFTER THE BURIAL, bu durumu gerçek bir olgunlukla ve son derece saygı duyulur bir şekilde yansıttı. Önce olayı detaylarıyla ve hiç sulandırmadan açıkladı, sonra gereken sessizliğe büründü, ardından yola devam edeceklerini açıkladı ve şimdi de yeni albümünü piyasaya sürdü. Tüm bu sürece gayet sorumluluk sahibi ve düzgün bir tavırla yaklaştılar ve bu sayede pek çok insanın saygısını kazandılar.
Grup şimdi yeni albümü “Dig Deep” ile karşımızda. Lowe’un yerine başka bir gitarist almayan grup, beste namına tüm yükü üstlenen diğer gitaristi Trent Hafdahl’ın önderliğinde en iyi albümlerinden birine imza atmış.
“Dig Deep”in en çok dikkat çeken tarafı, grubun albümü Lowe’un intiharıyla neredeyse hiç ilişkilendirmemesi. Elbet bizim bilmediğimiz pek çok referans, gönderme vardır. Ancak ne Lowe için yazıldığı vurgulanan bir şarkı, ne de Lowe tarafından yazıldığı özellikle belirtilen şarkı ve bölümler var. Albümde Lowe’un ölmeden önce yazdığı birtakım şeyler olduğunu biliyoruz, ama grup bunu özellikle vurgulamayarak bir diğer olgunluk örneği gösterdi.
“Dig Deep”e baktığımızda, AFTER THE BURIAL’ı AFTER THE BURIAL yapan her şeye rastlıyoruz. MESHUGGAH’vari staccato rifler; yaratıcı break down’lar; daha teknik yardırmalı rifler; türdaş grupların kullamadığı bir etkinlikle kullanılan armonik gitarlar; canlıda coşturan groove’lu bölümler ve damar nakaratlar…
Bu açıdan bakıldığında “Dig Deep” tam bir AFTER THE BURIAL albümü. Ancak grubun en başından, özellikle de türün en önemli taşlarından biri olarak kabul edilen “Rareform“dan bu yana sürdürdüğü karakteristik sound, burada da kendini belli ediyor. Türdaşlar ve kısmi muadiller düşünüldüğünde, AFTER THE BURIAL’ın benzer kategoride değerlendirilebileceği pek çok grup var. BORN OF OSIRIS ve VEIL OF MAYA’nın önderlik ettiği bu alanda şimdiye dek biraz geri planda kalan ama kemik bir kitle yaratmayı da başaran AFTER THE BURIAL, bu albümle birlikte farklı konumlara gelebilir. Yine de, grubun bir sonraki albümünün “Dig Deep”ten daha iyi olacağına dair hisler taşıdığıma da belirteyim.
Albümde, önceden tutan kimi formüllerin aynen korunduğunu görüyoruz. “In Dreams“deki armonik gitar çılgını şekerli bölümler (Heavy Lies the Ground gibi) ve “Wolves Within“deki Pennyweight benzeri boyun koparan pek çok şarkı var (Lowe’un yazdığı Laurentian Ghosts bunlardan biri). Hatta genel itibarıyla aynı torna kalıbından çıktıklarını belli eden benzerlikte şarkılar da var. Bu açıdan albümün her anının karakter dolu olduğunu söylemek güç, ancak AFTER THE BURIAL’ın anlayış olarak trend peşinde koşan ve ekmeğinin peşinde bir grup olmadığını da, sırf 2., 3. Berzerker’ler çıkarmaya çalışmamasından bile görebiliyoruz.
Şarkılara bakınca, Collapse ve Lost in the Static’i ilk iki single olarak sunan gruptan, Deluge için de bir konser klibi beklediğimi söyleyebilirim. Şarkı adeta “bana konser görüntülerinden oluşan bir video” çekin diye bağırıyor. Bakalım haklı çıkacak mıyım.
Son kelamlara geldiğimde “Dig Deep”, tutkulu ve adı gibi derine inmeye çalışan, yaşanan trajediyi sömürmekten özellikle uzak duran, ağlak bir yanı olmayan, gayet pozitif ve oturaklı bir albüm.
Kadro Trent Hafdahl: Gitar
Anthony Notarmaso: Vokal
Lerichard Foral: Bas
Dan Carle: Davul
Şarkılar 1. Collapse
2. Lost in the Static
3. Mire
4. Deluge
5. Laurentian Ghosts
6. Heavy Lies the Ground
7. Catacombs
8. The Endless March
9. Sway of the Break
rareform u uzun süre dinlemiştim.
daha sonraları bir şekilde koptum guruptan.
dün dolanırken bu albümü görüp dinlemeye başladım ve bırakamıyorum.
muazzam olmuş.
Laurentian Ghosts taki korna efektli breakdown yüzünden sabah kaza yapıyordum
9/10
hakkaten aynen yukarida yazdigi gibi, ben de albumu dinlerken ibretlik epic fail goruntuler sergiledim. ( neyse ki kimse gormedi:) ) hatta biraz daha ileri goturup after the burial, after the burial olali boyle album yapmadi bile diyebilirim, vokaline de hastayim bu grubun, ozlemistim severek ve hayal kirikligina ugramadan dinledim, onun da etkisi olabilir boyle hissetmemde, ama veil of maya born of osiris tayfasi gibi bulmadim hicbi zaman bu grubu, olaylari sanki daha farkli gibi.
Lowe’a acayip üzüldüm,böyle haberleri gördükçe içim parçalanıyor ne bileyim hayat çok garip.
After the Burial ise bu sene yolumun kesiştiği gruplardan,Lost in the Static acayip sarmıştı iki aydır falan bekliyorum. Boşa da çıkarmadı,aro youtube.
@den4x, kendi yorumlarımı görünce şaşırıyorum ne ara yazmıştım diye yine şok oldum ahah.
İşin garip ve yine üzücü yani ise az önce Architects gitaristi Tom Searle’in hayatını kaybettiği haberini okumam,çok üzücü gerçekten.
rareform u uzun süre dinlemiştim.
daha sonraları bir şekilde koptum guruptan.
dün dolanırken bu albümü görüp dinlemeye başladım ve bırakamıyorum.
muazzam olmuş.
Laurentian Ghosts taki korna efektli breakdown yüzünden sabah kaza yapıyordum
9/10
hakkaten aynen yukarida yazdigi gibi, ben de albumu dinlerken ibretlik epic fail goruntuler sergiledim. ( neyse ki kimse gormedi:) ) hatta biraz daha ileri goturup after the burial, after the burial olali boyle album yapmadi bile diyebilirim, vokaline de hastayim bu grubun, ozlemistim severek ve hayal kirikligina ugramadan dinledim, onun da etkisi olabilir boyle hissetmemde, ama veil of maya born of osiris tayfasi gibi bulmadim hicbi zaman bu grubu, olaylari sanki daha farkli gibi.
Hiç dinlemediğim bir grup. Kritikteki şarkıyı beğendim.
bu grubu dinlerken hep sanki daha iyisini yapabileceklermiş hissiyatı oluyordu bende. hep bir eksikti yani. bu olmuş. 8.5/10
Lowe’a acayip üzüldüm,böyle haberleri gördükçe içim parçalanıyor ne bileyim hayat çok garip.
After the Burial ise bu sene yolumun kesiştiği gruplardan,Lost in the Static acayip sarmıştı iki aydır falan bekliyorum. Boşa da çıkarmadı,aro youtube.
21.08.2016
@den4x, kendi yorumlarımı görünce şaşırıyorum ne ara yazmıştım diye yine şok oldum ahah.
İşin garip ve yine üzücü yani ise az önce Architects gitaristi Tom Searle’in hayatını kaybettiği haberini okumam,çok üzücü gerçekten.
Djent değil mi bunun tarzı, etiketlerde deathcore metalcore falan yazıyor core müziklerden anlamam ama bu djent