Bir röportajdan daha merhaba. Bu kez de %100 Metal Fest Headbangers’ Weekend’in ilk gün headliner’ı olan KATATONIA’yı karşımıza aldık ve bas gitarist Niklas Sandin ile yerin bilmem kaç kat altında hoş bir söyleşi yaptık.
KATATONIA ülkemizde çok sevilen bir grup ve Pasifagresif olarak biz de kurulduğumuz günden beri KATATONIA’ya dair ne varsa yazıyoruz, haberleştiriyoruz, bu özel grubu daha çok insana duyurmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Şimdi gelin, 29 Ağustos gecesi tam 100 dakikalık bir performansla epey karanlık ve tüyler ürpertici bir performans beklediğimiz KATATONIA bu sıralarda neler yapıyormuş bir bakalım.
Röportaj: Ahmet Saraçoğlu
Selam Niklas, nasılsın?
Çok iyiyim sağ ol, umarım sen de iyisindir.
Ben de iyiyim sağ ol. Nasıl gidiyor, bugünlerde neler yapıyorsunuz?
Son olarak 5 Ağustos’ta Çek Cumhuriyeti’nde, Brutal Assault’ta çaldık. Önümüzdeki ilk konser ise 29 Ağustos’ta İstanbul’daki %100 Metal Fest Headbangers’ Weekend konseri. Onu sabırsızlıkla bekliyoruz çünkü o konserde headliner’ız ve çok iyi bir konser olacağına da şimdiden eminim. Konserler dışında, yoğun geçen turnelerin ardından dinleniyoruz, yeni materyaller üzerinde çalışılıyor, bu gibi şeyler.
Yeni materyal, evet. İşte beklediğim şey haha. KATATONIA’dan yeni bir şeyler duymamıza daha çok var mı?
Tam bir tarih vermek zor. Elde birtakım şeyler var, ancak oluşmuş bir şarkıdan söz edemeyiz sanırım. Şarkılar Jonas ve Anders’in ellerinde şekilleniyor ve şimdiye dek çok ufak birkaç bölüm dışında pek bir şey duyduğumu söyleyemem.
Jonas ve Anders dışında senin veya diğer elemanların da müziğe katkısı olabiliyor mu peki?
KATATONIA Jonas ve Anders’in grubu, bu zaten net. Ancak bizlerden gelen katkılara da hayır demiyorlar tabii. Bazen “şurası şöyle olsa” türünde fikirlerle geliyorum ve dikkate alınıyor. Ancak bu müzik en başından beri onların, bence bu tür müziği kusursuz biçimde yazıyorlar ve bu sayede de KATATONIA ortaya çıkıyor.
Sen 5 yıldır gruptasın, gruba katılmadan önce bir KATATONIA hayranı mıydın? Eğer öyleydiysen, en sevdiğin albüm hangisiydi?
Evet, KATATONIA’ya katılmadan önce de grubu seviyordum. Zaten uzun süredir tanışıyoruz ve en sevdiğim albüm de… Hmm…
Ben KATATONIA’yı 15 yıldan uzun süredir dinliyorum, her albüme bayılıyorum ama “Last Fair Deal Gone Down“ın yeri bende çok ayrı.
Evet o albümü de çok severim, ancak benim favorim “The Great Cold Distance” sanırım.
Diğer hepsi gibi o da harika bir albüm.
Kesinlikle.
Aslına bakarsan KATATONIA benim hayatta en sevdiğim birkaç gruptan biri ve gruba dair her şeyi çok seviyorum. Ancak ne yazık ki grubu oluşturan en önemli parçalardan biri olan Daniel Liljekvist geçen sene gruptan ayrıldı. Bu konuda bir gelişme var mı? Senin önce session olarak alınıp sonra gruba katılman gibi, şu an sizle turlayan Daniel Moilanen de KATATONIA’nın bir parçası olacak mı sence?
Umarım olur. Daniel harika bir davulcu ve gruptan ayrılması hepimizi üzdü, ancak kararına saygı duymak zorundayız. Bir süredir bizimle çalan Daniel de müthiş bir davulcu. KATATONIA’nın ne olduğunu çok iyi anlıyor ve ona göre davranıyor. Konser performansı harika ve şahsen onun gruba çok şey katabileceğini düşünüyorum.
Peki sence Liljekvist’in izini mi takip eder yoksa kendi tarzını da ekleyebilir mi?
Konserler söz konusu olduğunda elbette Daniel’ın yazdıklarının dışına çıkmıyor, ancak araya kattığı ufak fikirlerle bile kendi davul yazımı adına çok güçlü ışıklar yaktığını düşünüyorum. Yeni albüm kaydı zamanı geldiğinde bakacağız.
Konserler demişken, KATATONIA’nın atmosferik müziğinin canlı performansta tam olarak yansıtılabildiğini düşünüyor musun? Vokaller, efektli gitarlar, kısacası KATATONIA’nın bu sound’u yaratabilmesini sağlayan pek çok unsur var ve her ne kadar albüm kaydından bunlar yapılsa da, aynı hisleri canlıda vermek hiç de kolay değil.
Elbette, KATATONIA’nın duygu yoğunluğu en üst seviyede bir müziği var ve bunu canlı performansla dinleyiciye yansıtmak göründüğü kadar kolay değil. Ancak KATATONIA çok tecrübeli bir grup ve şarkılar da konserde çalmaya müsait şekilde yazılıyor diye düşünüyorum. Özellikle son 15 yıldakiler. Teknik ve müzisyenlik olarak altyapımız sağlam olduğundan, konserlerdeki performansımızın da gayet iyi olduğunu düşünüyorum. KATATONIA konserleri, grubun kırılgan görünen kimliğine rağmen genelde oldukça sert ve yoğun geçiyor.
Yine konserlerden devam edersek, az önce dediğin gibi yakın zamanda Brutal Assault’ta çaldınız. Bu tarz sert mizaçlı festivallerde çaldığınızda diğer ekstrem grupların arasına kolay kaynıyor musunuz sence? “KATATONIA ne alaka şimdi?” türünde yaklaşımlara rastladığınız oldu mu?
Dediğini anlıyorum. Dışarıdan bakınca KATATONIA’nın bu şekilde görülmesi anlaşılır bir durum gibi gözükse de, konser performanslarımız ve verdiğimiz yoğunluktan dolayı bugüne dek bu tarz bir şeyle hiç karşılaşmadık. KATATONIA ne yaptığını bilen bir grup ve katıldığımız festivallerde hep çok güzel tepkiler alıyoruz.
Peki hiç BLOODBATH diye bağıranlar oluyor mu? Haha.
Hahaha, evet, BLOODBATH’in bir kısmı KATATONIA’da olduğundan ara sıra böyle şeyler oluyor. Ama dediğim gibi insanlar bizi seviyor ve bize göre daha ekstrem grupların olduğu festivallerde bile seyirciler bize büyük ilgi gösteriyor. Bu güzel bir şey.
Bence bunun sebebi KATATONIA’nın samimi bir müzik yaptığını net şekilde hissettirmesi. Bugüne dek gruba dair çok fazla şey okudum ve bunlar arasından bana en garip gelenler, pek çok insanın böylesi depresif ve karanlık bir müziği, onları ayakta tutan belki de tek şey olarak görmeleri. Pek çok yerde, hayatlarından hiç memnun olmayan, sosyal fobisi olan, gerçekten sıkıntı çeken birtakım insanların, onlara yaşama sevinci veren en güçlü şeyin KATATONIA olduğuna dair yorumlarını okudum. Sen buna nasıl bakıyorsun? Elbette ki KATATONIA uzunca bir süredir eski depresifliğini barındırmıyor, ancak yaşam enerjisi verme konusunda akla gelen ilk gruplardan biri olduğunuz da şüpheli.
Hmm… Bunu anlayabiliyorum. Böyle düşünen insanlar var, evet. Bence bunun sebebi empati. Kendileri gibi başkaları olduğunu görmeleri ve aynı çatı altında, burada buna KATATONIA diyelim, buluşuyor olmaları grubu ve bu müziği onlar için daha değerli kılıyordur diye düşünüyorum. Depresyon, sosyal fobiler, bunlar çok ciddi ve üzücü şeyler. KATATONIA hüzünlü bir müzik yapsa da, kimseyi bu tarz olumsuz duygulara sürüklemek gibi bir isteğimiz yok. Bu nedenle KATATONIA’nın belli bir arayış içindeki insanlar tarafından böylesi üst noktada anılması gerçekten çok önemli. Grubun gerçek ve içten bir müzik yaptığını gösteriyor.
Dediklerine tamamen katılıyorum. Şahsen çok üzücü müzikler dinlemeyi seven biri değilim, ancak KATATONIA çok uzun süredir bana bu dediğin tarzda duyguları yaşatıyor. Bence olabilecek en gerçek müziklerden birini yapıyorsunuz.
Bunu duyduğuma sevindim, teşekkürler.
Son olarak da İstanbul performansınızı sorayım. %100 Metal Fest Headbangers’ Weekend’de ilk günün headliner’ısınız. Bundan dolayı acayip mutluyum. Bizi nasıl bir konser bekliyor.
Evet, 100 dakikalık bir konser olacak ve biz de bunu heyecanla bekliyoruz. Provalara başladık, hatta şu anda da yerin birkaç kat altında bir stüdyodayız, İstanbul konserine hazırlanıyoruz. Birazdan diğerleri de buraya gelecekler.
Oh çok güzel.
Evet. İyi bir konser olacak. Farklı dönemlerden pek çok şarkı çalacağız. Türkiye’de verdiğimiz konserler hep çok coşkulu geçiyor, bunun da aynı şekilde olacağına eminim.
Benim de hiç şüphem yok. Sorularımız bu kadardı, röportaj için teşekkürler Niklas, 29 Ağustos’ta görüşmek üzere, diğerlerine de selamlar, iyi provalar!
Çok sağ ol, selamını ileteceğim. Ay sonunda görüşmek üzere!
Güzel röportaj. Katatonia Anders ve Jonas’ın grubu demesi doğru yalnız.
Röportaj için teşekkürler. Hemen last fair deal gone down açtım :)
Favori parçamın olduğu albümdür benimde ”Teargas”