# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Tartışma
Ev arkadaşlığı
| 06.07.2015

Yan odadan gelen sesler.

Zaman içerisinde bir sosyal ağ işlevi de görür hâle gelen tartışma köşemizde bu hafta da insan odaklı bir konuyla karşınızdayız. Ev arkadaşlığı çoğu insanın hayatına üniversiteyle birlikte giren bir kavram. Ancak iş yaşamına atılmış bireyler için de maddi ve manevi avantajları saymakla bitmez. Ev arkadaşlığı okul yahut iş yaşamı bağlamında öne çıkarken, sevgiliyle aynı evi paylaşma meselesi de gitgide yaygınlaşan bir durum.

Gelin bu hafta ev arkadaşlığına dair anılarımızı, deneyimlerimizi, beklentilerimizi paylaşalım. Sizce ideal ev arkadaşlığı nasıl olmalı? Ev arkadaşlığında taraflar ne gibi sorumluluklar üstlenmeli? Bu konuda ne gibi deneyimleriniz oldu?

“Ev arkadaşı aranıyor” ve “ev aranıyor” gibi ilan niteliğindeki mesajlarınızı da bu başlık altında paylaşabileceğinizi belirtir, keyifli sohbetler dilerim.

  Yorum alanı

“Ev arkadaşlığı” yazısına 23 yorum var

  1. İbrahim Salı says:

    Üniversite’den sonra öğrendiklerinizi bir kağıda yaz derlerse kesinlikle ilk sırada “En yakın arkadaşınla eve çıkma” olur. 3 tane yakın arkadaşım vardı. İki tanesi ile aynı eve çıktık. O 2′siyle konuşmuyoruz artık eskisi gibi samimiyetimiz kalmadı okullar bitince ama bizle çıkmayan diğer elemanla hala görüşürüz, dertleşiriz, buluşuruz. Birbirimizden hala borç alırız. Karı kız muhabbeti yaparız. O yüzden sakın ve sakın en yakın arkadaşınızla veya en yakın arkadaşlarınızla eve çıkmayın. Ev ortamı farklı birşey. Eğer bir daha üniversite okursam veya halk tabiri ile bekar evine çıkarsam. KEsinlikle çok samimi olmayacağım tiplerle eve çıkıcam. Ev arkadaşlığımız fatura hesabı yapacak kadar kuvvetli olsun. Eve çıkacaklara tavsiyemdir.

  2. ben says:

    Okulda ev arkadaşlarımla leğende kısır yapmışlığımız var.

  3. Izvorheirr says:

    Çok fazla ev arkadaşım oldu üniversite döneminde, kısa dönem gelip gidenleri de sayarsam iki haneli rakamlara çıkar galiba. İyi bişey bence ya, kafa dengi arkadaşlarımla kaldığım da oldu, ortak noktamız çok az olan ev arkadaşlarım da oldu. Yani bizim de ufak tefek şikayetlerimiz, bişeylerimiz oluyordu ama kızlardan duyduklarımdan sonra halimize şükretmiştim. Arkadaşı yiyemesin diye tereyağını bile sıcak odasında tutanına kadar ne geçimsizlikler, ne kıskançlıklar, düşmanlıklar gördüm ve duydum. Biz iyiydik bence, güzel hatırlıyorum genelde ev arkadaşlarımla kaldığım zamanları.

  4. mr.blue.sman says:

    En iyi arkadaşlarımla,sevgilimle yürütemediğim olay, ev arkadaşlığı.Sonunda yalnız yaşamaya başladım,iyi idare ediyorum falan bir gün ilginç bir şey oldu Tunç Hoca arayıp kazıdan Saminin 1 ay kalacak yere ihtiyacı olduğunu söyledi.Sami abi de 3 kişinin yaptığı işi tek başına yapan safça bir abimiz. binbir çelişkiyle kabul ettim, 5 yıldızlı otellerde aşcılık yaptığını bilmiyordum tabi.Hergün Akşam 6 da eve geliyor duşuna girip mutfağa geçiyordu,arkadaşlarımla çok iyi anlaşıyordu kalabalık akşam yemekleri rutinimiz olmuştu.Rakı sevdiğinden,sürekli rakı balık yapıyorduk elimi cebime attırmıyordu.Tek sorunumuz haliyle müzik oldu.:D Tek bildiği yabancı şarkı Eye of the tiger’ı çaldırırdı,sıkılıp doğaçlama girdiğimde kızardı , ahahah harika zamanlardı ulan.1 aylık da olsa ev arkadaşlığı=Sami abi benim için.

  5. Abartı bulanlar olabilir ama üniversite yıllarındaki ev veya yurt arkadaşlıklarının, kazanılan üniversite kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle bölümden arkadaşlarınızla eve çıkıyorsanız bu çok net. Ev arkadaşlarına ayak uydurarak 1,30′dan gelip 3 ortalamayla mezun olan da gördüm, iyi durumda olup okulu uzatan da. Senelerdir sigara içerken spora merak salıp sigara bırakan, dumansız hava sahası falan derken kendine bong tasarlayan.. Of ulan bu kadar insan hikayesi bana fazla ahah. 18-22 gibi ALL*H MUHAFAZAa bir yaş aralığında, ailesinden tırnak içinde kurtulmuş çoğu genç, her türlü inputa açık oluyor ve karşısına çıkan dominant karakterlerden çok fazla etkileniyor. Baya hassas olay.

    Yakın arkadaşla eve çıkma konusuna gelelim. Eve çıkmak adı üstünde “evlenmek” olduğundan, çok yakın arkadaşlarla eve çıkmak, aradaki iletişimi olabilecek en üst seviyeye taşıyan hayati bir olay. Yukarıda da söylenmiş, hep söylenir; yakın arkadaşla eve çıkılmaz, aran bozulur vs düşüncelere hiç katılmıyorum. Bence bu yakın arkadaş kavramına ne anlam verdiğinizle alakalı bir durum. Şimdiye dek gözlemlediğim kadarıyla biz toplum veya nesil olarak, yakın arkadaşlıktan bir bok anlamıyoruz. Kısa sürede inşa edilen ve birlikte süper vakit gecirilen arkadaşlıklarda bu çeşit bir illüzyon söz konusu. İnsan olarak saygı duyma konusunda genel bir problemimiz var.

    Ofansif şaka & harika geyikler: checked
    Aynı şeyleri dinleyip okumak: checked
    Heteroluk: checked
    Saygı duymak < ya benim krdşm kral adamdır sikerr

    Benim etrafımda bu yukarıda bahsettiğim yapıda, sözde saygı barındıran zanzalıkla eve çıkan herkesin süper sandığı arkadaşlıkları bozuldu. Diğer yandan, tüm o gürültülü osuruklara rağmen bir takım karşılıklı saygı çizgilerini muhafaza eden iki grup tanıyorum; liseden arkadaşım olanlar Türkiye’nin en bok şehirlerinden birinde süper üniversite hayatı yaşadılar mesela, inanılmaz eğendiler vs.

    4 yıllık Edirne maceramda her sene farklı bir yerde kaldığım için toplamda tam 14 farklı ev-yurt arkadaşım oldu. Benexol’le intihar etmeye kalkıp kabız olan, mutfakta üstü açık yemek bırakıp somestra çıkan, bir başka somestrda dolapta et varken elektrik faturasını ödemeyip evde koca bir Ulcerate albümü oluşmasına neden olan, dolaptaki sodasını bakkaldakinden on kuruş fazlaya satan, bulaşık yıkamamak için kendine yemek takımı alıp odasını böceklendiren… Yazdikca hatırlayıp sinirlendim baya iğrenç insanlarla yaşamak zorunda kaldım lan ahah.

    Şimdiye dek yakın arkadaşlarımla eve çıkma şansım olmadı ve ileride biriyle ev arkadaşı olacaksam bunun kesinlikle yakın bir dostum olmasını isterim.

    Ali İhsan Balı

    @Furkan Keskin,

    “Benexol’le intihar etmeye kalkıp kabız olan” hahahahha-Let me laugh even harder” HAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHA

    Furkan Keskin

    @Ali İhsan Balı, ahahdtf

    Nurhacı Çeri

    @Furkan Keskin, Hahhahwhhshshha müthiş lan

  6. Genel olarak herkes aynı faktörlere değinmiş. Yukarıda söylenilenlere ek olarak yazacağım bir şey yok. Üniversite ikinci sınıfa geçtiğim dönem arkadaşımla eve çıktık. Ortalama 2,5 seneyi aşkın aynı evi paylaştık. Söyleyeceğim şu ki, bu işin en doğrusu kendiniz gibi gördüğünüz bir insanla eve çıkmak. Biz o konuda şanslıydık çünkü eve çıkmadan önce ortalama 2 ay ortak bir arkadaşımızın evinde kaldık. O sırada ev içindeki halimiz adına bayağı fikir sahibi olduk. Eve çıkarken ne tür bir ortamda nasıl davranacağımızı biliyorduk. Zaten iki kişi çıkmanın bir güzelliği de birçok şeyi ortak yapabilme şansı.
    Hatta sırf bu sebepten ötürü şöyle bir düşünceye sahibim; Eve çıkılacaksa üç kişi çıkmak veya tek başına çıkmak yanlış. En ideali iki kişi olmak. Sebeplerini özetlemem gerekirse, üç kişi olunduğunda ev işi aksıyor, hep biri birine atıyor.

    Biz temizliği de, keyfi de, yemeği de, içmeyi de birlikte yaptık 2,5 sene boyunca. Dediğim gibi kendiniz gibi gördüğünüz biriyle eve çıkınca problem olmuyor.

  7. Bir insanın hayatındaki en “Holi şit!” an, bir anda eve gelen birtakım adamların hep birlikte porno izleyeceğini idrak ettiği andır.

    Bu anı birkaç kez yaşadım ve tepkim de elbette ki şu oldu:

    https://d.gr-assets.com/hostedimages/1380361354ra/712332.gif

    1999′da 1 sene ev arkadaşım oldu. Normal bir çocuktu, fazla bir olayı yoktu, hatırladığım en komik an, 3 haftadır yıkanmayan bulaşıkların altından çöp torbası içinde açık kalmış ton balığı çıkması ve kokudan kaçarken arkadaşın yere kapaklanması, benim de pencereden sarkıp öğürmemdir herhalde.

    OnurOnur

    @Ahmet Saraçoğlu, hahahahsd

  8. Nurhacı Çeri says:

    Site yazarlarından Baybora ile ev arkadaşıyız, (Fevzi Kerry King’e atar yapmak dışında siteyi kullanmıyosun aga ondan şey etmedim), hatta geçen ay okurlardan Onur Toptaş’ı da transfer ederek kadromuzu güçlendirdik baya güzel oldu.

    Ev arkadaşlığıyla ilgili değinmek istediğim şey genelde giriş katlarının öğrenciye ayrılma rezaleti, buna bir de apartman boşluğu eklersek sonuç sekiz ayaklı bir NEMESİS’e çıkıyor, çok ayrıntıya girmeyeyim ama yaşadığım evin aslında bana değil HAMAM BÖCEKLERİNE ait olduğunu anlamak hayatımın en sarsıcı deneyimlerinden biriydi.

    Şimdi dördüncü kata taşındık, çaprazımızda oturan ve muhtemelen PLEASURE HOUSE işleten Gürcü Abla’yı saymazsak gayet nezih bir çevre de sayılabilir, güle güle otururuz inş.

    Bu arada başka yerlerde de belirttim yine belirteyim, ev arkadaşlarımla da Ankara’daki çok yakın arkadaşlarımla da burası sayesinde tanıştım, cidden ev arkadaşı arıyorsanız burası müthiş faydalı olabiliyor, deneyin derim.

  9. Ali İhsan Balı says:

    Bir çok ev arkadaşım oldu ve doğru insanla aynı eve çıkmadığınız zaman hayatınız zehir olabiliyor cidden.

    Ev arkadaşlarımın önemli bir kısmı maalesef hıyar ağasıydı. Aralarında çakmakla oynarken kolundaki kılları yakan, ekmeğin yumuşak tarafını yedin diye kavga çıkaran, sevgilisiyle barışmak için yüzlerce mum alan, gecenin 3′ünde odasında aşırı gürültülü şekilde pişti oynayan, parası bitince eşyalarını satıp bomboş odada takılan(son 3′ü aynı adam), “Ben terapiye gidiyorum” deyip, odasına 31 çekmeye giden, torbacılık ve kumardan dünyanın parasını kazanıp kaybeden vs…. bi sürü saçma sapan adamla aynı evde yaşadım.

    Ev arkadaşlığı bence biraz da şans işi. Sonuçta bu kavun değil, kıçını koklayıp iyi olduğunu anlamak bir şans yok :(

  10. Nurhacı zaten bahsetmi…yok olmuyo ya. Tartışma konusu diye gerçek ismiyle hitap edeyim dedim ama olmadı, kendisi NVR’dur. Burada tanıştıktan daha bir ay sonra çoktan kendisine gerçek ismiyle hitap edemeyecek kadar samimi olmuştuk.

    Yine PA sayesinde diğer ev arkadaşlarımız Fevzi Çetin (dolaylı olarak) ve Onur Toptaş ile tanıştık. Önceden Onur olmadan üç kişiydik, şimdiyse Onur ile beraber çok daha iyi bir eve çıktık. Sürekli olarak içilen, içinde daima Mastodon veya Foo Fighters gibi şeyler çalınan ve bir odadan diğer odaya “KANKİ BUGÜN HANGİ ALBÜMÜ YAZIYOSUN” diye sorulabilen bir eve sahibiz ve bu neredeyse tamamen PA sayesinde. Ki olayımız sırf ev arkadaşlığı değil, baya baya birbirimizin en iyi arkadaşlarından birkaçıyız.

    Dolayısıyla böyle bir arayış içindeyseniz, net bir şekilde doğru yerdesiniz.

    Güzide Arslaner

    @Baybora Topaloğlu, Buraya bir like konduruyorum <3

    Baybora Topaloğlu

    @Güzide Arslaner, Eheheheh ^^

  11. Ömer Kuş says:

    Lan yarin kalkip ise gidecem simdi yatmam lazim ama bir daha en az 2 hafta vaktim olmayacagi icin simdi yazicam, ne zamandir yazmak isteyip yazamiyodum.

    Universiteyi Istanbul’da ailemin yaninda okudugum icin ayri eve cikmadim. Ama önce erasmus, daha sonra da master/is macerasi sirasinda bayagi bir ev arkadasi degistirdim ben de. Turkiye haric her yerden adamla yasadim heralde. Viyana’daki oda arkadasim Makedonyali bir malin tekiydi. O saat kacta yatarsa benim de o saatte yatmami bekliyodu ciddi ciddi. Rahatsiz etmemek icin odadan cikardim, sonra yatmaya gelirdim sadece, ondan bile rahatsiz olup seni sikayet edicem yurt mudurlugune falan demisti. Kavga etmistik sonra sdf.

    Jönköping’de okurken de universite bize bir ev ayarladi ve tamamen random sekilde ev arkadasi atadi. Benim ev arkadaslarindan biri Iranliydi ve onla cok iyi anlastik, muzik zevki falan da guzel, kafa bi cocuktu. 2,5 sene beraber yasadik sorunsuz. Ama diger elemanlardan biri Hindistanli bi cocuktu, dogru duzgun ne ders calisirdi ne bisi, her gece disariya cikar her cikisinda sarhos olup gelirdi. Sarhosken de inanilmaz agresif olurdu, etrafi kirip dökerdi falan. Bir keresinde afedersiniz HAYALARIMA tekme atmisti pic, belasini sikmistim sonra. Ayrica her sarhos oldugunda ziya gibi sallardi yok su kiz bana asildi bu kiz bilmem napti, halbuki kizlar bundan bucak bucak kaciyodu.

    Neyse, sonra is buldum Linköping’e gectim. Internetten ev buldum, dedim tamamen yeni bi sehire gidiyroum, bi ev arkadasim olsun da ortam yapmak kolay olsun. Onu diyen beynimi sigeyim afedersiniz. Gele gele yine bi Hint geldi. Her allahin gunu evde parti yapardi pic, gelenlerin de 90%i göcmenler. Hepsi gangsta takiliyo guya, poker oynuyolar, icip siciyolar, gangsta rap dinliyolar falan. Ulan sabah mutfaga giriyosun her gun tanimadigim baska baska adamlar var takiliyo orda kendi halinde bisiler yiyo falan, sen kimsin mk? dsfs. Ilk basta sosyal olmaya calisip partilere katildim, ondan sonra baktim olmuyo anlasamiyoruz, kendi odamda durmaya basladim hep. Bi de sabah kalkip ise gidicem guya, adamlar diger odada sabaha kadar parti yapiyor. Uyariyorum, tamam diyorlar, sonra tekrar yukseliyo ses. Bir gun yine bi partide, baktim icerden bagrismalar, cam kirma sesleri falan geliyo, inadina cikmadim odamdan, sallamiyorum. Sabah bi ciktim, her yer cam kirigi, mutfaktaki masanin butun bacaklari kirilmis, masa yerde, banyo kan revan icinde. Arkadasina sinirlenip etrafi kirip dökmus o sirada elini kesmis bizim mal degnegi.

    Durun durun daha bitmedi. Bir haftasonu ben baska sehre gitmistim, pazar aksami geldigimde bi baktim benim odamda duran, benim gitarimin ustunde kocaman bir göcuk var, arti gitarin sapi gövdeden ayrilmak uzere. Yine parti vermis bizim hayvan, hayvan arkadaslarindan biri sarhos olup benim odama girmis ve gitari alip yere vurmus. Sikerler dedim bu son damla oldu, bu elemanla da kavga ettik ve toplam 2 ay sonunda apar topar bi arkadasin yanina tasindim. Bu pic ayrica birkac kiza yaziyodu, onun yazdigi kizlar da gelip bana yazardi ben yuz vermedigim icin, bizim eleman da iyice delirirdi sdfasd. Belki o yuzden de sinir olmus olabilir.

    Neyse, bir de 3 ay önceeden haber vermen gerekiyodu normalde tasinma istegini. Ben o 3 ayi bekleyemeden ciktigim icin 3 ay boyunca bosu bosuna kira ödedim bi de o ibneye. Orda yasadigim 2 ay suresince Isvecteki butun göcmenlerden nefret ettim, irkci olup ciktim resmen.

    Yaklasik 2 yildir tek basima yasiyorum, kafam hic bu kadar rahat olmamisti. Siz siz olun, iyi tanimadiginiz biriyle ayni eve cikmayin.

    Furkan Keskin

    @Ömer Kuş, öeh be abi, ben Edirne’de okurken Anadolu eşşekleriyle uğraşıyorum diye sızlanıyordum, sen Linköping’de H*nt’lere denk gelmişsin. Benim gitarımı kırsalar adamı cezalandırmalı sikerim eheh. Dana kestirerek, Şiva’ya sövdürerek sikerim. Lan çok sinirlendim be.

    Yalan yok, şu an İsveç’de O KADAR DA kusursuz bir yaşam sürmemiş olduğun için biraz rahatladım sdfdg. Nazar değdirmeyelim diye bize GÖZÜN GÖTÜME mi çekiyorsun yoksa?

    Ömer Kuş

    @Furkan Keskin, isin iyi tarafi, ilk gitarimdi ve ucuz bisi almistim. Parasini da ödettim tabi ibneye. Ama yine de cok sinirlenmistim tabi.

    Ahah, hep iyi taraflarini göruyorsunuz biraz GERCEKLERDEN bahsedeyim dedim. Cok acilar cektim :( sdfs.

    OnurOnur

    @Ömer Kuş, :D Gerçek anlamda çok ciddi ve talihsiz şeyler yaşamışsın. İyi mahpusa düşmedin…
    Bu arada Hintlilere karşı tatsız bir önyargı barındırıyordum, gelişmesine yardımcı oldun

    Ömer Kuş

    @OnurOnur, baya iyi Hint arkadaslarim da oldu, haklarini yemiyim. Kisiden kisiye degisiyor iste. Ev arkadasim olanlarin ikisi de serefsizin önde gideniydi. Hele bu ikinci anlattigim, daha ne bombalari var da hepsini yazsam sayfalarca yazi cikar.

  12. emre says:

    SAKARYA’da bulunan-bulunacak olan, okuyan-okuyacak olan varsa EQLESİN.(Birinin çıkacağını hiç zannetmiyorum ama yine de bakalım) Hemen olmasa bile bir ev arkadaşlığı söz konusu olabilir.

    Kişi kesinlikle ve kesinlikle kendisiyle hemen hemen aynı zevklere sahip olan ve tabii ki iyi anlaştığı kişiyle/kişilerle bir arada olmalı. Bu sanırım herkesin üzerinde mutabık olduğu, herkesin doğal olarak isteyeceği bir şey.

    Ev/yurt arkadaşlığı konusunda anlatabileceğim ilginç bir şey yok fakat geçen sene yurtta kaldığım dairede benimle beraber olan diğer 3 kişinin 3′ü de aşırı düzey RTE karşıtıydı ve bu durum beni pek bi mutlu etmişti.(Yine de pek kafama yatkın insanlar değildi bunlar tabii) Yurda yerleşmeden önce beni en çok korkutan şey, beraber yaşayacağım insanla/insanlarla siyasi olarak zıt düşme ihtimaliydi. Neyse ki bu ihtimal gerçekleşmedi, bu açıdan şaşırtıcı derecede şanslıydım.

    Birlikte aynı ortamı paylaşacağım kişi ya da kişilerin durduğu politik çizgi çok ama çok önemli ve ideal ev arkadaşlığı konusunda başlıca kriterim bu. “Bu kısmı kafama yatsın gerisi önemli değil” demiyorum tabii ki ama en azından bu açıdan uyumluluk söz konusu olduğunda insan durumu idare edebiliyor.

    Bu arada Bayboraların ortam benim için resmen FRIENDSHIP GOAL ya. Cenab-ı hak daim eylesin. мαşαℓℓαн

  13. ihsanoird says:

    Ev arkadaşlığında en önemli husus, bence ortak alanların kullanımı. Aşırı titiz değilim ama mutfak, banyo, oturma odasının çok pislik ve dağınık olmasına tahammül edemiyorum.

    Klozetin kapağına işeyip öyle bırakanlar, bulaşıkları 1 hafta bekletenler, oturma odasında sigara içip pisliğini koltuğun üzerinde bırakanlar, çorabını sağa sola fırlatanlar vs. bu gönül bunları görmekten fena örselendi. Kişi kendi odasında istediğini yapabilir, ama ortak alanlara önem vermemeyi saygısızlık olarak yorumlarım.

    Eski ev arkadaşım 2 haftada 1 pes turnuvası düzenleyip oç arkadaşlarını çağırırdı. O kadar saygısızlardı ki sabahın beşine kadar anıra anıra bağırırlardı, kavga ederlerdi. Sabah ütü yapamıyorum; çünkü küçük odada oç’nin biri yatıyor. Kahvaltı yapamıyorum; çünkü mutfaktaki koltukta diğer oç. uyuyor. Özel hayata saygısı olmayan yüzsüzler yüzünden ev değiştirdim. Şimdi liseden çok samimi bir arkadaşımla kalıyorum. Şimdilik bir sorun yok :D

    Bir de kuruş hesabı yapan insanlar var. Onlar da beni akıl hastası ettiler. ‘Erdal Bakkal’lar gerçekler ve aramızdalar.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.