Kritik yazmanın en güzel tarafı, insanın bunca yıl sonra kendini heyecanlandıran albümler bulabildiğini fark ermesi ve bunlardan bahsedebilmesi. Bir müziği başkalarına tanıtmanın yanı sıra, bu işi asıl zevkli kılan, size büyük zevk veren bu müzik hakkındaki düşüncelerinizi özgürce söyleyebilmek ve bu sayede başka insanların da ortaya konan şeyden haberdar olup keyif alabilmelerini sağlamak.
HAUNTED SHORES’un yeni EP’si “Viscera” bana bunları yazdırmayı başaran bir çalışma. Daha ilk dinlemeden…
HAUNTED SHORES, PERIPHERY’den tanıdığımız Misha Mansoor ile Mark Holcomb henüz PERIPHERY’ye katılmadan önce kurdukları bir grup. PERIPHERY’nin en meşhur şarkısı Scarlet’ın aslında enstrümantal bir HAUNTED SHORES şarkısı olduğunu söylersem, sanırım grubun PERIPHERY açısından önemi de daha rahat anlaşılabilir.
İlk olarak yıllar önce, muazzam bir şarkı olduğunu düşündüğüm Harrison Fjord ile tanıştığım HAUNTED SHORES, uzun bir sessizlik ve doğal olarak PERIPHERY’yi beklemesinin ardından, yeni ürünü “Viscera”yi nihayet sundu. Dijital olarak yayınlanan EP, ücretsiz olarak dinlenebildiği gibi, 5 Dolar’ın üstünde istediğiniz miktarda para vererek de satın alınabiliyor. EP’nin, vereceğiniz bu parayı hak ettiğine ise şüphe yok.
7 şarkı barındıran ve EP’ye adını veren introyla açılan “Viscera”, sonraki 3 şarkıda resmen döktürüyor. PERIPHERY sizin için çekici değilse, hatta bilakis iticiyse, “Viscera”yı en çok sizin dinlemeniz gerektiğini düşünüyorum, çünkü ortada şaşkınlık verici saldırganlıkta, süratte, yırtıp atan enstrümantal bir death metal orgazmı var. İkili, The Spire ve Norway Jose’de koptukça kopuyor. Arkalarından gelen ve az bir rötuşla yeniden kaydedilen Harrison Fjord da zaten benim için çoktan başyapıt mertebesinde bir eser.
SHINING’den Jurgen Munkeby’nin de son şarkıda saksofonuyla eşlik ettiği “Viscera”, benim nazarımda son derece yaratıcı, dolu dolu veilham verici bir EP. Grubu henüz duymadıysanız, sakın es geçmeyin.
Albümü bugün tümüyle tesadüf eseri bugün dinleme fırsatı buldum. Kritiğin tümüne katılıyorum. Djent ve özelde Periphery sevmeyen herkesi kendine çekebilecek bir çalışma olmuş. Conquering Dystopia’nın atası gibi duran kısımlar ile birlikte bolca black metal referansı, kulakların pek alışık olmadığı şeyler. “Harrison Fjörd,” “Norway Jose” ve kritikte yer almayan Devin Townsend featuringli “Feed the Wolf” muazzam şarkılar!
Albümü bugün tümüyle tesadüf eseri bugün dinleme fırsatı buldum. Kritiğin tümüne katılıyorum. Djent ve özelde Periphery sevmeyen herkesi kendine çekebilecek bir çalışma olmuş. Conquering Dystopia’nın atası gibi duran kısımlar ile birlikte bolca black metal referansı, kulakların pek alışık olmadığı şeyler. “Harrison Fjörd,” “Norway Jose” ve kritikte yer almayan Devin Townsend featuringli “Feed the Wolf” muazzam şarkılar!