Adettendir, bir yazar çok sevdiği bir grupla ilgili ilk kez kritik yazacaksa o grubun hayatındaki öneminden dem vurur. Büyük bir doom metal hayranı sayılmasam da (hatta türün belli başlı grupları dışındakileri pek bilmem) MY DYING BRIDE ile aramda büyük bir gönül bağı var. “Turn Loose the Swans” ve “The Angel and The Dark River” ikilisini bugüne kadar yapılmış en olağanüstü müziksel yapıtlar arasına çekinmeden koyarım. Bende bu iki albümün verdiği sefalet, melankoli ve çaresizlik hissini çok az sanat eseri hissettirebilmiştir. Bütün bu duyguları da oldukça deneysel ve zamanına göre sıra dışı bir metal müzik formatında verebilmiş olmaları ise ayrıca takdire şayan.
Grubun kariyerinin orta ve son dönemleri ise iniş çıkışlarla dolu. “Dreadful Hours” ve “Songs of Darkness…” gibi insanı dipsiz kuyulara atan albümler de var, “For Lies I Sire” gibi karışık çerez albümler de. Şahsen bir önceki albüm “Map of All Our Faliures”ı başarılı bulsam da grubun sound’unun artık eskimeye başladığı ve bazı açılardan renovasyona gidilmesi gerektiği sinyalleri verilmeye başlanmıştı. Maalesef “Feel The Misery” fazlasıyla “geleneksel” bir MY DYING BRIDE albümü, grubun müziğine pek bir şey katmadığı gibi grubun çok iyi becerdiği şeyleri de maalesef yeteri kadar içermiyor.
Albümün heyecan verici yanlarından biri grubun ilk dönem efsane albümlerinde çalan gitarist Calvin Robertshaw’ın gruba geri dönmesi. Fakat sanıyorum kendisinin yaratıcı manada albüme pek bir katkısı olmamış, çünkü beste yapılarından Glencross’lu dönemlere kıyasla büyük bir fark göremiyorsunuz. Ben açıkçası Robertshaw ile grup eski avantgarde havasına biraz olsun döner diye bekliyordum. Belki bir sonraki albüme…
Albümün genel sorunu 25 yaşını devirmiş tüm gruplarda ortaya çıkan “biz bu numaraları daha önce duyduk” sendromu. Tabii ki bir gruptan sonsuz yaratıcılık beklemek haksızlık, ama örneğin “Map of All Our Faliures” albümü de fazla yenilik içermese de tahmin edilebilirlik açısından bu kadar zayıf bir albüm değildi. Örneğin albümün ilk şarkısı And My Father Left Forever’ı (ki albümdeki iyi şarkılardan biri aslında) daha ilk kez dinlerken “aha burada keman girecek” dediğim anda tak diye keman girdi. Hatta kemanın gireceği melodiyi bile aşağı yukarı tahmin ettim. Bunun gibi ufak tefek birçok şey albümün etkileyiciliğini ve tekrar dinlenebilirliğini düşürüyor.
Genelde grubun en etkili elemanı olarak görülen Aaron Stainthorpe ise bence albümün en zayıf halkası. Performans açısından bir sıkıntısı yok, vokaller gümbür gümbür geliyor. Fakat yaratıcı vokal melodisi ve söz yazma konusunda Aaron’un ciddi sıkıntı yaşamaya başladığını hissediyorum. Söylediği her söz, yarattığı her melodi fazlasıyla eski albümleri andırıyor. Bunun yanı sıra gerçekten insanı yakalayacak ve yerden yere vuracak vokal bölümlerinin sayısı çok az. Bir doom grubundan coşkulu vokaller beklemenin manası yok ama albümdeki vokalleri fazlasıyla monoton ve bayık buldum.
Yiğidi öldür hakkını yeme kısmına gelirsek, albümde parlayan anlar da var tabii. Albüm ne zaman klasik kalıplardan sıyrılmaya çalışıp değişik bir şeyler denese, yani eski deneysel MY DYING BRIDE havalarına girmek istese ortaya müthiş şeyler çıkıyor. Mesela A Cold New Curse’deki davulculuk ve senfonik bölümler çok iyi. Benzer şekilde A Thorn of Wisdom’daki piyano-bas etkileşimleri de gayet leziz. Fakat bu yaratıcılığın albümün geneline yayıldığını pek söyleyemeyeceğim.
Bir de prodüksiyon ile ilgili ufak bir not düşeyim. Genel olarak sound iyi ama Lena Abe’in sürekli “pıt pıt” sesleri çıkaran bas tonu beni biraz rahatsız etti. Sanırım tel yüksekliği gereksiz düşürülmüş ve bir de penayla abanınca böyle bir ton ortaya çıkmış.
Albüme biraz negatif yaklaştım ama sebebi ilk paragrafta bahsettiğim gibi büyük bir MY DYING BRIDE hayranı olmamdan kaynaklanıyor. Yaklaşık 12 yıldır büyük zevkle dinlediğim bir gruptan yeni albüm gelince ister istemez daha etkileyici bir şeyler bekliyorum. Umarım grup şarkı yazım kalitesini ve deneyselliği bir sonraki albümde biraz daha üst seviyeye çeker.
Kadro Calvin Robertshaw: Gitar
Andrew Craighan: Gitar
Aaron Stainthorpe: Vokal
Lena Abé: Bas
Shaun Macgowan: Klavye, keman
Şarkılar 1. And My Father Left Forever
2. To Shiver in Empty Halls
3. A Cold New Curse
4. Feel the Misery
5. A Thorn of Wisdom
6. I Celebrate Your Skin
7. I Almost Loved You
8. Within a Sleeping Forest
albüme yapılan ikinci yorum çok yerinde olmuş ve albümün kalitesini yansıtan düşüncelerle dolu. ilk yorumun çoğuna katılmıyorum. yıllardır geleneksel bir müzik yapan grubun nasıl bir revizyona girmesini istiyorsunuz ki? geçmiş yıllarda girdi başarılı oldu mu? hayır! müziğini tahmin etmeniz o albümün kötü olduğunu yeniliğe ihtiyacı olduğunu göstermez. o grubun bir stilidir. melodilere bakın bence. ayrıca my dying bride gelenekselliğiyle var olmuş o yüzden kazanmış bir gruptur. bunu anlayıp da yorum yapılırsa daha ayağı yere basan yorumlar yapılacaktır. aksi taktirde beğenmez öyle düşük not verirsiniz. albüm zaten üst seviye. ilk şarkının devasalığı arkasında bu albüme şapka çıkartıyorum. 9/10
@bahadır, Kritiği beğenmediysen canın sağolsun. Fakat “my dying bride gelenekselliğiyle var olmuş o yüzden kazanmış bir gruptur. bunu anlayıp da yorum yapılırsa daha ayağı yere basan yorumlar yapılacaktır” kısmına katılamayacağım. Tam aksine, MDB geleneksel soundunda ufak ama kritik revizyonlara gidip, aynı atmosferi koruyarak nasıl yenilikçi albümler yapılabileceğinin mükemmel bir örneği. The Angel.., Like Gods.., Dreadful Hours, Songs of darkness.. bu albümlerin hepsi geleneksel MDB Soundunun üzerine yeni şeyler ekleyip MDB’ye olan heyecanın diri kalmasına sebep olmuş albümler. Son 3 albümdür MDB bunu yapamıyor, dolayısıyla albümlerin heyecanı düşük oluyor, eleştrim bu noktadaydı.
Ayrıca düşük puanın temel sebeplerinden biri yenilik eksikliğinden ziyade albümün beste ve melodi olarak zayıf kalması (kritikte adını verdiğim şarkıları bir yana koyarsak). Yoksa yine kritikte dediğim gibi, A Map of All Our Faliures’ı fazla yenilik içermemesine rağmen besteler sağlam olduğu için beğenmiştim.
@bahadır, Güzel sözlere teşekkürler eheh. Fakat Kemal’in de belirttiği gibi ben de MDB’ın karakterinde deneyselliğin bulunduğunu ve bir süredir bu deneysellikten uzak durarak fazla güvenli işlere yöneldiklerini düşünüyorum.
Calvin’in gelişi ve kurucu üye sayısının artmasıyla bir sonraki albümde daha farklı şeyler görebiliriz belki. Hayırlısı. :)
@Korhan Tok, yalnız my dying bride’ın bride’ın başarılı olduğu işler hep geleneksel kulvarda. bunu da unutmamak lazım, ne kadar deneysellik tavırlarında olurlarsa kendi adıma pek dinleyemem, dinlemem. çünkü onları öyle seviyorum.
Korhan abinin Within a Sleeping Forest yorumu, İskelet Webzine için yazdığım Feel the Misery kritiğiyle birebir aynı. Ağzım açık okudum ve Bir Mdb fanı aynı şeyleri hissedebiliyormuş dedim. Müthiş!
Bu albüm çok başarılı. Müziğine alışık olanlar sıradışı şeyler beklediğinden başarısız diyebilir.Buradaki kiritikler bence çok sığ. Sodwol’den sonraki en iyi albüm bu. Bir arkadaşımız da eskiden yenilik yaptılar da ne oldu demiş. Ne olacak harika bir complete albümü çıktı.Bazı kulaklarda sorun var kesin.Bu son albümde en az 3 parça harika ki grubun yaşını da düşünürsek harika bir iş çıkardılar!Bu kadarını beklemiyordum. My dying bride müziğinde tutucu bir grup. Bu seneki konserine de katılabildiğim için çok şanslıyım. Çünkü bu ülkenin içi boş sadece heavy metalci metal camiası bu grubu haketmiyor aslında.
Bir aydır dinliyorum. İyi bir iş çıkarmışlar. Bu albümden beğendiğim 4 parça var. Hala üretebiliyorlar bu yüzden tebrik etmeli hata aramaya çalışmak yerine. A cold new curse,thorn of wisdom, within a sleeping forest I almost loved you sürekli dinliyorum bu aralar.
albüme yapılan ikinci yorum çok yerinde olmuş ve albümün kalitesini yansıtan düşüncelerle dolu. ilk yorumun çoğuna katılmıyorum. yıllardır geleneksel bir müzik yapan grubun nasıl bir revizyona girmesini istiyorsunuz ki? geçmiş yıllarda girdi başarılı oldu mu? hayır! müziğini tahmin etmeniz o albümün kötü olduğunu yeniliğe ihtiyacı olduğunu göstermez. o grubun bir stilidir. melodilere bakın bence. ayrıca my dying bride gelenekselliğiyle var olmuş o yüzden kazanmış bir gruptur. bunu anlayıp da yorum yapılırsa daha ayağı yere basan yorumlar yapılacaktır. aksi taktirde beğenmez öyle düşük not verirsiniz. albüm zaten üst seviye. ilk şarkının devasalığı arkasında bu albüme şapka çıkartıyorum. 9/10
07.10.2015
@bahadır, Kritiği beğenmediysen canın sağolsun. Fakat “my dying bride gelenekselliğiyle var olmuş o yüzden kazanmış bir gruptur. bunu anlayıp da yorum yapılırsa daha ayağı yere basan yorumlar yapılacaktır” kısmına katılamayacağım. Tam aksine, MDB geleneksel soundunda ufak ama kritik revizyonlara gidip, aynı atmosferi koruyarak nasıl yenilikçi albümler yapılabileceğinin mükemmel bir örneği. The Angel.., Like Gods.., Dreadful Hours, Songs of darkness.. bu albümlerin hepsi geleneksel MDB Soundunun üzerine yeni şeyler ekleyip MDB’ye olan heyecanın diri kalmasına sebep olmuş albümler. Son 3 albümdür MDB bunu yapamıyor, dolayısıyla albümlerin heyecanı düşük oluyor, eleştrim bu noktadaydı.
Ayrıca düşük puanın temel sebeplerinden biri yenilik eksikliğinden ziyade albümün beste ve melodi olarak zayıf kalması (kritikte adını verdiğim şarkıları bir yana koyarsak). Yoksa yine kritikte dediğim gibi, A Map of All Our Faliures’ı fazla yenilik içermemesine rağmen besteler sağlam olduğu için beğenmiştim.
07.10.2015
@bahadır, Güzel sözlere teşekkürler eheh. Fakat Kemal’in de belirttiği gibi ben de MDB’ın karakterinde deneyselliğin bulunduğunu ve bir süredir bu deneysellikten uzak durarak fazla güvenli işlere yöneldiklerini düşünüyorum.
Calvin’in gelişi ve kurucu üye sayısının artmasıyla bir sonraki albümde daha farklı şeyler görebiliriz belki. Hayırlısı. :)
07.10.2015
@Korhan Tok, yalnız my dying bride’ın bride’ın başarılı olduğu işler hep geleneksel kulvarda. bunu da unutmamak lazım, ne kadar deneysellik tavırlarında olurlarsa kendi adıma pek dinleyemem, dinlemem. çünkü onları öyle seviyorum.
Korhan abinin Within a Sleeping Forest yorumu, İskelet Webzine için yazdığım Feel the Misery kritiğiyle birebir aynı. Ağzım açık okudum ve Bir Mdb fanı aynı şeyleri hissedebiliyormuş dedim. Müthiş!
07.10.2015
@Tolga Tayhoş, Hahah, hoş bir tesadüf olmuş. :)
09.10.2015
@Korhan Tok, eline sağlık abi :)
şu kritikleri gömme amaçlı yapmayıp adam gibi albümden bahsetseniz olmuyor dimi. zaten kritk başlıkları evlere şenlik
zaman mekanda bir kırılma yaşansa da rick miah gelse bir de…. abooovvvv……
16.12.2015
@northern, wowowow haram! valla the angel and the dark river-2 çıkar ortaya. istemez miydik.. :’(
Bu albüm çok başarılı. Müziğine alışık olanlar sıradışı şeyler beklediğinden başarısız diyebilir.Buradaki kiritikler bence çok sığ. Sodwol’den sonraki en iyi albüm bu. Bir arkadaşımız da eskiden yenilik yaptılar da ne oldu demiş. Ne olacak harika bir complete albümü çıktı.Bazı kulaklarda sorun var kesin.Bu son albümde en az 3 parça harika ki grubun yaşını da düşünürsek harika bir iş çıkardılar!Bu kadarını beklemiyordum. My dying bride müziğinde tutucu bir grup. Bu seneki konserine de katılabildiğim için çok şanslıyım. Çünkü bu ülkenin içi boş sadece heavy metalci metal camiası bu grubu haketmiyor aslında.
Bir aydır dinliyorum. İyi bir iş çıkarmışlar. Bu albümden beğendiğim 4 parça var. Hala üretebiliyorlar bu yüzden tebrik etmeli hata aramaya çalışmak yerine. A cold new curse,thorn of wisdom, within a sleeping forest I almost loved you sürekli dinliyorum bu aralar.
Bu albüme geleneksel demek için, albümün diğer cd’sinde olan AC Mix – Deluxe Edition versiyonları dinlememiş olmak gerekir…
haksız şeyler söylenmiş. Mdb kurşun gibi ağırdır lütfen değişmesin.