Her ne kadar delicesine sevdiysem de hazmı zorluğu yüzünden karışık tepkiler alan “Future Sequence“tan sonra BTBAM bence doğru bir adım atarak bu sefer içine girmesi ve sevmesi daha kolay bir albüm yapmış.
İçine girmesi kolay lafını yanlış anlamayın, “Coma Ecliptic” BETWEEN THE BURIED AND ME‘nin imza hareketleri haline gelmiş bütün acayiplikleri barındırıyor.
Bir dakika içinde melankolik havadan yok etme moduna geçen şarkılar, feci zevkli döşenmiş klavye bölümleri, alışılmış prog metal hareketlerini bol saçmalama sosu ile sulandırmalar… Hepsi burada fazlasıyla var.
Genel atmosfer olarak albüme “dingin” demeye dilim varmıyor, ama eski albümler kadar vahşi bir çalışma olmadığı da aşikâr. Bundan sanırım Tommy Rogers’ın ağırlığı clean vokallere vermesinin etkisi var. Bence kötü bir tercih olmamış, BTBAM vokal melodileri olarak her zaman çekici bir gruptu ama “Coma Ecliptic” akla kazınan vokaller açısından daha vurucu bir çalışma olmuş.
Daha albümü ilk dinlemede “You teach us what was” ya da “I can’t hear a thing” gibi bölümlerin vokalleri anında hafızanızda yer ediyor. Zaten genel olarak albümde bir Tommy Rogers dominantlığı var diyebilirim. Enstrümantal pasajların sayısı çok fazla değil, albüm ağzına kadar vokal dolu ve Rogers’ın çaldığı klavyeler/efektler de parçalarda baya kritik roller üstleniyorlar. Clean vokallerde değişik varyasyonlara da gidilmiş, örneğin The Ectopic Scroll ve Memory Palace vokal kullanımı açısından gayet enteresan bölümler barındırıyorlar.
Enstrümantal kısımlar az ama o kadar iyi hazırlanmışlar ki onlardan ayrıca bahsetmek lazım. Prog müziğin doğuşunda 70’li yıllarda Yes ve Rush gibi grupların başlattığı “bol katmanlı ve tahmin edilmesi zor enstrümantal pasaj” olayını 90’lı yıllarda Dream Theater tekrar popüler hale getirmiş ve hem insanların bu müziğe tekrar ilgi duymasını sağlamış, hem de kendinden sonraki birçok grubu etkilemişti. Bence Dream Theater’dan beri bu müzikal fikre en büyük katkıyı sağlamış grup BTBAM. Nereye gideceği belli olmayan enstrümantal pasajları aslında herkes yazabilir. Mesela en kolay yaklaşım birbirinden bağımsız türlerde yazılmış 5 farklı rifi kopyala/yapıştır yaparak birbirine eklemek. Tabii bunu yaparsanız göreceksiniz ki ortaya çıkan müzik komik derecede uyumsuz olacak ve kulağa kötü gelecektir. BTBAM ise “rastlantısallık” ve “uyum” arasındaki dengeyi o kadar iyi yakalıyor ki, kendinizi hem sürekli şaşırırken hem de bölümlerin bir teleskobun parçaları gibi iç içe geçmesinden dolayı gelen hazdan dört köşe olurken buluyorsunuz. Sırf bu yüzden bile BTBAM hem modern metal, hem de progresif müzik tarihine adını kazımayı hak ediyor.
Diğer elemanlar biraz daha arkada takılmış, özellikle “Future Sequence”da çılgın atan Dan Briggs bu albümde frene basmış. Paul Waggoner ise kendisinden beklenen performans düzeyini korumuş, Turn on The Darkness ve Famine Wolf gibi parçalarda şahane lead gitar kısımları var.
Eğer “The Great Misdirect” ve “Future Sequence” ile grubun gereksiz karmaşık bir yöne kaydığını düşünen kesimdeyseniz, “Coma Ecliptic”e bir şans vermenizi tavsiye ediyorum. Girişte de söylediğim gibi, grup daha sempatik, gösterişli ama komplekssiz bir çalışma ortaya koymuş. BTBAM çok zengin, tüketmesi zaman alan ve keyifli bir müzik içeren kariyerine güzel bir halka daha eklemiş.
Temennim grubun çok rahata alışmadan, evrim geçirerek ve limitlerini zorlayarak ilerlemesi ve modern progresif metalin bayrak taşıyan grubu imajını taşımaya devam etmesi.
Kadro Dan Briggs: Bas
Blake Richardson: Davul
Tommy Giles Rogers: Vokal, klavye
Paul Waggoner: Gitar
Dustie Waring: Gitar
Şarkılar 1. Node
2. The Coma Machine
3. Dim Ignition
4. Famine Wolf
5. King Redeem / Queen Serene
6. Turn on the Darkness
7. The Ectopic Stroll
8. Rapid Calm
9. Memory Palace
10. Option Oblivion
11. Life in Velvet
Kritiklerde baya zıt görüşler bir arada kritiği okuyupta bir kanıya varmak çok zor yani bu sebeple albümü edindiğimde çok nötr bir şekilde değerlendireceğim umarım ilk 2 kritik gibi olur görüşlerim
Btbam tam benim istediğim şekilde müzik yapıyor. Albümü kendi içinde değerlendiğimde 9, ama btbam albümleri arasında değerlendirdiğimdr 8 alıyor. Ama ne olursa olsun benim için yılın albümlerinden biri her şarkıyı ayrı sevdim
Ellerinize sağlık genjler. Albümü bir kere dinledim ve bir daha dinlemek istemiyorum açıkçası. Bunun sebebi de berbat falan olduğundan değil, ama ilk defada fazla sıkıldım ve yoruldum. Bir daha dinleyecek olursam muhtemelen 5 veya 9 gibi bir puan yerine 6-7 civarı bir şeyleri uygun görürüm gibime geliyor. Ama dediğim gibi, şimdilik hiç tekrar dinleyesim yok maalesef. Yine de The Coma Machine’i sevdim.
Memory Palace’ı ilk dinlediğimde, aldığım zevkten ötürü koltuktan düşmüştüm. Şimdi dinlerken koltuktan düşmesem de, şarkıdan hâlâ aynı zevki alıyorum.
Kritiklerde baya zıt görüşler bir arada kritiği okuyupta bir kanıya varmak çok zor yani bu sebeple albümü edindiğimde çok nötr bir şekilde değerlendireceğim umarım ilk 2 kritik gibi olur görüşlerim
Btbam tam benim istediğim şekilde müzik yapıyor. Albümü kendi içinde değerlendiğimde 9, ama btbam albümleri arasında değerlendirdiğimdr 8 alıyor. Ama ne olursa olsun benim için yılın albümlerinden biri her şarkıyı ayrı sevdim
yilin albumu.askerde zor sartlarda edinip gene zor sartlarda dinledigimden benim icin onemi daha da artti.
bir kac dinlemede “hmm guzel yaa” asamasina gelip sonra “oha bu kadar guzel olamZ” noktasina gelmek muthis bir keyif. btbam bunu gene yapmis
Ellerinize sağlık genjler. Albümü bir kere dinledim ve bir daha dinlemek istemiyorum açıkçası. Bunun sebebi de berbat falan olduğundan değil, ama ilk defada fazla sıkıldım ve yoruldum. Bir daha dinleyecek olursam muhtemelen 5 veya 9 gibi bir puan yerine 6-7 civarı bir şeyleri uygun görürüm gibime geliyor. Ama dediğim gibi, şimdilik hiç tekrar dinleyesim yok maalesef. Yine de The Coma Machine’i sevdim.