THE MONOLITH DEATHCULT normal bir grup değil. Direkt ve özet şekilde bunun sebebinin hem müziği ele alış biçimleri hem de işledikleri konuları mizahi öğelerden mahrum bırakmayan tavırları olduğunu söyleyerek giriş yapayım yazıya. Grubu daha önce dinlememiş bir dinleyici olarak “Supreme Avant Garde Death Metal” adlı şarkıyı ilk kez sözlerini okuyarak dinlediğimde müziğin beni acayip gaza getirdiğini ama tam olarak da havaya giremediğimi, “lan?” tarzı bir tepkiyle ufaktan afalladığımı hatırlıyorum. Grubun tür içerisinde kendine edindiği yerin tam olarak bu olduğu söylenebilir aslında, çünkü ortada hem çok hızlı şekilde keyif alınabilecek hem de oldukça katmanlı ve garip şeylerin döndüğü bir müzik var. Ve bu yazıda, işin üslup ve anormal konulardan anormal şekillerde bahsetme kısmını bir kenara koyarak 2013’ün en garip albümlerinden biri olan “Tetragrammaton”un ardından grubun bu sene de death metaldeki fazla ciddiyeti yok etmek adına çıkardığı bu 40 dakikalık yeni EP’yi salt müzikal açıdan yorumlayacağım. Çünkü ortada buna oldukça müsait bir müzikal altyapı var.
İlk olarak 40 dakika kısmından bahsedeyim. EP’de 6 adet yeni şarkı, iki adet de biri remix (evet, remix) diğeri ise akustik yorum olmak üzere eski parçaların yeniden yorumlanmış halleri var. Bir EP için oldukça fazla şey vaad eden “Bloodcvlts”ın bu kadar içi dolu olmasının en önemli sebebi bana kalırsa grubun müzikal algısında farklılaşmış olan, bizim için küçük fakat grup için büyük değişimler ve birleşimler. Parça parça ele alarak pek fazla şey söyleme imkanı bulamayacağım bu değişimlerin büyük resme bakıldığında THE MONOLITH DEATHCULT’ın “Trivmvirate” albümünde yakın durduğu daha endüstriyel taraftan uzaklaştığını – daha doğrusu endüstriyel öğelerin artık bütüne değil de parçalara etki ettiğini – “The Apotheosis”teki daha direkt ve saldırgan death metal atmosferine yaklaştığını açıkça gösterdiğini gözlemlemek mümkün. Ancak o albümdeki klasik old school death metal hareketleri artık grubun kendi sound’unu oluşturmuş olmasıyla birlikte eskisi kadar kulak tırmalamayan şekilde müziğe yedirilmiş durumda. Tabii ki bunun en büyük sebebi “Tetragrammaton” albümünün grubun vizyonuna olan etkisi.
“Reign of Hell”in ilk saniyelerinden başlayan bir ritmik saldırının esiri olarak sonuna tahmin ettiğinizden çok daha hızlı ulaştığınız “Bloodcvlts” , gücünü death metalin temelinden alan bir EP. Tıpkı “Tetragrammaton” albümünde olduğu gibi dinleyiciye her an kafa sallama hissini veren ve tıpkı “The Apotheosis”te olduğu gibi her saniyesinde “DEATH METAAAAAAL” diye bağıran şarkılar, militarist bir sinematizmin arka planı olacak kadar da içerdikleri konseptle güçlü bağlar barındırmaktalar. Temponun düştüğü, groove’un arttığı, klavyenin gitarların yerini aldığı dakikalarda zaman zaman soundtrack havasına dahi bürünebilen “Bloodcvlts” tüm bunları yaparken bir saniye bile grubun taviz verdiğini düşünmenize izin vermeyecek kadar da doğal bir kurgu içerisinde yaratılmış.
Oldukça varyasyonlu ve inanılmaz iyi vokaller barındıran, senfonik death metal tanımının içini gerçek anlamda dolduran güce ve, çoğunlukla akla kazınma özelliğine sahip melodiklikte olmasa da, dinlemeyi bırakamama gibi bir yan etkiye sahip azman riflerden oluşan, son derece sağlam bir ritim departmanının desteğiyle barındırdığı tüm öğeleri on kat daha majestik halde sunan, aklına gelen her şeyi doğrudan müziğine yansıtmayı bilen ve bunu yaparken artık kendi tarzı üzerinde tamamen söz sahibi olabilmiş yetenek düzeyine eriştiğini gövde gösterisi yaparcasına gösteren, ağızda tat bırakan, dinlemesi inanılmaz keyifli bir EP “Bloodcvlts”. Canınız death metal çekiyorsa ve sizi ihtişamı altında ezerken bir an dahi sıkılmayacağınıza emin olduğunuz şarkılar dinlemek istiyorsanız THE MONOLITH DEATHCULT, yine derdinize derman olmak için giderek çok daha güçlü bir şekilde piyasada olmayı sürdürüyor.
Kadro Robin Kok: Vokal, bas
Ivo Hilgenkamp: Gitar
Sjoerd Visch: Davul
Michiel Dekker: Gitar, vokal
Carsten Altena: Klavye
Şarkılar 1. Reign of Hell
2. I Conquistador
3. Der Hexenhammer
4. Doom of the Tawusê Melek
5. Hangmen Also Die
6. GeneSYS
7. Die Waffe Mensch RMX
8. Den Ensomme Nordens Dronning
bir metal klasiği “bu gruba hak ettiği değer verilmiyor” ile başlayayım. Dersen ki çok mu seviyosun, yoo beni pek sarmaz müzikleri ama ortalıkta olmaları bile güzel bir şey.
Kapağı beğenmedim resmen İslam’a hakaret.
17.06.2015
@Kıvanç, Neden? Ne anlama geliyor ki o yazı?
17.06.2015
@saw you drown, Albümün ismi yazıyor, arapçaya benzer şekilde.
17.06.2015
@OnurOnur, Eeee. Yani?
18.06.2015
@saw you drown, yanisi yok işte abi geyik çeviriyor kıvanç sadece
18.06.2015
@saw you drown, ben bir şey demedim zaten? :) Yazıyı anlayamadığın için söyledim, “Bloodcvlts” yazıyor diye.
18.06.2015
@OnurOnur, Ben de bir şey demedim. Evet anlamadım yazıyı. Ama hala anlamını söyleyen çıkmadı, neyse. Gerçi @sefagn, sağ olsun, geyik olduğunu söyledi.
Grubun genel karakterini anlamak için şu yazının ilk fotoğrafına kadar olan kısma bakabilirsiniz.
http://www.pasifagresif.com/2013/11/the-monolith-deathcult-tetragrammaton/
bir metal klasiği “bu gruba hak ettiği değer verilmiyor” ile başlayayım. Dersen ki çok mu seviyosun, yoo beni pek sarmaz müzikleri ama ortalıkta olmaları bile güzel bir şey.