ARKONA, 2010 civarına dek ismini uzun süredir duyduğum, ancak gerçek anlamda eşim Güzide vasıtasıyla son 5 yıldır tanıdığım bir grup. Rusya’dan çıkan grup sayısının nispeten az olduğu gerçeğinin ışığında, ARIA’yı saymazsak günümüzün en ön plandaki Rus metal grubu olduğunu söyleyebiliriz. Moodlive konseri açıkladığında açıkçası şaşırdım, zira her ne kadar belli bir kalibrenin üstündeki folk metal gruplarının çoğu ülkemize gelmiş ve mekânları doldurmuş olsa da, ARKONA’nın İstanbul’da tek başına konser vermek için yeterli tanınırlığa sahip olduğu konusunda şüpheliydim. Ancak 25 Ekim gecesi gördük ki, ENSIFERUM ve ELUVEITIE konserlerinden cesaret alan Moodlive gayet iyi bir karar vermiş.
Dediğim gibi ARKONA’yı Güzide sayesinde tanıdım. Masha önderliğindeki bu sempatik grup, Güzide’nin en sevdiği birkaç gruptan biri ve ARKONA’ya karşı eskiye dayanan manevi bir bağı var. Bu yüzden bu konseri ne olursa olsun kaçırmayacağımız ortadaydı. Bir süredir şehir dışında yaşıyor olsak da, sırf ARKONA için İstanbul’a geldik ve ertesi sabah da döndük. Peki buna değdi mi? Hem de nasıl.
garajistanbul’a varır varmaz Erdem Çapar’la buluştuk ve soluğu kuliste aldık. Masha ve eşi olan gitarist Lazar pek sevimli şekilde kuliste oturuyorlardı. Grup elemanları çok sınırlı İngilizce bildiklerinden, röportaj sorularını Pasifagresif okurlarından Rashid Alesgerov’a Rusça’ya tercüme ettirmiştik. Bu yardımından ve şu sıralarda da röportajı komple tercüme ediyor oluşundan ötürü kendisine bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Biz de derdimizi anlatacak kadar Rusça bildiğimizden, Masha ve Lazar ile röportajı nasıl yapacağımıza dair az biraz konuştuktan sonra, ses kayıt cihazımızı açtık ve Masha ve Lazar da Rusça olarak yazdığımız soruları cevaplamaya başladılar. Ardından grubun basçısı Ruslan da kulise girdi, geleneksel olarak fotoğraflar çekildi, iyi dilekler dilendi ve sahne önündeki yerimizi aldık.
Bu sırada SABHANKRA performansına başlamıştı. Kendileri için sahnede durum nasıldı bilmem ama, ne çaldıklarının gayet iyi anlaşıldığı bir ses sistemiyle, baya iyi çaldılar. Grubu ilk kez orada duyan insanların SABHANKRA hakkında olumlu intibalar edindiklerini söyleyebilirim. Özellikle melodik bölümler, ses sisteminin de yardımıyla çok iyi duyuldular. SABHANKRA’yı tebrik ediyor, sonraki konserlerde başarılar diliyorum.
Biraz muhabbetin ardından, saat 22:15′te ARKONA sahneye çıktı. Son albümüne ismini veren Yav’la başladıkları konserde, pek çok albümlerinden en sevilen şarkılarını arka arkaya çaldılar. Goi Rode Goi!, Liki Bessmertnykh Bogov, Ot Serdtsa K Nebu seyircilerin en çok coştuğu şarkılardandı.
Seyirci demişken, o gün Fenerbahçe-Galatasaray maçı olduğu da düşünüldüğünde, tahmin ettiğimden daha fazla insan ARKONA’yı izlemek için oradaydı. Net sayı veremem tabii ancak konserde gruba olan ilgi gayet iyiydi. Stenka Na Stenku ve elbette ki biste çalınan Yarilo konserin zirve anlarıydı.
Grubun sahne duruşu ve performansını çok başarılı buldum. Masha, gerek duruş, gerekse vokal olarak on numaraydı. Şarkıların anlattıklarına uygun şekilde, ARKONA’nın yer yer epik, yer yer yırtıcı, yer yer de eğlenceli müziğini seyirciye çok pozitif bir enerjiyle verdi. Yakın zamanda tamamladıkları Amerika turnesi de dâhil olmak üzere, son yıllardaki yoğun turnelerin gruba büyük artısı olduğu aşikâr. garajistanbul’un iyi ses sistemi de eklenince, ortaya gayet keyifli ve etkileyici bir konser çıktı. O gün orada olup ARKONA’yı ilk kez duyanlar varsa, eminim gruptan epey etkilenmişlerdir.
En önde izlediğimiz ve gayet güzel vakit geçirdiğimiz konser böylece bitti ve biz de evimizin yolunu tuttuk. Grup bir daha ülkemize gelirse, ki bence gelir, daha çok insana çalması ve bundan da güzel bir konser olması olası. O zamana dek, Pasifagresif olarak ARKONA’yı daha fazla insanın tanımasına yardımcı olmaya devam edeceğiz.
Organizasyon için Moodlive’a, yardımları için Erdem Çapar’a ve fotoğraflar için Addik Creations‘a teşekkür ederiz.
O akşam orda olmadığım için gerçekten çok üzüldüm.ikisi de en sevdiğim gruplardan… Özellikle sabhankra… birkaç kayıt izledim sabhankra’dan adamlar uçmuş çalarken. Bilhassa gitarist Süha kozbey nasıl bir headbang yapıyorsa? Oraya giden insanların(?) Sabhankra’yi hiç dinlemedigine eminim. En bilinen şarkılarına bile tepki vermeyen bir seyirci atmosferini kınıyorum. Arkona Sva’yı çalmış :’)
Yıllar önce liseli bir bireyken Arkona’ya delice bir tutkuyla bağlanmamın hemen akabinde şu tip şeyler düşünmüştüm: “Asla ve kata gelmezler, gelemezler buraya. Bırak Arkona’yı, paganı, kaç düz folk metal grubu geldi ki? Hem zaten kimsede bilmiyor ki o kadar bu türü, of çok underground. :’(” ahah.
Yıllar geçti, bir bir folk metal grupları geldi ama Arkona konusunda sorulsaydı hala en azından uzun bir süre daha böyle bir şeyin olamayacağını düşündüğümü söylerdim.
Şimdi ise onları en önden dinleyip ellerini sıkmış olmanın mutluluğunu yaşıyorum ahah. Harika sıcak bir konserdi. Piç Masha o kadar başarılı ve tatlı ki….. Ah birde setlistlerini kendim hazırlasam…
Neyse, benim için çok anlamlı ve unutulmazdı, tekrar gelmeleri dileğiyle.
Kapatmadan buradan organizatörlere şu peçeteyi gönderiyorum;
Bir gün, bir şekilde: MOONSORROW.