THIS GIFT IS A CURSE, adı çok cezbedici geldiği için merak edip dinlediğim, İsveçli bir black/sludge metal/hardcore grubu. Adı geçen 3 türün nasıl bir harmanı olacağının kafanızda kolayca canlanabileceğini sanıyorum. Leş, vurdulu kırdılı, çamursu, gırtlak söken bir müzik var “All Hail the Swinelord”da.
2008′de kurulan THIS GIFT IS A CURSE’ün ikinci albümü olan ve 2 gün önce çıkan “All Hail the Swinelord”, alışık olmayan kulaklar için işitsel anlamda katıksız bir işkence niteliğinde. Zira gitar tonu, vokalin akciğerlerini söken performansı ve genel çamursu atmosfer, albümü cidden aşırı sert ve cezalandırıcı bir konuma getiriyor. Crust elementlerinin de kendini yer bulduğu albümde, THIS GIFT IS A CURSE’ün aç ve kana susamış tavrını görmemek imkânsız. Aşağıdaki Spotify listesinden Hanging Feet’in 1:38′ine alıp vokaldeki öfkenin gerçekliğini duymak bile bu açlığı anlamak için yeterli.
Stockholm gibi bir cennet vatandan çıkan grubun böylesi bir müzik yapıyor oluşu, İsveç’ten çıkan çoğu metal grubu gibi, bu adamların da içlerinde bir yerde yanan bir ateş olduğunu gösteriyor. Beklenmedikliklerle dolu geçişler, alttan alttan verilen ve üstte kaynayan katranın daha bir ahenkli fokurdamasını sağlayan fikirler, katıksız, doyumsuz bir agresiflik, “All Hail the Swinelord”u değerli kılan başlıca unsurlar.
Grup, vatandaşı olan pek çok grubun sahip olduğu en önemli şey olan yoğunluğu en diplerine kadar barındırıyor. Böylesi bir müzikte yansıtması kolay olmayan gerçeklikte bir keder, acı, iç parçalama, misal XI: For I Am the Fire’da etleri yırta yırta gözler önüne seriliyor. Efsane grup BURST’ün kusursuz şekilde yaptığı iç parçalamalar, burada çok daha acımasız ve korkutucu şekilde yapılıyor.
Çok uzatmaya gerek yok, çünkü albüm zaten açtığınız andan itibaren sizi neyin beklediğini hissettiriyor, sizi bekleyen 50 dakikalık kavganın çekiciliğiyle ürpertiyor, adrenalin salgılatıyor.
Kapağından şarkı isimlerine, müziğinden genel tavrına kadar tam bir uyum halinde sikerten bu albümü, sinir sahibi olan, olmak isteyen, yahut olmayan ama olanlarla empati kurmaktan zevk alan herkese öneririm.
Loading ...
Zift gibi atmosfer, yürek söken vokaller, amacı olan kaosu ve öfkeyi başarıyla sunması, kritikte de yeterince açıklanmış aslında fazla laf etmeye gerek yok. Çok hoşuma gitti. Teşekkürler Ahmet Saraçoğlu!
Sevdiğim gruplar doğal olarak olmakla birlikte, ekstrem metal türlerine öyle genel olarak bir ilgim var diyemem. Yalnız işin içine hardcore girince boyut değişiyor benim için. Çok sevdim albümü. Black olur, sludge olur, hardcore ile daha omuz omuza giden her işi destekliyorum.
Müziğin rahatsız ediciliği o kadar güzel ki, baştan sona sıkılmadan dinletiyor kendini. Kritik de albümü tam anlamıyla özetlemiş, diyecek bir şey yok. Kritik için teşekkürler.
“müziğinden genel tavrına kadar tam bir uyum halinde sikerten bu albümü, sinir sahibi olan, olmak isteyen, yahut olmayan ama olanlarla empati kurmaktan zevk alan herkese öneririm.”
:)bu nasıl bir ifadedir.
stockholm kompleksli bi sevdalı yorumu gibi olmus ama 9 verilmis ki malevolent ten sonra verilen her 7.5 ustu puana why so serious? diyorum artık:) Allah tan hocam degilsiniz:)
neyse seviyorum boyle kaotik işleri ve bu albumu sevdiyseniz daha dinlememisseniz The Psyke Project e de bi bakın diyeyim ben de.
ayrıca kritik icin de tesekkur ederim.
Harika albüm lan cidden adamı sinir hastası yapıyor ofiste patrona falan takim liderine atarlanırım ben bunu dinlersem asdagas. Kritik için teşekkürler benimde notum 9
bu tam benlik bişeye benziyor. en yakın zamanda bakılacaklar listesine aldım.