Yaklaşık çeyrek asırdır ortamlarda olan ve 20 yıldır da albüm çıkaran KATAKLYSM, death metal dünyasının adını özellikle son 1-213 yıldır söz ettiren gruplarından biri. Kendilerine özgü tarama melodileri ile karakter kazanan KATAKLYSM’in, bugüne dek gerçek anlamda bir başyapıt ortaya koyamamış, albümden albüme ortalama ve üstü işler yapmış bir grup olduğunu düşünüyorum.
Bir önceki albüm “Waiting for the End to Come”ı şaşırtıcı derecede iyi bulmuş bir dinleyici olarak, KATAKLYSM’e dair en büyük sıkıntım, grubu tek kelimeyle “zevksiz” bulmam. Albüm kapaklarının, logolarının, çoğu şarkı sözlerinin, yayınladıkları pek çok görselin kötülüğü, bende KATAKLYSM’i bazı konularda dışarıdan destek alması gereken bir grup yapıyor. Metal dünyasının gördüğü en kötü maskotlardan birine sahip olan ve bu arkadaşı “Of Ghosts and Gods”dan önceki 4 albümün 3′ünde kullanan grup, daha kötü ne yapabiliriz diyerek yeni albümün kapağında daha da şekilsiz bir şeye yer vermeyi başarmış. 25 yıllık, 12 albüm çıkarmış, devasa festivallerde çalmış bir grubun artık bu kadar ucuza kaçmaması gerek; kullandıkları fontlar bile sayısız grup tarafından kullanılan standart death metal fontları. Bu tarz şeyler, birike birike grubun müziğine karşı önyargıyla bakmaya bile yol açabiliyor.
Ancak biz bunu görmezden gelip “Of Ghosts and Gods”ın müzikal olarak nerede durduğuna bakalım. “Of Ghosts and Gods”, bir önceki “Waiting For the End to Come”ın ardından bir geri adım diye düşünüyorum. Bundaki düşüncem, albümün bir şekilde aceleye gelmiş oluşunu hissettiren fazla uğraşılmamışlıkları. Albümde, dünyadaki vasat ve altı her grubun yazabileceği türde, aşırı bayık çok sayıda rif var ve KATAKLYSM gibi deneyimli bir grubun bana hâlâ bunları yazdırıyor oluşu da bence affedilir şey değil. 25 yıllık bir gruptan bahsediyoruz ve ortada “onlar öyle yapmak istemişlerdir”i aşan, “bunu yapmakla yetinmişler”i hissettiren vasatlıkta durumlar var.
Bazı melodiler, sanki “bir melodi yazayım” denip de akla gelen ilk şeyi kaydetmişlercesine karaktersiz ve duygusuzlar. Albümü ilk dinlememde, ilerleyen bir nota sırasında “şimdi şu notaya geçecek” diye düşünüp haklı çıktığım sayısız yer oldu. Böyle olunca da insan “birader nerede senin çeyrek asırlık deneyimin?” diye sormadan edemiyor. Herkes çok sürprizli, çok şaşırtmaçlı müzik yapacak diye bir olay yok tabii ki, ancak bir yerden sonra insan bu kadar sürprizsizlik içinde sıkılıyor.
Tüm bunların üstüne katmerli bir pasta cila atan kupkuru prodüksiyonu da ekleyince, ortaya “1992′de kurulan, elinde her tür imkân olan bir grup bunu mu yapar?” dedirten bir tablo çıkıyor. Bu kuru kayıttan sorumlu isim, tabii ki de gitarist J-F Dagenais. Grubun en eli yüzü düzgün albümünün, Dagenais’in kayıt, prodüksiyon ve miksine karışmadığı “Waiting for the End to Come” olmasına şaşırmamalı. Grubun bu ucuzcu yaklaşımını daha net göstermesi açısından, albümün aşırı kötü kapağından da vokalist Maurizio Iacono’nun eşi Surtsey’in sorumlu olduğunu ve bu kapağın kendisinin ilk kapak çalışması olduğunu da hatırlatalım.
5 paragraftır albüme dair her şeyi yerden yere vuruyorum, ancak albümde iyi şeyler de yok değil. KATAKLYSM’in güzel yanları, damar ve gazı birleştiren rifleri, akorları, melodileri yine kendilerine yer buluyorlar. NEURAXIS’in muazzamn albümü “Asylon”daki davullardan da sorumlu olan davulcu Oli Beaudoin da grubun bugüne kadarki en iyi davul performanslarını sergilemiş. Ancak olayın geneline bakınca ortada net bir ortalamalık olduğunu düşünüyorum. Bu muhtelif güzellikler, bu kadar uzun zamandır ortalarda olan, 12 albüm yapmış bir grubun böylesi standart bir iş yapışını kurtaramıyor.
KATAKLYSM, bugüne dek sevmek için ciddi çaba sarf ettiğim gruplardan biri ve sevdiğim pek çok özellikleri de var. Ancak bunca tecrübe üstüne sergiledikleri bunca amatörlükten dolayı kendilerine olan mevcut olumlu duygularımı da sekteye uğratıyorlar. Bu kalibredeki, bu tecrübedeki bir grup çok daha fazlasını yapmalıydı, dün gece kurulan grupların dahi çok daha mükemmel yaptıkları şeyler olduğu gerçeğini bize düşündürtmemeliydi.
Kadro Maurizio Iacono: Vokal
J-F Dagenais: Gitar
Stéphane Barbe: Bas
Oli Beaudoin: Davul
Şarkılar 1. Breaching the Asylum
2. The Black Sheep
3. Marching Through Graveyards
4. Thy Serpent's Tongue
5. Vindication
6. Soul Destroyer
7. Carrying Crosses
8. Shattered
9. Hate Spirit
10. The World Is a Dying Insect
Bu albümü dinlerken keyif aldım açıkçası.Sadece “Vindication” parçası biraz sıkıcı geldi bana onun dışındakı şarkıları dinlerken güzel geldi bana.The Black Sheep,Soul Destroyer,Hate Spirit favorilerim.
Albümdeki her şarkının videosu var, ilginç.
Henüz bir kez çevirdim. Ben genelde Kataklysm’den memnun bir insanım, hatta bazende çok çok memnun, ama çoğu kişininde gruba yönelttiği ortak eleştirilerin haklılık payı olduğunu bende düşünüyorum genel olarak. Birkaç şarkısı konserde ayak tabanıyla yer dövmelik olmuş hepsi o gibi şu an.
Bu albümü dinlerken keyif aldım açıkçası.Sadece “Vindication” parçası biraz sıkıcı geldi bana onun dışındakı şarkıları dinlerken güzel geldi bana.The Black Sheep,Soul Destroyer,Hate Spirit favorilerim.
Bende vocale ayar oluyom. Hiç mi değişik birşeyler denenmez.
Albümdeki her şarkının videosu var, ilginç.
Henüz bir kez çevirdim. Ben genelde Kataklysm’den memnun bir insanım, hatta bazende çok çok memnun, ama çoğu kişininde gruba yönelttiği ortak eleştirilerin haklılık payı olduğunu bende düşünüyorum genel olarak. Birkaç şarkısı konserde ayak tabanıyla yer dövmelik olmuş hepsi o gibi şu an.
Bi önceki albümlerini sevmiştim, bu albüm yeterli olmamış. Her parçaya klip çekmeleri ayrı bi olay. Şu gitarist grubu bitiricek sanırım haha.
İlk defa bi albümlerni tam olarak dinledim.Bence 5 az olmuş 6.5′dan 7 verdim ben
Dinlerken o kadar sıkıldım ki o kadar olur. Zaten bir türlü sevemediğim bir grup, ama bu cidden hiç olmamış. Sonuna kadar gelemedim bile albümün.