Herkese merhaba. Başlıktan da anlaşılacağı üzere, bu başlıkta gönlünüzden geçen herhangi bir konuda dile getirmek istediklerinizi paylaşabilirsiniz. Ülke gündeminden müzik dünyasına, son komik videolardan ligdeki son gelişmelere kadar ister suya sabuna dokunan, ister havadan sudan konularla köşemizi renklendirmenizi arzu ediyoruz. Tek ricamız, yorumlarınızı kimseyi kırmayacak, kendinizi hapse attırmayacak ve sitemizi kapattırmayacak içerikle şekillendirmeniz.
Hepimize mutlu ve özgür günler dilerim.
Images and Words > Scenes From A Memory > Awake > Train of Thought > Six Degrees of Inner Turbulance > Octavarium > Falling into İnfinity > A Dramatic Turn of Events > Dream Theater > When Dream and Day Unite > The Astonishing > Black Clouds Silver Linings > Distance Over Time > Systematic Chaos
09.06.2020
@deadhouse, bunu görünce aklıma geldi de, katlanıp baştan sona dinleyebildiğim tek DT albümü Train of Thought. Diğerlerinden tek tek şarkı biliyorum sadece.
Beyler, liste yaparken mümkün olduğunca ayrı yazmayıp önceden aynı grubu yazanları cevaplayalım ki kavga çıksın. Buna dikkat edelim lütfen.
09.06.2020
@ismail vilehand, ahah aynen, didişme adabına riayet edersek istediğimiz huzursuzluğa kavuşabiliriz.
09.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu, Tartisma konusu olarak acilsa aslinda fena olmaz.
09.06.2020
@tahsin, buradan yürüsün bence. Ayrı başlık açmaya gerek yok, zaten baya katılımlı şekilde ilerliyor.
Bir kişiden soru gelmiş ti ama öbür sayfada kaynamış olabilir. Aborted’a sorusu olan varsa buraya yazabilir.
Morbid Tales > To Mega Therion > Monotheist > İnto the Pandemonium > Vanity/Nemesis > Cold Lake
Burzum>Mayhem>DSO>Darkthrone>Marduk>mgla>Gorgoroth>Kriegsmaschine>Dark funeral
War never changes
Pierced from Within > Effigy of the Forgotten > Breeding the Spawn (prodüksiyonu düşünmezsem. düşünürsem sonuncu) > Despise the Sun > Souls to Deny > Suffocation > Blood Oath > …Of the Dark Light > Pinnacle of Bedlam
Testimony of the Ancients > Consuming Impulse > Malleus Malleficarum > Spheres > Hadeon > Obsideo (Doctrine’i dinlemedim)
09.06.2020
@İlker, Resurrection Macabre’ı koymayı unutmuşum ama dinlemeyeli de o kadar oldu ki hiçbir şey hatırlamıyorum. Ya en sona ya da Obsideo’nun önüne yazardım herhalde.
Character>damage done> mınds ı>the Gallery >projector>haven>fiction>skydancer>atoma>construct>we are the void
Eye of every storm>a sun that never sets >times of grace>souls at the zero>through silver in blood >given to the rising>honour found in decay>fires within fires
Yellow&green>blue record>red>purple>gold&grey
Yapılan bazı sıralamaları ‘millet ne cigaralar içiyor aq’ kafasıyla okuyorum…cidden inanılmaz…
09.06.2020
@P L A G U E, Burzum sıralaması rica etsem?
09.06.2020
@deadhouse, tabii ki:
Hvis lyset tar oss > Filosofem > Burzum > Belus > Det som engang var > Hliðskjálf > Fallen > Dauði Baldrs > Umskiptar > Sôl austan, Mâni vestan > The Ways of Yore > Thulêan Mysteries
Anatolia > Unspoken > Bir > Trail Blazer > Pentagram > MMXII
Red Album > Blue Record > Purple > Yellow & Green > Gold & Grey
Portal
Vexovoid>svarth>ıon>sepia>outre
Over Bjoergvin graater himmerik > Hordalands doedskvad > Noregs vaapen > Nattestid ser porten vid > Taake > Stridens hus > Kong vinter
Monolith > Anthropecene > Death A.> Rarities > Harvest > Karma > Humanure
Killing > Traitors > Heirs > Discordia >Retaliate > Rituals
arz ederim
09.06.2020
@bilmez kişi, Bence
Monolith> Death Atlas >Athropecene
10.06.2020
@Börbır, saygı duyarım 🙏 Kişisel kıstasım artık hangisini sıklıkla dinlemeye meylettiğim oluyor, bugün misal sırf özlediğim için Humanure dinledim huzurla
Axioma Ethica Odini > Ruun > Vertebrae > E > Below the Lights > İsa > RIITIR > Eld > Monumension > Bloodhemn > Mardraum: Beyond The Within > Vikingligr Veldi > Frost > In Times
The Dark Side of The Moon > (Tartışmasız) The Wall > Animals > Meddle > Wish You Were Here > A Saucerful of Secrets > Ummagumma > The Division Bell > The Piper at the Gates of Dawn > Atom Heart Mother > The Final Cut > Momentary Lapse of Reason > The Endless River
09.06.2020
@deadhouse, pek çokları için kabul edilemez olabilir ama yazayım.
“The Dark Side of The Moon” ve “The Wall”u 2000 yılında birer kez dinledim. Onun dışında Comfortably Numb ve Wish You Were Here şarkılarından haberdarım ama hakim değilim.
Pink Floyd’la olan ilişkimin sonuna geldik.
09.06.2020
@deadhouse, Wish You Were Here >>>>>>>>>>>>>>>> The Dark Side of the Moon > Animals > Meddle > The Wall > A Saucerful of Secrets > devamıyla uğraşamadım
09.06.2020
@deadhouse, ben Syd Barrettçıyım. Çok iddialı olacak belki ama sonraki albümlerin toplamı bir The Piper at the Gates of Dawn etmez bence. Syd Barrett bambaşka bir boyuttaydı.
reservoir dogs>pulp fiction>inglourious basterds>django unchained>the hateful eight>jackie brown>once upon a time in hollywood>kill bill(s)>death proof
koloss>obzen>catch 33>nothing>destroy erase improve>the violent sleep of reason>chaosphere>contradictions collapse
the joy of motion>animals as leaders>the madness of many>weightless
surfing with the alien>the extremist>crystal planet>black swans and wormhole wizards>super colossal>engines of creation>joe satriani>flying in a blue dream>time machine>strange beautiful music>professor satchafunkilus and the musterion of rock>shockwave supernova>unstoppable momentum>is there love in space>shapeshifting>what happens next>not of this earth
alien love secrets(ep)>the ultra zone>passion & warfare>sex & religion…
hatebreeder(best album ever)>follow the reaper>something wild>hexed…
symbolic>individual thought patterns>spiritual healing>the sound of perseverance>human>leprosy>scream bloody gore
irreligious>wolfheart>sin&pecado>extinct>the antidote…
lotus>lykaia>tellurian>cognitive
true obsessions>introduction>scenes>…
the maze>out of nowhere>melt down>aerial visions…
Mandylon > Nighttime Birds > if_then_else > home > the west pole > how to measure a planet > Souvenirs > Disclosure > Afterwords
Don’t Break The Oath > Melissa > The Beginning > Time > İnto The Unknown > İn The Shadows > Dead Again > 9
Interstellar> the prestige> inception> following> memento> batman begins> the dark knight rises> the dark knight> insomnia> dunkirk
Revenge of the sith> empire strikes back> rogue one> the mandalorian> attack of the clones> a new hope> the phantom menace> return of the jedi> diğerlerini reddediyorum
Guy ritchie> tarantino
Andrew niccol> steven spielberg
Hadi bahalım. Kamooon.
09.06.2020
@Twat, the prestige> memento > dunkirk > inception > Interstellar > batman begins > following > the dark knight > insomnia > he dark knight rises
Denis Villenueve > Christopher Nolan
Incendies > Enemy > Blade Runner 2049 > Sicario > Arrival > Prisoners > Malestrom > Polytechnique
09.06.2020
@Ugur, “Denis Villenueve > Christopher Nolan” yup, katılıyorum.
Prisoners biraz daha yukarıda olabilir bende, arrival’ı bir sevemedim gitti onun dışında iyi liste.
Ayrıca dolar üçlemesi> godfather üçlemesi diyen azınlıkttanım.
The Sound of Perseverance>Human>Symbolic>Invidual Though Patterns>Leprosy>Spiritual Healing>Scream Bloody Gore
Feel the Steel > Live From Lexxi’s Mom’s Garage > Balls Out > All You Can Eat > Lower the Bar > Heavy Metal Rules
Gelmiş geçmiş en iyi gitaristin TheDooo olduğunu düşünmeye başladım.
https://youtu.be/PFCAj22nC4U
https://youtu.be/GHy1tlZnr7E
Adam her şeyi ama her şeyi çalıyor yahu. Elemanın içine bütün gitaristler kaçmış sanki. Pop, rock, metal, soundtrack, klasik müzik.. onun için fark etmiyor. Rastgele bir animenin müziğini söylüyorsun kendi bestelemiş gibi eksiksiz çıkartıyor. Bu nasıl kulak aq. Robot olduğundan şüpheliyim. Piyanoda da yardırıyor. Nadiren şarkı söylüyor, bakıyorsun sesi de mükemmel. Esprili, eğlenceli de. Zaten hayranları bilir, kafası yoktur.
Herman Li şu ana kadar gördükleri arasında kendi solosunu en iyi çalan kişi olduğunu hatta TheDooo’dan ders alması gerektiğini esprili şekilde söyledi geçen.
Ayrıca kendisi en çok çük görmüş gitaristtir ama oraları kesiyor.
10.06.2020
@Raddor, ne zaman denk gelsem birkaç videosunu izliyorum, bu adama “şunu şunu çal” deyince onu çalmadığını/çalamadığını hiç görmedim. Gerçi oraları kesiyor olabilir ama yine de her türde çalıyor ve hatasız, çok temiz çalıyor
11.06.2020
@Rust in Peace., ben bir kere gördüm, çok şaşırdım. “O parçayı bilmiyorum bir dakika” dedi. Telefonundan açtı dinledi. Sonra kusursuzca çalıp bir de üstüne mükemmel doğaçladı. Üstelik sadece muhteşem çalmakla işi bırakmamış. Kendi müzikleri de bayağı iyi.
Bir de Omegle’da kendisini tanıyan çok hayranı var ve karşılaştıklarında verdikleri heyecanlı tepkileri çok iyi ya. “Bilmemne animesinin opening’ini çal.” diyorlar. “Hangisi yüzlerce açılışı var o animenin.” diyor. “Nınını diye başlayan.” deyince ha tamam diye direkt yardırıyor manyak herif.
Yemeden içmeden tüm gününü elinde gitarla dünyadaki bütün anime, film, dizi, oyun ve müzikleri tüketerek geçirdiği bir hayatı var herhalde.
Her black metal sarkisinin altinda “They sound like mgla” yazan muhakkak en az bir kac kisi var. Ben hayatimda bu kadar cahil, itici bir hayran grubu gormedim. Rick and Morty hayran gruplarina cok yukleniyorlar ama benim gordugum en net kanser kitle mgla hayranlari. He babacim turu de onlar buldu zaten dogrudur.
10.06.2020
@Alondate, Mgla eşsizdir. Anlayamazsın sen ve senin gibiler heilllll seytannnnn diye bağirin
10.06.2020
@Alondate, 2015′te Black metali keşfeden 14-21 yaş arası kitle herhalde. Bunların abileri, dayıları onlara Nattens Madrigal falan dinletse bir silkelenirler.
10.06.2020
@Alondate, hastaneyi de onlar getirdi ambulans yoktu be…Bu arada mgla gerçekten aşırı abartılmış.
Defiant imagination>Day into night>forever
Ne olurdu birkaç albümün daha olsaydı be quo vadis
Cahil cesaretiyle Bolt Thrower albümlerini sıralamaya girişmiştim. Nasıl bir işe bulaştığımı fark etmem çok sürmedi, akıl sağlığımı kaybedeceğimi anlayınca vazgeçtim.
ulan müzik ne güzel şey. ulan metal ne güzel şey. bu listeler bana bunu dedirtti sadece.
Ayık olun. https://youtu.be/ozutH0PuRiE
Şurada “68 benzeri yeni bir politik dalga gelir mi?” diye yazmıştım.
Ve geldi! ABD’deki protestolar ’68′dekinin boyutuna ve tarihsel önemine ulaşmış görünüyor.
Kitle hareketleri kendiligindenlik-öncülük bağlamında değerlendirilir ve Gezi gibi kitle hareketlerinin kendiliğinden karakterinin olumlu bir politik bir sonuç doğurmayacağı iddia edilir. Genel olarak da böyledir. Politik bir örgütlenmenin yönlendiriciliği olmadan kitle hareketlerinin sonuç alması çok zordur.
Ama ABD’deki bu hareket şaşırtıcı derecede başarılı bir pratik sergiliyor. Bir kere aptal metropol hareketleri gibi kategorik olarak şiddeti dışlamıyor. Olumlu anlamda çok güçlü bir barbar dinamiğine sahip. Muhatabına dişini göstermeyi biliyor. Siyah hareketi olması sebebiyle bu beklenmedik bir durum değil. Esas ilgi çekici olan şiddet sarmalına boğulmaması. Şimdiye kadar şiddet-meşruiyet dengesini kusursuza yakın şekilde kurdular. Ayrıca hedef ölçeğini de sürekli büyütüyorlar. Kristof Kolomb’a yönelinmesinden de anlaşılacağı gibi, sadece ırkçılığı değil sömürgeciliği de hedef almış bulunuyorlar. ABD rejiminin revizyonu yönünde çok ciddi bir basınç oluşturmuş durumdalar ve seçimlerin de etkisiyle demokratları ciddi şekilde etkiliyorlar. Toplumu kutuplaştırmış olmaları Trump’ı alabildiğine ırkçı bir çizgiye çekilmek durumunda bırakıyor. Toplumun geneline hitap edebilmek gibi bir iddiası dahi yok. Bu sayede de devrilme noktasına gelmiş durumda. Bu eylemlerin başlamasından önce seçimleri kazanacağı söyleniyordu. Son anketlerde ise % 15 civarı geride.
Birçok yerde polis alandan çekilmeye başlamış. Peki bu neyi tetikliyor? Seattle’ın göbeğinde komün kurdular, daha ne olsun: https://en.m.wikipedia.org/wiki/Capitol_Hill_Autonomous_Zone
Bu iş nereye varır kestirmek çok zor, ama hareketin önü bayağı bir açık.
12.06.2020
@Emre, Abartmışsın. Yazdıklarının çoğuna katılıyorum ama “68 hareketi gibi oldu” demek için aşırı erken. 68 gibi olduğu yok. Her komün kurulan yere de 68 gibi oldu desek işimiz yaş.
12.06.2020
@deadhouse, komünden yola çıkarak söylemedim. Eylem niceliği olarak ’68′i yakaladığı açık bence. Bunda tartışılacak bir şey olduğunu düşünmüyorum. Niteliksel etki olarak ise eylemin henüz 2 haftalık olduğunu göz önüne almak lazım ve bu kadar kısa sürede bile siyahların toplumsal konumlarında ciddi iyileşmeler sağlayacağını gösterdi bence. Zaten ABD’de konuştuğum herkes (ki akademisyenlerden falan bahsediyorum) benzer şekilde düşünüyor. Tabii yeni bir koronavirüs dalgasının eylemlere belli oranda zarar verme ihtimali de mevcut.
12.06.2020
@Emre, Avrupalı akademisyenlere de sormak lazım. Malum, 68 Paris’te ortaya çıktı. Siyahların toplumsal konumlarında da bir iyileşme sağlanmaz bence. Yılda 700 siyah polis kurşunuyla ölüyor. Floyd olayı ekranlara yansımasaydı bir şey olmayacaktı. Artık kameralar önünde öldürmemeye dikkat edecekler. Irkçılık nefretle ilgili bir şey. Nefreti yok etmedikçe ırkçılık yok olmaz. Bir de tabii işin sınıfsal durumu var. Bu açıdan bakıldığında günümüzde siyah, sarı, beyaz diye bir şey yok. Parası olan, statüsü olan var, bir de parasız, vasıfsız insanlar var. En temel problem bu. İkinci kategoridekiler beyaz olsa ne olur, yine de insan yerine konulmuyorlar.
13.06.2020
@deadhouse, Bu sınıfsal çelişki meselesi solun tarihsel yanılgısı bence. Marx işçilerin ücretli köle olduğunu, sisteme dahil edilemeyeceklerini savunuyordu. Bu uzlaşmaz çelişki kapitalizmin sonunu getirecekti. Peki ne oldu? Toplumu bölen bu yatay çelişkinin yanında dikey çelişkiler de vardı. Sömürgeler karşısında işçi ile patronunun çıkarları bal gibi de birdi. Sömürgelerden gelen sınırsız kaynaklar işçilere biraz koklatılınca kapitalizmin mezar kazıcısı denen işçiler sistemin tabak yalayıcısına dönüverdiler.
Sırf ezilen pozisyonunda olmanın beyaz ile siyahı bir araya getirmediği, hatta ellerine fırsat geçse ilk gruptakilerin ikincileri bir kaşık suda boğacakları apaçık bence. Bu yüzden sadece nesnel olarak ezilen pozisyonunda olmaya odaklanmak çok yanlış bence. En azından apolitik.
13.06.2020
@Emre, Melbourne’de 200 ırktan fazla insan yaşıyormuş. Neden çok huzurlu bir yer gibi görünüyor? Ortak çıkarlar olunca kimse sen siyahsın, o sarı, diğeri beyaz demiyor. Bir kaşık suda boğar meselesine katılıyorum. Ancak ortak çıkarları, parasal durumların insanları -zorunlu- da olsa eşitlediği bir gerçek. İçinden nefret edebilir, ama dıştan sike sike saygı duyuyor. Bence ırkçılık bilim kurgu teorileri gerçekleşene devam edecek. (tüm insanların dış görünüş olarak tek tip olması)
13.06.2020
@Emre, buna gerçekten inanıyorsan bu dünya senin için oldukça acımasız bir yer. bunların hepsi kasım seçimleri için turnusol kağıtları. ne komünü? geleceğin yönetim sistemi meşruti oligarşidir.
13.06.2020
@necrobutcher, ben dünyanın gittikçe daha distopik bir yer haline geleceğini düşünüyorum, ama bu illa senin dediğin gibi meşruti oligarşi ile neticelenmek durumunda değil bence. Rejimler görece demokratikleşmek durumunda da kalabilirler pekala. ABD örneğine bakarsak, bu eylemler ve Bernie Sanders’ın kılpayı başkanlık yarışının dışında kalması böyle bir dinamiği gösteriyor. Ayrıca ABD’de doların küresel egemenliğinin oldukça kısa sürede ortadan kalkacağı konuşuluyor. Bu da neredeyse mutlak olarak ABD’nin “imparatorluk” pozisyonunu yitirmesi demek. Daha dengeli bir iktidar dağılımına sahip bir dünyada farklı şeyler gündeme gelebilir.
14.06.2020
@Emre, yoo öyle değil.
14.06.2020
@Emre, https://www.youtube.com/watch?v=dhnepK1eFmk 68 hareketine bakın bee, ne kadar da bilinçli ve dengeli bir topluluk
14.06.2020
@Salata, ’68′lilerin başvurduğu şiddetin yanında bu hiçbir şey. ’68′de dünya kadar silahlı örgüt kuruldu.
14.06.2020
@Emre, Dikkat çekmek istediğim nokta şiddetin boyutundan çok bu topluluğun ve protestoların bilinçsiz ve ahmak olması benim gözümde. Bu kitleden de, amerikan yobazı sağcı kitleden de o kadar nefret ediyorum ki, hepsi silahlanıp çatışmaya girip birbirlerini öldürseler çok mutluluk duyardım bundan
@deadhouse’un Xibalba kritiğinin altında sormuş olduğu “porno zararlı mı?” sorusuna çok uzun cevap yazmak istedim. Çünkü bence önemli bir mesele. O yüzden konuyu buraya taşımayı daha doğru buldum. Belki bu batağa saplanan bir kişiye bile biraz olsun faydam dokunur.
Cevabım kesinlikle zararlı olduğu yönünde. İnsanın kendisine verdiği büyük bir zarar. Porno izleyen insan sapık falan değil bence. Hangi uç kategorileri izlerse izlesin sapıklık olarak görmüyorum. Basit keyfi bir tatmin aracı. Yalnız ne kadar zararlı olduğunu fark edebilmek için bırakmak gerekiyor. Bırakmadan önceki halinle bıraktıktan sonraki halini kıyasladığında fark ediyorsun nasıl hayatını mahvettiğini.
Kendimden biliyorum tabi ki. “Ne var bunda keyfi olarak izliyorum, istersem izlemem olur biter.” derdim. Öncelikli olarak zamanımı çaldığını fark ettim. Bir diğer önemli zararı da özgüveni ciddi zedelemesiydi. Bu özgüven meselesini az sonra biraz daha açacağım.
İlk büyük darbeyi bırakma kararını verdikten sonra aldım. Çünkü bırakamadığımı fark ettim. “İstersem izlemem olur biter” düşüncemin gerçek olmadığını anlamam beni büyük yıkmıştı. Ne yaparsam yapayım bırakamıyor geri dönüyordum. Büyük sözler verip tekrar başa döndüğümü gördükçe öz saygımı kaybettim. Bir uyuşturucu bağımlısından çok da farklı olmadığımı gördüm. Büyük bir nefret kazanmıştım pornografiye karşı. Zamanla bunu kullanmaya başladım. “Oğlum sen heteroseksüelsin lan! Bu kadar çok yarak görmen normal mi aq!” diye kendime sövdüm ve bir süre sadece lezbiyen videolara geçiş yaparak idare ettim. Bu şekilde zamanla tamamen koptum. Bu taktiği bir yere yazın hahah.
Özgüven meselesine dönersem. Pornografi izlemek tam bir gavatlık arkadaşlar. Sürekli olarak aşırı derecede beğendiğiniz kızları birilerinin düzdüğünü izleyerek geçirdiğiniz godoş bir hayatınız var. Bu etkilemiyor gibi gözükebilir ama bilinç altınız bundan etkileniyor. Özgüveniniz öz saygınız azalıyor. Halbuki bu ikisi hayatta bir insanın mutlu hissedebilmek için sahip olduğu en önemli iki unsurdur. Bağımlılık derecenize göre normal yaşantınızda gördüğünüz pek çok şey size sürekli pornografik şeyler çağrıştırır. Örneğin konulu seviyorsanız pizzacı görürsünüz ve beyniniz direkt onu pornografiyle eşleştirir. Berbat bir yaşamdır.
En kötüsü de yaşının ilerlemeye başladığını fark etme şeklindir. İzlediğin filmlerde gördüğün hatunun bio’suna bakarsın doğum tarihinde 1996 yazar. “Vay anasını 96′yı dün gibi hatırlıyorum. O zaman doğan birini izleyerek mi tatmin oluyorum şimdi?” dersin. Bunlar zamanla ’97 olur, ’98 olur, ’99 olur. Neyse ki 2000′i görmeden bırakmışım.
Başka bir zararı da beyne yüksek dozda dopamin salgılatmasıdır. Bu nedenle bağımlılık yapar. Dopamin reseptörleri körelir. Dopamin reseptörlerinin körelmesi analitik zekayı düşürür, aşırı duygusallaştırır, hayatın geri kalanından alınan zevkten çalar ve tembelleştirir. Diğer işleri, özellikle yapmanız gereken fakat sıkıcı olan işleri yapmak zor gelir. Erteleme hastalığına sebep olur. Dopamin reseptörlerinin körelmesi demek obsesif kompulsif bozukluk, bipolar bozukluk, depresyon gibi rahatsızlıkların başlangıcı demektir. (bence yeterince korkuttum :))
Bir diğer mesele de erkekler için testosteron kaybıdır. Testosteron özgüven hormonudur, erkekliktir, reisliktir, heavy metaldir. Pornografi demek mastürbasyon demektir. Ben mastürbasyonun da mümkün olduğunca yapılmamasından yanayım. Orgazm gibi zevklerin en büyüğünü kendi kendine ödül olarak istediğin zaman verebilmek dopamin dengesini en çok sarsan şey olmasının yanında testosteron kaybı demektir. Kilometre öteden testosteronu yüksek olan adamı tanırsınız dimdik duruşundan ahah. Siz fark ediyorsanız karşı cins kesin fark edecektir. Neden bu kaybı sürekli kendinize yaşatasınız. Zaten ben kızların bir şekilde pornografi izleyen erkekle izlemeyeni de ayırt edebildeklerini hal ve hareketlerinden midir bakışlarından mıdır bilmem, bir şekilde sezdiklerini düşünmüşümdür.
Ben nadiren pornografi izleyen olduğunu pek zannetmiyorum. Sanırım hiç izlemeyen çok az bir kesimle en az iki-üç günde bir izleyen büyük bir kesim var. İkinci gruptakiler bayağı bağımlıdır. Bu yazıyı da ikinci gruptakiler için yazdım.
Pornografi bireyin özgüveninde, öz saygısında, çekiciliğinde büyük kayıba, kararsızlığa, tembelliğe, takıntıya, negatif ruh haline, duygusallığa sebep olur, zamanından çalar. Ben izlemediğim için acayip mutluyum. Hiç izlemediğim aklıma geldikçe bile mutlu oluyorum hahah. Abartmadığımı anlamanız için tamamen bırakmanız gerekiyor. Bu kadar uzun yazmamdan da anlamışsınızdır ki bu meretten uzak durmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Hepimize piksellerden değil hayattan zevk almamızı temenni ederim. :)
14.06.2020
@Raddor, Samimi ve uzun yazın için teşekkür ederim. Hocam ben politik ve teorik olarak pornoya da fahişeliğe de reklam, medya, popüler kültürdeki seks özendirmesine de karşıyım. Bu saydıklarımın tümü gerçek cinselliğin düşmanıdır. Porno zararlı olabilir, fakat insanlık tarihi kadar eski olan fahişelik de zararlıdır. Cinselliği ortadan kaldıran şeylerdir bunlar. Medya, popüler kültüre hiç girmeyelim şimdi. Modern dünya, insan doğasına aykırı olan şeyleri, insan doğasının ayrılmaz bir parçasıymışcasına ölçüsüzce ve faşistçe yeniden üretti. Bu yaklaşım cinselliği de bitirmiştir, insanlığı da.
14.06.2020
@deadhouse, “Modern dünya, insan doğasına aykırı olan şeyleri, insan doğasının ayrılmaz bir parçasıymışcasına ölçüsüzce ve faşistçe yeniden üretti.”
Öyle gerçekten. Normalde doğamızda olmamasına rağmen ayrılmaz bir parçamız haline gelen ne kadar da çok şey var. Müzik bile buna dahil. Her şeyin dozu vardır fakat bazılarında ölçüyü o kadar kaçırıyoruz ki. Bir yandan da sürekli yeni bağımlılıklar türemeye devam ediyor hayatımızda.
Örneğin son çıkanlardan; ASMR bağımlılığı.
14.06.2020
@Raddor, ASMR diye bir şey hiç duymamıştım, google’layıp ne olduğunu görünce ekrana bi süre kafamın üstünde soru işaretleriyle bakakaldım.
Bu tarz videolardan hoşlanan kimseye bir şey demiyorum da ben yine de böyle bir şeyden keyif alınıp uzun uzun dinlenmesine şu an için anlam veremedim.
15.06.2020
@Raddor, O videolar beni tam tersine gerdi ve rahatsız etti. Rahatlamak için başka insancıl yollar da var.
14.06.2020
@Raddor, sanırım bu yorumdan sonra ben de bırakacağım. Anlattığın etkileri bilmiyor değildim, ama bu şekilde yazınca bi değişim ihtiyacı hissettirdi. Bağımlısı olmamama rağmen bahsettiğin ruhsal ve fiziksel etkileri bana da yaşatıyor. Halihazırda 4 yıldır mücadele ettiğim dirençli depresyonum var. Son 2 yılda ataklardan ve kaygılarımdan kurtulmaya başlasam da, yine bu süreçte odaklanma, öğrenme kapasitemde ciddi azalma oldu. Aynı şekile savsaklama alışkanlığım(procrastination) da tavan yaptı denebilir. Yangına körükle gitmeye hiç gerek yok
14.06.2020
@Canoir, yalnız bırakmak isteyenlere yukarıdaki tavsiyemi biraz açarak yineleyeyim. Bir anda bırakmak çok zor. Geri dönerseniz “hani bırakmıştım ya kendime verdiğim sözü dahi tutamıyorum.” şeklinde kendinize saygınızı yitirebilirsiniz. Bir değil, iki değil, onlarca kez tekrarlanabiliyor bu başa dönme olayı ve takıntı haline getirebiliyorsunuz. Benim tavsiyem zorlamadan bırakın. Çok izleyesiniz gelirse pişmanlık duymadan izleyin. Fakat azaltmaya, yumuşatmaya çalışın.
“Kesinlikle izlemeyeceğim.” dediğinizde kesinlikle bir daha izliyorsunuz. “İzlemek istersem izlerim ama artık başkalarının yaptığı seksi izlemek bana bir şey ifade etmiyor, keyif vermiyor, bana göre değil.” deyip doğal sürecine bırakırsanız bir bakmışsınız bir süre sonra aklınıza bile gelmemiş.
Dediğim gibi kendinize çok yüklenmeyin. Porno izlemek sapıklık falan değil. Kadınlar bile izliyor (izlemiyoruz deseler de). Bu yazım iki cinsiyeti de bağlıyor. İsteyen seyretmeye devam edebilir fakat bırakırsanız çok şey kazanacaksınız.
15.06.2020
@Raddor, “kadınlar bile” derken?
15.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu, abi genelde kadınların hiç izlemediği düşünülür. Hiç çaktırmazlar çünkü. Hatta bir şekilde konusu açılsa “sapıklık ya” diye tavır takınırlar. Sevgilin bile “aşkım arkadaşlar göstermişti öyle izlemiştim biraz, iğreeenç.” diye tepki verir. Bu nedenle bu konu genel çerçevede hep erkeklerle alakalıymış gibi gözükür. Bu sert tutumları hali hazırda bu konuyu kafaya takmış erkeklerin kendini daha kötü hissetmesine yol açabilir. O yüzden ‘kendinize çok yüklenmeyin, kadınlar bile izliyor’ diye yazmayı gerekli buldum.
15.06.2020
@Raddor, feto okulunda okumuş bir kız arkadaşımın bana söylediğine göre, o okullardaki kızlar deli gibi “yaoi” izliyormuş. Yaoi de gay hentaisiymiş. Öğrendiğimde uzun bi süre anlam verememiştim.
“Kadınlar bile” kısmını okurken ben de takılmıştım. Niyetinin ne olduğunu çözsem de kullanılan dil biraz yanlış hocam.
Ulan sabaha kadar impale nazareth, gut, cannibal corpse, decapitated övecek adamlarız; neler konuşuyoruz.
15.06.2020
@Canoir, “bile” kelimesi aslında yüceltmek için de aşağılamak için de kullanılabilen bir kelime. “Steve Vai bile çalamaz o parçayı sen nasıl çalacaksın?” Steve Vai’yi yücelttik. Parçanın zorluğunu da yücelttik. “Osman bile geçmiş o dersi.” Osman’ı aşağıladık. Dersi de aşağıladık, Osman’ın dahi geçtiği bir ders.
Ben yukarıda “kadınlar bile” yazarken kadınları yüceltme anlamında kullandım. “Kadınlar gibi bizle kıyaslandığında kötü alışkanlıklardan uzak durma konusunda daha yüce olan cinsiyet dahi pornografi izliyorsa siz kendinizi o kadar germeyin.” dedim. ‘Bile’yi kullanmak yerine “kadınlar ‘da’ izliyor.” şeklinde geçebilirdim fakat bu vurguyu yapmak istedim.
Aynı kelimeyi küçümseme anlamıyla kullandığımı varsayalım. “Kadınlar gibi aşağı bir cinsiyet dahi izliyor.” Böyle demek istemiş olamam. “Bıraksanız daha iyi fakat izlediğiniz için de kendinizi sapık olarak görmeyin.” diye gaz verirken izleyenlere örnek olarak daha aşağı bir örnek vermiş olsam paragrafta anlatmak istediğim şeyle anlam bütünlüğünü bozmuş olurdum. :)
15.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu, bence cinsiyetçi bir şekilde dememiş onu. Porno genelde erkeklerin izlediği (ya da öyle bilinen) bir şey, kadınların izlemesi biraz daha garip geliyor. Farklı olan dikkat çekiyor yani.
14.06.2020
@Raddor, Çok haklı bir yazı olmuş gerçekten, tebrikler :)
15.06.2020
@Raddor, Yazdıkların %99.9 doğru.Tecrübeyle sabittir.Bırakması aşırı zor bir durum.En çok da insanı “nolacak ya” düşüncesi zorluyor ancak bir şekilde sıyrıldığında giden vaktin geri gelmeyeceğini anlıyorsun ya işte o çok tatsız oluyor.
15.06.2020
@Raddor, 12 yaşımda keşfettim aradan 20 sene geçmesine rağmen halen kumarbaz gibi uyuşturucu bağımlısı gibi uslanmaz bir kölesi oldum. Kesinlikle yakınından bile geçmeyin. Sen zaten yazılabilecek her şeyi yazmışsın. Bırakamadığım şeylerden birisi küfür diğeri bu lanet şey. Sigarayı bile tak diye bıraktım ama bu öyle böyle değil. Beynimin uyuştuğunun falan bilincine varıyorum arada hızlı hızlı başka videolar arasında geçerken. Strese giriyorum girdiğim zaman içerisinde avucumun içerisine fazlaca saç dökülüyor normale oranla. Genç arkadaşlar lütfen bulaşmayın.
Bi süre sonra hızınızı alamayıp scat, zoofili, necro vb. şeylere giriliyor. Son yazdığım kategoriler sadece meraktan baktım ama bazılarının gidip bundan hoşlanıp oralara takılı kalacağı insanın doğasına aykırı noktalara geleceğinizi şiddetle hatırlatıyorum. Sigaradan, kumardan onun bunun zararından bahsederler hep ama en büyük bağımlılık bu.
15.06.2020
@Raddor, süper berrak ve neredeyse her kelimesinin altına imza atabilceğim bi özet, tebrik ederim.
15.06.2020
Açıkçası bu kadar uzun yazmak bu sefer biraz yordu beni. O yüzden cevap veremedim herkese ama teşekkür ederim tebrikleriniz için. Bir yandan işim de devam ediyordu fakat zararlarını ve kurtulma yollarını bu kadar deneyimlemişken ve konusu açılmışken hakkında bir şeyler yazmasam kötü hissederdim. Eğer biraz faydam veya desteğim olduysa ne mutlu bana. Ben iyi ki kritik vesilesiyle bu konu açıldı diyorum. Sevdiğim bir kitleyle pornografinin zararları hakkında konuşmak iyi geldi. Yalnız bir yandan müzik konuşmayı da çok özledim ama sanırım birkaç gün gözümü dinlendirsem iyi olacak.
@deadhouse, peki toplum içinde seksi özendiren kıyafetler giyen insanlara ne dersin?
14.06.2020
@Şafak, İlkel kabileleri bilirsin. %90′a hatta % 100′e varan çıplaklık var ve bu onları tahrik etmiyor. Akıllarına dahi gelmiyor. Çünkü kültürel kodlarında ve doğada her şey çıplak ve onlar bunun doğal olduğunun farkında. Kıyafetler de aynı şekilde bizim kodlarımıza seksi çağrıştıran simgeler olarak yerleştirildi. Aslında kıyafetler seksi değil, beynimiz o şekil programlandırılmış sadece. Bundan kurtulmak insanların elinde. Kimisi çarşaflı birini seksi bulur, kimisi türbanlı, kimisi tangalı. Kimisi pantolon, tişört giyen birini seksi bulur. Eğer insana salt seks objesi olarak bakarsak ne giydiğinin ya da ne giymediğinin bir önemi yok. Tahrik olmak istersek her türlü oluruz. Bu, insanın tercihleriyle, yaşama bakışıyla, öncelikleriyle, kendi cinselliğiyle nasıl başa çıkabildiğiyle ilgili. Geri kalan şeyler ıvır zıvır.
14.06.2020
@deadhouse, Bu bakış açısıyla düşünmemiştim hiçbir zaman, teşekkürler cevabın için. Yine de kalça, göğüs gibi kadında belirleyici olan uzuvların erkeğin zihninde kültürden bağımsız olarak bir çekiciliğe sahip olduğunu kabul edersin. Ben bir kadının toplum içinde karşı cinsini en zayıf noktasından vurarak puan toplamaya çalışmasını hala anlamadım, anlamak ve normalleştirmek de istemiyorum. Toplum herkesin istediği gibi konuştuğu, davrandığı bir yer değil -kimse burnunu karıştırmaz, osurmaz, aklına ilk gelen sözü söylemez vs- peki herkesin istediği gibi giyinmesi neden bu kadar savunulur oldu? Bilirsiniz kadının medyada nesnelleştirilmesi (seks objesi haline gelmesi) ile ilgili tartışmalar kopardı bir zamanlar, bunlar yok oldu gitti. İnstagram gibi platformların açılmasıyla bu tartışmayı koparan insanlar da kendilerini ilgi çekici hale getirdikleri için kadın nesnelleşmiş veya seks objesi haline gelmiş artık kimsenin umurunda değil, hatta gördükleri ilgiden dolayı zevk alıyorlar. Bunun bir yansıması artık toplumda da tezahür etti. Tayt ile sokağa çıkmayı dahi meşru gören, bunu savunacak kadar alçak bir zihniyete evrilen ve her sunulanı köpek gibi kabul eden, dürüst olmasını bekleyeceğiniz insanları da kendi kümesine katmaya zorlayan -uyum sağlama yasası- bir bok çukuru olarak görüyorum toplumu ve bireylerini. İnsanlardan nefret eden biri olmamın -bu bir övünç değil, insan hayatını perişan eden bir tutumdur- en büyük sebebi bu.
15.06.2020
@Şafak, “Tayt ile sokağa çıkmayı dahi meşru gören, bunu savunacak kadar alçak bir zihniyet…”
Taytın ne olduğunu bildiğinden emin misin? Tayt şöyle bir şey. Bunun ne gibi bir sakıncası olduğunu düşünüyorsun? Çünkü gerçekten sakıncası olduğunu düşünüyorsan sıkıntı büyük. Profesyonel yardım gerekebilir.
15.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu, Ahmet abi tayt ile kastettiğim şey bu resimdekine kısmen benziyor. İnsanların 2-3 yıl öncesine kadar sadece içlik olarak kullandığı, kadının kalçasını ve vajinasını ayan beyan gösteren paçavradan bahsediyorum. Attığın resimde en azından kıyafetin şeffaflığını giderecek bir kalınlık var.
Ahmet abi beni sorunlu olarak nitelemen ve insanların nitelemeleri benim umrunda değil. Hatta gurur duyarım bundan. Bu yüzden bu tür imalar benim için birşey ifade etmiyor. Sadece bu sitede söylenen o kadar uç fikirlere bu tepkiyi vermeyip de bana neden verdiğini sorgulatıyor.
15.06.2020
@Şafak, seni sorunlu olarak nitelemedim. Sorunlu olan “tayt ile sokağa çıkmayı dahi” ifadesi, çünkü içinde eşimizin dostumuzun akrabamızın arkadaşımızın da olduğu; ülke genelinde milyonlarca, dünya genelinde milyarlarca kişilik bir insan grubundan bahsediyorsun. Üstelik bu kadar normal bir şeyi kabul edilemez bir sorun olarak gören seninle aynı düşüncede olmayan normal insanları da “alçak bir zihniyet” olarak görüyorsun.
Dilersen bu soruların cevaplarını başka yerde sorgula ve bu alçak zihniyetteki insanlardan birinin sitesinde zaman geçirme, çünkü bununla gerçekten gurur duyuyorsan; şu anda ailemin, arkadaşlarımın ve pek çok tanıdığımın namusuna leke sürmekte olan ve bana da “alçak zihniyetli” diyen biri olarak karşımda duruyorsun.
15.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu, Ahmet abi toplum içinde tayt giyenleri ahlaksızlıkla suçlarım ama namusları konusunda hiçbirşey söyleme hakkım yok, söylemedim de. Ve sen bana, “şu anda ailemin, arkadaşlarımın ve pek çok tanıdığımın namusuna leke sürmekte olan” biri deyince üzüldüm gerçekten. Bu tür bir ithama maruz kalmayı zul sayıyorum.
Konuya dönelim: Benim de sülalem de giyenler var, bunun böyle olması benim şahsi fikirlerimi değiştirmez. Bunu giyen birçok akrabamın olduğunu bilerek söylüyorum bunları.
Tayt giyerek sokağa çıkmanın nesi normal abi. Dostların, arkadaşların tayt giyerek sokağa çıktıklarında onlarca gözün onları taciz etmesi (toplumda peygambervari kişilikler pek yok maalesef) bir erkek olarak sana nasıl normal gelebiliyor?
15.06.2020
@Şafak, yazdıklarını düşündüğümde bence en vahim olan çok temel bazı konularda korkunç şeyler söylediğini fark etmemen.
Hayat “çevredekiler” üzerinden yaşanmaz. Bir insan başkalarına zarar vermeden, onların özgürlüklerini kısıtlamadan bir şey yapmak istiyorsa onu yapabilir.
Senin söylediğin bağlamda her erkek potansiyel ırz düşmanıdır ve senin kafandaki giyim şekline, artık her nasılsa, ona uygun giyinmeyen kadınlar da en hafif ifadeyle “yolludur” biraz daha sert ifadeyle “bazı şeyleri hak ediyor”dur.
Şafak, nasıl yetiştirildin bilmiyorum, seni tanımıyorum o yüzden olayı kişiselleştirmiyorum ama şu yazdıklarından anladığım kadarıyla ailemi ve sevdiklerimi senin yanına pek yaklaştırmamam gerekiyor. Çünkü her normal kadın gibi yeri gelince tayt, şort, etek giyen; normal birer birey gibi yazın askılı bluz giyen; mayo, bikini giyip denize giren insanlar. “STANDART KADIN GİYSİSİ” kavramını bu kadar tehlikeli ve tetikleyici görüyor olman çok sağlıklı gelmedi ne yazık ki.
15.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu,
“Bir insan başkalarına zarar vermeden, onların özgürlüklerini kısıtlamadan bir şey yapmak istiyorsa onu yapabilir.”
Bir insanın tayt giymesi veya mahrem yerlerini gösteren kıyafetler giymesinin erkekler üzerinde psikolojik zarar vermemesidir yaygın kanı, ama gördüğün gibi bana (belki benim gibi düşünen binlerce insana) psikolojik olarak zarar veriyor ve beni toplum arasında bulunmaktan haz etmeyen bir bireye çevirdiği benim özgürlüğümü de kısıtlıyor. Bu başklarına zarar vermenin kıstası nedir?
“Her erkek potansiyel ırz düşmanıdır”, doğru. Her insan potansiyel katildir de diyebilirdik. Bu potansiyeli bilfiile çevirmediğimiz için insanız zaten.
Kıyafet ile ilgili yorum yaparken bile sizleri incitmekten çekiniyorum, eleştirilerim geneldir lütfen kişisel algılamayın: Kıyafetler insanın aynasıdır, onu büyük ölçüde ele verir.
15.06.2020
@Şafak, “Bir insanın tayt giymesi” sana psikolojik zarar veriyorsa, bir psikolog veya psikiyatrdan yardım alır ve bu sorunu çözersin. Çünkü “bir insanın tayt giymesi” bir özgürlük bile değildir. “Bir insanın tayt giymesi”, bir insanın herhangi bir giyim aracını kullanarak giyinmesidir. Şu dediğin şeyin, bir kadının “erkekler kravat takmasın çünkü kravat ince uzun olduğundan aklıma sürekli penisi getiriyor, bu yüzden evden çıkamıyorum psikolojim alt üst oluyor” demesinden pek bir farkı yok. Bu kadının “erkekler kravat takmamalı çünkü özgürlüğümü kısıtlıyor” demesi mi normal yoksa “bende baya ciddi, derin bir sorun var; ben bunu profesyonel destek alarak çözeyim” diyerek sorunu tamamen kendinde araması mı normal?
Soru işaretiyle bitirmiş oluşum bunun bir soru olmasını gerektirmiyor. Bu retorik bir soru ve cevabı da belli.
Din konusunda da benzer bir rasyonaliteden sapma göstermiştin, bu konuda da “her erkek potansiyel ırz düşmanıdır” diyerek yine rasyonaliteden sapıyorsun. Kendi babanın, abinin, kardeşinin, amcanın, dayının, dedenin bir anlık bir kararla tecavüzcü bir katil olabileceğini düşünüyorsan; yakın bir akrabanın yarın size gelip “iyidir ne olsun, dün 3 kişiye tecavüz ettim ya canım sıkkın” deme potansiyeli olduğuna inanıyorsan; yahut kendinde bir an “şeytana” uyup sokaktaki bir kıza tecavüz etme potansiyeli görüyorsan o zaman en azından bana çok uzak bir kültürde, sosyal çevrede, eğitim ortamında yaşıyorsun demektir. Erkek cinsiyeti içerisinden tecavüz edenler olması, erkek cinsiyetinin %100′ünün potansiyel tecavüzcü olduğu anlamına gelmez. Şunları yazarken bile utanıyorum, gerçekten çok acayip kafalar var, bu yaşımda bunu gördüm.
Verdiğin örnekler ve ortaya koyduğun savların ne kadar uçlarda olduğunun farkında mısın? Bunun altında -kusura bakma ama- epey bir güvensizlik ve korku hissediyorum. Hayata dair hiçbir fikri olmayan, yaşam pratiği ve sosyal bir toplumda yaşamanın en temel yapı taşlarından bihaber; hep en ekstrem olanı örnek vererek kendi sıkıntısını normalleştirmeye çalışan bir söylemin var. Yine kişiselleştirmemeye çalışıyorum ama bugün şu sayfaya yazdıkların bende kaygı yarattı; bugün burada böyle şeyler düşünebilen biriyle konuşuyor olmaktan dolayı biraz üzüldüm, biraz da utandım.
Çünkü söylediklerinden çıkan şey; sen kendi hayatlarını yaşamaya çalışan akrabaların da dâhil senin kafandaki kıstaslara uymayan -ki bunun için her yaştan milyarlarca insan için son derece sıradan bir şey olan tayt giymek bile yeterli- HERKESE (milyarlarca insana) kötü gözle bakıyorsun. Bunu inkâr edemezsin, açıkça bunu dedin az yukarıda. Bu cüreti kendinde görüyor olman sadece üzücü değil, toplum adına endişe verici.
Yine aynı sebepten voleybol izleyemediğini (sonuçta erkeksin, bir sporcu manşet attığında psikolojik zarar görebilirsin), namussuz ve alçak insanlarla aynı ortamda bulunmamak için denize veya havuza gitmediğini de varsayıyorum. Dediklerin tam olarak bu sonucu veriyor çünkü.
“Tayt giyerek sokağa çıkmanın nesi normal abi. Dostların, arkadaşların tayt giyerek sokağa çıktıklarında onlarca gözün onları taciz etmesi bir erkek olarak sana nasıl normal gelebiliyor?”
Çünkü paranoyak değilim, obsesif değilim, sosyopat değilim; çünkü yakınlarım, çevremdeki insanlar makul hayatlar yaşıyorlar ve etraftaki olası kötü niyetlilerin varlığı yüzünden kendi özgürlüklerini kısıtlamak gibi bir manyaklığı hayatlarına sokmuyorlar.
15.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu, Ben bir kadının bilerek ve isteyerek mahrem yerlerini göstermesinden bahsediyorum , sen bir erkeğin kravatının kadını tahrik etmesi gibi alakasız ve “uç” bir örnek veriyorsun. Bu ikisini nasıl aynı kefeye koyabildin anlamadım. Bence benim irrasyonelliğimi saptamadan önce yazdıkların üzerinde biraz daha dikkatkli düşün Ahmet abi.
“kendi özgürlüklerini kısıtlamak gibi bir manyaklığı ”
Toplum içinde mutlak özgürlük diye bir şey yok, belirli bir miktar özgürlüğünü herkes kısıtlar. Bu kısıtlama içinde kıyafetlerin de olmasını savunuyorum. Fakir olduğunu bildiğiniz bir topluluğun karşısına elinizde sürekli en güzel yemeklerle çıkmak eninde sonunda “kötü niyetli insanlar” yaratacak ve hırsızlığa sebep olacaktır. Bunun yerine bu topluluk içine onları iştahlandırmayacak şekilde çıkılması daha iyi değil mi?
15.06.2020
@Şafak, ben tayt diyorum sen hâlâ “Ben bir kadının bilerek ve isteyerek mahrem yerlerini göstermesinden bahsediyorum” diyorsun. Milyarlarca insan diyorum. Sporcular diyorum. Çocuğundan yaşlısına sayısız miktarda insandan bahsediyorum. Hangi kadın bilerek ve isteyerek mahrem yerlerini göstermek için tayt giyiyor birader? Porno filmde mi yaşıyorsun anlamadım ki? Trol de değilsin ne yazık ki gerçeksin. Bütün voleybolcu kadınlar, bütün jimnastikçi kadınlar, bütün yüzücü kadınlar, bisikletçi kadınlar, triatloncu kadınlar hepsi mahrem yerlerini milyonlarca insana bilerek isteyerek göstermek için mi sporcu oluyorlar?
Camel toe’dan mı bahsediyorsun? Anlatmaya çalıştığın şey “camel toe” kavramı mı? Hangi taytmış o mahrem yerleri bilerek gösterten, bilelim de eşimizi çoluğumuzu çocuğumuzu koruyalım edebinnen yetiştirelim.
Sana değil ama içinde bulunduğumuz şu muhabbete küfür edeceğim harbiden az kaldı. Bu kadar fikirsizlik görmedim ömrümde.
15.06.2020
@Şafak, evet coğrafya kaderdir. Ama yaşadığın coğrafyadaki insanlara benzememek senin elinde. Sana asla kızmıyorum, seni 20 senede bu hale getirenlerin bedelini ödemeyecek olmaları sinirlendiriyor beni.
15.06.2020
@ismail vilehand, Sanki patolojik bir vakıaymışım gibi konuşuyorsunuz. Ben ise olayı tüm çıplaklığıyla gördüğümü ve aslında sizlerin suratınıza bir maske taktığını; görüşlerimin kökeni beni yetiştiren insan olsa da zamanla, bu konu özelinde kendi düşüncelerimi devşirebilecek (sizce aptalca ve hastalıklı olabilir) kadar zaman çok zaman harcadığımı düşünüyorum.
15.06.2020
@Şafak, tamam anladım. Olayı tüm çıplaklıyla görebilmişsin ama özel hayatında yeteri kadar çıplak kadın bedeni görememişsin ki, kadın bedeninden bu derece rahatsız oluyorsun. Bana öyle gibi geldi.
Reşit insanlar istedikleri gibi giyinirler, karşılıklı rızaları varsa istedikleri kişi veya kişilerle istedikleri biçimde sevişirler. Hiçbir kanun ve hiçbir düşünce buna mani olamaz. Bu durumda senin yapabileceğin en iyi şey; tanımadığın insanların giyimleri ve tercihleri hakkında yorum yapmak yerine, kendi çevreni senin gibi düşünenlerle dizayn etmek.
Kendin gibi düşünen arkadaşlar bul, senin gibi düşünen bir eş bul ve mutlu mesut yaşa. Ama sen her toplum içinde tayt giymeyi normal gören insanlara “alçak zihniyetliler” gibi şeyler söylersen seni sürekli üzerler. Benden sana bir abi tavsiyesi, yapma bunu.
15.06.2020
@ismail vilehand, Aşağıda benim için yapılan “denk gelmedi ki dövelim” ifadesini haklı çıkarmak için sözlerimden cımbızla seçtiğin bir ifadeyi kanıt olarak sunuyorsun ve gelip bana burada abi tavsiyesi veriyorsun. Yazma daha iyi.
Saygılar…
15.06.2020
@Şafak, 2000-2001 yıllarında Kahramanmaraş’ta kalmıştım birkaç ay süreyle. O zamanlar kocaman bir keçi sakal bırakıyordum ve yaz ayları olduğu için orada şortla dolaşıyordum. Sokakta yürüyenlerin büyük kısmı bana, beni dövecekmiş gibi bakıyordu. Şehir merkezindeyim, taşra filan değil bu arada. Şimdi o adamlar da aklından seninkine benzer “alçak zihniyet” tadında bir düşünce geçiriyor muydu diye düşünmeden edemedim.
Kanunlar çerçevesinde isteyen istediğini giyebilir. Ha, kanunlara riayet etmeyip püsküllü fes takan, İslami gereklilik olduğu iddiasıyla (oturur bunu uzun uzadıya tartışırım, ayrı mesele) kafasına sarık dolayan ve karısını kızını kapkara örtülere dolayanlar da yok değil mi, var.
Sunulan özgürlükten istifade ederek giyimlerine şekil verenleri toptancı bir yaklaşımla alçak zihniyet olarak nitelemek, bence biraz ağır kaçmış hocam. Seni tahrik eden bir şey varsa ki muhtemeldir, insanlık hâli, bakmazsın olur biter. Ne yapalım, yırtmaçlı etek giyen, göğüs dekolteli bluz giyen kadın görünce üstlerine kezzap mı atalım? Veya “Erkek adam şort mu giyer, keçi sakal mı bırakır?” diyen tayfaya alkış mı tutalım? İsteyen iç çamaşırını, isteyen vücut hatlarını sergilesin; isteyen de yalnızca rahat bir giyim ürünü olduğu için ve herhangi bir ekstra niyet taşımadan gündelik hayatında tayt giysin. Söylediklerinin bir iki adım ilerisinde, İran’daki ahlak polisleri var.
15.06.2020
@Ouz, Oğuz abi, benim derdim tahrik edici kıyafetler giyen insanlarla ilgili. Baştan söyleyeyim ben şu kaçamak cevabı baştan reddediyorum: Ama sen bundan tahrik olursun, başkası kara çarşaflıdan. Bu koca bir yalan. Futbolda kaleden kaleye de gol olur elbet: Yüzde 1 oranında.
Karşı cinsinin zihnine sürekli şehvet tohumları atmanın herhangi bir sakınca doğurmadığını düşünen bir “toplumla” veya topluma sinen genel kanıyla alıp veremediğim var.
İnsanı evlilik dışı (ayrıca burada sevgililer arasındaki münasabeti de hoş görelim) sekse ve faaliyetlerine yönlendiren herşeyin kirli, pis olduğu fikri dayanak noktamdır. Aldatılma ve ihanetlerin kaynağı da bunlar değil midir? Kendisini sürekli tahrik eden bireylerle aynı ortamda bulunmak (erkek açısından); kendisine sürekli bakılmanın verdiği özgüvenle istediği kişiye rahatlıkla ulaşabildiğini düşünmek (kadın açısından)… Ve kadınların bütün gözleri üzerine çekmesi, beraber olduğu erkeğe muhtaç olmadığını, kendisinden daha yakışıklı, daha statülü, daha bilmem neli insanlarla beraber olacağını kadının zihnine kazıyabilir. İlgi, alaka insanı şekillendirir, değiştirir ve biçimlendirir, tıpkı medyada olduğu gibi.
Ayrıca toplumda görünmez kişiliklerin (beklenilen yakışıklılık ve güzellilik standartlarını karşılamayan) üzerinde bu tür ilgi manyaklarının kurduğu aşağılık kompleksi de vardır. Kendilerini eşit hissetmediklerini bir kez daha bir kez daha yüzlerine vururlar
15.06.2020
@Şafak, okurken kanım dondu şerefsizim.
“Ben bir kadının toplum içinde karşı cinsini en zayıf noktasından vurarak puan toplamaya çalışmasını hala anlamadım, anlamak ve normalleştirmek de istemiyorum.”
Ya bro, sende zayıf noktalarını törpüle o zaman. Karşındaki insanın giyimine, kuşamına göre bakışların ve konuşma şeklin değişiyorsa sıkıntı sende bence. Canının istediği gibi giyinenleri avantaj sağlamaya çalışmakla suçlamak, avantaj verdiğin anlamına gelir.
Ha bu arada ben özel hayattan bahsetmiyorum. Senin kendi partner seçiminde tayt giyenleri tercih etmemen gibi belirli kriterlerin olabilir, o senin özelin ama işin toplumsal boyutuna inersek bu tarz söylemler çok büyük sıkıntı.
Benim görüşüm; ayakları yere basan sağlam karakterli bir erkek, karşı cinsin giyim kuşamı ile dişiliğini ön plana çıkararak kendisinden avantaj sağlamasına izin vermez. Vermemeli. Durum böyle olunca da haliyle kimsenin giyimine anlam yüklemek zorunda kalmıyorsun.
Hadi bunlar bir yana, “tayt ile dışarı çıkmanın meşru görülmesi” kısmı çok korkunç. Düşüncelerini doğru kelimelerle ifade edemediğini ummak istiyorum. Eğer öyle değilse de acil şifalar.
15.06.2020
@Şafak, @Şafak, Önceki yorumlarından birine verdiğim cevapta belki anlık öfkeyle sert konuştum ama bu defa sadece üzgünüm. Seni çok iyi anlıyorum çünkü 23 yıllık hayatımda akıl baliğ olduğum andan 19-20 yaşlarıma kadar siyasal islamcı bir çevrede, dinî erkek yurtlarında, Meşşailik felsefesinden tut da Kur’an’ın Arap dili üzerine etkilerine kadar çok geniş bir anlamda dine dair kitapları okuyarak, ve bundan çok da zevk alarak geçirdim. 5 vakit namaz kılan, Kur’an’ı defalarca kez hatmetmiş bir insandım. Zaten bu okumalarım ve sorgulamalarım beni ateist yaptı. Ailemden arkadaşlarıma kadar senin gibi düşünen çok tanıdığım vardı, hala da var aslında. Bir şekilde bir ortak paydada buluşup anlaşabiliyoruz bir kısmıyla, bir kısmı da benim ateist olduğumu bilmiyor, bilseler hem çok üzülürler, hem de -istemeden de olsa- dışlamak zorunda kalırlar. Çünkü “Kafirlerden veliler edinmeyiniz.”. İstemeyeceklerini de biliyorum çünkü beni seviyorlar. Konu dağılmasın ama, konu bu değil.
Ben de bu saydığım ve sevdiğim, hayatımın bir parçası olan köktendinci (gerçi onlar müslümandan başka bir sıfat kabul etmez) insanlar da cam fanuslarda hayatı, insanları bilmeden büyüdük. Geçenlerde çok sevdiğim 20 yaşındaki bir dostum makyaj yapan kadınların ilgi çekmek, ilgiyi üzerinde toplamak için makyaj yaptığını ve onları sevmediğini söylemişti. Ona kaç tane makyajlı kadınla tanıştığını ve muhabbet ettiğini sorduğumdaysa hiç demişti. Ben tanıştığımı, tanıştıklarımdan da hiçbirinin öyle bir niyeti olmadığını söylediğimde “yok sen yanlış anlamışsın, öyleler aslında” gibisinden bir cevap vermişti. Kendini doğrulayan bu sirküler mantığı kırmanın tek yolu ise hayata açılmak, her fikirden, her tipten, her cinsten insanlarla muhattap olup cam fanusun dışına çıkmak. Göreceksin ki hayat da insanlar da o cam fanusun gösterdiğinden çok daha fazlası. Her insan da bir hikayesi, kendi motivasyonları, kendi korkuları ve mutlulukları olan bir dünya. Söylediklerim klişe gelebilir ama bu yanlış oldukları anlamına gelmiyor. Ardından senden nefret eden veya tanısa nefret edecek insanları bile anlayarak onlarla empati kurabiliyor ve öfke hissetmiyorsun.
Bir de işin psikolojik boyutu var. Dini söylemler ve toplum nezdindeki birçok psikolojik yargı aslında bilimsel bir temeli olmayan folk psikoloji denen yargılar. Davranışların ve düşüncelerin gerçek yüzünü görmek için bu düz mantıktan biraz sıyrılmak, psikanaliz veya başka bilimsel temelli paradigmalarla olaya bakabilmek lazım. Belki abartılı makyaj yapan kadın ilgi çekmek için değil, kendi çirkinliğine olan sarsılmaz inancından dolayı, asla hemcinsleri gibi çekici olamayacağı korkusundan makyaj yapıyor. Belki de sadece kendisini o şekilde görmek için. Belki o kadına öfkeli adam aslında kendisine öfkeli. Kendi arzularıyla barışamamış, bu arzuların kendisini kötü biri yaptığına inanıyor ve kötü olursa sevilmeyeceğinden korkuyor. Belki de bambaşka bir şey. Bir insanı tanımadan onun hakkında yargıya varmak, genelleme yapmak hata yaptırır.
Yazdıklarından genç biri olduğunu tahmin ediyorum, belki yaşıtızdır kim bilir. Dolayısıyla sana vaaz veya nasihat veren bir tutum takınmak istemiyorum. Eğer istersen buradan veya başka özel bir platformdan benimle konuşabilirsin. Veya bu yorumu okumazsın bile, senin bileceğin iş. Her iki durumda da, umarım hayatı keşfedersin.
15.06.2020
@Şafak, https://twitter.com/fallawaybandito/status/1271941216578482177
‘if lesbians can control themselves when girls are wearing revealing clothes but guys can’t maybe the problem is not the clothes’
15.06.2020
@Şafak, Ayrıca seks kötü bir şey değil haydi başbaş.
15.06.2020
@Şafak, Vay arkadaş konu inceleme girişindeki minik bir şakadan nereye geldi ya.
15.06.2020
@Opethsevenbiri, bizim milletin üç şeye bu kadar hassasiyeti var din, siyaset ve cinsellik. Maalesef böyle büyük hale geliyor bu konular
arkadaşlar porno öğreticidir. zararlı olan kendinizi kontrol edememeniz. her şeye bağımlılık açısından yaklaşmayın amk porno bağımlılığı nedir ya
14.06.2020
@necrobutcher, yüksek oranda haz veren her şey bağımlılık yapabilir. Kendini kontrol edememek de bağımlılığın bir sonucudur.
Az önce hayatımın en mutsuzluk verici maçını izledim. Galatasaray 2-0 yenildi, Muslera’nın 2 yerden bacağı kırıldı, Andone’nin en iyi ihtimalle çapraz bağları koptu, Adem kırmızı kart gördü.
3 aydır Galatasaray’a kavuşmayı bekliyorum, 114 dakikalık yıkım oldu her açıdan.
15.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu, ooof of sorma.:(
En iyi ihtimalle 2021 demişlerler, adam zaten 34 yaşında. demeye dilim varmıyor ama futbol hayatı bitti gibi bir şey, dünden beri epey üzgün dolaşıyorum.
Ligi 15.bitirseydik de sana bir şey olmasaydı aslan. :/ hatta küme düşseydik ya sikerler. Düşeydik de böyle bir şey olmasaydı. Yabancılar arasında Kewell şnayder taffarel sevgim bambaşkadır bunu onlardan da çok severdim. geçmiş olsun insan gibi insan aslan gibi aslan yiğit adam.
15.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu, maçın son bikaç dakikasına denk gelebildiğim için sakatlıkları göremedim. Arkadaşın dediğine göre özellikle Andone’nin pozisyonu korku filmi gibiymiş. Açıp bakmaya gönlüm el vermedi.
15.06.2020
@ismail vilehand, en az 30 kere gösterdi Beinsports. Ulan yeter dedikçe göstermeye devam ettiler bir o açıdan bir bu açıdan. Resmen gözümüzle gördük yani bağların kopuşunu, hele bir açı var ki onda Güzide’yle “ayyyy” dedik, o kadar netti ki dizinin normal olmayan bir açıyla döndüğü…
Çok yazık oldu harbiden.
15.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu, adam defansın hatasını kapatayım derken mefta oldu. ceza sahamızda en az üç kere top boşta kaldı maç boyunca adamlar birilerinin gelip vurmasını beklediler resmen. fatih terim basın toplantılarında iyi ucuz roman hikayeleri satar ama takımı mental olarak hazırlamak adına hiçbir şey yapmamış. bu adama gaza gelen trk futbolcu veremeyince böyle sıçıyor işte. zaten sistem bilgisi falan sıfır. okan buruk gelmeli takımın başına kurtulmamız lazım bu ucuz kabadayıdan. dahası pozisyon ıkı metre ofsayt diyor ofsayt yok orada. kısacası dn terimin anasına avradına giydirdim maçı izlerken.
17.06.2020
@necrobutcher, Fatih Terim’in sistem bilgisinin sıfır olduğunu düşünmüyorum. Galatasaray şampiyonluğu sezonun ilk yarısında vermişti zaten. İlk 16 haftada 18 gol atıp 24 puan aldık. En az gol atan 3-4 takımdan biriydik ilk yarıda ve 24 puan inanılmaz düşük bir sayı. İkinci yarının başındaki 10 maçlık seriden dolayı gaza gelindi ama zaten ilk yarıdan bitmişti bu sene işimiz.
Bundan sonrası da epey zor olacak. Kalan 7 maçta as kalecimiz ve standart tandemimiz yok. Muslera, Marcao, Luyindama, Andone yok. Gaziantep maçında ekstradan Donk ve Adem de yok. Falcao’ya bir şey olursa santrforumuz Emre Akbaba olacak herhalde.
Bu sene Başakşehir ve Trabzon hak etti şampiyon olmayı. Başakşehir’in son 25 maçta 1 yenilgisi var ki o 25 maç içinde Arena’da bizi yendiler ve Trabzon’a deplasmanda yenilmediler. O yüzden hak eden alsın. CAS’ta karar değişmezse Trabzon şampiyon olsa bile ŞL’ye gidemiyor ve kupayı da Trabzon alırsa Avrupa’ya gitme sınırı 5. sıraya kadar gerileyecek. Dolayısıyla Alanya’ya ve hatta Beşiktaş’a kadar Avrupa şansı var takımların.
Galatasaray-Trabzon ve Başakşehir-Galatasaray maçları belli edecek her şeyi.
15.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu, Galatasaraylı arkadaşlar geçmiş olsun muslera rakip taraftarların da saygı duyduğu hatta kıskandığı bir isimdir bir Beşiktaşlı olarak mesela gs nin en iyi oyuncusu olarak görürüm hep.ancak galatasaray bence bu sene oynadığı futbolla şampiyonluğu haketmiyordu. açıkcası trabzonspor hak ediyor. umarım şampiyon olurlar.
Bu Grindcore gruplarında merak ettiğim bişey var.Nedir bu gruplardaki domuz nefreti,domuzlu şarkıkar,domuz vokali çok merak ediyorum bilgisi olan varsa aydınlatsın
15.06.2020
@Aura magula, bokla haşır neşir olmayı seven hayvanlar, grindcore da bok muhabbeti sever, ordandır belki. neredeyse hiç grindcore dinlemeyen insan olarak yorumum bu hahah
15.06.2020
@sleepless, hiç grindcore dinlemediğin çok belli çünkü boktan veya domuzlardan bahsedilen bir tür değil. Açın Napalım Death, Nasum, Brutal Truth, Rotten Sound gibi grupların şarkı sözlerini okuyun, kafanız alırsa bu konuyu tekrar konuşabiliriz.
15.06.2020
@ismail vilehand, hahah haklısın Gutalax falan geçti aklımdan direk arkadaşın yaklaştığı yerden bakınca. Dediğin grupların nelerden bahsettiğini biliyorum, domuzla ilgili bir şey yazdıklarını hatırlamıyorum ondan aklıma gelmemiş herhalde Napalm Death’in polislere domuz demişliği kesin vardır gerçi.
yalnız ne meraklıyız milletçe anında saldırganlaşmaya ya, kafanız alırsa falan filan. yabancı sitelerde redditde falan gezindikçe farkediyorum ki direk kafa göz sert tartışma üslubuna girmek bize özgü gibi biraz. tabii buna da yüzde 90 cevap “sktir git oralarda takıl o zaman” olcaktır, valla tartışmaya girmek değil niyetim bir gözlem olarak söylüyorum. hadi eyvallah
15.06.2020
@sleepless, Aynen gutalax gibin grupları kastetdim.Napalm death,nasum,brutal truth gibin grupları kast etmemiştim.
15.06.2020
@ismail vilehand, @sleepless, @Aura magula, grindcore’a ön yargıyla yaklaşan insana Wormrot – Voices öneriyorum. Benim diyen gruptan daha derin, sofistike bir iş yapıyorlar bence.
15.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu, Hakikaten voices 2016′nın en iyi albümüydü bence
17.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu, Bu wormrot bağımlılık yaptı bende.Türde dinlediğim en iyi albüm olabilir.Wormrot’tan bir haber varmı yeni albüm çıkarırlarmı bu sene?
15.06.2020
@sleepless, talihsiz bir yorum olmuş gerçekten. “grindcore da bok muhabbeti sever” derken kastettiğin tarzlar porngrind, goregrind falandı herhalde. eğer öyleyse bir nebze anlayabilirim. ama saf grindcore, deathgrind, porngrind ve goregrind gerçekten de hem konsept, hem de müzikal olarak birbirinden farklı isimlere sahip olmalarını haklı kılan birçok spesifik özelliğe sahip tarzlar. insan bu müziğin içinde yer aldıkça daha iyi anlıyor bu çeşitliliğin nedenini tabii.
ismail vilehand’ın yukarıda adını andığı baba gruplar başta olmak üzere grindcore, hatta hardcore piyasasındaki neredeyse her grup bize bu müziğin hayranı olduğumuz için göğsümüzü kabartacak kadar duyarlı ve şarkı sözlerinde de lafını hiçbir şeyden esirgemeyecek kadar eyvallahı olmayan gruplar. sevgiler :)
15.06.2020
@Aura magula, sen yanlış şeyler dinlemişsin bence bak:
In your mind
Nothing but fear
You can’t face life
Or believe death’s near
A vision of life
On television screens
An existence created
From empty dreams
Hide behind T.V.
Hide behind life
You should be living
But you only survive
Life holds nothing
But pain and death
Don’t look for love
There is none left
15.06.2020
@necrobutcher, Bunlar hangi şarkının sözleri merak ettim dinlemek istiyorum
15.06.2020
@Aura magula, Napalm Death – Scum
15.06.2020
@necrobutcher, Teşekkür ederim
Aslında porno diye başlık açılmalıymış. Halkımızın kanayan yarası.
Puanlama konusunda çok kötüyüm. Bir şeyi seviyorsam 10′dur sevmiyorsam 0. Hiçbir şekilde bir kriterim yok.
Kız arkadaşım tayt giyiyor ve krav maga biliyor.Şu yukarıdaki gibilerinden denk gelmedi bir türlü ağız tadıyla evire çevire dövelim.
15.06.2020
@Ugur, Yukarda kimse tayt giyene sokalım dememiş gördüğüm kadarı ile, sen nerden geldin?
15.06.2020
@ibnenin biri, “alçak zihniyetli” demiş. Daha ne demesi gerekiyor sence?
15.06.2020
@ibnenin biri, “Tayt ile sokağa çıkmayı dahi meşru gören, bunu savunacak kadar alçak” Belirli bir güruha alenen “alçak” diyerek hakaret ediyor.Bu güruhtan biri de benim.Yani bana hakaret ediyor.Ben de tepki gösteriyorum.
Salağa anlatır gibi anlattım.
15.06.2020
@Ugur, Yayın ilkelerinize ve onaylayacağınız yorumlara biraz daha özen gösterin Ahmet abi.
15.06.2020
@Ugur, vurduyla kırdıyla sorun çözülmüyor. Çözülse tarihin başından beri tüm sorunlarımıza çözüm bulunmuş olurdu.
Tepki gösterdiğin zihniyete ne kadar karşıysam bu zihniyete de o kadar karşıyım.
15.06.2020
@Rust in Peace., Aynen vurduyla kırdıyla çözülmüyor ama laf anlatmaya çalışırsak bence kesin çözülür.
İnsanların sahip olduğu bir tane hayatı var. Kimse çürük zihniyetli adamlara laf anlatmakla uğraşmak, kendini paralamak ya da onlardan gelen sözlü/fiziksel tacize karşı sinmek zorunda değil.
Yukarıda da söylendiği bu arkadaşın yapması gereken kendisi gibi düşünen insanlarla muhatap olup onlarla yaşamak, başkasının hayatına salça olmamak. Ama böyle insanlar bunu yapmıyor. Bu zihniyetten uzak olmak isteyen insanlardan dolayı da aynı ev atıyorum Pursaklar’da 300 bine Ümitköy’de 1 milyona satılıyor haha.
Neyse ki ne sosyal yaşantımda ne ailemde ne iş yerimde böyle insanlarla aynı havayı teneffüs etmiyorum. İnternette denk gelirsek geliyoruz işte ama bu sitede görmek şaşırttı.
Ya aslında Pursaklar’daki herkes öyle düşünmüyor genelleme yapılamaz vs. vs.
15.06.2020
@Rust in Peace., Yo dostum yo https://i.ibb.co/YQx1WNc/sdsadsa.png
15.06.2020
@Ugur, Din ve dindarlar hakkında burada kim bilir neler söylendi. “Alçak” kelimesine sadece senin değil bütün herkesin bu kadar takılması tuhaf gerçekten. Keşke yazmasaydım. Konunun içeriğine değil de bu yüzeysel ifadelere bu kadar anlam yükleyip “denk gelmedi ki dövelim” e kadar işi vardırdın. Ne faydası var şu yazdığının? Aynı tepkiyi benim de verip site ahalisi tarafından afaroz edilmeme mi tescillemek derdin sanırım.
15.06.2020
@Şafak, Yok sen dayaklıksın net.Troll olsaydın iyi eğlenirdik ama olmadı.
15.06.2020
@Şafak, şafak annen ya da kız kardeşlerin nasıl dolaşıyorlar etrafta merak ettim
Aslında benim bahsettiğim baba grind grupları değil de bazı saçma gruplar yoksa o grind gruplarnın bahsetmediğini biliyorum
Piggyporcogore diye saçmasapan genre uyduran saçma gruplardır benim merak ettiğim.Hem slave to the grind belgeselindeki bir adamın domuz maskesi takması.Bu gruplar niye grind etiketi altında piyasaya çıkıyor.Sırf tür kısmında grind yazar diye merak ettim
https://youtu.be/dhlUjEIyw1A
https://youtu.be/8uUrmWGLTZE
https://youtu.be/xOpFdtQBZBg
Pasifagresif’e tayt giyen insandan rahatsız olan ve onları alçak zihniyette insanlar diye niteleyen dinci şoku. Herhalde 11 yıldır ilk kez böyle bir şey yaşanmıştır. Umarım bir daha yaşanmaz. Ulan klişe bir söz ama 2020′deyiz be. Gerçekten yeter. Tamam bu tür insanların olduğunu biliyoruz ama bari bu sitede yapmayın.
Kendisi ilk cevabı bana yazmıştı. Tayt bile giyen alçak insanlar cümle grubunu okuduktan sonra kendime “yok abi buna ne yazacağım şimdi” deyip cevap yazmamıştım. İyi ki de yazmamışım. Çünkü daha sonra yazdıkları çok daha korkunç. Takmış açık giyinen insanlar tahrik ediyor diye. Ya insanlar köpek sikiyor, eşek sikiyor, damacana sikiyor. Sen tahrik olmak istersen aynada kendine bile hallenirsin. Zavallı eşekler tayt da giymiyor. Şafak iyisi mi onlara da çarşaf falan giydirelim. Sapık hayvanlar çıplak çıplak dolaşıyorlar. Yalnız sana kötü bir haberim var. Her ne kadar inkar etsen de çarşaflılardan ve tümden kapalı türbanlılardan da tahrik olan bir sürü kişi var. Haberin yoktur belki, bilgilendiriyorum seni.
İnsana “insan” diye bakmanı diliyorum. Potansiyel tahrik edici nesne olarak bakarak kendi kendini çürütüyorsun.
15.06.2020
@deadhouse, İnsanlar hakkında konuşurken genelleme yaparız. Sen azınlık örnekleri verip neyin haklılığını ispatlamaya çalışıyorsun. İnsan, hayvana bile işkillenen bir mahluk; bu yüzden haklısın toplum içinde insanların biraz daha sade kıyafetler giymeleri gerekir, demek mi istiyorsun. Bunu demek istemesen de ben kendime pay çıkardım buradan…
2020 olsa ne olacak, 2500 olsa ne olacak. Sayıların artmasını mı dayanak olarak kullanacaksın?
Bu dünyanın her geçen gün cehenneme doğru gittiğini işaret eden yorumlarını hatırlıyorum. Konu bu olunca 2020 yılında herşey toz pembe mi oldu?
15.06.2020
@Şafak, Gezegenin cehennem olduğuna bir kanıt da sensin. Bilmeden beni doğrulamış oldun. İnsanların giydikleriyle, giymedikleriyle ilgili bu tür değerlendirmeler yapan insanların varlığı dünyayı daha da cehennem yapar. Ne sanıyorsun kendini? Bu cüreti, bu haddi nasıl kendinde görebiliyorsun? Neymiş, tayt giyenler alçak zihniyetteymiş. Bundan sonrası sokaklarda insanlara saldırmak. Neyse, ne yazarsan yaz cevap yazmayacağım. Asla değişecek bir yapıya sahip değil gibi görünüyorsun.
15.06.2020
@deadhouse, Hassasiyetini dair ben değil kendin sana cevap versin.
15.06.2020
“Ne sanıyorsun kendini? Bu cüreti, bu haddi nasıl kendinde görebiliyorsun?”
25.05.2020
“Bir dine veya siyasi görüşe küfretmek sansürlenmemeli (…) Demek istediğim ulu orta bir ortamda ya da platformda bağıra bağıra küfür etmek, hakaret etmek değil. Kimseye zararın dokunmuyorsa istediğin şeyleri söyleyebilmelisin(…) Ayrıca neden sürekli dini ve siyasi görüşlere saygı duymamız, hassasiyet göstermemiz gerekiyor anlamıyorum.
Bugünlük bu kadar rasyonellikten uzaklığa maruz kalmak yetti bana. Eşimle taytlarımızı giydik, gavatlık ülküsüyle koşuya çıkıyoruz. Arada belki alçak babamı arayıp hatırını da sorarım.
Hayatımın büyük bölümü varoş, tutucu mahallelerde milli görüşçü, cemaatçi, ülkücü ve benzeri görüşteki insanlarla birlikte geçti, farklı düşünsekte aynı sofralarda yedik içtik, beraber top oynadık, birçoğu ile hala irtibatım var, ama ben hayatımda bu kadar bomboş genellemeler ile uçuk düşünceleri savunan yobaz birisine rastlamamıştım. Hayır en fazla “ben kendi eşime ve kızıma giydirmem, giydirene de saygı duyarım.” denecek basit bir konu leş gibi yerlere geldi. Vallahi inanılmaz bişey.
Yalnız şöyle de bişey var, bu zihniyet yeni aslında. Eski muhafazakârları düşünüyorum da, çiçek gibi insanlarmış meğerse. Tutucunun bile eskisine hasret kaldık.
15.06.2020
@ismail vilehand, ya cidden o kadar doğru ki. Coğrafya kaderdirden ziyade yaşanan dönem kaderdir durumu daha baskın. Bu zihniyetler, daha doğrusu zihniyet bile olamamış arada kalmış sapkınlıklar, komplekslerde dolu cehaletler beslene beslene böyle KENDİSİ GİBİ DÜŞÜNMEYEN HERKESİ alçak gören sakat doğmuş fikircikler peydahlandı.
Bu tutuculuk falan değil, bu olamamışlığı kapatmak için başkalarını değersizleştirmeye çalışan aşağılıkça bir tavır aslında. Tamam PA temiz ortam bilmem ne falan ama daha hafifi de kurtarmıyor gerçekten.
15.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu, Benim sapkın olduğum ön kabulüne nereden vardınız Ahmet abi. Ben buradan cinayeti savunsaydım katil mi olacaktım. Yapmayın… Tüm bu saygınlık ve hoşgörü mecrasının bir hale, kendisine iğne batırılıncaya kadar var olan büyük bir balon olduğu izlenimi veriyorsunuz.
15.06.2020
@Şafak, bu saygınlık ve hoşgörü mecrasındakiler de dâhil neredeyse dünyadaki herkesin anasına bacısına, çoluğuna çocuğuna dil uzatan, dünyadaki insanların büyük bir kısmına hakaret eden biriyle aynı ortamda bulunmak istemememe ver. Balon malon, PA’da böyle birisi için içerik üretiyor olmaktan dolayı utandım bugün. Umarım bir daha buraları yorumlarınla kirletmezsin.
15.06.2020
@Şafak, “ben tayt diyorum sen hâlâ “Ben bir kadının bilerek ve isteyerek mahrem yerlerini göstermesinden bahsediyorum” diyorsun. Milyarlarca insan diyorum.”
(Yukarıda “cevap ver” butonu çıkmadığı için buraya yazıyorum)
Mesele salt tayt değil Ahmet abi; o yorumda tayt ile anlatmak istediğim, senin yazdıkların hiç değil. Bunu okuyanlara havale ediyorum. Adımız taytçı sapığa çıktı bu kelimenin tekrarı yüzünden.
15.06.2020
@ismail vilehand, benim en anlamadığım şey de şu “ama tahrik ediyorlar” cümlesi üzerinden kadına saldırılması. “Ama tahrik ediyorlar ühühü” Lan çok tahrik oluyorsan da en fazla otuzbirini çeker kurtulursun nedir. İçinde patlamazsın yani. “Ama dine, örfe aykırı.” derler. “Özgüvensizliğimin verdiği kompleksi kamufle etmek için bu ikisini bahane ediyorum.” demezler.
Keşke bu konu bu kadar uzamasaymış gerçekten. Ne güzel porno konuşuyorduk hahah.
https://bit.ly/3fvIa2T
yazıp yazıp siliyorum deminden, hayatım bu zihniyete laf anlatmakla geçti ama boş. gerçekten boşuna enerji harcıyoruz.
Öncelikle buraya yazacağım son yorum olduğu için birkaç noktayı açıklığa kavuşturayım.
Bir durumun yanlış olduğunu belirtmek istemiştim. Maalesef konu Ahmet abinin yazdıkları neticesinde benim insanların anasına, bacısına dil uzatan, sapık, her gördüğüne hallenen, toplumda kendisi gibi düşünmeyen herkese düşman gibi davranan biri olduğumla (bence bana böyle davranıldı) neticelenecek kadar sündü.
Kendimi bu konularda yalnız hissetsem de yıllardır doğruluğundan asla şüphe etmediğim için müdafaa ediyorum, bilakis her gün bu “sapkın” düşüncelerimin geçerli olduğunu ispatlayan kanıtlar duyuyor, izliyorum. Konusu açıldığı için yazdım ve olanlar oldu…
Savunduğum fikirlerin uçlarda olması, benim günlük hayatta olduğum kişilikle ilgili yanlış tasavvurlara yol açmak için son derece uygun olduğundan zannediyorum kötü bir izlenim bırakmış olarak ayrılacağım.
Bu görüşte insanın PA’da ne işi vardı denilebilir. Sanatın sanatçıyı bulması gibi, metal müzik de beni buldu, diyebilirim. Yalnızlığı derinden hisseden bir ruh için katharsis oldu yıllardır. Hala da öyle. Böylece PA ile de yollarımız kesişmiş ve bugün itibariyle son bulmuş oldu.
Oğuz abinin cevabını da merakla bekliyordum ama olmadı, bu arada siteden ayrılırken yazılarını en çok beğendiğim kişinin kendisi ve Emir Şekercioğlu olduğunu belirtmek isterim., ona da buradan saygılar sunuyorum. -selamımı almak isterse tabi-. Oğuz abi sana da herşey için çok teşekkür ediyorum. Bana destek çıktığın zamanlarda oldu, karşı çıktığın zamanlarda, yazdıklarını hep büyük bir zevkle okudum. Umarım bir gün senin zihin berraklığına ulaşırım…
Nolursa olsun, Ahmet abi nezdinde tiksinç biri haline de gelsem buraya lanet ederek ayrılmak gibi bir düşünce asla geçmedi içimden. Söz konusu tartışma ile ilgili yazılan yorumları cevaplamaksızın birkaç gün daha okuyup siteye bir daha girmeyeceğim. Teşekkürler….
15.06.2020
@Şafak, bugün kimse sana “düşüncelerini dillendiremezsin, tuuu git buradan yüz karası, rezil” diye linç yapmadı. “Ben şeriat rejimiyle yönetilen bir ülkenin hayalini kuruyorum” bile diyebilirdin. Benim için sıfır sıkıntı olurdu. Ama sen burada herkesin (toplumun) normaline namussuzluk diyerek neredeyse kadın cinsinin tümüne hakaret etmiş ve erkek cinsinin tümünü de ırz düşmanı potansiyelinde gördüğünü söylemiş oldun. “O duruma düşürüldüm” falan deme. Bunu dedin sen. Bizzat dedin.
O yüzden zaten burada kalmaya devam etsen de bundan böyle kimse seni ciddiye almayacaktır.
Seni gerçekten tanımıyorum ve gün boyunca direkt olarak sana hakaret etmedim; yansıttığın zihniyeti hedef aldım. Ama gerçekten bugün burada yazdıklarına içtenlikle inanıyorsan yakınlarını ve çevrendekileri zor bir gelecek bekliyor. Bence bir durup “ben bugün neler dedim” diye bir düşün.
“Tayt ile sokağa çıkmayı dahi meşru gören, bunu savunacak kadar alçak bir zihniyete evrilen…”
Bugüne kadar bu sitede pek çok unutulmaz olumlu olumsuz yorum yapıldı, bazıları kalıplaştı, ara ara geyiğine kullanılır oldu. Ama hiçbir yorum şu yukarıda yazdığın ifade kadar utanç verici olmamıştı.
15.06.2020
@Şafak, Sana yazdığım yanıttan sonra dışarı çıkmam gerekti ve bu saate kadar bilgisayar karşısına geçemedim. Dışarıda olduğum ve vakit ayırabildiğim anlarda yorumlara göz attım ve konunun epey uç noktalara geldiğini, kimi arkadaşların dayaklı mayaklı yorumlar attığına da şaşırarak tanıklık ettim.
Böyle platformlarda her şeyin, özgürce tartışılması, konuşulması taraftarıyım. Ancak bazen karşılaşılan ifadeler -bana göre de haklı olarak- yaralayıcı olabiliyor. Yazdıklarından bazıları da böylesi ifadelerdendi. Merdümgirizlik konusunda benimle yarışabilecek biri olduğunu tahmin ettiğim için seni anlamaya çalışıyorum ama fikirlerini, mutlak doğruluk olarak görüp keskin ve bir müminin asla yapmaması gereken şekilde dillendirdiğin için de bu yaklaşımının hatalı olduğunu düşünüyorum. Literatürdeki anlatıları da hadisleri de ayetleri de en az benim kadar bildiğini zannediyorum. Ama tüm bunları biliyor olmanın seni, kibre ve senin gibi olmayanlara/düşünmeyenlere karşı nefrete sevk etmesine, izin vermemeni tavsiye ediyorum. Öte yandan, kimlerin takva sahibi olduğunu da uzaktan bakarak kestiremezsin, ya “taytlı” diye eleştirdiğin birisi, senden daha takva sahibi biriyse? “Hayır olamaz” diyemezsin, bunu yalnızca Allah bilir, biliyorsun. Erkeklerin potansiyel ırz düşmanlığı ve kıyafetlerin, insanın aynası olması konularına girmek istemiyorum. İki başlık için de uzun paragraflar yazmak lazım. Şu saatten sonra da biraz manasız açıkçası.
Hepimizin hataları olur, oldu, olacaktır. Önemli olan bu hataları telafi etmenin yolunu bulmak; mesela bu olaylardan ötürü kalbi kırılmış arkadaşlardan ufak da olsa bir özür dilemek bence harika olurdu. Eminim, senin de günün birinde, hayata, olaylara, insanlara bakış açın değişecek. Değişmez deme, değişir. Benim 10 yıl önceki hâlimi bilsen ayrı şaşırırdın, 6 yıl önceki hâlimi bilsen ayrı şaşırırdın.
Bana yönelik yazdıkların için ben teşekkür ederim, karaladıklarım işe yaradıysa, yarıyorsa ne mutlu. Hayatın büyük oranda boş ama sınavlarla dolu olduğunu idrak ettiğimden bu yana zihnim daha berrak. Umarım sen de birtakım zihnî prangalardan kurtulur, inandığın dinin temel kaynağından hareketle hayata devam edersin.
Velhasılıkelam, bu birkaç gün içerisinde yaşananlarda bir hayır olduğunu tahmin ediyorum. Ayetler bunu söylüyor malum: Hayır sandığımız şer, şer sandığımız hayır olabilir.
Selam.
16.06.2020
@Şafak, Selamını elbette alırım Şafak. Emir ben.
Hadiselerin gelişen seyri için ben ekstra bir şey söylemeyeceğim. Zaten gördüğün tepkiler, söylediklerinin yanlışlığı ve bilhassa Oğuz hocam tarafından gayet güzel, açıklayıcı ve nazik bir üslupla yazılmış tavsiyeler-eleştiriler dilerim senin adına, en azından bundan sonrası için fikir verici ve öğretici şeyler olmuştur. İnsanları direkt göründükleri şekilleriyle yargılamamayı sık sık dile getiren bir peygamberin bildirdiği, kimin kimden daha imanlı olduğunu yalnızca kendisinin bildiği bir yaratıcının indirdiği bir dinin mensubuysan, ki ben de öyleyim, senin fikriyatına uygun şekillerde düşünmeyen, giyinmeyen ya da yaşamayan birilerine bu şekilde yaklaşmaman-konuşmaman gerektiğini idrak etmenin bir aciliyeti var.
Öte yandan, değinmemin senin adına önemli olduğunu düşündüğüm başka bir nokta var. “Savunduğum fikirlerin uçlarda olması…” demişsin. Mesele şu; savunduğun fikirler uç olmaktan ziyade, toplumsal ölçüde “sakıncalı”. Fakat hadise, bunun da ilerisinde. Uç fikirleri tartışma ortamının ve düzeyinin izin verdiği ölçüde savunabilirsin. Albüm kritikleri vesilesiyle burada Marquis de Sade, Nietzsche gibi adamlardan konuşuyoruz. Bu adamlar da neticede çocuk kitabı yazmadı. Ultra radikal görüşler savundular din,cinsellik vs. bir yığın konuda ve insanların kötüye kullanımıyla insanlığı çok farklı noktalara getirebilecek şeyleri kitaplarında yazdılar. Ama onlar bile, düşüncelerini ve fikirlerini en fazla kitaplara döktüler, düşündüklerini kendileriyle ya da kendileri gibi olanlarla yaşadılar ve herhangi bir yaptırımla insanlara dayatmadılar. Ayrıca, “Merhameti öldürün” diyen Nietzsche’nin delirmesini tetikleyen şey,kırbaçlandığını gördüğü bir atın boynuna sarılıp ağlaması oldu. Hayatı boyunca elinden geçirmediği kadın-erkek kalmayan ve 1800′lerin Fransa’sında dine, ahlaka sövüp pornografik öyküler yazan Sade, kapatıldığı tımarhanede akıl hastalarının oynayabilmesi için tiyatro oyunları yazdı. Öne sürdüğün görüşlerden yola çıkacak olursam, sana göre belki hiç var olmaması gereken veya derhal bir düzene sokulması gereken bu adamlar bile, bir noktada herkesin gösteremeyeceği bir insanlık gösterebiliyorlar. O yüzden kimse kimsenin hayatına karışmadan istediği gibi yaşarsa ve belirli dış görünümler itibarıyla bir diğerini toptan yargılamazsa; düşünceler de ilişkiler de iletişimler de bir o kadar verimli olur.
Ben de aynı şekilde, yazdığım incelemeler üzerine belirttiğin görüşlerin için teşekkür ederim. Dilerim geçen zaman içerisinde ufkunu genişletir ve dünyada bu kadar katı-dar sınırların olmadığını idrak edersin.
16.06.2020
@Şafak, dünden beri tartışmayı okuyorum ve dahil olmamaya çalışıyorum ama işin bu raddeye gelmesinden sonra içim rahat etmedi. Şafak, -ben dahil- çoğumuz için anlaşılması ve kabul etmesi zor bir düşünceyi dile getirsen de; ilk başlarda deadhouse’a sorduğun soru ve onun da ilkel kabileler üzerinden verdiği güzel cevaba karşı anlamaya açık yaklaşımınla, herkes üzerine çullanırken bir şekilde kibarlığını korumaya çalışmanla (özellikle Uğur’un abuk dayaklı yorumuna karşı), burada portresini çizdiğin gibi kötü bir insan olmadığın izlenimi aldım. Bazı insanlarda çok sert bir tepki aldığı zaman, elindeki düşünceye daha da sıkı tutunma refleksi vardır, ama daha ılıman bir yaklaşımla içlerine ekilecek yeni düşünce tohumları ile tecrübe birleşince o yanlış düşünceden zaman içinde sıyrılır. Umarım sen de bunu yaşarsın.
Ahmet gibi ben de evliyim, benim de eşim tayt giyiyor ve yorumunu okurken benim de yüzüm ekşidi. Bu tahrik edici sinyaller asla taytla sınırlı kalmaz, tayt biter kot gelir, kot biter saçın görünmesi gelir, saç biter yüzün görünmesi gelir ve bunlar tabii ki belli hakların doğranmasıyla birbirini izler. Bu yüzden diğer arkadaşların da söylediği gibi bu düşünce yapısı sadece yanlış değil aynı zamanda tehlikeli.
Tayttan rahatsız olacak bir yapıdaysan bunda çevren ve yetiştirilişinin büyük payı var. Bunu değiştirmek de senin elinde. Tayt yerine giyilmesini tercih ettiğin şey atıyorum kotsa, pek çok ülkede kadının kot giymesini aşağılıkça bulan ve bundan tahrik olan insanlar var. Buna sen nasıl anlam veremiyorsan, biz de senin şu anki düşüncene anlam veremiyoruz. Yazlık yerlerde kadınlar denize girmese bile bikiniyle sokaklarda gezebiliyor. Deadhouse’un da dediği gibi direkt hiçbir şey giymeyen yerli kabileler var. Demek ki her şey kafada bitiyor. Sen de hayatı bu şekilde kendine zindan etme, bu konuda kafa yapını değiştirmeye bak. Bak kariyerini nefret üzerine inşa etmiş Nachtmystium lideri bile artık hayata karşı daha pozitif olduğu için dağılmış :) Sen de hayatı kendin için zorlaştıran negatif duygulardan arınabilirsin umarım.
Ya arkadaş bana tamamen zıt görüşlü olduğum birini savundurtuyorsunuz ya.
Yaptığınız karşınızdakini sindirmek, köşeye kıstırmaya çalışmak tamamen. Karşıdakini bozmaya oynuyorsunuz. Denilen lafları eğip büküp başka yerlere çekiyorsunuz.
Tanıdığınız muhafazakar insanlar yok mu? Bunların hepsi sapkın mı size göre? İnsanların fikirleri farklı olabilir, bunu demem demek değildir ki siz bu fikirleri eleştiremezsiniz, eleştirin sonuna kadar ama bu genellemeler hoş değil.
Ayrıca çoğunluğun sansüre tamamen karşı olduğu, her şey hakkımda her şeyi denilebileceğini savunduğu bu mecrada böyle bir şey olmasını anlamlandıramıyorum.
15.06.2020
@Rust in Peace., yukarıdaki olayın muhafazakârlıkla neredeyse hiç alakası olmadığını düşünüyorum. Muhafazakâr insan kendi içinde ve çevresinde muhafazakâr olabilir ama geçtim kendi gibi düşünmemeyi, normal insanlara da namussuz veya ırz düşmanı gözüyle bakmaz.
16.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu, namussuz veya ırz düşmanı gözüyle baktığını sanmıyorum. Kendisi de namus hakkında bir şey söyleyemem diyor. Orada yanlışı ahlaksızca demiş olması olabilir sadece, ahlak basit bir kavram değil.
Whataboutism denen şeyi yapmayı sevmem ama yapmak zorundayım. Martyrdöd başlığı altında terör savunuculuğu yapmaya yeltenen adamın neden yorumunu sildiniz de burada herkesin bir olup bir kişiye saldırmasına izin verdiniz, leviathan gitaristinin dövme tabancasıyla kız arkadaşına tecavüz etmesini savunan adamın yorumuna gelen cevapları konuyu gereksiz uzatacak diye yayınlamadınız, peki bu tartışma gereksiz uzamadı mı? Yukarıdaki iki olay bu olaydan kat kat kusurlu davranışlar ve çok daha tehlikeli insanlar içeriyor ama tepki gösterilmesine bile izin verilmemiş. Hatta geçen ypg bayrağına alerji duymuyorum denildi, bu olaydan daha mı az kusurlu?
Kimseyi savunmuyorum, sadece olayı anlamlandırmaya çalışıyorum.
16.06.2020
@Rust in Peace., bireysel bir fikre sahip olmak ile kendi düşüncesine sahip olmayan herkese cevap hakkı doğuracak şekilde hakaret etmek farklı şeyler. Tepki göstermesine nasıl izin verilmemiş anlamadım; saatler boyunca onlarca yorum yazıldı, herkes birbirine cevap verdi, Şafak da her istediği kişiye cevap verdi. Bu kadar fazla insan tepki gösteriyorsa demek ki herkes cevap vermek zorunda hissetmiş ve bunun tek sebebi burada savunulan fikri yola getirmek değil, karşı taraftan gelen ithamın kendilerine de dokunması; durup dururken alçak olarak nitelendirilmiş olmak.
Başkası adına konuşamam; ben gayet makul şekilde kendi düşüncemi söyledim, hatta “sen ne diyon birader” falan demeden “taytın ne olduğunu bildiğinden emin misin?” diye sordum ve karşı taraftan yine kendisi gibi düşünmeyenlere hakaret içerecek şeyler gelince konu uzadı.
Kısacası bu olayın önceki ikisinden farkı; diğer ikisinde direkt tartışma yaratacak ve kimseye bir faydası olmayacak bir muhabbetin ortaya çıkmasını başlamadan bitirmek istemek iken, burada durup dururken insanlara cevap hakkı doğuran bir durumun ortaya çıkması.
15.06.2020
@Rust in Peace., Muhafazakarlıkla bir ilgisi yok. Kendi gibi düşünmeyenlere karşı hakaret var. Muhafazakar tanıdıklarımız var. Yaşayışımız ve düşüncelerimiz yüzünden bizi alçak zihniyetli ilan etmiyorlar. Kendi düşüncelerine uygun bir hayat sürmediğimizi söylüyorlar en fazla. Bu kadar basit. ismail vilehand’in yazdığı gibi eski muhafazakarları arar olduk.
15.06.2020
@Rust in Peace., pardon tayt giyeni desteklemeyi alçaklık sanmak gibi bir zırva eğilip bükülüp daha kötü nereye çekebilir ? senin de hayal gücün bayağı geniş anlaşılan. başka bir kişinin ya da topluluğun özgürlük sınırı ihlal ediliyorsa orada ifade özgürlüğü değil saldırı var demektir. şu tartışmalar bu mecralara bile geliyorsa bizim de bu yukarıdaki arkadaş gibi düşünen herkesi gördüğümüz her yerde ezmemiz gerekir diye düşünüyorum.yeter yani artık gericilik de şakşakcılığı da bitmeli.
O kadar boş şey yapıldı ki bugün. Bi daha da ziyaret etmem.
11 yıllık PA tarihinde shitstorm’un en yüksek olduğu gündü heralde.
o “alçak” ile biten cümle berbat bir anlatım gerçekten, arkadaşımız gereksiz bir şekilde savunuyor; özür dileyecek ve maksadını aştığını söyleyecek. sadece bu kadar yapması gereken. “alçak zihniyet” deyip tepki görünce kibar geri vitesleri kimse yemez.
öte yandan “normal” nedir, onu da çevremiz ve dönemin şartları belirlemiyor mu her zaman? dönemimizin makbul insan tanımı bi’ 20 sene öncesinden farklıdır, bilmeseniz de tahmin edebilirsiniz. demek ki arkadaşın normali ve makbulü çok farklı bi’şey, garip ve biraz korkutucu gelse de çok şaşırtıcı değil aslında.
Ulan her tayt kelimesini okuyunca güldüm, çok komik lan neleri konuşuyorsunuz. Ayrıca bir arkadaş Grindcore ile boku falan bağdaştırmış ama arkadaşın demek istediği Grindcore boktan bir türdü sanırım, kendini ifade edemedi. Evet boktan bir tür ve canlı izledim, biliyorum. Punk ve Grindcore belası sanatımıza darbe vurdu.
16.06.2020
@Boba Fett, Çok katılıyorum hhahaaha. Grindcore, kesinlikle azalarak bitmesi gereken bir tür. Bıraktıkları klasikler dışında elde tutulur başarıları olmadı. Çoğu da Death Metal ile kombin ederek bu başarıyı sağladı. ”2020 yılından sonra Grindcore albümü çıkmayacak” deseler hiç üzülmem. Bugün, Napalm Death haricinde müziğin temsilcisi diyebileceğimiz grup inanılmaz derecede az.
16.06.2020
@Exorsexist, Napalm Death’i canlı izledim, çok kıyak adamlar ama tür maalesef çok bir şey vadetmiyor. ”2020 yılından sonra Grindcore albümü çıkmayacak” deseler hiç üzülmem. Çok doğru bir söz bu, Thrash Metal’de böyle bir çıkmaza giriyor, büyük grupları atsak hiçbir şey kalmayacak geriye.
Queen of Time mı, Under the Red Cloud mu?
16.06.2020
@Opethsevenbiri, bence kalite olarak eşitler ama Under the Red Cloud sanki bir tık önde gibi geliyor bana
16.06.2020
@enemyofgod, Şimdi bir daha dinleyince Queen of Time daha iyi gelmeye başladı şimdi de Queen of Time bir tık önde
@Rust in Peace., Şafak haddini aştığını söyleyip geri adım atsa olay kapanırdı. Ama o direttikçe insanlar da çileden çıktı.
Ama sana şunu söyleyeyim: Senin yaptığın ile onunki aslında aynı temele dayanıyor. Hatta senin durumun daha vahim.
O sırtını muhafazakar çoğunluğa dayayıp öyle olmayanları ötekileştirmeyi kendine hak görüyor. Sen de sırtını devlet ideolojisine dayayıp insanlara ayar vermeye çalışıyorsun. Kendiniz gibi düşünmeyene yaşam hakkı tanımak istemiyorsunuz. Tipik faşizm.
Senin dinine, ırkına aidiyet hissetmek zorunda mıyım yahu ben? Senin birilerini terörist, dinsiz vb. görmenden bana ne. Ne hakla bana bunu kabul ettirmeye çalışıyorsun?
Toplumun çok büyük çoğunluğu senin gibi. Bu yüzden bu kadar pervasızsınız zaten. Bunu anlıyorum tabii. Ama cidden merak ediyorum, ne işiniz var sizin bu müzikle?
16.06.2020
@Emre, Arkadaşın fikirlerini tam olarak bilmiyorum, okumadım da yani yanlış bir şey söylemiş olabilir veya katılmadığım bir şeyi söylemiş olabilir.
Ülkelerin bazı anlayışları, kuruluş değerleri var. Misal vereyim ülkeleri bir ev gibi düşünebiliriz. Çok uyuyanı olabilir, çok gürültü yapanı olabilir ama nihayetinde hepsi bu evin içinde yaşıyor, işe gidip yine bu eve para getiriyor, tavan aktığı zaman yine bu evin içindekiler etkileniyor. Pekala biri çıkıp bu evi bölelim dediği zaman o arkadaşa sen ne diyorsun, sen istiyorsan gidebilirsin pekala denebilir. Bunun fikir özgürlüğü ile alakalı olduğunu sanmıyorum.
Tabi konu çok farklı bir şey olabilir ama bu mesajı görünce cevap yazasım geldi.
Bu müzikle ne işiniz var demişsin ancak bu müzik dediğini metal olarak varsayarsak metal müzikte işlenmedik konu yok neredeyse pekala vegan, trans, katolik biri bile kendi ideoloji ve fikirlerine uygun grup bulup dinleyebilir.
16.06.2020
@Emre, Ben özgürlük ayağına olayla alakası olmayan insanları katleden, terörle kendi fikirlerini dayatan örgütlere ve bunlara sempati duyanlara sonuna kadar karşıyım.
İki dakikada beni faşist,dindar,ırkçı,idam yanlısı ilan ediyorsun. Daha önce yazdıklarıma bakarsan, agnostik olduğumu, karşıt fikirler olmadan gelişemeyeceğimizi savunduğumu da görebilirdin. + her yerde idam savunucularına karşı çıktım ben. Burada yazdım mı bilmiyorum ama ırkçılık akıl hastalığıdır bile yazdım.
Senin gözünde teröre karşı çıkmam; devrim, özgürlük adı altına sığınarak köylerde bomba patlatan örgütlere karşı çıkmam faşistlikse, varsın faşist olayım.
Grindcore ölmüşse Thrash Metalin T’sinden bahsedilmemeli. Ayrıca Black metal ve Black metal kombinli metal albümleri dışında metal türlerinin çoğu fakir bir dönem geçiriyor, buna Death Metal de dahil.
16.06.2020
@deadhouse, Death metal de hariç deseydin
16.06.2020
@deadhouse, Grindcore öldü toprağı attık, Thrash Metal’de ölü gibi gözüküyor çünkü yeniliğe kapalı her türlü ölmeye mahkumdur.
16.06.2020
@Boba Fett, bu grindcore öldü muhabbeti beni baya üzüyor. Grindcore ölmez, sadece grindcore dinleyecek ihtiyaç henüz hissedilmemiştir :) Her canlı grindcore’dan zevk almayı bir kez olsun tatmalı.
16.06.2020
@Berca B., grindcore’u müzikten ziyade bir manifesto veya duruş olarak görüyorum sanırım. Genel olarak “dinleyiciyi müziğe doyuralım” gibi bir dertleri yok ahah
16.06.2020
@Ahmet Saraçoğlu, ya ben de söz ve duruşlarından ziyade bazen sadece o ses bombardımanına karşı bi açlık hissediyorum. Sıcak yaz günü birası gibi, suya bombalama atlama gibi “ohhh be kendime geldim” dedirtiyo bana resmen ahah
16.06.2020
@Berca B., Böyle düz ve vurucu bir şey istediğim vakit Bloodbath beni kesiyor ama ne yalan söyleyeyim artık eskisi kadar istemiyorum ama empati yapabildim o dediğine.
16.06.2020
@Boba Fett, valla ben de önce birkaç tur Nightmares Made Flesh ve Fathomless Mastery döndürüyorum, üzerine Shift, Heirs to Thievery falan açtığım zaman spor sonrası duş gibi geliyor, birbirini tamamlıyorlar yani. Yalnız şu albümleri yazmak bile durup dururken gaza getirdi.
16.06.2020
@Berca B., Ben bir kere dinledim yetti. Açıkçası bu tarz bir müzik beni doyurmuyor, sıkılıyorum. Keza Trash Metal için de artık kaliteli işler çıktığını düşünmüyorum ama şöyle bir şey var çoğu kişinin bayağı bulduğu Bloodbath’ı ben çok seviyorum. Yani türü sevenler hala dinleyecek yeni şeyler buluyor olabilir ama tarafsız bakınca ben işlerin pek iyi gittiğini düşünmüyorum.
16.06.2020
@Berca B., bir gün grindcore ölürse ilk benim haberim olur. Merak etme tür hala fişek gibi.
16.06.2020
@deadhouse, 2020 yılının altıncı ayının ortalarındayız, henüz şimdiden grindcore türünde dinlemeye değer, 5-6 tane iyi ve çok iyi seviyesinde grindcore albümü çıktı. Grindcore dinleyicleri ve icra edenleri ile birlikte çok bilinçli ve aktif bir kitleye sahip. Zaten grindcore metal olmadığından metalcilere diretmenin pek anlamı yok.
Bu arada hakkaten death metal de hariç deseydin keşke.
16.06.2020
@ismail vilehand, Fakir olduğunu düşünüyorum dedim. Sence Death metal altın çağını mı yaşıyor?
16.06.2020
@deadhouse, death metal başyapıtlarının büyük bölümü 90′ların ilk yarısında çıktığı için başka bir döneme “altın çağ” demek mümkün değil ama death metalin kısırlaştığı bir dönem olduğunu düşünmüyorum.
Ancak dönem dönem farklı alt türler ön plana çıkabiliyor. Mesela 90′ların ikinci yarısı benim müzik zevkime göre en zayıf dönem. Ön plana çıkan gruplar bana göre death metal bile olmayan melodeath grupları veya yeteri kadar yırtıcı olamayan prog/teknik death metal gruplarıydı. Amerika ve İsveç’in baba grupları ise ya tarz değiştirdi ya da en zayıf albümlerini çıkarttılar.
2000′lerle birlikte hem eski babalar toparlanmaya başladı hem de on numara yeni gruplar türedi. Günümüzde ise plak şirketi odaklı death metal başta olmak bütün ekstrem metal alt türleri dolu dizgin ilerliyor. Old school death metal, brutal death metal ve death metal ile hardcore/crust gibi türleri harmanlayan gruplar muhteşem albümler yapıyor. Hatta eğer bir death metal alt türü olarak görmek istersen buna deathcore türünü de katmak mümkün.
Ben bir death metal sever olarak günümüz piyasasından son derece memnunum. Ama dediğim gibi, bu olay dönemsel olarak ön plana çıkan death metal alt türleri ve müzik zevkine göre değişkenlik gösterebilir.
16.06.2020
@ismail vilehand, Kastettiğim saf death metaldi. Misal Cattle Decapitation albümlerini baz almıyorum. Brutal ve Teknik Death metal olarak bakarsak fakir demesek de ortalama diyebiliriz. Tabii ki çok iyi albümler, iyi albümler arada çıkıyor. Fakat bu türün müthiş bir dönem geçirdiğini göstermiyor. Bir de ben son 5 yılın için konuştum, belirtmeyi unuttum.
16.06.2020
@deadhouse, son 4-5 yıl 2000′lerin en iyi dönemi bence. Çıkan albümleri beğenme derecesi dediğim gibi subjektif. Ama piyasanın canlılığı, underground gruplardaki üretkenlik ve kemik kitleden gelen tepkilere bakarsak death metalin bu dönemi fazlasıyla iyi.