2008′de kurulduktan sonra düzenli olarak kaliteli albümler çıkaran PANOPTICON’a şu an dek sitede yer vermemiş olmamızın şaşkınlığıyla (biraz da geç tanıştığmızı kabul edelim, zararın neresinden dönülse kârdır), grubun 2015′in sonlarına doğru çıkan yeni albümü “Autumn Eternal”a yöneliyoruz.
PANOPTICON, Kuzey Amerika black metalinin alışık olduğumuz o folk etkili, hisli, epik tarifini pek tatlı bir sıcaklık soğukluk dengesinde yapıyor. Austin Lunn adlı arkadaşın solo projesi olan PANOPTICON, kendi adını taşıyan ilk albümünden bu yana en black metal dozu yüksek işini “Autumn Eternal” adı altında sergilemiş diyerek albüme dair ilk detayı verelim.
Ekim ortasında çıkmasına rağmen yakın zamanda dinleyebildiğim “Autumn Eternal”, olayın folk yönünü nefis bir dengede götürüyor. Dinlediğiniz şeyin ABD’nin içlerinden çıktığını, geleneksel Amerikan halk ezgilerini gayet başarılı şekilde yansıttığını ve yansıtacağını anlamak için, açılış şarkısı Tamarack’s Gold Returns’ü dinlemeniz yeterli oluyor. Banjo da dâhil yerel enstrümanlar ve keman, çello gibi kortekse sorgusuz sualsiz dalan enstrümanların kendilerine yer buldukları albüm, AGALLOCH’vari acılar çektirirken, bir yandan da kederli bir epiklikle bir saati geçen süreyi yeşil ve turuncu tonlarına boyuyor.
PANOPTICON’un doğru yaptığı sayısız şeyin başında, albümdeki müziğin her anlamda çok dengeli olması geliyor. “Autumn Eternal”ı dinlerken, “şimdi de biraz folk unsurlar döşeyelim”, “o bitti şimdi daha bir vahşi black metalle coşturalım”dan ziyade, albüm yazılmadan önce benimsenmiş genel bir anlayışı ve o doğrultuda yaratılmış bir eseri dinlediğinizi hissediyorsunuz.
Austin Lunn’un “Autumn Eternal”ı yaratırken her şeyini bu albüme akıttığını, çok kafa yorduğunu, tüylerinin ürperdiğini, bu albüme inandığını görmek/duymak o kadar kolay ki… Çimen, toprak, ağaçlar ve dökülen yapraklardan uçsuz bucaksız bir duvar ören tarama black metal akorları ve üzerlerine döşenen, duvardaki dalların arasına sızan kanlı yağmur suları gibi melodiler, “Autumn Eternal”ın büyüleyici anlara sahip olmasını sağlıyor.
PANOPTICON gibi, WINTERFYLLETH gibi gibi rastgele doğa fotoğraflı kapak kullanan gruplar elbet saymakla bitmeyecek çoklukta var ve bu tarz bir kısım grup, benzer formüller üzerinden giderek göstermelik etkileyicilikler sunma kolaylığına kaçabiliyorlar. Olayın İngiltere örneğini oluşturan WINTERFYLLETH gibi, PANOPTICON da ne yapmak istediğini düşünen ve “soğuk black metal akorunu basıp üstüne damar melodiyi çaktın mı anında epik bir şeyler çıkıyor babuş” düsturunu ileriye taşımaya çalışan işler yapıyor.
“Autumn Eternal”ı dinlerken, ortaya içten ve güzel -iyi demek istemiyorum, güzel diyorum- bir müzik koymak isteyen bir adamın, bu bir saatlik notasal tabiatın her bir detayıyla yakından ilgilendiğini hissediyorsunuz. Her bir ağaç kökü, çatırdayan dallar, üst üste yığılan yapraklar, sabah ayazında yamaçtan aşağı süzülen sis, sahildeki kayaları yıkayan köpüklü dalgalar, yağmur sonrası toprak kokusu; kısacası sonbahara dair görkemli olan ne varsa, “Autumn Eternal”da kendini bir şekilde temsil edilirken buluyor. Bazen bir clean gitar, bazen ayinsel vurmalılar, bazen bir çellonun bilgeliği, bazen de oktavlı bir rifin yırtıcılığıyla.
Dediğim gibi, geç dinleyebildiğim için yıl sonu listeme almadıysam da, sitede zamanında tanıtamadıysak da, “Autumn Eternal” mükemmel (“MÜKEMMEL” diye okuyun) bir albüm. Hiçbir falsosu olmayan, sadece duyguları dışarı akıtmak amacıyla oluşturulmuş ve bu işlevini de çağlayan ırmaklar gibi ihtişamla yapan, sadece bir albüm değil, “eser” klasmasına girebilecek düzeyde “gerçek” bir yaratım.
Şarkılar 1. Tamarack's Gold Returns
2. Into the North Woods
3. Autumn Eternal
4. Oaks Ablaze
5. Sleep to the Sound of the Waves Crashing
6. Pale Ghosts
7. A Superior Lament
8. The Winds Farewell
Yahu, hadi anladık kendi listem dışında diğer tek bir listede bile bu albümü görmedim ve albüm dinlenmemiştir diye düşünüp ya da en kısaca ; haksızlığa uğramış diyerekten kesitirip sebeplendirdim ama kritize edilmesine rağmen tek bir yorum dahi atılmamasını hakikaten çok garipsiyorum.
Ben bu albümü her dinlediğimde ayıla bayıla dinledim ve kessinlikle üzerine titreye titreye yapılmış özel tutulmuş bir albüm olduğunu rahatlıkla hissediyorum ve bunu söyleyebilirim.Bana göre bir black metal albümü insana kendini uyumadan önce açtırıp dinletiyorsa o albüm hakikaten güzel ve özel bir albümdür.
Kritize edilip en azından bu yönüyle değer gören bir albüm olmasına gerçekten çok sevindim.Kritize ettiği için de Ahmet Abi’ye teşekkür ederim.
Listeleri yorumlarken belirtmiştim burda da belirtiyorum Panopticon ve Native Construct maalesef bu yılın enleri kısmında en çok haksızlık edilmiş iki albümü oldu diye düşünüyorum .
@Sikth, yorum almaması konusunda bizim albümü zamanında tanıtmamamız da büyük rol oynuyor. Bu sene kadrodaki bazı değişikliklerden dolayı siteye geç konan albümler oldu, bu sene aynı şey yaşanmayacak.
@Ahmet Saraçoğlu, Olsun, kritize edilmiş olması eminim ki sitede tanınmasına ve değer görmesine – yorumlanmamışsa da – vesile olmuştur.
Bir de kritiğin altına bu soruyu yazmak ne kadar doğru ama sıkıştırıvermek iyi olur :);
Achroma Rising projesi ile ilgili bu yıl somut gelişmeler duyabilecek miyiz Abi?
Yahu, hadi anladık kendi listem dışında diğer tek bir listede bile bu albümü görmedim ve albüm dinlenmemiştir diye düşünüp ya da en kısaca ; haksızlığa uğramış diyerekten kesitirip sebeplendirdim ama kritize edilmesine rağmen tek bir yorum dahi atılmamasını hakikaten çok garipsiyorum.
Ben bu albümü her dinlediğimde ayıla bayıla dinledim ve kessinlikle üzerine titreye titreye yapılmış özel tutulmuş bir albüm olduğunu rahatlıkla hissediyorum ve bunu söyleyebilirim.Bana göre bir black metal albümü insana kendini uyumadan önce açtırıp dinletiyorsa o albüm hakikaten güzel ve özel bir albümdür.
Kritize edilip en azından bu yönüyle değer gören bir albüm olmasına gerçekten çok sevindim.Kritize ettiği için de Ahmet Abi’ye teşekkür ederim.
Listeleri yorumlarken belirtmiştim burda da belirtiyorum Panopticon ve Native Construct maalesef bu yılın enleri kısmında en çok haksızlık edilmiş iki albümü oldu diye düşünüyorum .
03.01.2016
@Sikth, yorum almaması konusunda bizim albümü zamanında tanıtmamamız da büyük rol oynuyor. Bu sene kadrodaki bazı değişikliklerden dolayı siteye geç konan albümler oldu, bu sene aynı şey yaşanmayacak.
03.01.2016
@Ahmet Saraçoğlu, Olsun, kritize edilmiş olması eminim ki sitede tanınmasına ve değer görmesine – yorumlanmamışsa da – vesile olmuştur.
Bir de kritiğin altına bu soruyu yazmak ne kadar doğru ama sıkıştırıvermek iyi olur :);
Achroma Rising projesi ile ilgili bu yıl somut gelişmeler duyabilecek miyiz Abi?
03.01.2016
@Sikth, bu soruya 2 gün sonra cevap vereyim. :)
04.01.2016
@Ahmet Saraçoğlu, Ben cevabımı aldım gibi gerek kalmadı :)
05.01.2016
@Sikth, cevabımı veriyorum: https://www.youtube.com/watch?v=93SxmeJjvuo
:)
06.01.2016
@Ahmet Saraçoğlu, Abi çok fena bir cevap oldu bu ama ya resmen tokatladın yani kusura bakma da :) tokatlanırken mutlu olmak da varmış kaderde :)
06.01.2016
@Sikth, ahah estağfurullah.
Son zamanlardaki en dikkate değer bir albüm ….
kim bilir kaç km yürümüşümdür bu albümü dinleyerek. ilk yağmurlu havada tekrar :)